5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kâf Suresi 16. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve lekad ḣaleknâ-l-insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihi nefsuh(u)(s) ve nahnu akrabu ileyhi min habli-lverîd(i)

Ve andolsun ki biz insanı yarattık ve nefsi, onu ne gibi vesveselere düşürür, biliriz ve biz, ona, şah damarından daha yakınız.

Şu kesin bir gerçektir ki, insanı elbette Biz yarattık ve (her an) nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu (ve içinden neler geçirip durduğunu dahi) biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız. (Bütün organlarını, organizmalarını, hücre yapılarını ve hayat sırrını her an Biz yaratıp yararlandırmaktayız.)

Gerçek şu ki, insanı yaratan biziz. Benliğinin ona ne gibi vesveseler verdiğini biliriz ve biz ona şahdamarından daha yakınız.

Andolsun, insanı biz yarattık. Nefsinin, kendisine fısıldadıklarını, kötülüğe teşvik telkinlerini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.

Andolsun ki, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler verdiğini biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

And olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler verdiğini de biliriz; biz ona şah damarından daha yakınız (her halinden haberdarız ve her an kudretimiz altındadır).

Hâlbuki insanı Biz yaratmışız ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliyoruz. Nitekim Biz ona, onun şahdamarından daha yakınız.

Andolsun insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.[580]

[580] Allah’ın, kuluna yakınlığı hakkında bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVIII, 219-220.

İnsanı biz yarattık, biliriz nefsinin onu işkillediğin, biz ona çok yakınız şah damarından

Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin (iç benliğinin) ona ne fısıldadığını yine biz biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.

İnsânı biz halk itdiğimiz içün nefsinin kulağına ne söylediğini (ne vesvese ilkâ itdiğini) bilüriz. Bizim ’ilmimiz âna şâh damarından daha yakındır.

And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız.

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.

16-17. İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptıklarını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız.

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.

İnsanı biz yarattık ve onun kendi kendine neyi fısıldadığını iyi biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.

Hem şanıma kasem ederim ki hakıkat insanı biz yarattık ve biliriz: nefsi onu ne ile vesveselendirir ve biz ona «habli verîd» den daha yakınızdır

Kasem olsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını da biliriz. Zira biz (onun her hâlini bilmekle) ona (manen) şah damarından daha yakınız.

Ant olsun ki insanı Biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. Ve Biz ona “habl-i verid”ten¹ daha yakınız.

1- Çevirilerde bu sözcüğe “şah damarı” olarak anlam verilmektedir. Bunun insan “anatomisindeki şah damarı” ile bir ilgisi yoktur. Bu deyimle kast edil... Devamı..

Andolsun, insanı biz yaratdık. Nefsinin ona ne vesveseler vermekde olduğunu da biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız.

Celâlim hakkı için, insanı (biz) yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini biliriz! Çünki biz, ona şah damarından daha yakınız!(1)

(1)“Cenâb-ı Hakk, herşeye herşeyden daha yakındır. Fakat herşey, O’ndan nihâyetsiz uzaktır. Nasıl ki güneşin şuûru ve konuşması olsa, senin elindeki â... Devamı..

Muhakkak ki insanı biz yarattık ve nefsinin (iç benliğinin) kendisine neler fısıldadığını biz biliriz. Ve biz (ilmimizle) ona şah damarından daha yakınız.

Şüphesiz ki insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine neler fısıldadığını biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.

Ant olsun ki insanı Biz yarattık. Benliğinin ona ne gibi kuruntular kazandırdığını da Biz biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.

* Biz insanı yarattık, onların hatırına gelen vesveseyi de biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız [¹].

[1] Artık bilmemekliğimize hiçbir mani yoktur.

Andolsun Biz insanı yarattık ve nefsinin ona ne vesvese/ fısıltı¹⁰ verdiğini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.¹¹

10 Vesvese, olumsuz iç dürtülerdir. İnsanı vehim/evham sahibi yapar. “Vehim”in çoğulu “evham”dır. Bunun zıddı akıl ve mantıktır. Akıl ve mantık ağır b... Devamı..

Şüphesiz insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

Andolsun ki, insanı Biz yarattık; arzu ve ihtirâslarının ona neler fısıldadığını da çok iyi biliriz. Çünkü Biz ona, şah damarından daha yakınız.Öyle ki:

And olsun İnsan’ı yarattık! Ona nefsi ne fısıldıyor, biliyoruz. Biz ona “Can damarı”ndan daha yakınız.

