İż kâle-lhavâriyyûne yâ ‘îsâ-bne meryeme hel yestatî’u rabbuke en yunezzile ‘aleynâ mâ-ideten mine-ssemâ-/(i)(s) kâle-ttekû(A)llâhe in kuntum mu/minîn(e)
Hani Havariler, ey Meryemoğlu İsa demişlerdi, Rabbin, bize gökten bir sofra yemek indirebilir mi? İsa da inanmışsanız demişti, çekinin Allah'tan.
Bir vakit Havariler: "Ey Meryem oğlu İsa, (kalbimiz mutmain olsun diye) Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi. O da: "Eğer (samimiyetle) inanmış (insan)larsanız (böyle mucizeler istemekten dolayı) Allah’tan korkup (haddinizi aşmaktan) sakının" demişti.
Ve o zaman havariler “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin gökten bize bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa onlara “Eğer mü'minler iseniz, Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun” diye cevap vermişti.
Hani temiz giyimli, iyi niyetli istikamet sahibi olanlar, havâriler:
“Ey Meryem'in oğlu Îsâ, Rabbin bize gökten mükellef bir sofra indirebilir mi? dediler. Îsâ:
“Eğer gerçekten mü'minseniz, Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun" dedi.
Havariler: "Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi. O da: "Eğer mü'min kimseler iseniz Allah'tan korkun" demişti.
Havariler: 'Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?' demişlerdi. O da: 'Eğer inanmışlarsanız Allah'tan korkup-sakının' demişti.
Bir vakit de Havarî'ler: “- Ey Meryem oğlu Îsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? “ demişlerdi. Îsa da: “- Eğer müminseniz, Allah'a ve benim peygamberliğime inanmışsanız, Allah'dan korkun” demişti.
Hatırla ki; bir vakit Havariler: “Ey İsa! Rabbin, gökten bize bir sofra indirebilir mi?” dediler. İsa onlara: “Eğer inanmışsanız, Allah’ın azabından sakının!” dedi.
Hani havârîler, “Ey Meryem oğlu Îsâ! Rabbin bize gökten donatılmış bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. O, “İman etmiş kimseler iseniz, Allah'tan sakınınız” cevabını vermişti.
Hani on ikiler: «Ey Meryem oğlu İsa! Tanrın bize gökten sofra gönderebilir mi?» dediklerinde, İsa dedi ki: «Siz inanlı iseniz Allahtan sakınınız»
(Bir vakit) Havariler: “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa da “Eğer inanıyorsanız, Allah'a karşı gelmekten sakının” demişti.
Havâriyyûn: "Yâ Meryem’in oğlı ’Îsâ senin rabbin semâdan bize mâide (hazır yemek) gönderebilür mi?" didiler. ’Îsâ "Eğer mü’min iseniz Alllah’dan korkınız" didi.
Havariler, "Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi de, "İnanıyorsanız Allah'tan sakının" demişti.
Hani havariler de, “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa da, “Eğer mü’minler iseniz, Allah’a karşı gelmekten sakının” demişti.
Havâriler “Ey Meryem oğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” diye sormuşlardı. O şöyle cevap verdi: “Eğer iman etmiş kimseler iseniz Allah’a saygılı olun.”
Hani havârîler «Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten, donatılmış bir sofra indirebilir mi?» demişlerdi. O, «Îman etmiş kimseler iseniz Allah'tan korkun» cevabını vermişti.
Havariler, "Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir ziyafet çekebilir mi," demişlerdi. "İnanıyorsanız ALLAH'a saygı gösterin," demişti
Havariler:" Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" dediler. İsa da: "İnanıyorsanız Allah'tan korkun" dedi.
Bir vakıt de o Havariyyun: yâ Isâ ibni meryem: Rabbin bize Semadan bir mâide indirilebilir mi? demişlerdi, «Allahdan korkun mü'minseniz» ddi
Havariler: “Ey Meryemoğlu Îsâ! Rabbin bize gökten (yemek ile donatılmış) bir sofra indirebilir mi? (Bu hususta bizim için Rabbine dua eder misin?)” demişlerdi. O da: “Eğer gerçekten inanıyorsanız, (böyle mu‘cizeler istemekten dolayı) Allah’tan korkup (haddinizi aşmaktan) sakının” demişti.
Hani havariler dedi: “Ey Meryem oğlu İsa, senin Rabb'inin üzerimize gökten bir sofra indirmeye gücü yeter mi?” “Eğer inanıyorsanız Allah'a karşı takvalı olun” dedi.
O vakit havariler: «Ey Meryem oğlu İsâ, Rabbin bizim üstümüze gökden bir sofra indirebilir mi?» demiş, O (da): «Eğer inanmış (adam) larsanız Allah (ın kudretinden ve benîm peygamberliğimden şübheye sapmakdan) korkun» demişdi.
“Bir vakit Havârîler: 'Ey Meryemoğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?' demişlerdi. (O da:) 'Eğer (gerçekten) mü'min kimseler iseniz, Allah'dan sakının!' demişti.”
(Başka) bir vakit de Havariler: “Ey Meryem oğlu İsa, (gönlümüz mutmain olsun diye) Rabbin, gökten (kendi tarafından) bize bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. (İsa) da onlara, “Eğer gerçekten inananlar iseniz, Allah hakkında (böyle sözlerden ve şüphelerden) sakının’’ demişti.*
Sonra Havariler “Ey Meryem’in oğlu İsa! Rabbinin, gökten bize bir yemek sofrası indirmeye gücü yeter mi?” demişlerdi. İsa onlara “Eğer inanıyorsanız Allah’dan sakının” demişti.
O gün yardımcılar demişlerdi: "Ey Meryemoğlu İsa! Senin çalabının bize gökyüzünden bir sofra indirmeye gücü yeter mi?" O da demişti: "Allah’tan sakının, eğer inanan kimselersiniz."
Hani Havariler, “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa da, “Eğer gerçekten mü’minseniz, Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz” demişti.
Hani Havariler, “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi de, “İnanıyorsanız Allah'tan sakının” demişti.
Hani havârîler, “Ey Meryem oğlu İsa! Acaba Rabb’in, bize gökten bir sofra indirebilir mi? Yani böyle bir mûcize göndermek, Rabb’imizin hikmet ve irâdesine uygun düşer mi, ne dersin?” diye sormuşlardı. İsa, “Eğer gerçekten inanıyorsanız, Allah’ın kudreti ve benim Peygamberliğim hakkında şüphe anlamına gelebilecek bu tür konuşmalardan sakının!” cevabını vermişti.
Hani, Havâriyler dedi ki:
“Ey Meryem’in oğlu İsa! Senin rabbin bize Gök’ten bir MÂİDE / sofra indirebilir mi?”. Dedi ki: -“Mümin iseniz, Allah’tan sakınıp korunun!”.
Havarîler: “ Sevgili Meryemoğlu! İsa! “ Acaba Rabb’in bize gökten bir sofra indirebilir mi? “ İsa: “eğer samimi iseniz, Allah’a karşı biraz saygılı olun “
Hani havariler "Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten neleri yiyip neleri içebileceğimize, soframıza helal olarak neleri koyabileceğimize dair yasalarını gönderebilir mi?" demişlerdi. İsa onlara "Eğer Mümin iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının! Çünkü Allah helal haram yasalarını belirledikten sonra yiyip içmede özgürlüğünüz haramlarla kısıtlanır" demişti.
Hani Havariler “Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” diye sormuşlardı. O (İsa) da “İman etmiş kişilerseniz Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun.” cevabını vermişti.
“Havariler bir de: ‘Ey Meryem’in oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?’ demişler, Îsâ da: ‘inanıyorsanız Allah’tan hakkıyla sakının’ demişti.”
[Ve] o zaman beyaz elbiseliler, “Ey İsa, ey Meryem’in oğlu!” dediler, “Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir miydi?” ¹³⁷ [İsa] cevap verdi: “Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, eğer [gerçek] müminler iseniz!”
Yine o zaman havariler: “Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize, gökten bir sofra indirebilir mi? (Rabbinden bunu isteyebilir misin)” dediklerinde İsa: “Eğer mümin iseniz Allah’tan korkun!” demişti. 5/113-114
Yine o zaman Havariler “Ey Meryem oğlu İsa!” demişlerdi; “Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?”[¹⁰⁰⁷] (İsa) cevap vermişti: “Eğer gerçekten inanıp güveniyorsanız Allah’a karşı saygılı olmalısınız!” demişti.
O vakit Havariler: "Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten (donatılmış) bir sofra indirebilir mi? (Gökten bize sofra indirmesini Rabbinden dileyebilir misin?) demişlerdi, (bu soruda, bir olağanüstü bir mucize talebi vardır. Oysa mucizeler gaye değil, birer delildir, mümin ise delil getirmiş olana iman etmiştir. Bu bakımdan müminin mucize istemesi doğru değildir. Hakkın gücünü deneme sevdasıdır, onun için) İsa, "Eğer iman etmiş kimseler iseniz Allah’tan korkun " diye cevap vermişti.
Havariler demişlerdi ki: "Ey Meryem oğlu Îsâ, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? (Îsâ): "İman ediyorsanız Allah’tan çekinin!" dedi.
O vakit ki, havariler: «Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin gökten bizim üzerimize bir maide (sofra) indirebilir mi?» demişti. İsa da Allah Teâlâ'dan korkunuz, eğer siz mü'minler iseniz» dedi.
Bir vakit de havariler: “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? dediler. O da: “Eğer mümin iseniz Allah'tan korkun da edebi aşmayın” diye cevap verdi. {KM, Resullerin işleri 10, 9}
Havariler demişlerdi ki: "Ey Meryem oğlu Îsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? (Îsa): "İnanıyorsanız Allah'tan korkun!" dedi.
Havârîler: "Yâ 'Îsâ ibni Meryem! Rabbin bize semâdan bir sofra indirmeğe kâdir olur mı?" didiler. 'Îsâ onlara: "Eğer îmân idenlerden iseniz Allâh'dan sakınınız (böyle şey istemeyiniz)." didi.
O gün havariler dediler ki “Meryem oğlu İsa! Rabbinin bize, gökten sofra indirmeye gücü yeter mi?” Dedi ki “Eğer inanıp güvenmiş kimseler iseniz Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun.”
Havariler: -Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize, gökten bir sofra indirebilir mi?, dediklerinde (İsa):-Eğer mümin iseniz Allah'tan korkun!, demişti,
Hani Havariler “Ey Meryem oğlu İsa,” demişlerdi. “Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” İsa ise “Eğer mü'min iseniz Allah'tan korkun” demişti.
Havariler demişlerdi ki: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" İsa dedi ki: "Eğer müminlerseniz Allah'tan sakının!"
ol vaķt kim eyitti ḥavāriler “iy 'įsā! meryem oġlı! güci yiter mi çalabunuñ kim indüre üzerümüze ħorı, gökden?” eyitti “śaķınuñ Tañrı’dan eger olduñuz mü’minler.”
Ol vaḳt kim eyitdi ḥavārīler ‘Īsāya: İy Meryem oġlı ‘Īsā, güci yiter mi senüñÇalabuñ ki indüre bizüm üstümüze bir mā’ide gökden. Eyitdi: TañrıTa‘ālādan ḳorḳuñuz, eger siz Müselmān olsañuz.
Onu da xatırla ki, o zaman həvarilər demişdilər: “Ya Məryəm oğlu İsa! Rəbbin bizə göydən (yeməklə dolu) bir süfrə göndərə bilərmi? O (İsa):” Əgər mö’minsinizsə, Allahdan qorxun!” – demişdi.
When the disciples said: O Jesus, son of Mary! Is thy Lord able to send down for us a table spread with food from heaven? He said: Observe your duty to Allah, if ye are true believers.
Behold! the disciples, said: "O Jesus the son of Mary! can thy Lord send down to us a table set (with viands) from heaven?" Said Jesus: "Fear Allah, if ye have faith."(825)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |