3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 11. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû-żkurû ni’meta(A)llâhi ‘aleykum iż hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fekeffe eydiyehum ‘ankum(s) vettekû(A)llâh(e)(c) ve’ala(A)llâhi felyetevekkeli-lmu/minûn(e)

Ey inananlar, anın Allah'ın nimetini size, hani bir kavim, size el uzatmaya niyetlenmişti de onların ellerini çektirmişti sizden ve çekinin Allah'tan ve inananların, ancak Allah'a dayanmaları gerek.

Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani (zalim ve kâfir) bir topluluk size ellerini uzatmaya (üzerinize saldırıp öldürmeye ve esir almaya) yeltenmişti de, (Allah) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. (O halde) Allah’tan korkup (şirkten ve nankörlükten) sakının. Mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül edip dayansınlar.

Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın, hani düşman bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Yolunuzu Allah'ın kitabı ile bulun. Mü'minler yalnızca Allah'a güvensinler.

Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini, kâfirlerden gelecek tecavüzü önlediğini hatırlayarak şükredin.
Hani bir kavim size karşı güç kullanmaya, peygamberi ve yanında bulunan eshabı öldürmeye yeltenmişti de, Allah onların ellerini sizin üzerinizden çektirmişti. Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Mü'minler yalnızca Allah'a dayanıp güvensinler, işlerini O'na havale etsinler.

bk. Kur’an-ı Kerim, 48/24.

Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Bir topluluk size ellerini uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden alıkoymuştu [2]. Allah'a karşı gelmekten sakının. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.

11.İbnu Cerir`in İkrime ve Yezid Ebi Ziyâd`dan rivayet ettiğine göre Resulullah (a.s.), Ebu Bekir (r.a.), Ömer (r.a.), Osman (r.a.), Ali (r.a.), Talha... Devamı..

Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allah'tan korkup-sakının. Mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler.

Ey mü'minler! Allah'ın üzerinizdeki ni'metini hatırlayın. Hani bir kavim (Kureyş) size ellerini uzatmayı (sizi öldürmeyi) kurmuştu da Allah, bunların ellerini sizden menetmişti. Allah'dan korkun. Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.

Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın ki, bir toplum size saldırmaya yeltenirken, Allah onların ellerini sizden çekti. Allah’(ın azabın)dan sakının. Ve imanlı olanlar yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.

Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayınız; hani bir topluluk size el uzatmaya teşebbüs etmişti de, Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakınınız. Müminler sadece Allah'a güvensinler.

Ey inanmış olanlar! Allahın size olan nimetini anınız, hani size bir ulus el uzatmak istemişti, onların ellerini sizden uzaklaştırdı, Allahtan sakınınız, inanmışlar dayanalar Allaha

Ey iman edenler! Allah'ın size bahşettiği (şu) nimeti hatırlayın! Hani (siz zayıf ve çaresiz durumdayken düşman) bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. (Allah'ın desteğini almaya devam etmek istiyorsanız) Allah'a karşı gelmekten sakının ve O'nun istediği şekilde hayatınıza devam edin). Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.

Bu âyet, Kur’an vahyinin başlangıç dönemindeki inananların zayıflığına rağmen Allah’ın inayet ve korumasıyla inkârcılar karşısında güçlenmesine işaret... Devamı..

Ey mü’minler Allâh’ın ni’metlerini zikr idiniz müşrikler kollarını sizin üzerinize kaldırdıkları zamân Allâh ânların kollarını çekdi. Allâh’dan korkınız hakîki mü’minler Allâh’a tevekkül iderler.

Ey İnananlar! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu. Allah'tan sakının, inananlar Allah'a güvensinler.*

Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkışmıştı da, Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişti. Allah’a karşı gelmekten sakının. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.

Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir kavim size el uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah’tan korkun! Müminler yalnız Allah’a dayansınlar.

Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini unutmayın; hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun ve müminler yalnızca Allah'a güvensinler.  

 Bu âyetin nüzûl sebebi olarak, müşriklerin ve münafıkların tahriki ile Peygamberimizi öldürmeye teşebbüs eden bir silahlı adamın, Allah’ın inayet ve ... Devamı..