İnsanı biz yarattığımıza göre, içinde neler olup bittiğini de herhalde biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.

Sizi yaratan olarak sizi sizden iyi biliriz. İçinizdeki vesveseleri, şüpheleri, inkârınıza neden olanları çok iyi biliriz. Onun için bahaneler üretmeyin! Şeytana kapılarak inkâr etmeyin! Arzularınızı, hevanızı, putlaştırarak sapmayın! Unutmayın ki size şah damarınızdan daha yakınız.

Yemin olsun ki insanı biz yarattık. [Nefs]inin ona neler fısıldadığını bilmekteyiz. Biz ona şah damarından daha yakınız. [*]

Benzer mesajlar: Bakara 2:186; Enfâl 8:24; Hûd 11:61; Vâkı‘a 56:85; Mücâdele 58:7.

Gerçekten insanı Biz yarattık ve onun gönlünden ne geçirdiğini¹ de Biz biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından² daha yakınız.³

1 Nefsin vesvesesi demek; “bir kimsenin gönlünden geçirdiği gizli duyguları, kararları gibi bütün gizli düşünceleri” demektir. Hattâ bunlar, Hafaza Me... Devamı..

GERÇEK ŞU Kİ, insanı yaratan Biziz ve onun iç-benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz: çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.

Andolsun ki insanı biz yarattık. Bu yüzden onun içinden nelerin geçtiğini çok iyi biliriz. Zira biz ona şah damarından daha yakınız. 2/255, 11/5, 50/38, 67/13

Doğrusu insanı Biz yarattık ve iç beninin ona neler fısıldadığını[⁴⁶⁷³] iyi biliriz: zira Biz insana şahdamarından daha yakınız.[⁴⁶⁷⁴]

[4673] Vesvese ‘fıs fıs’tan türetilmiştir ve iç benin “fısıltılarını” ifade eder. İrade ve vesvese ters orantılıdır: biri büyürse diğeri küçülür. [... Devamı..

Andolsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin (şeytana tabi olarak) kendisine ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız!

(Şeytan onun ahirete iman etmesini istemez ki onu, dünyada peşinden sürüklesin, sapıklıkta bıraksın, sonunda da uçuruma sürüklesin. Zira şeytan Ademoğ... Devamı..

Ve insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliyoruz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.

Ve andolsun ki, Biz insanı yarattık ve ona nefsinin ne vesvese verdiğini de biliriz ve Biz ona şah damarından daha yakınız.

İnsanı Biz yarattık. Onun için, nefsinin kendisine neler fısıldadığını, neler telkin ettiğini de Biz pek iyi biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız.

Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.

16,17. Biz insânı halk itdik. Ona nefsinin ne vesvese itdiğini biliriz. Sağında ve solunda oturan iki melek hayır ve şer a'mâlini yazdıkları zamân biz ona şah damarından daha yakınız.

İnsanı biz yarattık; içinden neler geçtiğini biliriz. Biz ona sinir uçlarından da yakınız.

Andolsun ki insanı biz yarattık. Ona nefsinin ne fısıldadığını da biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.

Biz insanı yarattık; nefsinin ona ne fısıldadığını da biliriz. Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız.

Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız.

daħı bayıķ yarat(t)uķ ādemį daħı bilürüz anı kim vesvese eyler anuñ-ile nefsi. daħı biz yaķnıraġuz andın yaña boyun tamandan

Taḥḳīḳ biz yaratduḳ ādem oġlanlarını, daḫı bilürüz nefsi üstine vesvese eylegeni. Daḫı biz yaḳın‐biz kendüye boyun ṭamarlarından.

And olsun ki, insanı Biz yaratdıq və nəfsinin ona nə vəsvəsə etdiyini də Biz bilirik. Biz ona şah damarından da yaxınıq! (İnsanın adi hərəkətlərindən tutmuş ürəyindən keçən ən gizli hisslər, duyğular belə Allaha mə’lumdur!)

We verily created a man and We know what his soul whispereth to him, and We are nearer to him than his jugular vein.

It was We Who created man, and We know what dark suggestions his soul(4952) makes to him: for We are nearer to him than (his) jugular vein.

4952 Allah created man, and gave him his limited free will. Allah knows inmost desires and motives of man even better than man does himself. He is nea... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.