24 Ocak 2025 - 24 Receb 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 70. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Lekad eḣażnâ mîśâka benî isrâ-île veerselnâ ileyhim rusulâ(en)(s) kullemâ câehum rasûlun bimâ lâ tehvâ enfusuhum ferîkan keżżebû veferîkan yaktulûn(e)

Andolsun ki İsrailoğullarından söz almıştık, peygamberler göndermiştik onlara. Fakat hangi peygamber onlara gelip canlarının istemediği bir şey getirdiyse o peygamberlerin bir kısmını yalanlamışlardı, bir kısmını öldürmüşlerdi.

Andolsun, Biz İsrailoğullarından kesin söz (misak) almış ve onlara elçiler göndermiştik. (Ancak) Onlara, ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen şeyler (bildiren) bir elçi geldiyse, bir kısmını yalanlamışlar, bazısını da öldürmüşlerdi.

Andolsun ki, biz İsrailoğullarından sağlam bir söz almış ve kendilerine peygamberler göndermiştik. Ama ne zaman bir elçi onlara, hoşlanmadıkları bir şey getirdiyse, isyan edip o elçilerin bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Andolsun ki, biz İsrâiloğulları'nın, kesin sözlerini, taahhütlerini almıştık. Onlara özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasuller göndermiştik. Ne zaman bir Rasul onlara, nefislerinin arzu etmediği bir şey getirmişse, bunlardan bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

bk. Kur’an-ı Kerim, 2/61.

Şüphesiz biz İsrailoğullarından kesin söz almış ve onlara peygamberler göndermiştik. Ama her ne zaman bir peygamber onlara hoşlarına gitmeyen bir şey getirdiyse bu peygamberlerin kimilerini öldürdü, kimilerini de yalanladılar.

Andolsun, biz İsrailoğullarından kesin söz almış (misak) ve onlara elçiler göndermiştik. Onlara ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen bir şeyle bir elçi geldiyse, bir bölümünü yalanladılar, bir bölümünü de öldürdüler.

Andolsun ki, biz, Allah'a ve Peygamberine iman hususunda, İsraîl Oğullarından kuvvetli söz almış ve kendilerine Peygamberler göndermiştik. Ne zaman bir peygamber, nefislerinin istemediği bir hükmü kendilerine getirdi ise, o peygamberlerin bir kısmını yalanladılar ve bir kısmını da öldürüyorlardı.

Andolsun, Biz İsrailoğullarından söz aldık ve onlara elçiler gönderdik. Her elçi, onların nefislerinin istemediği şeyleri onlara getirdikçe, onlar elçilerden bir kısmını yalanladılar. Bir kısmını da öldürüyorlardı.

Gerçek şu ki, biz İsrâiloğulları'ndan kesin bir söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini getirdiyse, bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

İsrail oğullarından, biz ant almıştık, onlar için peygamberler göndermiştik, her ne zaman, bir peygamber canlarını sıkacak bir şey getirir ise, birtakımın yalanlayıp, birtakımın öldürdüler

Andolsun ki, İsrailoğullarından sağlam söz almıştık ve kendilerine resuller göndermiştik. Ama ne zaman onlara bir resul, canlarının hoşlanmadığı bir hükümle geldiyse, kimini yalanladılar, kimini de öldürdüler. 

Bkz. 5/13 ve dip notu.Kur’an’da İsrailoğullarını anlatan yüzlerce ayet olmakla beraber sadece isimlerinin geçtiği 43 ayet bulunmaktadır. Bunların birç... Devamı..

Biz Benî İsrâîl’in mîsâkını kabûl iyledik ve ânlara rasûller gönderdik her ne vakit rasûller ânların nefîslerine ağır gelen hakîkatleri söylediler ise rasûllerin bir kısmını katl itdiler yalancılıkla ithâm itdiler.

And olsun ki İsrailoğullarından söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyle onlara her peygamber gelişte, bir kısmını yalanlarlar ve bir kısmını da öldürürlerdi.

Andolsun, İsrailoğullarından sağlam söz almış ve onlara peygamberler göndermiştik. Fakat her ne zaman bir Peygamber, onlara nefislerinin hoşlanmadığı bir hükmü getirdiyse; onlardan bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Andolsun biz İsrâiloğulları’ndan kesin söz almış ve onlara peygamberler göndermiştik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin hoşlanmadığı bir şey getirdiyse, bir kısmına yalancı dediler, bir kısmını da öldürdüler.

Andolsun ki İsrailoğullarının sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

İsrail oğullarından söz almış, onlara elçiler göndermiştik. Her ne zaman hoşlarına gitmeyen bir şeyle onlara bir elçi gittiyse bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da öldürdüler.

Andolsun biz, İsrailoğulları'ndan söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Fakat ne zaman onlara bir peygamber nefislerinin hoşlanmadığı bir şey getirmişse, bunlardan bir kısmını yalanlamışlar, bir kısmını da öldürmüşlerdir.

Celâlim hakkı için Benî İsraîlin misakını aldık ve kendilerine Resuller gönderdik, canlarının istemediği bir hukmîle bir Resul geldikçe onlara bir takımına yalancı dediler, bir takımını da öldürüyorlardı

Kasem olsun ki, biz İsrâiloğullarından (Tevrât’ın hükümleri ile amel edeceklerine dair) söz almış ve onlara peygamberler göndermiştik. (Ancak) onlara, her ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen şeylerle (ilâhî emirler bildiren) bir peygamber geldiyse, (o peygamberlerin) bir kısmını yalanlıyor, bir kısmını da öldürüyorlardı.

Elbette İsrailoğulları'ndan söz aldık ve onlara resûller gönderdik. Ne zaman kendi hevalarına¹ uymayan bir resûl geldiyse, bir kısmını yalanlıyor ve bir kısmını da öldürüyorlardı.

1- Tutku, kuruntu, bencil ve çıkarcı istekler, geçici tatminler. Sahip olunan olanakları imtiyaza dönüştürmek. Vahiy yerine din adamları sınıfınca uyd... Devamı..

Andolsun ki biz İsrâîl oğullarından sapasağlam te'minât almış, onlara peygamberler göndermişizdir. Ne zaman bir peygamber, kendilerine canlarının hoşlanmayacağı bir şey'i getirdiyse bir takımını yalana çıkardılar, bir takımını da öldürdüler.

And olsun ki İsrâiloğullarının sağlam sözünü almış ve onlara peygamberler göndermiştik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyi getirdi ise, bir kısmını yalanladılar, (Zekeriyyâ ve Yahyâ'ya yaptıkları gibi) bir kısmını da öldürüyorlardı.

Muhakkak ki, biz İsrailoğullarından kesin bir taahhüt almış ve onlara elçiler göndermiştik: (ama) ne zaman bir elçi, onlara hoşlanmadıkları bir şey getirdi ise (isyan ettiler:) Onların bir kısmını yalanladılar, bazılarını da öldürüyorlardı.

Biz İsrail oğullarından sağlam bir söz almıştık ve bundan dolayı onlara elçiler gönderdik. Elçiler ne zamanki onların arzularına uymayan şeyleri getirdi ise, onlardan bir gurup elçileri yalanladılar ve bir gurubu da elçileri öldürdüler.

Gerçekten Biz İsrailoğullarından söz aldık. Onlara elçiler de gönderdik. Onlar ise benliklerini okşamıyan bir gerçek getiren nekadar elçi geldiyse bir takımını da öldürmüşlerdi.

İsrail oğullarından misak almıştık. Onlara birçok peygamber göndermiştik. Peygamber onlara her ne zaman nefislerinin arzu etmedikleri bir şeyi getirdiyse önlerine çıktılar; kimini yalancı çıkardılar; kimini de öldürüyorlar.

Andolsun Biz İsrailoğullarından kesin söz/teminat almış [mîsâk] ve onlara elçiler göndermiştik. Ancak her ne zaman bir elçi onlara nefislerinin hoşlanmadığı/arzularına uymayan bir şeyle geldiğinde, onlar bir kısmını yalanlarlar, bir kısmını da öldürürlerdi.

Hiç şüphesiz İsrail oğullarından söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Onlara bir peygamber ne zaman nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyle geldiyse, bir kısmını yalanlarlar ve bir kısmını da öldürürlerdi.

Andolsun ki, İsrail Oğulları’ndan Allah’ın gönderdiği her Peygambere iman edeceklerine dâir İsrail Oğulları’ndan kesin bir söz almış ve onlara nice Peygamberler göndermiştik. Fakat ne zaman bir Peygamber, onlara hoşlarına gitmeyecek bir hüküm getirdiyse, verdikleri sözden cayarak bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler, ellerinden gelse bugün de hiç çekinmeden öldürürler.

And olsun İsrail’in oğullarının mîsâkını (açık ve kesin bağlılık sözlerini) aldık; onlara rasûller gönderdik! Her bir rasûl onlara nefislerinin hoşlanmayacağı şeylerle geldikçe, bunların bir kısmını yalanladılar; bir kısmını da öldürüyorlar.

Geçmişte İsrail oğulları ile sözleştik. kendilerine birçok elçiler gönderdik. Fakat her ne zaman tanrı elçisi kendilerine hoşlanmadıkları bir şey söylese, kimini yalanladılar kimini de öldürdüler.

İsrailoğullarından sağlam söz alarak onlara Resuller göndermiştik! Ne zaman Resullerimiz onlara hoşlanmadıkları bir hüküm açıklamışsa; hemen Resullerden bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Şüphesiz ki İsrailoğulları’ndan sağlam bir söz almış [*] ve onlara elçiler göndermiştik. Ne zaman elçi onlara [nefis]lerinin arzu etmediğini (hükümler) getirse (onların) bir kısmını yalanlıyor, bir kısmını da öldürüyorlar(dı). [*]

Yüce Allah surenin ilk ayetinde belirttiği “sözleşmelerin gereğini yerine getirin” buyruğuna ve Mâide 5:12. ayette de gündeme getirdiği İsrailoğulları... Devamı..

Şüphesiz Biz, İsrâil oğullarından bağlayıcı söz almış ve onlara Peygamberler göndermiştik. Onlara ne zaman bir Peygamber kendilerinin hoşlanmadığı bir şey getirirse, onlar bu (peygamberlerden) kimisini yalanladılar, kimisini de öldürdüler.

GERÇEK ŞU Kİ, Biz İsrailoğulları’ndan kesin bir taahhüt almış ve onlara elçiler göndermiştik: [ama] ne zaman bir elçi, onlara hoşlanmadıkları bir şey getirdiyse [isyan ettiler:] o [elçi]lerin bir kısmını yalanladılar, diğerlerini de öldürdüler; ⁸⁷

87 Lafzen, “ve diğerlerini de öldürüyorlar”. Geçmiş zaman kipinden şimdiki zamana (yektulûn) geçişin anlamı konusunda bkz. sure 2, not 72.... Devamı..

Vaktiyle biz İsrailoğullarından misak/söz almış ve onlara elçiler göndermiştik. Elçiler, onların arzu ve heveslerine uymayan mesajla geldiğinde onların bir kısmını yalancılıkla suçladılar, bir kısmını da öldürdüler. 5/12

DOĞRUSU, Biz İsrâiloğulları’ndan söz almış ve kendilerine elçiler göndermiştik. Elçi(ler) onların hoşlanmadığı bir mesajla geldiği zaman bir kısmını yalanladılar bir kısmını ise öldürdüler.

Andolsun ki biz, İsrailoğullarından söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. (Peygamberleri onlara Rablerinin emir ve yasaklarını bildirdi; verdikleri sözde durma, indirdiği hükümlere tabi olma hususunda onları defalarca uyardı. Fakat) Ne zaman ki bir peygamber, hoşlarına gitmeyen bir hüküm getirdiyse, (peygamberlerinin) bir kısmını yalancı saydılar, bir kısmım da öldürdüler.

Gerçek şu ki, biz İsrailoğullarından kesin bir taahhüt almış ve onlara resuller göndermiştik Ne zaman ki bir elçi, onlara hoşlanmadıkları bir şey getirdiyse o resullerin bir kısmını yalanladılar ve bir kısmını da öldürdüler.

Kasem olsun ki, Biz İsrailoğullarının misâkını aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Her ne vakit onların nefislerinin hevâsına uymayan bir hüküm ile onlara peygamber geldi ise, onlardan bir kısmını tekzîp ettiler, bir kısmını da öldürdüler.

Biz İsrailoğullarından bu iman esası üzere kesin sözlerini almış ve onlara resuller göndermiştik. Ne zaman bir elçi, kendilerine canlarının istemediği bir şey getirdiyse, onlar bazı resullere “yalancı” diyor, bazılarını ise öldürüyorlardı. [2, 61]

Andolsun, biz İsrail oğullarından söz almış ve onlara elçiler göndermiştik. Ne zaman bir elçi onlara canlarının istemediği bir şey getirdiyse (gelen elçilerin) bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürüyorlardı.

Biz Benî İsrâîl'den 'ahid ve mîsâk aldık ve onlara rasûller gönderdik. Her ne vakit ki onlara nefislerinin hevâsına inanmayan ahkâm ile bir rasûl geldi, bunlardan kimini tekzîb ve kimini de katl iylediler.

İsrail oğullarından söz aldık; onlara elçiler gönderdik. Ama onlar, hoşlanmadıkları bir şey getiren elçilerden kimini yalancı saydılar, kimini de öldürdüler.

İsrailoğullarından söz almış ve onlara peygamberler göndermiştik. Nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyle bir peygamber onlara geldiğinde onların bir kısmını yalanlar ve bir kısmını da öldürürlerdi.

And olsun, Biz İsrailoğullarından ahit aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Fakat ne zaman onlara bir peygamber hoşlanmadıkları birşey getirecek olsa, bir kısmını yalanlıyor, bir kısmını da öldürüyorlardı.

Yemin olsun ki biz, İsrailoğullarının kesin sözlerini almış da onlara resuller göndermiştik. Ne zaman bir resul onlara nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyi getirdiyse bir kısmını yalanladılar; bir kısmını da öldürüyorlardı.

bayıķ duttuķ benį isrāyil 'ahdini daħı viribidük anlaruñ dapa yalavacları. her niçe kim geldi anlara yalavaç anuñ-ile kim sevmez nefsleri bir bölügi yalan duttılar daħı bir bölügi depelerler.

Taḥḳīḳ biz alduḳ ‘ahdini Benī İsrā’īl ḳavminüñ, daḫı viribidük anlara peyġamberler, niçe kim gelse anlara peyġamberler nefsleri dilemegen nesne‐ler‐ile bir bölügi[n] yalanladılar ve bir bölügin depelediler.

Biz İsrail oğullarından əhd almış, onlara peyğəmbərlər göndərmişdik. Hər dəfə bir peyğəmbər onlara ürəklərinə yatmayan bir hökm gətirdikdə (həmin peyğəmbərlərin) bir qismini yalançı hesab edər, bir qismini də öldürərdilər.

We made a covenant of old with the Children of Israel and We sent unto them messengers. As often as a messenger came unto them with that which their souls desired not (they became rebellious). Some (of them) they denied and some they slew.

We took the covenant of the Children of Israel and sent them messengers, every time, there came to them a messenger with what they themselves desired not - some (of these) they called impostors, and some they (go so far as to) slay.(780)

780 Cf. 2:87, and n. 91.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.