İnananlar! ALLAH'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmağa yeltenmişti de onların ellerini sizden çekmişti. ALLAH'ı dinleyin. İnananlar ALLAH'a güvensin.

Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) yeltenmişti de, O (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun. Müminler yalnız Allah'a dayansınlar.

Ey o bütün iyman edenler! Anın Allahın üzerinizdeki o ni'metini ki bir vakıt size bir kavm el uzatmayı kurmuştu da o bunların ellerini size dokunmaktan men'etmişti, siz hep Allaha korunun ve mü'minler yalnız Allaha dayansınlar

Ey îmân edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani, (zâlim ve kâfir) bir topluluk size ellerini uzatmaya (üzerinize saldırıp sizi öldürmeye ve esir almaya) yeltenmişti de (Allah) onların ellerini sizden çektirmişti. (O hâlde yalnız) Allah’tan korkun. Mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.

Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani bir toplum size saldırmayı tasarlamıştı da Allah, onları, size saldırmaktan vazgeçirmişti. Allah'a karşı takvalı olun. Mü'minler, yalnızca Allah'a güvenip yönelsinler.

Ey îman edenler, Allahın, üzerinizdeki ni'metini düşünün. Hani bir gurüh size ellerini uzatmayı kurmuşdu da o, bunların ellerini sizden itib çekmişdi. Allahdan korkun. Mü'minler ancak Allaha güvenib dayanmalıdır.

Ey îmân edenler! Allah'ın üzerinize olan ni'metini hatırlayın; hani bir kavim size(sû'-i kasd yapmak için) ellerini uzatmaya yeltenmişti de (Allah) onların ellerini sizdençekmişti. O hâlde Allah'dan sakının! Hem mü'minler, böylece ancak Allah'a tevekkül etsinler!(1)

(1)“İnsan zaîfdir, belâları çok. Fakirdir, ihtiyâcı pek ziyâde. Âcizdir, hayat yükü pek ağır. Eğer Kadîr-i zü’l-Celâl’e (celâl sâhibi, kudreti sonsuz ... Devamı..

Ey inanmış olanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın; vaktiyle (zalim, azgın ve inkârcı) bir topluluk size el uzatmaya (üzerinize saldırıp sizi öldürmeye ve esir almaya) teşebbüs etmişti de, Allah onların ellerini sizden alıkoymuştu. Öyleyse (Allah’ın desteğini almaya devam etmek istiyorsanız) Allah’a karşı gelmekten (şirkten ve kötü işlerden) sakının. Ve inananlar yalnız Allah’a (güvenip) tevekkül etsinler. *

(*) Bu âyet, Kur’an vahyinin başlangıç dönemindeki inananların zayıflığına rağmen Allah’ın inayet ve korumasıyla inkârcılar karşısında güçlenmesine iş... Devamı..

Ey İman edenler! Hatırlayın Allah’ın size olan nimetini, hani bir zamanlar bir toplum sizi yakalamak için üzerinize geliyordu. Allah onların bu çabalarını boşa çıkardı da, sizden ellerini çektirdi. Allah’dan sakının. İnananlar Allah’a güvenip dayansınlar.

Ey inananlar! Allah’ın size karşı olan bunca iyiliğini bir düşünün. Günün birinde bir ulus size el atmıya kalkışmıştı da biz onların ellerini sizin üzerinizden çektirmiştik. Allah’tan sakının. İnananlar yalnız Allah’a dayansınlar.

Ey iman edenler! Allah/ın hakkınızdaki nimetini hatırlayın, hani size bir güruh el uzatmak kastinde bulunmuş idi de Allah onların ellerini sizden geri çekmişdi. Allah/tan sakının, mü/minler yalnız Allah/a mütevekkil olsunlar.

Ey inananlar! Allah’ın üzerinize olan nimetini hatırlayınız; hani bir topluluk [kavm] size ellerini uzatmaya/ tecavüze/suikaste kalkmıştı da (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. O hâlde Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz ve mü’minler de yalnız Allah’a güvensinler [yetevekkel].

Ey iman edenler! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın. Hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının ve iman edenler Allah'a güvensinler.

Ey iman edenler! Allah’ın size bahşettiği şu nîmetini hatırlayın: Hani siz zayıf ve çaresiz durumdayken, düşmanlarınızdan bir grup size fenâlık etmek istemişti de, Allah sizi onların şerrinden korumuştu. Bu nîmetin devam etmesini istiyorsanız, Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda hayata yön vererek kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının! Ve inananlar, başkasına değil, yalnızca Allah’a güvensinler.
Bakın; Allah’a güvenen bir toplumun ne büyük lütuflara nâil olacağını, O’na tevekkül etmeyip ahdini bozan bir toplumun da başına neler geleceğini görmek için, şu iki örneği dikkatle dinleyin:

Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın / anın! Hani, bir kavim size el uzatmayı tasarladı; onların ellerini size dokunmaktan engelledi. Allah’tan sakınıp korunun! Müminler sadece Allah’a tevekkül etsin!

Sevgili müminler! Allah'ın size yaptığı iyiliğin kadrini bilin: Büyük bir gücün size el kaldırdığı, Allah'ın da size kalkan bu elleri tuttuğu günleri hatırlayın. Allah'a karşı işinizi sağlama alın. Müminler, işlerini sağlama aldıktan sonra Allah'a havale etsinler

Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı. Allah da sizi onlara galip getirmişti. Sakın siz tecavüz edenlere tecavüz etmeyin! Tecavüze kalkışırsanız zulmedersiniz. Allah zulmedenleri sevmez. Onun için Allah’a karşı gelmekten sakının! Müminler yalnız Allah’a güvensinler!

Ey iman edenler! Allah’ın size olan (şu) nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de onların ellerini sizden çekmişti. [*] Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun! Müminler yalnızca Allah’a güvensinler!

Yüce Allah’ın müminlere yönelik Mâide 5:7’de bildirdiği bazı nimetlerine ilave olarak, bu ayette de müminlere yönelik başka bir nimetini hatırlatmakta... Devamı..

Ey îman edenler! Allah’ın bir topluluğun size tecavüze yeltenmesi üzerine sizi onların ellerinden kurtarma nîmetini hatırlayın¹ Allah’a karşı hata etmekten sakının. Öyleyse îman edenler, sadece Allah’a tevekkül² etsinler.³

1 Âyetin bu bölümü yukarıda mecâzî anlamlar dikkate alınarak tercüme edilmiştir. Âyetin tercümesi kelime anlamıyla; “Ey îman edenler! Allah’ın bir top... Devamı..

Siz ey imana ermiş olanlar! Hatırlayın [düşman] toplumun sizi altetmek üzere olduğu ²⁰ ve Allah’ın sizi onların elinden kurtardığı zaman bahşettiği nimeti. O halde Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: ve iman edenler yalnız Allah’a güvensinler.

20 Lafzen, “Size el atmak üzere olduğu”: Kur’an vahyinin başlangıç dönemindeki müminlerin zayıflığına ve -dolayısıyla- her dinî hareketin başlangıçtak... Devamı..

Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki şu nimetini bir düşünün, hani bir topluluk size saldırıp ortadan kaldırmaya kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu. Allah’a karşı gelmekten sakının. Öyleyse müminler, sadece Allah’a dayanıp güvensinler. 3/160, 58/10, 64/11

Siz ey iman edenler! Hatırlayın Allah’ın üzerinizdeki nimetini! Hani size bir toplum el uzatmaya kalkışmıştı da, onların elinden sizi kurtarmıştı? Şu hâlde Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Ve mü’minler artık yalnızca Allah’a güvensinler.

Ey iman edenler, Allah’ın size ihsan ettiği nimetini hatırlayın ki, bir topluluk size el uzatmaya (saldırmaya) kalkışmıştı da Allah (kalplerine korku düşürerek) onların ellerini üzerinizden çekmişti. Allah'tan (azabından) sakının, müminler sadece Allah’a güvenip dayansınlar.

Ey iman edenler, Allâh’ın size olan ni’metini hatırlayın: Hani bir topluluk size ellerini uzatmağa (saldırmaya) yeltenmişti de (Allâh) Onların ellerini sizden çekmişti. Alah’tan korkun. Mü’minler Allah’a dayansınlar.

Ey imân edenler! Sizin üzerinize olan nîmet-i ilâhiyeyi yâd ediniz ki bir vakit bir kavim size ellerini uzatmayı kurmuştu, onların ellerini Cenâb-ı Hak sizden menetti. Ve Allah Teâlâ'dan korkunuz ve mü'minler artık Allah Teâlâ'ya tevekkül etsinler.

Ey iman edenler! Allah'ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmaya, sizi öldürüp yok etmeye teşebbüs etmişti de O, bunların ellerini size zarar vermekten menetmişti. Allah'ın hukukuna haksızlık etmekten sakının! Müminler yalnız Allah'a dayansınlar. [48, 24]

Bi’r-i Meûne faciasından hemen sonra çok nazik bir ortamda ashabdan âmir ed-Damrî, kasdî olmaksızın, anlaşmalı Benî Âmir kabilesinden iki kişiyi öldür... Devamı..

Ey inananlar, Allah'ın size olan ni'metini hatırlayın: Hani bir topluluk size ellerini uzatmağa (saldırmaya) yeltenmişti de (Allah) Onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun. Mü'minler Allah'a dayansınlar.

Ey Mü'minler! Bir kavmin size el uzatmağı kasd iylediği zamân onların ellerini sizden çekdirmek ile üzerinize olan Allâh'ın ni'metini düşününüz. Allâh'dan ittikâ iderek sakınınız. Mü'minler ancak Allâh'a tevekkül itsünler.[¹]

[1] Rasûl-ü Ekrem efendimiz ashâbı ile " 'Asfân" nâm mevkî'de namâz kılıyorlardı. Müşrikler müslümânların üzerine birden hücûm içün müşâvere itdiler. ... Devamı..

Ey inanıp güvenenler, Allah’ın üzerinizde olan nimetini hatırlayın; hani bir gün bir topluluk, içinize elini sokmaya çalıştı da Allah onları engelledi. Siz Allah’tan çekinin ve kendinizi koruyun. Müminler, yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.

-Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün, hani bir topluluk size saldırmaya kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu. Allah'tan korkun. Müminler Allah'a güvensinler.

Ey iman edenler! Hatırlayın Allah'ın size olan nimetini ki, bir topluluk size sataşmaya niyetlenmişti de Allah onların elini sizden çekmişti. Allah'tan sakının. Mü'minler de ancak Allah'a tevekkül etsinler.

Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler!

iy anlar kim įmān getürdiler! anuñ Tañrı ni'metini üzerüñüze ol vaķt kim ķaśd eyledi bir ķavm yard cuḥūdlar kim düşeyeler ya'nį uzadalar sizüñ yaña ellerini pes yıġdı ellerini [54a] sizden ya'nį size ħaber virmeg-ile. daħı śaķınuñ Tañrı’dan. daħı Tañrı’ya tevekkül eylesün mü’minler.

İy īmān getüren kişiler, añuñuz Tañrı ni‘metlerini sizüñ üstüñüze ki ḳaṣdeyledi bir ḳavm ellerin uzatmaġa size sizi öldürmeg‐içün, men‘ eyledi elle‐rini anlaruñ sizüñ üstüñüzden. Ṣaḳınuñuz Tañrıdan, daḫı Tañrı Ta‘ālāya ṣıġınsun mü’minler.

Ey iman gətirənlər! Allahın sizə olan lütfünü xatırlayın ki, (bir dəfə) bir tayfa (Məkkə müşriklərini və ya Bəni Sə’ləb qəbiləsi) sizə əl qaldırmaq (hücum etmək) niyyətində olduğu zaman Allah onlara maneçilik törətmişdi. Allahdan qorxun. Mö’minlər yalnız Allaha təvəkkül etsinlər!

O ye who believe! Remember Allah's favour unto you, how a people were minded to stretch out their hands against you but He withheld their hands from you; and keep your duty to Allah. In Allah let believers put their trust.

O ye who believe! Call in remembrance the favour of Allah unto you when certain men formed the design to stretch out their hands against you, but (Allah) held back their hands from you:(708) so fear Allah. And on Allah let believers put (all) their trust.

708 In the lifetime of the Prophet it happened again and again that the enemies of Islam stretched out their hands against him, his people, and his te... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.