Fefirrû ila(A)llâh(i)(s) innî lekum minhu neżîrun mubîn(un)
Artık kaçın Allah'a, şüphe yok ki ben size, onun tarafından, apaçık bir korkutucuyum.
"Öyleyse, (her türlü şirkten, şekavetten ve şeytaniyetten uzaklaşıp) haydi Allah’a doğru kaçıp (sığının!)… Gerçekten Ben sizi, O’ndan yana (Allah adına) açıkça ikaz ve inzar ediyorum."
Öyleyse: “Boş, anlamsız, sahte ve kötü olan herşeyden kaçıp, Allah'a sığının. Gerçekten ben, O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcıyım.
“İnkârdan, isyandan, zulümden, cezadan kaçarak Allah'a sığının. Ben, size, O'nun katından gelmiş, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan bir uyarıcıyım.”
"O halde Allah'a kaçın. Ben sizin için O'ndan (yana) apaçık bir uyarıcıyım.
Öyleyse, Allah'a doğru (yönelip, şirkten ve bozulmalardan) kaçın. Gerçekten ben sizi, O'ndan yana açıkça uyarıyorum.
(Ey Rasûlüm, de ki: ) O halde hemen Allah'a kaçın, (küfrü bırakıb hemen imana gelin). Gerçekten ben, size, Allah tarafından (azab ile) korkutan açık bir peygamberim.
Artık Allah’a kaçın. Ben gerçekten O’ndan yana sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Artık hepiniz Allah'a koşunuz. Şüphesiz ben, sizin için O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
Hemen koşun Allaha, O'nun katından ben size açık bir kocunduranım
(Ey Resul, de ki:) O halde hemen Allah'a koşun (küfrü bırakıp imana gelin). Şüphesiz ben, size O'nun tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım!
Allâh nezdinde melce’ arayınız, ben ânın tarafından âşikâr bir vâ’iz olarak geliyorum.
De ki: "Öyleyse Allah'a koşusun; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım."
O hâlde Allah’a koşun. Şüphesiz ben, size O’nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.
(Peygamber şöyle dedi:) “Şu halde Allah’a sığının. Şüphesiz ben sizin için O’nun tarafından apaçık bir uyarıcıyım.
O halde Allah'a koşun. Çünkü ben, size O'nun katından (gelmiş) açık bir uyarıcıyım.
Öyleyse ALLAH'a kaçınız. Ben, O'nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcıyım.
Ey Muhammed! de ki: "Öyleyse Allah'a koşun, gerçekten ben size O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
O halde hemen Allaha kaçın, haberiniz olsun ki ben size ondan bir açık nezîrim
(Peygamber şöyle dedi:) “O hâlde (ey insanlar! Her türlü şirkten, isyandan/günahtan) Allah’a (sığının ve O’nun îmân davetine) koşun. Şüphesiz ben, size, O’nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım!
O halde Allah'a sığının! Ben, sizin için O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
O halde (Habîbim, de ki:) «Hepiniz Allaha kaçın. Hakıykat, ben sizi On (un azabın) dan açıkça korkutan (bir peygamber) im».
(Ey Habîbim! De ki:) “O hâlde Allah'a kaçın!(1) Şübhesiz ki ben, size O'nun tarafından (gönderilmiş) apaçık bir korkutucuyum.”
O hâlde (de ki:) Hemen Allah’a koşun (inkâr, zulüm ve kötü işleri bırakıp Allah’a yönelin). Şüphesiz ben, size O’nun tarafından (gönderilmiş) açık bir uyarıcıyım!
Allah’a (emirlerini yerine getirmek için) koşun. Ben sizin için yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.
"Öyleyse hepiniz de Allah’a sığının. Çünkü ben Allah’ın sizin için gönderdiği apaçık bir uyarıcıyım.
Onlara de ki «— Artık masiyetten kaçın. Ta/ata iltica edin, çünkü ben sizin hakkınızda Allah tarafından, açık söyler, azapla korkutur bir peygamberim.
O hâlde (Ey Peygamber!) De ki: “Allah’a koşunuz/kaçınız! Muhakkak ki ben O’nun tarafından gönderilen apaçık bir uyarıcıyım.”
Öyleyse Allah'a doğru koşun. Gerçekten ben sizi, O'ndan yana açıkça uyarıp korkutmakta olanım.
Şimdi, ey Peygamber! Tüm insanlığı hak dine dâvet ederek de ki: “Öyleyse, ey insanlar, bütün sahte ilâhları reddederek, bütün kölelik zincirlerini kırıp atarak, hepiniz Allah’ın çağrısına koşun ve O’nun himayesine sığının! Hiç kuşkusuz ben, size O’nun tarafından gönderilen ve ilâhî nîmetleri müjdeleyen apaçık bir uyarıcıyım!”
Allah’a koşun (sığının)! Ben, O’ndan size açık bir uyarıcıyım.
Artık Allah'a doğru koşun. Ben ona karşı sizi uyarıyorum.
Elçimiz onlara bu örnekleri verdikten sonra; “O halde yaratıcı olan Allah’a inanın! Ayetlerini dinleyerek yasalarına uyun! Unutmayın! Ben sadece sizi uyarıyorum! Eğer Allah’ın yasalarına uymaz, aykırı davranırsanız başınıza geleceklerden haber veriyorum! Benim elimde sizleri zorlayacak bir güç yok. İster dediklerime inanır ister inkâr edersiniz. Bu sizin bileceğiniz şey! Herkes inancının karşılığını hesap günü bulacaktır.”
Allah’a koşun! [*] Şüphesiz ki ben size O’ndan (gelmiş) apaçık bir uyarıcıyım.
(Ey Muhammed! Onlara:) “Sadece Allah’a sığının. Ben size Onun tarafından (gönderilen) apaçık bir uyarıcıyım.”
Böylece, [ey Muhammed, onlara söyle:] “[Sahte ve kötü olan her şeyden] Allah’a sığının! Gerçek şu ki ben, O’nun tarafından görevlendirilmiş açık bir uyarıcıyım!
– Öyleyse Allah’a koşun ve O’na sığının, çünkü ben, O’nun tarafından size gönderilmiş apaçık uyarıcıyım. 73/19, 78/39
Şu halde (de ki): “Allah’a kaçınız! Şüphe yok ki ben O’nun katından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
(Ey Muhammed, onlara) De ki: "O halde Allah'a kaçın. (O’nun cezasından kurtulmak isterseniz, imana gelin, sâlih ameller işleyin, sadece Rabbinize kulluk edin de O'nun koruması altına sığının) Kuşkunuz olmasın ki ben, O'nun katından gönderilmiş bir peygamberim.
O halde Allah’a sığının, ben size ondan görevlendirilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
«Artık Allah'a kaçın, şüphe yok ki, ben sizin için O'nun tarafından bir apaçık korkutucuyum.
“O halde, Allah'a kaçın, çabuk Allah'ın himayesine koşun. Zira ben O'nun tarafından, sizi uyarmak için gönderilen âşikâr bir elçiyim. ”
O halde Allah'a kaçın, ben size O'nun tarafından görevlendirilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
Allâh'a kaçın (O'na ilticâ idin) Ben sizi Allâh'ın 'azabından âşikâr sûretde korkudırım.
“Öyleyse Allah’a (yoluna) koşun. Ben O’nun size gönderdiği doğruları açıklayan bir uyarıcıyım.
-O halde Allah'a sığının, çünkü ben, ondan size (gönderilen) apaçık uyarıcıyım.
Hepiniz Allah'a koşun. Ben Onun tarafından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
O halde Allah'a kaçın/sığının! Ben size O'ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım.
“pes ķaçuñ Tañrı’dın yaña bayıķ ben size andan ķorķıdıcıvan bellü.”
Pes ḳaçuñuz Tañrı Ta‘ālāya ‘aẕābından. Ben size andan bellü idicipeyġamberin, di.
(Ya Rəsulum! Bu insanlara de: ) “Allaha tərəf qaçın! (Allahın qəzəbindən qaçıb Onun mərhəmətinə sığının, küfrü atıb imana gəlin!) Mən sizi Ondan (Allahın əzabından) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!
Therefor flee unto Allah; lo! I am a plain warner unto you from Him
Hasten ye then (at once)(5027) to Allah. I am from Him a Warner to you, clear and open!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |