Kâle raculâni mine-lleżîne yeḣâfûne en’ama(A)llâhu ‘aleyhimâ-dḣulû ‘aleyhimu-lbâbe fe-iżâ deḣaltumûhu fe-innekum ġâlibûn(e)(c) ve’ala(A)llâhi fetevekkelû in kuntum mu/minîn(e)
İçlerinden, korkan ve Allah tarafından nimetlere mazhar olmuş bulunan iki kişi, kapıdan girip saldırın üstlerine demişti; oraya girerseniz şüphe yok ki üst olursunuz siz ve ancak Allah'a dayanın inanmışsanız.
(Bunun üzerine) Bu korkaklar (ve kolaycı kaypaklar) arasında bulunup da, Allah’ın kendilerine nimet (fazilet ve gayret) verdiği iki kişi, (İsrailoğullarına dönüp şunları) söylemişti: "(Korkaklığa ve kahpelik yapmaya yönelmeyiniz, gevşeklik göstermeyiniz. Kutsal vatanınızı işgal eden zalim ve zorba topluluğun) Üzerine kapıdan (cepheden ve cesaretle hücum edip) giriniz. Böyle (bir gayret ve hareketle) girerseniz, şüphesiz siz galip geleceksiniz. Eğer (sahte değil samimi) mü’minlerseniz, sadece Allah’a tevekkül ediniz (şeytani kuşku ve kuruntularınızın peşinden gitmeyiniz!)"
Bunun üzerine, Allah'ın nimet verdiği ve Allah'tan korkan iki kişi: “Onların üzerine kapıdan girin” dediler. “Çünkü, unutmayın siz oraya girerseniz, mutlaka galip geleceksiniz ve eğer gerçek mü'minler iseniz, Allah'a güven duymalısınız.”
Korkanlar arasından, Allah'ın kendilerine lütufta bulunduğu iki cesur insan;
“Kapılardan, şehrin giriş noktalarından ansızın onların üzerine varın. Eğer o taraftan varırsanız mutlaka galip geleceksiniz. Eğer gerçekten mü'minseniz Allah'a dayanıp, güvenin, gerisini ona havale edin." dedi.
Allah'tan korkanlardan, Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: "Onların üzerine kapıdan girin. Oradan girerseniz siz üstün gelirsiniz. Eğer gerçekten iman etmiş iseniz Allah'a güvenin" dedi.
Korkanlar arasında olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: 'Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü'minlerdenseniz, yalnızca Allah'a tevekkül edin.' dedi.
Allah'dan korkanlardan, Allah'ın kendilerine ihsan ettiği iki adam şöyle dedi: “- Zâlimlerin şehrine ait kapıdan girin. Oraya girince muhakkak galibsiniz. Artık gerçek müminlerseniz Allah'a tevekkül edin.”
Allah’ın kendilerine nimet verdiği, (Allah’tan) korkanlardan iki adam dediler ki: “(Ey arkadaşlar!) Düşman üzerine kapıdan girin. Eğer girerseniz, muhakkak siz üstün gelirsiniz. Eğer inanmışsanız, yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufta bulunduğu iki kişi şöyle dedi: “Onların üzerine kapıdan giriniz; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz sadece Allah'a güveniniz.”
Korkanların içlerinden sakınç olan ikisi, Allahın nimetine ermiş idiler, dediler ki: «Kapıdan bastırınız, hemencek girer iseniz, herhalde yenersiniz, eğer inanmışsanız, Allaha dayanınız»
(Bunun üzerine) Allah'ın nimetine mazhar olan ve sorumluluk bilinciyle yaşayanlardan iki kişi şöyle dedi: “Onların üzerine (yürüyün. Şehre) kapıdan girin! Oraya girerseniz muhakkak ki galip gelirsiniz! Ve eğer gerçekten inanıyorsanız Allah'a güvenmelisiniz!”
Allâh’dan korkan ve Allâh’ın in’âmına nâil olan iki kişi "Şehrin kapusına kadar gidiniz, oradan dâhil olur olmaz gâlib olursunuz eğer mü’min iseniz Allâh’a tevekkül idiniz" didi.
Korkanlar arasında bulunan, Allah'ın nimete erdirdiği iki adam: "Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz şüphesiz galip gelirsiniz; eğer inanıyorsanız Allah'a güvenin" demişlerdi.
Korkanların içinden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer mü’minler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
Korkanlar arasından Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki (yiğit) adam şöyle dedi: “Kapıdan üzerlerine hücum edin; oraya girdiğiniz an artık kesinlikle siz galipsiniz. Eğer müminler iseniz ancak Allah’a güvenin.”
Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufda bulunduğu iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.
Korku duyanların arasında, ALLAH'ın kendisine nimet verdiği iki kişi, "Üstlerine kapıdan yürüyün. Kapıdan girerseniz kesinlikle siz yeneceksiniz. İnanıyorsanız ALLAH'a güvenin," dedi.
Allah'tan korkan ve Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle dedi: "Onların üzerlerine kapıdan girin. Oradan girerseniz muhakkak galip gelirsiniz. Eğer layıkıyla inanıyorsanız yalnız Allah'a dayanın.
Onların o, korktukları kimselerden Allahın ni'metini iymanına kavuşturduğu iki er çıktı dedi ki «üzerlerine hücum edin kapıyı tutun bir kerre ona girdiniz mi muhakkak galibsinizdir, haydin Allaha mütevekkil olun gerçekten mü'minlerseniz
İçlerinde, (Allah’tan) korkan ve Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine (şehrin) kapısından girin. Oraya bir girdiniz mi şüphesiz siz galip gelirsiniz. Eğer mü’minler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
Korkanların içinden, Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi, şöyle dedi: “Onların üzerine bildik kapıdan girin. Eğer oraya girerseniz, o zaman galip gelirsiniz. Eğer iman edenlerseniz, Allah'a tevekkül¹ edin.”.
(Peygamberlerine muhaalefetden) korkmakda olan kimselerden Allahın, kendilerine (İslâm) ni'met (ini) ihsan etdiği iki er. «Onların üzerine (şehrin) kapı (sın) dan girin. (Bir kerre) ona girdiniz mi hiç şübhesiz ki siz gaalibsiniz. Artık ancak Allaha güvenib dayanın, (gerçekden) îman etmiş kimselerseniz» dedi.
(Allah'dan) korkanlardan, Allah'ın kendilerine ni'met verdiği (emre uymayı nasîb ettiği) iki adam (Yûşa' ile Kâleb) şöyle dedi: “Onların üzerine (şehrin) kapı(sın)dan girin! İşte oraya bir girdiniz mi, artık şübhesiz siz galib kimselersinizdir; artık (gerçekten)mü'minler iseniz, o hâlde ancak Allah'a tevekkül edin!”(2)
(O zorba toplumdan) korkanlar arasından Allah’ın kendilerine (sağlam bir iman, cesaret ve irfan) nimetini verdiği iki adam (çıkıp) dediler ki: (Korkaklığa yönelmeyiniz, gevşeklik göstermeyiniz. Kutsal vatanınızı işgal eden zalim ve zorba topluluktan kurtarmak için) onların üzerine (azim ve cesaretle) kapıdan (cepheden ansızın) girin; böyle (hep birlikte aynı gayret ve hareketle) girdiğiniz zaman şüphesiz siz galip geleceksiniz. Eğer inanmış kimseler iseniz yalnız Allah’a güvenip dayanın.*
Daha önce kendilerine nimet verdiklerimizden ve (Rablerinden) korkanlardan iki kişi onlara “ Şu kapıdan girip, onlara baskın yapın, Eğer oradan girerseniz onlara galip gelirsiniz. Eğer inanıyorsanız. Allah’a güvenip dayanın” dediler.
Korkanlar arasında Allah’ın iyilikte bulunduğu iki er dedi: "onların üzerine kapıdan yürüyün. Bir yol içeri girdiniz mi, ne de olsa onları yenmiş olursunuz. Eğer inanıyorsanız Allah’a dayanırsınız."
Korkan kimselerden olup Allah/ın in/am ettiği iki kişi [⁹] «onları ansızın kapıdan bastırın, kapıdan bastırınca mutlak galip olursunuz. Mü/min iseniz yalnız Allah/a mütevekkil olun» demişlerdi.
Allah’ın kendisine nimet verdiği ve (kendisinden) korkan iki adam¹³ dedi ki: “Onların üzerine kapıdan giriniz/saldırınız. Eğer oradan girerseniz, muhakkak siz galip gelirsiniz. Eğer mü’minler iseniz Allah’a güvenmelisiniz!”
(Allah'tan) Korkanlardan olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi, “Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz şüphesiz galip gelirsiniz; eğer iman etmişseniz Allah'a güvenin” demişlerdi.
Bunun üzerine, Rablerinin azâbından korkan ve Allah’ın iman ve ilim nîmeti bahşettiği iki adam, Müslümanca ileri atılıp dediler ki:
“Arkadaşlar! İnkârcılar, ekonomik ve sosyal açıdan, silah ve sayı bakımından bizden güçlü görünseler de, unutmayın, Allah bizimle beraberdir. O hâlde, düşman üzerine yürüyün. Şehre kapıdan girin. Kapıyı tutun ve üzerlerine hücum edin, saldırın. Size düşen görev bu kadar. Bunu yaptınız, kapıdan girdiniz mi korkmayın. Artık kesinlikle siz galipsiniz. Eğer gerçekten inanmış iseniz, haydi, yalnızca Allah’ı vekil kabul edin ve sadece ona güvenin, sözlerini dinleyin, dediğini yapın!”
Allah’ın nimetlendirdiği, korkanlardan iki adam:
“Üzerilerine Kapı’dan girin! Oraya girdiğiniz zaman siz, galip geleceksiniz. Mümin iseniz, sadece Allah’a tevekkül edin!” dedi.
Tam bu sırada korkaklar arasından Allah'ın bilgi yüklediği iki adam ileri atılıp: " şehre şu kapıdan yüklenin, buradan girdiniz mi artık galipsiniz demektir, eğer inanıyorsanız artık gerisini Allah'a havale edin " müdahalesinde bulundu.
Böylece korktuklarını ortaya çıkardılar. Bunun üzerine onlara elçi olarak gönderdiğimiz iki adamdan biri olan Musa şöyle demişti: "Onların üzerine kapıdan girin! Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer Müminler iseniz sadece Allah’a güvenin!"
(Allah’tan) korkanlar içinden Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine (yanlarına) kapıdan girin! Oraya girdiğinizde (artık) şüphesiz ki siz galip gelirsiniz. Müminlerseniz yalnızca Allah’a güvenin!”
(O zorba toplumdan) korkanlar arasından Allah’ın kendilerine nîmet verdiği iki adam:¹ “Onların üzerlerine kapıdan girin. Eğer oradan girerseniz, kesinlikle galip gelirsiniz. Eğer gerçekten inanıyorsanız, sadece Allah’a güvenin.” dediler.
[Bunun üzerine] Allah’ın nimetine mazhar olan ve [O’ndan] korkanlar arasından iki kişi: “Onların üzerine kapıdan gidin!” ³⁴ dediler, “Çünkü, unutmayın, siz oraya girerseniz galip geleceksiniz! Ve eğer [gerçek] müminler iseniz Allah’a güven duymalısınız!”
Düşmandan korkan kişiler arasında bulunan, Allah’a iman eden cesaretli iki adam: “Üstlerine ön kapıdan saldırıp şehrin ana kapısını tutun, zira oradan girerseniz, muhakkak galip gelirsiniz. Eğer, müminler iseniz Allah’a güvenin.” demişlerdi. 3/160
Allah’ın lutfuna mazhar olan ve O’ndan korkanlar arasından iki kişi, “Onların üzerine (mertçe) kapıdan gidin!” dediler; “zira unutmayın, siz oraya girerseniz galip geleceksiniz. Eğer gerçek mü’minlerseniz, artık yalnızca Allah’a dayanmak zorundasınız.”
(Rablerinin azabından) Sakınan, Allah’ın nimetine erdiği iki kişi ise "Onların üzerlerine şehrin kapısından girerek saldırın! (Sahraya kaçmalarına engel olun) Eğer siz o kapıdan girerseniz muhakkak siz galip geleceksiniz, (Ey İsrailoğulları) Siz mümin kimseler iseniz, (onlardan korkmayınız) sadece Allah'a güvenip dayanınız" dediler, (onları uyardılar, fakat onlar)
Korkanların içinden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti: "Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer mü’minler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin. "
Kendilerine Allah Teâlâ'nın in'amda bulunmuş olduğu korkanlardan iki er dedi ki: «Onların üzerlerine kapıdan giriveriniz, siz ona girdiğiniz zaman şüphe yok ki, galiplersiniz. Artık siz mü'min kimseler iseniz Allah Teâlâ'ya tevekkül ediniz.»
Allah'ın buyruğuna uymamaktan korkan ve Allah'ın kendilerine iman ve yakin nimeti ihsan ettiği iki yiğit çıkıp dediler ki: “Üzerlerine hücum edin, kapıyı tutun. Kapıyı tutup da dışarıda savaş meydanına çıkmalarını önlediniz mi muhakkak siz galipsinizdir. İmanınızda samimî iseniz yalnız Allah'a dayanın. ”
(Allah'tan) korkanlardan Allah'ın ni'met verdiği iki adam dedi ki; "Onların üzerine kapıdan girin, eğer kapıdan girerseniz, muhakkak ki siz galib gelirsiniz. Haydi eğer inanıyorsanız Allah'a dayanın!"
Allâh'dan korkanlardan ve kendilerine Allâh'ın in'âm iylediklerinden iki kişi: [²] "O kavm-i cabbâr üzerine şehrin kapusından giriniz. Girer iseniz muhakkak gâlib olursunuz. Eğer Allâh Te'âlâ'nın va'd iylediği nusrete mü'minlerden iseniz Allâh'a tevekkül idiniz" didiler.
O korkanlardan Allah’ın nimet verdiği iki kişi dedi ki “Onlara şu kapıdan hücum edin; oradan girerseniz galip gelirsiniz. Eğer inanıp güveniyorsanız yanlız Allah’a dayanın.”
Korkanlar arasında bulunan Allah'ın nimete erdirdiği iki adam:-Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz, muhakkak galip gelirsiniz. Eğer, mümin iseniz Allah'a güvenin, demişlerdi.
Allah'tan korkanlardan, Onun nimetine ermiş iki adam dedi ki: “Onların üzerine kapıdan girin. Siz oraya girdiniz mi onları yenmişsiniz demektir. Mü'min iseniz yalnız Allah'a tevekkül edin.”
İçine ürperti düşenlerden, Allah'ın nimet verdiği iki adam dedi ki: "Onların içine kapıdan girin. Oraya girdiğinizde galip geleceksiniz. Eğer inananlar iseniz yalnız Allah'a güvenin."
eyitti iki er ya'nį mūsā’ daħı ķālib, anlardan kim ķorķarlar kim eylük eyledi Tañrı ol iki üzere “girüñ anlaruñ üzere ķapuya pes ķaçan kim giresiz aña bayıķ siz yinicilersiz. daħı Tañrı üzere tevekkül eyleñ, eger olasız mü’minler.”
Eyitdi iki kişi anlardan kim ḳorḳarlar Tañrıdan, ni‘metler virmişdür TañrıTa‘ālā ikisine: Girüñüz anlar üstine ḳapudan, pes ḳaçan andan girseñüz siz ġālib olursız, daḫı Tañrı Ta‘ālāya ṣıġınuñuz eger siz mü’minler‐iseñüz.
(Allahdan) qorxanlardan Allahın ne’mət verdiyi iki nəfər dedi: “Onların üstünə (qəflətən) qapıdan (yaşadıqları şəhərin qapısından) girin. Əgər (qapıdan) girsəniz, onlara mütləq qələbə çalarsanız. Əgər mö’minsinizsə, Allaha təvəkkül edin!”
Then outspake two of those who feared (their Lord, men) unto whom Allah had been gracious: Enter in upon them by the gate, for if ye enter by it, lo! ye will be victorious. So put your trust (in Allah) if ye are indeed believers.
(But) among (their) Allah.fearing men were two on whom Allah had bestowed His grace:(726) They said: "Assault them at the (proper) Gate: when once ye are in, victory will be yours; But on Allah put your trust if ye have faith."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |