Ve lekad ḣaleknâ-l-insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihi nefsuh(u)(s) ve nahnu akrabu ileyhi min habli-lverîd(i)
Ve andolsun ki biz insanı yarattık ve nefsi, onu ne gibi vesveselere düşürür, biliriz ve biz, ona, şah damarından daha yakınız.
Şu kesin bir gerçektir ki, insanı elbette Biz yarattık ve (her an) nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu (ve içinden neler geçirip durduğunu dahi) biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız. (Bütün organlarını, organizmalarını, hücre yapılarını ve hayat sırrını her an Biz yaratıp yararlandırmaktayız.)
Gerçek şu ki, insanı yaratan biziz. Benliğinin ona ne gibi vesveseler verdiğini biliriz ve biz ona şahdamarından daha yakınız.
Andolsun, insanı biz yarattık. Nefsinin, kendisine fısıldadıklarını, kötülüğe teşvik telkinlerini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.
Andolsun ki, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler verdiğini biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
And olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler verdiğini de biliriz; biz ona şah damarından daha yakınız (her halinden haberdarız ve her an kudretimiz altındadır).
Hâlbuki insanı Biz yaratmışız ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliyoruz. Nitekim Biz ona, onun şahdamarından daha yakınız.
İnsanı biz yarattık, biliriz nefsinin onu işkillediğin, biz ona çok yakınız şah damarından
Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin (iç benliğinin) ona ne fısıldadığını yine biz biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.
İnsânı biz halk itdiğimiz içün nefsinin kulağına ne söylediğini (ne vesvese ilkâ itdiğini) bilüriz. Bizim ’ilmimiz âna şâh damarından daha yakındır.
And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız.
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.
16-17. İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptıklarını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız.
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.
İnsanı biz yarattık ve onun kendi kendine neyi fısıldadığını iyi biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.
Hem şanıma kasem ederim ki hakıkat insanı biz yarattık ve biliriz: nefsi onu ne ile vesveselendirir ve biz ona «habli verîd» den daha yakınızdır
Kasem olsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını da biliriz. Zira biz (onun her hâlini bilmekle) ona (manen) şah damarından daha yakınız.
Ant olsun ki insanı Biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. Ve Biz ona “habl-i verid”ten¹ daha yakınız.
Andolsun, insanı biz yaratdık. Nefsinin ona ne vesveseler vermekde olduğunu da biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız.
Celâlim hakkı için, insanı (biz) yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini biliriz! Çünki biz, ona şah damarından daha yakınız!(1)
Muhakkak ki insanı biz yarattık ve nefsinin (iç benliğinin) kendisine neler fısıldadığını biz biliriz. Ve biz (ilmimizle) ona şah damarından daha yakınız.
Şüphesiz ki insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine neler fısıldadığını biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.
Ant olsun ki insanı Biz yarattık. Benliğinin ona ne gibi kuruntular kazandırdığını da Biz biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.
Andolsun Biz insanı yarattık ve nefsinin ona ne vesvese/ fısıltı¹⁰ verdiğini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.¹¹
Şüphesiz insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
Andolsun ki, insanı Biz yarattık; arzu ve ihtirâslarının ona neler fısıldadığını da çok iyi biliriz. Çünkü Biz ona, şah damarından daha yakınız.Öyle ki:
And olsun İnsan’ı yarattık! Ona nefsi ne fısıldıyor, biliyoruz. Biz ona “Can damarı”ndan daha yakınız.
İnsanı biz yarattığımıza göre, içinde neler olup bittiğini de herhalde biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.
Sizi yaratan olarak sizi sizden iyi biliriz. İçinizdeki vesveseleri, şüpheleri, inkârınıza neden olanları çok iyi biliriz. Onun için bahaneler üretmeyin! Şeytana kapılarak inkâr etmeyin! Arzularınızı, hevanızı, putlaştırarak sapmayın! Unutmayın ki size şah damarınızdan daha yakınız.
Gerçekten insanı Biz yarattık ve onun gönlünden ne geçirdiğini¹ de Biz biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından² daha yakınız.³
GERÇEK ŞU Kİ, insanı yaratan Biziz ve onun iç-benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz: çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.
Andolsun ki insanı biz yarattık. Bu yüzden onun içinden nelerin geçtiğini çok iyi biliriz. Zira biz ona şah damarından daha yakınız. 2/255, 11/5, 50/38, 67/13
Doğrusu insanı Biz yarattık ve iç beninin ona neler fısıldadığını[⁴⁶⁷³] iyi biliriz: zira Biz insana şahdamarından daha yakınız.[⁴⁶⁷⁴]
Andolsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin (şeytana tabi olarak) kendisine ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız!
Ve insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliyoruz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.
Ve andolsun ki, Biz insanı yarattık ve ona nefsinin ne vesvese verdiğini de biliriz ve Biz ona şah damarından daha yakınız.
İnsanı Biz yarattık. Onun için, nefsinin kendisine neler fısıldadığını, neler telkin ettiğini de Biz pek iyi biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız.
Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.
16,17. Biz insânı halk itdik. Ona nefsinin ne vesvese itdiğini biliriz. Sağında ve solunda oturan iki melek hayır ve şer a'mâlini yazdıkları zamân biz ona şah damarından daha yakınız.
İnsanı biz yarattık; içinden neler geçtiğini biliriz. Biz ona sinir uçlarından da yakınız.
Andolsun ki insanı biz yarattık. Ona nefsinin ne fısıldadığını da biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.
Biz insanı yarattık; nefsinin ona ne fısıldadığını da biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız.
Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız.
daħı bayıķ yarat(t)uķ ādemį daħı bilürüz anı kim vesvese eyler anuñ-ile nefsi. daħı biz yaķnıraġuz andın yaña boyun tamandan
Taḥḳīḳ biz yaratduḳ ādem oġlanlarını, daḫı bilürüz nefsi üstine vesvese eylegeni. Daḫı biz yaḳın‐biz kendüye boyun ṭamarlarından.
And olsun ki, insanı Biz yaratdıq və nəfsinin ona nə vəsvəsə etdiyini də Biz bilirik. Biz ona şah damarından da yaxınıq! (İnsanın adi hərəkətlərindən tutmuş ürəyindən keçən ən gizli hisslər, duyğular belə Allaha mə’lumdur!)
We verily created a man and We know what his soul whispereth to him, and We are nearer to him than his jugular vein.
It was We Who created man, and We know what dark suggestions his soul(4952) makes to him: for We are nearer to him than (his) jugular vein.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |