8 Aralık 2024 - 7 Cemaziye'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 61. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ câûkum kâlû âmennâ vekad deḣalû bilkufri vehum kad ḣaracû bih(i)(c) va(A)llâhu a’lemu bimâ kânû yektumûn(e)

Sizin yanınıza geldiler mi, inandık derler, halbuki onlar, bulunduğunuz yere kafirlikle girdikleri gibi gene kafirlikle çıkmışlardır ve Allah, onların gizlediğini, onlardan daha iyi bilir.

(Bu münafıklar) Sizinle (karşı karşıya) geldiklerinde: (Biz de) "İnandık" (Hakk’tan tarafız. Ama o kâfir ve zalim kesimleri ise zahiren aldatıp oyalamakta ve sadece dini hizmetlerimize fırsat sağlamaktayız) demektedirler. Oysa onlar (gizli) inkârla (yanınıza) girmişlerdir ve yine onunla çıkıp gitmişlerdir. Allah (o münafıkların) gizli tuttukları (hıyanet ve işbirliği çabalarını) daha iyi bilmektedir.

Size geldiklerinde, “İman ettik” derler. Oysa onlar gerçekleri örtbas ederek yanınıza girmişler, yine aynen yanınızdan çıkmışlardır. Ama Allah onların gizlediği herşeyin farkındadır.

Size geldikleri zaman, sözde:
“İman ettik" dediler. Halbuki yanınıza kâfir olarak girip, kâfir olarak çıkmışlardır. Allah onların gizlemeyi alışkanlık haline getirdikleri şeyi, hilelerini, tuzaklarını, kinlerini ve düşmanlıklarını çok iyi bilir.

Size geldiklerinde: "İman ettik" derler. Oysa onlar inkarla girmişler ve yine o hal üzere çıkmışlardır. Allah onların gizlemekte olduklarını daha iyi bilir.

Size geldiklerinde: 'İnandık' derler. Oysa onlar inkârla girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir.

O münâfıklar size geldikleri zaman: “- Biz iman ettik” derler. Halbuki onlar, senin yanına gizledikleri küfürle girdiler ve yine onunla çıkıp gittiler. Allah onların neler gizlemiş bulunduklarını kendilerinden çok iyi bilendir.

Onlar size geldikleri zaman, “inandık” derler. Hâlbuki onlar kâfirlikleriyle içeri girdikleri gibi o kâfirlikleriyle beraber dışarı çıkıyorlar. Allah onların gizlediklerini çok daha iyi bilir.

Yanınıza inkârla girip inkârla çıktıkları halde, size geldiklerinde, “inandık” derler. Allah, gizlediklerini daha iyi bilmektedir.

Onlar size: «inan ettik» diyerekten gelirler, halbukiyse onlar küfrederek girerler, küfrederek çıkarlar, Allah iyi bilir onların gizlemiş oldukların

(Münafıklar) size geldiklerinde “inandık” derler. Oysa onlar (yanınıza) inkârcı olarak girmişler ve yine inkârcı olarak çıkmışlardır. Allah, onların neleri gizlediklerini çok iyi bilendir.

Size geldikleri vakit îmân idiyoruz didiler. Fakat küfürle dâhil oldılar, küfürle çıkdılar. Lâkin Allâh ânların sakladıklarını biliyor.

Size geldiklerinde "İnandık" derler, oysa yanınıza inkarcı olarak girmiş ve yine inkarcı olarak çıkmışlardır. Gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir.

(Yanınıza) küfürle girip yine (yanınızdan) küfürle çıktıkları hâlde, size geldiklerinde “İnandık” dediler. Allah, onların saklamakta oldukları şeyi daha iyi bilir.

Size geldiklerinde “İman ettik” derler. Oysa onlar inkârla girmiş, yine onunla çıkmışlardır. Allah onların neler gizlemiş olduklarını daha iyi bilir.

Yanınıza inkârla girip yine inkârla çıktıkları halde size geldiklerinde «inandık» derler. Allah gizlediklerini daha iyi bilmektedir.

Size geldiklerinde, "İnandık," dediler. Oysa yanınıza inkarlarıyla girip inkarlarıyla çıkmışlardı. Onların gizlediklerini ALLAH daha iyi biliyor.

Onlar, size geldikleri zaman, "iman ettik" dediler. Oysa yanınıza kâfir olarak girip, kâfir olarak çıkmışlardır. Allah, onların gizlediklerini çok iyi bilir.

Size geldiklerinde de «amennâ» derler, halbuki kâfir girmişler kâfir çıkmışlardır, neler ketmediyor idiklerini ise Allah kendilerinden daha iyi bilir

(Yahûdîler) size geldikleri zaman, “(Biz) îmân ettik!” derler. Hâlbuki (onlar, yanınıza) inkârcı olarak gelmiş ve inkârcı olarak çıkmışlardır. Allah, onların (kalplerinde) neler gizlediklerini çok iyi bilendir.

Onlar, size geldiklerinde, “İman ettik.” dediler. Oysaki onlar, yanınıza küfürle girdiler, küfürle çıktılar. Allah, gizledikleri şeyi daha iyi bilir.

Size geldikleri zaman «îman etdik» derler. Halbuki onlar muhakkak küfr ile girmişler, yine muhakkak onunla çıkmışlardır. Allah onların neler gizlemekde olduklarını çok iyi bilendir.

Ve (yahudi münâfıkları) size geldikleri zaman: “Îmân ettik” derler; hâlbuki şübhesiz (yanınıza) küfürle girmişler yine onlar şübhesiz onunla çıkmışlardır. Hâlbuki Allah onların gizlemekte olduklarını en iyi bilendir.

Ve (yahudilerden münafıklık yapanlar) size geldiklerinde “inandık” derler. Oysa onlar (yanınıza) inkârcı olarak girmişler ve yine inkârcı olarak çıkmışlardır. Allah ise, onların neleri gizlediklerini çok iyi bilendir.

Onlar size inkârcı olarak gelmişler ve “İman ettik” dedikleri halde, sizin yanınızdan çıktıklarında da, inkârcı olarak çıkmışlardır. Hâlbuki Allah onların içlerinde gizlediklerini en iyi bilendir.

Onlar sizin yanınıza gelince: "Biz inandık" derler. Doğrusu onlar Allah’ı tanımaz olarak gelirler, tanımaz olarak giderler. Allah ise onların bütün gizlediklerini çok iyi bilendir.

Size geldikleri zaman «İman ettik» derler. Halbuki onlar küfür ile girip küfür ile çıkmışlardır. Allah onların gizlediklerini daha iyi bilir.

Size geldiklerinde onlar, “İnandık” derler. Oysa onlar küfürle gelmiş ve onunla çıkmışlardır. Onların içlerinde neyi gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir.

Size geldiklerinde “iman ettik” derler. Oysa hiç şüphesiz onlar (yanınıza) küfürle girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah gizlemekte oldukları şeyi daha iyi bilir.

Yahudiler sizin yanınıza geldikleri zaman, “Biz de inanıyoruz!” derler. Oysa yanınıza girerken inkârcı olarak girmiş ve yine inkârcı olarak çıkmışlardır. Fakat Allah, kalplerinde neler gizlediklerini çok iyi bilmektedir!
İşte, inkârcılıklarının sonucu olarak:

Size geldikleri zaman, “inandık” dediler. Kesinlikle Küfür ile girdiler ve kesinlikle öyle çıktılar. Gizliyor oldukları şeyleri Allah çok iyi bilmektedir.

Sizin yanınıza gelirken:" inandık " derlerdi. Halbuki, inkarla girip, inkarla çıkmışlardı. Allah ise gizlediklerini pekâla biliyordu.

Size geldikleri zaman "İnandık!" derler. Muhakkak onlar küfürle girmiş, küfürle çıkmışlardır. Allah gizledikleri şeyleri daha iyi bilir.

Size geldiklerinde (yanınıza) inkârla girip yine inkârla çıktıkları hâlde “İnandık!” derler. [*] (Oysa) Allah onların içlerinde gizlemiş oldukları şeyleri çok iyi bilendir.

Bu ayet Hz. Muhammed’in yanına girip, ona iman ettiklerini söyleyen ancak gerçekte münafıklık eden bir grup yahudi hakkında nazil olmuştur. Böylece Yü... Devamı..

Onlar, yanınıza kâfir olarak girip, kâfir olarak çıktıkları halde bir de “îman ettik” derler. Hâlbuki Allah onların gizlediklerini en iyi bilendir.

Onlar, sana geldiklerinde, “İnanıyoruz!” derler: Oysa, aslında hakikati inkar niyeti ile gelirler ve aynı şekilde ayrılırlar. ⁷⁹ Ama Allah, onların gizlediği her şeyin farkındadır.

79 Lafzen, “onlar hakikatin inkarı ile gelir ve onunla ayrılırlar”.

Onlar size geldiklerinde: “İman ettik.” derler, oysa sizin yanınıza kâfir olarak girmiş ve yine kâfir olarak çıkmışlardır. Gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir. 24/47, 67/13

Onlar sana geldiklerinde “inandık” derler; oysa onlar gerçekte inkârla gelirler ve yine onunla ayrılırlar. Fakat Allah onların gizlediklerini çok iyi bilmektedir.

(Ey iman edenler, onlardan bir gurup) Size geldiklerinde "iman ettik" derler. (oysa meclisinize) Kafir olarak girmiş, kafir olarak çıkmışlardır, Allah, onların kalblerinde gizlediği şeyi (iki yüzlülüğü) elbette pek iyi bilendir.

Size küfürle geldiler ve yine yanınızdan küfürle çıktıkları hâlde, size "iman ettik" dediler. Allah, onların saklamakta oldukları şeyi daha iyi bilir.

Ve size geldikleri zaman, «İmân ettik» derler. Halbuki, onlar muhakkak münkir olarak girmişler ve muhakkak münkir olarak çıkmışlardır. Allah Teâlâ da onların gizlediklerini çok iyi bilendir.

Sizin yanınıza geldikleri zaman: “Biz müminiz” derler. Halbuki gerçekte onlar kâfir olarak girmişler, yine kâfir olarak çıkmışlardır. Onların içlerinde gizledikleri nifakı Allah pek iyi bilir.

(Onlar) size geldiklerinde "inandık" derler. Oysa küfürle (yanınıza) girmişler, yine onunla (yanınızdan) çıkmışlardır. Allah onların (içlerinde) gizlediklerini daha iyi bilir.

Onlar (münâfıklar) yanınıza geldiklerinde "Îmân itdik" dirler. Halbuki onlar senin yanına kalblerinde küfür oldığı halde geldiler ve yine onunla çıkdılar. Allâh Te'âlâ onların gizlediğini bilir.

Size geldiklerinde “İnanıp güvendik” derler, oysa kâfir girerler, kâfir çıkarlar. Allah onların gizlediklerini daha iyi bilir.

Size geldiklerinde: -İman ettik, derler, oysa yanınıza kafir olarak girmiş ve yine kafir olarak çıkmışlardır. Gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir.

Sana geldikleri zaman “İnandık” derler; oysa yanına kâfir girmiş, oradan kâfir çıkmışlardır. Allah ise onların saklamakta olduklarını pek iyi bilir.

Size geldiklerinde "İnandık!" derler. Gerçekte ise küfürle girmiş, yine onunla çıkmışlardır. Neler saklıyor olduklarını Allah daha iyi bilir.

daħı ķaçan geldiler size eyittiler “įmān getürdük.” daħı bayıķ girdiler kāfirlıġa daħı anlar bayıķ çıķdılar anuñ. daħı Tañrı bilirirekdür anı kim oldılar gizlerler.

Daḫı ḳaçan gelseler size eydürler biz īmān getürdük. Taḥḳīḳ girdiler senüñḳatuña küfr‐ile, daḫı anlar anuñla çıḳdılar. Daḫı Tañrı Ta‘ālā bilür anlar yü‐reklerinde ṣaḳladuḳlarını.

(Münafiqlər) sizin yanınıza gəldikləri zaman: “Biz iman gətirdik!” - deyirlər. Halbuki onlar (sizin hüzurunuza ürəklərində gizlətdikləri) küfrlə daxil olmuş, küfrlə də çıxıb getmişlər. Allah onların gizlətdiklərini (özlərindən) daha yaxşı bilir!

When they come unto you (Muslims), they say: We believe; but they came in unbelief and they went out in the same; and Allah knoweth best what they were hiding.

When they come to thee, they say: "We believe": but in fact they enter with a mind against Faith, and they go out with the same but Allah knoweth fully all that they hide.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.