20 Nisan 2024 - 11 Şevval 1445 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 20. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iż kâle mûsâ likavmihi yâkavmi-żkurû ni’meta(A)llâhi ‘aleykum iż ce’ale fîkum enbiyâe vece’alekum mulûken veâtâkum mâ lem yu/ti ehaden mine-l’âlemîn(e)

Hatırla o zamanı ki Musa, kavmine, ey kavim demişti, anın Allah'ın size verdiği nimeti ki içinizden peygamberler gönderdi ve padişahlar çıkardı ve size, alemlerde, hiçbir kimseye vermediğini verdi.

Hani o vakit Musa kavmine (şöyle) demişti: "Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın; (ki) içinizden peygamberler çıkardığı, sizden (bazılarını topluma) yöneticiler kıldığı ve âlemlerden hiç kimseye vermediğini size verip (çeşitli imkânlar sağladığı zamandaki durumunuzu hatırlayıverin)."

Bir zamanlar Musa halkına: “Ey halkım” demişti. “Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın ki O, aranızda peygamberler çıkarmış ve sizi Firavun'un zulmünden kurtarıp kendi işlerine hakim olan, egemenlik sahibi yapmış ve dünyada kimseye vermediğini size vermişti.

Hani Mûsâ kavmine:
"Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini, size tevdi ettiği ilâhî değerleri, şeriatı koruyup kollayarak zâyi etmeyin, şükredin. Allah içinizde peygamberler görevlendirdi. Sizi hürriyetlerinize kavuşturup, kendinize, dininize, işlerinize, ailelerinize, toplumunuza sahip çıkabilecek hale getirerek, dinî, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî haklarını kullanabilen özgür insanlar, aileleriniz içinde otoriteler seviyesine yükseltti; aranızdan bir kısım melikler de çıkardı. Milletlerden hiçbirine verilmeyen nimetleri, imkânları size ihsan etti." demişti.

bk. Kur’an-ı Kerim, 2/47, 122, 143; 3/110; 45/16.

Musa milletine şöyle demişti: "Ey milletim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Aranızdan peygamberler çıkardı ve sizi krallar yaptı. Alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.

Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: 'Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizi yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.'

Bir vakit Mûsâ, kavmine şöyle demişti: “- Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Zira içinizden size peygamberler gönderdi ve sizi hükümdarlar yaptı, âlemlerden hiç birine vermediği şeyi size verdi.

Hatırlayın ki, Musa kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Çünkü sizden peygamberler kıldı ve sizi hükümdar yaptı. Ve insanlardan hiç kimseye vermediği şeyleri size verdi.”

Bir zamanlar Mûsâ, kavmine, “Ey kavmim!” demişti, “Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayınız; zira O, içinizden peygamber çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Dünyada başka hiç kimseye vermediğini size verdi.”

Ne zaman Musa, ulusuna demişti ki: «Ey ulusum! Allahın size olan nimetini anınız, o sizlerden peygamberler, padişahlar yarattı, âlemlerden hiç kimseye vermediği bir şeyi, o size vermiştir

Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size geçmişte lütfettiği nimetini hatırlayın! Zira O, içinizden nebîler çıkarmış, sizi (özellikle Yusuf nebi zamanında) yöneticiler ve hükümdarlar yapmış ve dünyada başka hiçbir topluma vermediği nimetleri size vermişti.”

Kur’an bu âyetle, 12 ve 13. âyetlerde işaret edilen, kesin taahhütlerini bozan ve Allah’a olan inançlarından rücu eden İsrailoğulları kıssasına yenide... Devamı..

20, 21, 22. Mûsâ kavmine "Ey kavmim Allâh’ın size olan ni’metlerini tahattur idiniz sizin içinizden enbiyâ zuhûr itdi. Allâh size büyük ni’metler virdi size itdiği lütufları kimseye yapmadı. Ey kavmim size Allâh’ın ta’yîn itdiği arz-ı mukaddese dâhil olunuz geriye dönmeyiniz. Sizi felâket istikbâl ider." didiği vakit "Yâ Mûsâ orada bir kavm-i cabbâr oturuyor. Ânlar orada bulundukca biz girmeyiz ânlar çıkarlar ise biz dâhil oluruz" didiler.

Musa, milletine: "Ey milletim! Allah'ın size olan nimetini anın: içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdar yapmıştır, dünyalarda kimseye vermediğini size vermiştir".

Hani Mûsâ, kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Allah’ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmıştı. Sizi hükümdarlar kılmıştı[147] ve (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişti.”

Âyetin bu kısmı, “Sizi kendi kendinizin efendisi kılmıştı” şeklinde de tercüme edilebilir.

Bir zamanlar Mûsâ kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah’ın size lütfettiği nimeti hatırlayın. Zira O, içinizden peygamberler çıkardı, sizi hükümdarlar yaptı ve âlemlerde hiç kimseye vermediğini size verdi.

Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.

Musa, halkına şöyle demişti: "Ey halkım, ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın: aranızdan peygamberler çıkardı, sizi özgür kimseler kıldı ve toplumların hiçbirine vermediğini size verdi."

Musa kavmine şöyle demişti: "Ey kavmim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. O, içinizden peygamberler çıkardı. Sizi hükümdarlar yaptı. Ve âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi."

Bir vakit de Musâ kavmine şöyle demişti: Ey kavmim, Allahın size olan ni'metini düşünün, zira içinizde Peygamberler vücude getirdi ve sizi mülûk yaptı, ve size âlemînden hiç birine vermediği şeyi verdi

Bir zamanlar Mûsâ, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim, Allah’ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın, zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı (içinizden melikler çıkardı). Âlemlerde (kendi yaşadığınız dönemde) hiçbir kimseye vermediği (nimetleri) ni size verdi.

Hani Musa, kavmine: “Ey kavmim! Allah'ın size verdiği nimetleri hatırlayın. Hani O, içinizden nebiler seçti; sizi melikler¹ yaptı ve âlemlerden hiç kimseye vermediği birçok şeyi size verdi.” dedi.

1- Güç sahibi. Özgür olma.

Bir zaman Musa, kavmine (şöyle) demişdi: «Ey kavmim, Allahın, sizin üzerinizdeki ni'metini düşünün ki içinizden peygamberler gönderdi, sizi hükümdarlar yapdı, size kâinâtdan hiç birine vermediğini verdi.

Bir zaman da Mûsâ, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın üzerinize olan ni'metini hatırlayın! Hani içinizde peygamberler kıldı ve sizi hükümdarlar yaptı. Hem âlemlerden hiçbirine vermediğini size verdi.”

Musa kavmine şöyle demişti “Ey kavmim! Allah’ın üzerinize olan nimetlerini hatırlayın. İçinizden peygamberler seçip göndermiş ve yine içinizden lütfuyla hükümdarlar çıkarmış ve şimdiye kadar âlemlerde hiçbir kimseye vermediği zenginlikleri size vermişti.”

Bir gün Musa ulusuna şunları demişti: "Ey benim ulusum! Allah’ın size karşı olan bunca iyiliğini bir düşünün: içinizden peygamberler gönderdi, içinizden hakanlar yetiştirdi, kimseciklere vermediklerini size verdi.

Hani Musa kavmine demişti: «Ey kavmim! Allah/ın hakkınızdaki nimetini yâdedin, o vakit ki içinizden birtakım peygamberler gönderdi, sizlerden padişah kıldı [⁶], zamanınızdaki mahlûkattan bir ferde verilmeyen büyük mucizeleri size verdi».

[6] Veya hadem ve haşem sahibi kıldı, esaretten kurtarıp hür kıldı veya sizlerden bir çok padişah yaptı.

Hani Musa kavmine demişti: “Ey kavmim! Allah’ın size olan nimetini hatırlayınız. Çünkü O, aranızda peygamberler var etti ve sizi hükümdarlar/krallar yaptı ve âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.”

Hani Musa, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size olan nimetini anın: içinizden peygamberler çıkarmış, sizi hükümdarlar yapmış ve âlemlerde kimseye vermediğini size vermişti.”

Hani bir zamanlar Mûsâ, halkına demişti ki:
“Ey halkım! Allah’ın size geçmişte lutfedip bahşettiği nîmetleri bir düşünün; hani aranızdan Peygamberler çıkarmış, sizi özellikle Yûsuf Peygamber zamanında yöneticiler, hükümdarlar yapmış ve dünyada başka hiç kimseye vermediği nîmetleri size vermişti. İşte, bugün yine bu nîmetlere sahip olabilirsiniz.

Hani, kavmine Musa dedi ki:
-“Ey kavmim! Allah’ın size nimetini hatırlayın!
İçinizden nebiyyler çıkardı, sizi melikler / krallar / yöneticiler yaptı.
Âlemler’den hiçbir kimseye vermediğini size verdi”.

Bir gün Musa kendi halkına şöyle seslendi: " sevgili milletim! Allah'ın size yaptığı iyilikleri düşünün: hani içinizden nebiler krallar çıkarmak suretiyle, dünyada kimselere yapmadığı iyiliği sadece size yapmıştı.

Hani Mûsâ kavmine demişti ki; "Ey kavmim! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani içinizden Nebiler çıkarmıştı! Sizi yeryüzüne hükümdarlar kılmıştı! Diğer toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişti!"

Hani Musa, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah’ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın! Zira O, içinizden peygamberler görevlendirmiş ve sizi hükümdarlar kılmıştı. Âlemlerden (insanlardan) hiç kimseye vermediğini size vermişti. [*]

Burada Hz. Musa’nın İsrailoğulları’na seslenişine yer verilmekte, onlara yönelik çeşitli nimetleri hatırlattığı bildirilmektedir. Bu çerçevede içlerin... Devamı..

Mûsa, toplumuna: “Ey kavmim! Allah’ın Size içinizden Peygamberler çıkarma, sizleri hükümdarlar¹ yapma ve dünyada hiç kimseye vermediğini size verme nîmetini hatırlayın.” dedi.

1 Bu ifâdeden her ne kadar Hz. Davud ve Süleyman (a.s)’ın Peygamberliği ve saltanatı anlaşılırsa da “kılmak” fiili Peygamberlik ve saltanat için ayrı ... Devamı..

BİR ZAMAN Musa, halkına ³¹: “Ey halkım!” demişti, “Allah’ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın ki O, aranızdan peygamberler çıkarmış, sizi kendi-kendinizin efendisi yapmış ³² ve dünyada başka hiç kimseye göstermediği [lütfu]nu size göstermişti.

31 Kur’an, bu sözler ile 12 ve 13. ayetlerde işaret edilen İsrailoğulları kıssasına yeniden dönmektedir -yani, onların “kesin taahhütlerini bozmuş” ol... Devamı..

Hani Musa kavmine demişti ki: “Ey kavmim, Allah’ın size lütfettiği onca nimetini hatırlayın, hani içinizden nebiler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmış, ve toplumlardan kimseye vermediği nimeti size vermişti.” 2/49, 28/4, 14/6

BİR zamanlar Musa halkına, “Ey Halkım! Allah’ın size lutfettiği nimeti hatırlayın ki, O aranızdan nebiler çıkarmış, sizi kendi kendinizin efendisi kılmış[⁹¹¹] ve başka hiçbir topluma vermediğini size vermişti.

[911] Yani: “sizi özgürleştirip âlemin kralı yaptı”. Süddi’nin tercihine uygun olarak (Nkl: Râzî). Eski Ahid’deki benzer ibare için bk: Sayılar 13.... Devamı..

Bir zamanlar, Musa kavmine: "Ey kavmim, Allah’ın size olan nimetini hatırlayın ki O, içinizden peygamberler çıkardı, size saltanatlar ihsan etti, diğer milletlere vermediği üstünlüğü size verdi.

Mûsâ, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, Allâh’ın size olan ni’metini hatırlayın; zira (O), aranızda Enbiyalar var etti, sizi melikler yaptı ve size Dünyâ’da hiç kimseye vermediğini verdi. "

Ve bir vakit de Mûsa kavmine dedi ki: «Ey kavmim! Allah Teâlâ'nın üzerinize olan nîmetini yâdediniz ki, içinizde peygamberler vücuda getirdi ve sizleri hükümdarlar kıldı ve âlemlerden hiçbir ferde vermediğini sizlere verdi.»

Bir vakit de Mûsâ kavmine şöyle demişti. “Ey kavmim! Allah'ın size lütfettiği nimetlerini bir düşünün; zira o içinizden peygamberler çıkarttı, sizi hür insanlar yaptı ve devrinizde hiç kimseye vermediğini size verdi. ” [2, 47-122; 45, 16; 2, 143; 3, 110] {KM, Sayılar 13, 17; 14, 38}

İsrail oğulları Hz. Mûsâ’dan önce de, mesela Hz. Yusuf döneminde ve ondan sonra Mısır’da büyük bir güce sahip olmuşlardı. Uzun süre medenî dünyanın en... Devamı..

Musa, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, Allah'ın size olan ni'metini hatırlayın; zira (O), aranızda peygamberler var etti, sizi krallar yaptı ve size dünyalarda hiç kimseye vermediğini verdi."

Zikr idin şu vakti ki Mûsâ kavmine "Ey Kavmim, Cenâb-ı Hakk'ın, içinizden peygamberler ve pâdişâhlar kılması ve size 'âlemlerden kimseye virilmeyen şeyleri virmesi ile üzerinize olan ni'metlerini tahattur idiniz."

Bir gün Musa halkına dedi ki “Ey halkım, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. İçinizden nebîler çıkardı ve sizi melikler (önderler) yaptı. Bu alemde[*] kimseye vermediğini size verdi.

[*] Çağdaşlarınız arasında

Musa kavmine:- Ey kavmim, Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın, içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmıştır. Alemde kimseye vermediğini size vermiştir.

Hani, Musa kavmine, “Ey kavmim,” demişti. “Aranızdan peygamberler göndermekle, sizi hükümran kılmakla ve dünyada kimseye vermediğini size vermekle Allah'ın size lütfettiği nimeti hatırlayın.

Mûsa, kavmine şöyle demişti: "Ey toplumum! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. İçinizde peygamberler vücuda getirdi, sizi krallar yaptı, âlemlerden hiç kimseye vermediklerini size verdi."

daħı ol vaķt kim eyitti mūsā ķavmına “iy ķavmum! anuñ Tañrı ni'met in üzerüñüze ol vaķt kim ķıldı sizüñ içünüzde peyġamber daħı ķıldı sizi pādişāhlar; [55a] daħı virdi size anı kim virmedi kimseye 'ālemlerden.”

Ẕikr eyle ol vaḳtı ki eyitdi Mūsā ḳavmine: İy ḳavm, ẕikr eyleñüzTañrınuñ ni‘metlerini sizüñ üstüñüze ki sizden nebīler yaratdı, daḫı sizdenmelikler yaratdı. Daḫı virdi size ol nesneyi kim kimseye virmedi ‘ālemler‐den.

Bir zaman Musa öz camaatına belə demişdi: “Ey camaatım, Allahın sizə olan ne’mətini xatırlayın ki, sizdən peyğəmbərlər göndərdi, padşahlar tə’yin etdi və aləmlərdən (bəşər övladından) heç birinə vermədiyini sizə verdi.

And (remember) when Moses said unto his people: O my people ! Remember Allah's favour unto you, how He placed among you Prophets, and He made you Kings, and gave you that (which) He gave not to any (other) of (His) creatures.

Remember Moses said to his people: "O my people! Call in remembrance the favour of Allah unto you, when He produced prophets among you,(721) made you kings,(722) and gave you what He had not given to any other among the peoples.(723)

721 There was a long line of patriarchs and prophets before Moses, e.g., Abraham, Isaac, Isma'i1, Jacob, etc. 722 From the slavery of Egypt the Childr... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.