Linursile ‘aleyhim hicâraten min tîn(in)
Üstlerine balçıktan taşlar yağdırmak için.
"Üzerlerine pişmiş çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş kurşun gibi) taşlar yağdırmak için."
Aşırı gidip, ölçüyü kaçıran bu toplum üzerine, pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırmak için.
“Üzerlerine, çamurdan dökülerek, pişirilmiş taşlar yağdırmaya geldik.”
Üzerlerine çamurdan taşlar yağdıralım diye.
'Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.'
Üzerlerine çamurdan (pişirilmiş) taşlar atmak için...
Geldik ki onların üzerine çamurdan taşlar gönderelim.
“Üzerlerine taşlanmış çamur yağdırmak için.”
32,33,34. Dediler ki: «Fesatçılara Tanrın katından, nişanlanmış çamurdan, başlarına taş yağdırmak üzere, günahlı bir ulusa gönderildik biz
32-33-34. (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lût kavmine), üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırmak için gönderildik. (Bunlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmıştır” dediler.
33,34. "Rabbin ’indinde sû-i isti’mâlâtda bulunanların hepsi mukayyeddir. O kavim üzerine ateşde pişmiş taşlar yağdıracağız ki bunlar haddi tecâvüz iden kavme mahsûsdur.
32,33,34. Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler.
32,33,34. Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.”
33-34. Haddi aşanlar için rabbinin nezdinde işaretlenmiş balçıktan taşları üzerlerine yağdırmak üzere.”
«Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).»
"Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için..."
Onların üzerine çamurdan pişirilmiş sert taşlar yağdıracağız.
Üzerlerine çamurdan taşlar salmak için
(Yine dediler ki:) “Onların üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdıracağız!
Onların üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırmak için.
«Çünkü üzerlerine çamurdan taşlar atacağız»,
“Tâ ki onların üzerine çamurdan (pişmiş) taşlar atalım.”
32 , 33, 34. Onlar (o insan suretindeki elçiler) dediler ki, doğrusu biz "Suç işleyen (her türlü kötülük yapan) bir güruhun, (kötülükte) haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbin tarafından damgalanmış (volkanik) taşları göndermek için görevlendirildik."
”O günahkâr topluluğun üzerine, toprakta bulunan taşları atmak için (gönderildik).”
Üzerlerine balçıktan yapılmış taşları yağdırmak için.
32, 34. Onlar, «— Günahkâr bir kavme, Rabbinin nezdinde, haddin aşanlara mahsus nişanlı, balçıktan yapılmış taşlar yağdırmak üzere gönderildik» dediler.
“Onların üzerine pişmiş çamurdan taşlar yağdıracağız;”
“Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.”
“Ki, üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdıralım!”
“Onların üzerine çamurdan taşlar atmamız için!”.
33,34. Onları çamurdan yapılmış taş yağmuruna tutacağız.Sırf azgınlar için imal edilen bu taşlar Tanrı damgalıdır.
“Üzerlerine çamurdan taş yağdıracağız.”
32,33,34. (Melekler de): “Gerçekten biz, suçlu bir toplumu¹ üzerlerine pişirilmiş çamurdan, (her biri) haddi aşanlar için Rabbinin katında belirlenmiş sert taşlar² yağdırarak cezâlandırmak için gönderildik.” dediler.
ki onlara taş gibi sert ceza darbeleri ²¹ vuralım,
– Onların üzerine pişmiş çamurdan taşlar yağdıracağız. 7/80…84, 26/160…173
"Onların üzerine çamurdan pişirilmiş kızgın taşlar yağdıracağız."
Ki onların üzerine çamurdan taşlar gönderelim.
«Onların üzerlerine çamurdan taşlar yağdırmak için.»
32, 33, 34. “Biz” dediler, “Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik. ”
Ki onların üzerine çamurdan taş(lar) salalım.
33,34. "Onların üstüne, her birinde müsriflerden birinin adı işâretli balçıkdan küçük taşlar yağdıracağız" didiler.
“Üzerlerine (pişmiş) balçıktan taş yağdırmak için görevlendirildik.”
Onların üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atacağız.
“Üzerlerine pişirilmiş çamurdan taşlar yağdıracağız.
"Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."
32-34. eyittiler: “bayıķ biz viribinildük ķavmdın yaña yazuķlular tā viribiyevüz anlaruñ üzere ŧaş balçıķdan ya'nį oda bişmiş nişānlanmış çalabun ķatında fesād eyleyiciler içün.
indürmeg‐içün anlar üstine ṭaşlar balçıḳdan.
Onların başına gildən daşlar yağdırmaq üçün (gəlmişik).
That we may send upon them stones of clay,
"To bring on, on them, (a shower of) stones of clay (brimstone),(5011)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |