14 Ocak 2025 - 14 Receb 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 18. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekâleti-lyehûdu ve-nnasârâ nahnu ebnâu(A)llâhi veehibbâuh(u)(c) kul felime yu’ażżibukum biżunûbikum(s) bel entum beşerun mimmen ḣalak(a)(c) yaġfiru limen yeşâu veyu’ażżibu men yeşâ(u)(c) veli(A)llâhi mulku-ssemâvâti vel-ardi vemâ beynehumâ(s) ve-ileyhi-lmasîr(u)

Yahudiler ve Nasraniler, biz Allah'ın oğullarıyız ve sevgilileriyiz dediler. De ki: Öyleyse neden günahlarınızdan dolayı size azap ediyor? Hayır, siz, ancak onun yarattığı insanlardansınız; o, dilediğini yarlıgar, dilediğine azap eder ve Allah'ındır göklerin, yeryüzünün ve ikisinin arasında bulunanların saltanatı ve her iş, ona aittir.

Ahd-i Atıyk'te ve bilhassa Ahd-i Cedid'de Tanrıya baba, insanlara oğullar denegelmiştir. Kur’ân, anlam bakımından iltibası bulunan bu çeşit sözleri ne... Devamı..

Yahudi ve Hristiyanlar: (Hâşâ) "Biz Allah’ın çocuklarıyız ve O’nun sevdiği (kullarıyız)" demektedirler. De ki: "Peki (öyle ise), ne diye sizi günahlarınızdan dolayı azaplandırıyor? Hayır, siz (sadece) O’nun yarattığından birer beşersiniz. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah’ındır. Son varış O’nadır. (Bütün hayat ve kâinat; Allah’ın yaratıp donattığı ve bunlarla bize sıfatlarını ve sanatını tanıttığı harika eserleridir. Herkes ve her şey Allah’ın nuruna ve huzuruna geri dönecektir.)"

Hem Yahudiler ve hem de Hıristiyanlar “Biz Allah'ın çocukları ve sevdikleriyiz” dediler. De ki: Dediğiniz gibi olsa ne diye günahlarınızdan dolayı size azap edilsin ki? Hayır, siz O'nun yarattığı insanlardan başka bir şey değilsiniz. O, bağışlanmasını isteyen kişileri bağışlar, günah peşinde koşarak azap edilmek isteyene de azap eder. Zira göklerde, yerde ve her ikisi arasındaki herşeyin hükümranlığı Allah'ındır. Sonunda dönüşde O'nadır.

Yahudiler ve hristiyanlar:
“Biz Allah'ın oğullarıyız ve sevgilileriyiz" dediler.
“Öyleyse, günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor?" de.
Hayır, siz de onun yarattıklarından, sıradan insanlarsınız.
Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri koruma kalkanına alır, bağışlar, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere ceza da verir.
Göklerin ve yerin ve ikisi arasındaki varlıkların ve imkânların mülkü ve hâkimiyeti Allah'a aittir, Allah'ın tasarrufundadır. Sonuçta O'nun huzuruna varıp hesap verecekler.

Yahudiler ve hıristiyanlar: "Biz Allah'ın oğulları ve sevdikleriyiz" dediler. De ki: "Öyleyse size günahlarınızdan dolayı niçin azab ediyor? Aksine siz O'nun yarattıklarından olan insanlarsınız. Allah dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin mülkiyeti Allah'a aittir. Dönüş de O'nadır."

18.İbnu İshak`ın Abdullah bin Abbas (r.a.)`tan rivayet ettiğine göre bazı yahudiler Resulullah (a.s.)`a geldiler. Resulullah (a.s.) da onları İslâm`a ... Devamı..

Yahudi ve Hristiyanlar: 'Biz Allah'ın çocuklarıyız ve sevdikleriyiz' dedi. De ki: 'Peki, ne diye sizi günahlarınızdan dolayı azablandırıyor? Hayır, siz O'nun yarattığından birer beşersiniz. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır. Son varış O'nadır.'

Yahudiler ve Hristiyanlar: “- Biz, Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz.” dediler. Onlara de ki, o halde neye günahlarınızdan ötürü Allah size azab ediyor? Hayır, doğrusu siz onun yarattığından bir insansınız. Dilediğini bağışlar ve dilediğine de azab eder. Göklerin ve yerin ve aralarındaki her şeyin mülkü Allah'ındır. Nihayet dönüş O'nadır.

Yahudi ve Hıristiyanlar: “Biz Allah’ın çocukları ve sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Madem öyledir, neden günahlarınızdan dolayı sizi azaplandırıyor? Siz ancak Allah’ın yarattıklarından bir beşersiniz. Allah istediğini affeder, istediğini azaplandırır. Çünkü göklerin ve yerin ve aradakilerin (hayatın) mülkiyeti Allah’ındır. Ve her şey en sonunda O’na dönecektir.

Yahudiler ve Hıristiyanlar, “Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Öyle ise günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de O'nun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa, mülkiyeti Allah'a aittir. Sonunda dönüş de ancak O'nadır.”

Yahudilerle, İsa'lılar diyorlar ki: «Biz Allahın oğullarıyız, dostlarıyız!», onlara diyesin ki: «Öyledir de, günahlarınız yüzünden Allah size niçin azap veriyor? Ancak, siz de Allahın yarattığı insansınız, dilediğini bağışlar, dilediğin azap eder, göklerle yerin mülkü, ikisinin arasında olan da, Allah içindir, ona dönülecektir»

Yahudi ve Hristiyanlar: “Biz Allah'ın çocukları ve sevgili kullarıyız” dediler. De ki: (madem Allah'ın çocuklarısınız) “O halde ne diye günahlarınızdan ötürü (Allah) sizi cezalandırıyor? Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer beşersiniz. O, kullarından (niyet ve eylemlerine göre) dilediğini bağışlar, dilediğini cezalandırır. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır. (Sonunda) dönüş ancak O'nadır.”

Yahûdîler ve Nasârâ "Biz Allâh’ın evlâdı ve sevgilisiyiz" didiler ânlara di ki: "Öyle ise günâhlarınızdan dolayı niçün size ’azâb idiyor? Siz halk itdiği insânların bir kısmısınız" Allâh dilediği gibi ’afv ider ve ’azâb iyler. Allâh semâvâtın ve arzın ve diğer mevcûdâtın mâlikidir. Her şey âna rücû’ idecekdir.

Yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. "Öyleyse günahlarınızdan ötürü size niçin azabediyor? Bilakis siz O'nun yarattığı insanlarsınız" de, Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin hükümranlığı Allah'ındır. Dönüş O'nadır.

(Bir de) yahudiler ve hıristiyanlar, “Biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız” dediler. De ki: “Öyleyse (Allah) size neden günahlarınız sebebiyle azap ediyor? Hayır, siz de O’nun yarattıklarından bir beşersiniz.” (Allah) dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunanların da hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de ancak O’nadır.

Yahudiler ve hıristiyanlar, “Biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız” dediler. De ki: “Öyleyse Allah günahlarınızdan dolayı sizi niçin cezalandırıyor? Doğrusu siz de O’nun yarattığı sıradan insanlarsınız. O, dilediğini bağışlar, dilediğini de cezalandırır. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkiyeti Allah’a aittir. Dönüş de yalnız O’nadır.”

Yahudiler ve hıristiyanlar «Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz» dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de O'nun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa mülkiyeti Allah'a aittir. Sonunda dönüş de ancak O'nadır.

Yahudiler ve Hristiyanlar, "Biz ALLAH'ın çocukları ve sevgilileriyiz," dediler. "Öyleyse günahlarınızdan ötürü neden sizi cezalandırıyor? Siz sadece O'nun yarattığı insanlardansınız," de. Dileyeni/dilediğini de bağışlar, dileyeni/dilediğini de cezalandırır. Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin egemenliği ALLAH'a ait olup dönüş de O'nadır

Yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: " O halde niçin günahlarınızdan ötürü (Allah ) size azab ediyor?" Hayır, siz de O'nun yaratıklarından birer insansınız. O dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin mülkü Allah'ındır. Nihayet dönüş de O'nadır.

Bir de Yehud ve Nesârâ «biz Allahın oğulları ve sevgilileriyiz» dediler, de ki: öyle de niçin size günâhlarınızla azab ediyor? Doğrusu siz onun yarattıklarından bir beşersiniz, dilediğine mağfiret ediyor dilediğine azab, Göklerin ve Yerin ve aralarındakilerin mülkü bütün Allahındır, nihayet dönüş de onadır

Yahûdîler ve hıristiyanlar, “Biz (Îsâ ve Üzeyir peygamberden dolayı) Allah’ın oğulları (durumunda) yız.” dediler. De ki: “Öyleyse niçin (Allah) günahlarınız yüzünden size azap ediyor? Bilakis siz de O’nun yarattıklarından birer insansınız. Allah dilediği kimseyi (lütfuyla) bağışlar, dilediği kimseye de (adaletiyle muamele ederek, cezaya müstahak olduğu için) azap eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü Allah’ındır. Dönüş de ancak (hesap vermek üzere, zaman ve mekândan münezzeh olan) Allah’ın (manevi) huzurunadır.”

Mü’min ya da kâfir bir kul, henüz hayatta iken, yapmış olduğu itikâdî ya da amelî günahlarına kalben, samimi bir şekilde tövbe ederse, tövbe ettiği o ... Devamı..

Yahudiler ve Hristiyanlar, “Bizler Allah'ın oğulları ve O'nun sevgilileriyiz.” dediler. De ki: “O halde suçlarınızdan dolayı, sizi niçin azaplandırıyor? Doğrusu, siz de yarattıklarından bir beşersiniz.¹ Dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder.² Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü Allah'a aittir. Son varış O'nadır.

1- Sıradan, normal, insanüstü bir özelliği olmayan insan. 2- Uygun gördüğünü bağışlar, uygun gördüğünü cezalandırır. Bağışlanmayı gerektirecek şeyle... Devamı..

Yahudilerle Nasrânîler (şöyle) dedi (ler): «Biz Allahın oğulları ve sevgilileriyiz». De ki: «öyle de niçin (Allah) sizi günâhlarınız yüzünden azâblandırıyor?» Bil'âkis, siz onun yaratdığından bir beşersiniz. O, kimi dilerse yarlığar, kimi dilerse azaba uğratır. Göklerin, yerin ve aralarında ne varsa hepsinin mülk-ü tasarrufu Allahındır. Son dönüş de ancak onadır.

Hâlbuki yahudiler ve hris ti yan lar: “Biz, Allah'ın oğul ları ve sevdikleriyiz!” dedi(ler). De ki: “Öyleyse (Allah), günahlarınız yüzünden size ni çin azâb edi yor? Bil'a kis siz,(O'nun) yarattığından bir insansınız.”(1)
(O,) dile diği kimseye (hikmetine bi nâen kendi lüt fundan) mağfiret e der, dilediği kim seye de(hak ettiği üzere) azâb eder. Hem göklerin ve yerin ve iki si arasın da bulunanların mülkü Allah'ındır. Nihâyet dönüş ancak O'na dır.

(1)“(Kur’ân) Ehl-i dalâletin bütün aksâmını (kısımlarını) susturur ve şübehâtın (şübhelerin) bütün menşe’lerini (çıkış yollarını) kapatır. Ehl-i dalâl... Devamı..

Yahudiler ve hristiyanlar "Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin (hem ahirette, hem de dünyada) azap ediyor (size de diğer suçlu toplumlar gibi dünyada da maddi sıkıntılar veriyor)? Doğrusu siz de onun yarattığından birer beşersiniz, o (Allah), dileyeni (iman ve hidayeti tercih edip affedilmenin gereğini yapanı) bağışlar, dileyene (azabı gerektiren inkâr ve sapıklığı tercih edene) de azap eder. Göklerin, yerkürenin ve bunların arasında bulunanların da hükümranlığı Allah’ındır. (Sonunda) dönüş de ancak O’nadır. *

(*) Hem Yahudilerin hem de Hristiyanların böyle bir iddiade bulunduklarına dair bir bilgi de metni aşağıya alınan Yuhanna incili /İshah-8/ 41.ayette b... Devamı..

Yahudiler ve Hıristiyanlar “Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz” dediler. Onlara deki “Öyle ise günahlarınızdan dolayı Allah size niçin azap ediyor? Hayır, siz sadece yarattıklarından biri olan insansınız. Allah dilediğini bağışlar dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve her ikisi arasında olan şeylerin tamamı Allah’a aittir, dönüş O’nadır.

Yahudiler, hırıstiyanlar derler: "Biz Allah’ın oğullarıyız, sevgilileriyiz." De ki: "öyledir de günahlarınızdan dolayı ne diye sizi azaba uğratıyor?" Yok, siz Onun yarattığı insanoğullarısınız o kadar. Allah kimi dilerse onu yarlıgar, kimi dilerse onu da azaba uğratır. Yerlerin, göklerin, ikisinin arasında ne varsa hepsinin hakanlığı Allah’ındır. Sonunda ancak Ona dönülecektir.

Yahudiler, Nasraniler «biz Allah/ın oğulları [¹] ve dostlarıyız» dediler. Onlara de ki öyle ise neye sizi günahlarınızdan dolayı azaba duçar ediyor? Hayır, siz mahlûkatı meyanında beşersiniz [²]. Allah dilediğini yarlıgar, dilediğini azaba duçar kılar. Göklerin, yerin, aralarında ne varsa hepsinin mülkü Allah/ındır. Son varış O/nadır [³].

[1] Peygamber oğullarıyız, oğlu Mesih'in etbaıyız.[2] Size de onlar gibi muamele olunur.[3] Bütün halkın işi yalnız ona varır.

Yahudiler ve Hıristiyanlar: “Biz Allah’ın çocukları ve O’nun sevgili dostlarıyız [ehibbâuhu]” dediler. De ki: “O hâlde niçin günahlarınızdan dolayı size azap ediyor? Bilakis sizler de O’nun yarattıklarından birer beşersiniz.” O dilediğini bağışlar ve dilediğine de azap eder. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı [mulk] Allah’a aittir ve dönüş de O’nadır.

Yahudiler ve Hıristiyanlar, “Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Öyleyse günahlarınızdan ötürü size niçin azap ediyor? Bilakis siz O'nun yarattığı insanlarsınız.” Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin egemenliği Allah'ındır ve dönüş O'nadır.

Yahudiler ve Hıristiyanlar, “Bizler Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız, dolayısıyla her ne yaparsak yapalım, Son Elçiyi inkâr etsek bile, kesinlikle cennete gireceğiz!” diyorlar.
Onlara de ki: “Öyleyse Allah, günahlarınızdan dolayı sizi niçin cezalandırıyor? Kutsal kitabınızın bildirdiğine göre nice belâlara, musîbetlere uğrayanlar sizler değil misiniz? Baba oğluna, sevgili sevgiliye böyle azap eder mi? Hayır, siz de Allah’ın yarattığı diğer insanlardan hiç bir ayrıcalığı olmayan sıradan insanlarsınız.
Gerçek şu ki, Allah dilediğini bağışlar, dilediğini cezalandırır. Fakat O’nun dilemesi, mutlak adâlet ve hikmet ölçülerine göredir. İlâhî lütfa nâil olmak isteyen ve bu yolda gereken çabayı harcayan her kuluna rahmet kapılarını sonuna kadar açar. Zulüm ve haksızlığı tercih edenleri ise, kim olursa olsun cezalandırır. Unutmayın ki, Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin mutlak hükümranlığı Allah’a aittir ve hepiniz dönüp dolaşıp, eninde sonunda O’nun huzuruna varacaksınız.

Yahudîler ve Hristiyanlar dedi ki:
“Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz”. De ki: -“Niçin sizi günahlarınız sebebiyle cezalandırıyor? Aksine siz O’nun yarattıklarından bir beşersiniz. Dileyeceği kimseyi bağışlıyor, dileyeceği kimseye azap ediyor. Yer’in, Gökler’in, ikisi arasındakilerin mülkü / yönetimi Allah’a aittir. Gidip Varış O’nadır”.

Yahudiler ve Hristiyanlar: " biz Allah'ın sevgili oğullarıyız " diyorlar. De ki: " günah işlediğinizde sizleri neden cezalandırıyor o zaman ? Yok öyle şey. Siz de Allah'ın, yerine göre bağışlayıp yerine göre cezalandırdığı bayağı insanlarsınız " Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin tek sahibi Allah'tır. Eninde sonunda ona döneceksiniz

Yahudiler ve Hristiyanlar: "Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz!" dediler. De ki: "Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de onun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa mülkü Allah’a aittir. Sonunda dönüş ancak onadır!"

(Bazı) yahudi ve hristiyanlar “Biz Allah’ın çocukları ve sevgilileriyiz!” demişlerdi. De ki: “(Öyleyse) günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de O’nun yarattıklarından birer insansınız. (Allah) dileyeni (layık gördüğünü) bağışlar; dileyene (layık gördüğüne) de azap eder. [*] Göklerde, yerde ve ikisi arasında ne varsa hepsinin otoritesi yalnızca Allah’a aittir. Dönüş de yalnızca O’nadır.”

Bu cümle “Allah dilediğini (layık olanı) bağışlar, dilediğine (layık olana) ise azap eder” şeklinde de tercüme edilebilir. Benzer mesajlar: Bakara 2:2... Devamı..

Yahûdîler ve Hıristiyanlar bir de: “Biz Allah’ın oğulları ve dostlarıyız.” dediler.¹ (Ey Muhammed!) Onlara: “O halde (Allah) günâhlarınız yüzünden niçin size azap ediyor? Aslında siz de Onun yarattığı birer insansınız. O dilediğini bağışlar, dilediğini de cezâlandırır. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan tüm varlıkların mülkü (saltanatı) Allah’a aittir ve sonunda dönüş de Onadır.

1 Yani kendilerinin başka insanlara benzemediklerini, Allah’ın katında özel bir imtiyazlarının olduğunu iddiâ ederek veya Mesih ve Üzeyr’in Allah’ın o... Devamı..

[Hem] Yahudiler ve [hem de] Hristiyanlar, “Biz Allah’ın çocuklarıyız, ³⁰ ve O’nun sevgili kulları!” derler. De ki: “Öyleyse, Allah, neden günahlarınızdan dolayı size azap çektirsin? Hayır, siz O’nun yarattığı insanlardan başka bir şey değilsiniz! O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap çektirir: Zira göklerde ve yerde ve ikisi arasında bulunan her şey üzerindeki hükümranlık Allah’a aittir ve bütün yolculuklar O’nda nihayet bulur.”

30 Karş. Çıkış iv, 22-23 (“İsrail Benim oğlumdur”), Yeremya xxxi, 9 (“Ben İsrail’in babasıyım”) ve İnciller’deki birçok paralel ifade.... Devamı..

Yahudi ve Hıristiyanlar: “Biz, Allah’ın çocukları ve onun sevgilileriyiz.” dediler. De ki: “Öyleyse, günahlarınız sebebiyle Allah, sizi niye cezalandırıyor?” Hayır, siz de Allah’ın yarattığı bir beşersiniz. Allah, hak edeni bağışlar, hak edene de azap eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin tüm hâkimiyeti Allah’ındır. Önünde sonunda dönüş de O’nadır. 41/6, 62/6

Yahudiler ve Hıristiyanlar “Bizler Allah’ın çocukları ve can dostlarıyız!” dediler. De ki: “Öyleyse neden günahlarınız yüzünden sizi cezalandırıyor?” Aksine siz O’nun yarattığı insanlardan sadece bir kısmısınız. O isteyeni/istediğini bağışlar, isteyeni/istediğini de cezalandırır;[⁹⁰⁹] zira göklerde, yerde ve her ikisi arasındaki şeylerin tümü üzerinde hükümranlık Allah’a aittir ve dönüş O’nadır.

[909] Lâmın istihkak mânasıyla “müstahak olanı cezalandırır”. Cümlenin ikinci yarısının lâmsız gelmesi dikkat çekicidir. Yeşa’ fiilinin çift özneyi gö... Devamı..

Yahudiler ve hıristiyanlar, "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz" dediler. (Ey Muhammed) De ki: "O halde günahlarınızdan dolayı, size neden azap ediyor? Hayır, siz de O’nun yaratıklarından, birer insanlarsınız. O, dilediği kulunu bağışlar, dilediğine azap eder, gökler, yerin ve ikisinin arasındaki her şeyin mülk ve hükümranlığı Allah’ındır, dönüş de ancak O'nadır.

Yahûdiler ve hıristiyanlar; "Biz Allâh’ın oğulları ve sevdikleriyiz. " dediler. De ki: "O halde niçin günâhlarınızdan ötürü (Allâh) size azâbediyor?" Hayır, siz de O’nun yaratıklarından birer beşersiniz. O dilediğini bağışlar, dilediğine azâbeder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan herşeyin mülkü Allâh’ındır. Dönüş de O’nadır.

Yehûd ve Nasârâ, «Biz Allah'ın oğullarıyız ve dostlarıyız» dediler. De ki: «Ya ne için sizi günahlarınız sebebiyle muazzeb kılıyor? Siz ancak O'nun yaratıklarından bir beşersiniz. Ve dilediğine mağfiret eder ve dilediğini muazzeb kılar ve göklerin, yerin ve aralarında bulunanların mülkü bütün Allah'ındır ve nihâyet dönüş de O'nadır.»

Hem Yahudiler, hem de Hıristiyanlar “Biz Allah'ın evlatları ve sevgilileriyiz. ” dediler. De ki: “Öyleyse niçin Allah sizi günahlarınız sebebiyle cezalandırıyor? ” Hayır, bilakis siz O'nun yarattığı birer beşer topluluğusunuz. Allah dilediğini affeder, dilediğini cezalandırır. Göklerde, yerde ve ikisi arasında olan her şeyin hakimiyeti Allah'ındır. Dönüş de O'na olacaktır.

Yahudiler ve hıristiyanlar; "Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz." dediler. De ki: "O halde niçin günahlarınızdan ötürü (Allah) size azabediyor?" Hayır, siz de O'nun yaratıklarından birer insansınız. O dilediğini bağışlar, dilediğine azabeder. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan herşeyin mülkü Allah'ındır. Dönüş de O'nadır.

(Yâ Muhammed) Di ki: Didiğiniz gibi ise Allâh sizi ne içün günâhlarınız sebebiyle 'azâb ider? (Didiğiniz gibi değildir) Belki siz de onun halk iylediklerinden beşersiniz. Allâh dilediğini mağfiret ider ve dilediğini de 'azâb iyler. Göklerin ve yerlerin ve aralarındaki şeylerin mülki ve tasarrufı Allâh Te'âlâ'yadır. En sonra gidilecek yer onadır.

Yahudiler ve Hıristiyanlar: “Biz, Allah'ın oğulları ve sevdiği kimseleriz” dediler[1]. De ki “Öyleyse niçin günahlarınızdan dolayı size azab ediyor?” Hayır, siz O’nun yarattığı insanlardansınız. Allah, bağışlanmayı tercih edeni bağışlar; azabı tercih edene de azab eder[2]. Göklerde, yerde ve bu ikisinin arasında tüm yetkiler Allah'ın elindedir. Dönüş O'nadır.

[1] 22 Sonra firavuna de ki, `RAB şöyle diyor: İsrail benim ilk oğlumdur. 23 Sana, bırak oğlum gitsin, bana tapsın, dedim. Ama sen onu salıvermeyi red... Devamı..

Yahudi ve Hıristiyanlar:-Biz, Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz, dediler. De ki: -Öyleyse, günahlarınız sebebiyle Allah, sizi niye cezalandırıyor? Hayır, siz de onun yarattıklarından bir beşersiniz! Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin hakimiyeti Allah'ındır. Dönüş de O'nadır.

Yahudiler ve Hıristiyanlar “Biz Allah'ın sevgili oğullarıyız” dediler. De ki: Eğer öyle ise, Allah size niçin günahlarınız yüzünden azap ediyor? Siz de Onun yarattıklarından birer beşersiniz. O dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder.(8) Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin egemenliği Allah'ındır. Dönülecek yer de Onun huzurudur.

(8) 2:284’ün açıklamasına bakınız.

Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde, niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülkü/yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır.

daħı eydür yāhūdiler daħı naśrāniler “biz Tañrı oġlanlarıvuz daħı dostlarıvuz anuñ.” eyit: “pes nişe 'aźāb eyler size yazuķlaruñuz-ıla?” ya'nį anlar kim ŧoñuz daħı būzine oldılar. belki siz ād amil arsız andan kim yarattı. yarlıġaya anı kim diler daħı 'aźāb eyleye anı kim diler. daħı Tañrı’nuñdur gökler padişāhlıġı daħı yirüñ daħı ol iki arasındaġınıñ. daħı anuñ yañadur dönecek yir.

Yehūdiler eyitdiler, Naṣrānīler daḫı eyitdiler: Biz Tañrınuñ oġlanlarıyuzdidiler, daḫı dostları. Eyit yā Muḥammed: Pes niçün ‘aẕāb ider size günāh‐laruñuz‐ıla? Bel ki siz ādem oġlısız, bir niçesinden yaratduġı ḫalḳuñ. ‘Afv ey‐ler kime dilese, daḫı ‘aẕāb ider kime dilese. Daḫı Tañrı Ta‘ālānuñdur gök‐ler pādişāhlıġı, yirlerüñ daḫı, ikisinüñ arasında olan daḫı. ‘Āḳıbet varmaḳḥażretinedür.

Yəhudilər və xaçpərəstlər dedilər: “Biz Allahın oğulları və sevimliləriyik”. (Onlara) de: “Bəs onda Allah nə üçün günahlarınıza görə sizə əzab verir?” Xeyr, siz də Onun yaratdığı bir bəşərsiniz. (Allah) istədiyini bağışlar, istədiyinə əzab verər. Göylərin, yerin və onların arasında olan hər bir şeyin ixtiyarı Allahın əlindədir və axır dönüş də Onun hüzurunadır!

The Jews and Christians say: We are sons of Allah and His loved ones. Say; Why then doth He chastise you for your sins? Nay, ye are but mortals of His creating. He forgiveth whom He will, and chastiseth whom He will. Allah's is the Sovereignty of the heavens and the earth and all that is between them, and unto Him is the journeying.

(Both) the Jews and the Christians say: "We are sons of Allah, and his beloved."(718) Say: "Why then doth He punish you for your sins? Nay, ye are but men,- of the men he hath created: He forgiveth whom He pleaseth, and He punisheth whom He pleaseth: and to Allah belongeth(719) the dominion of the heavens and the earth, and all that is between: and unto Him is the final goal (of all)"

718 Sons of God: Cf. Job , 38:7: "When the morning stars sang together, and all the sons of God shouted for joy." In the 29th Psalm, 1st verse, the au... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.