3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 104. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iżâ kîle lehum te’âlev ilâ mâ enzela(A)llâhu ve-ilâ-rrasûli kâlû hasbunâ mâ vecednâ ‘aleyhi âbâenâ(c) eve lev kâne âbâuhum lâ ya’lemûne şey-en velâ yehtedûn(e)

Onlara, gelin Allah'ın indirdiğine ve Peygambere dendi mi bize yeter atalarımızın yapageldikleri şeyler, böyle bulduk biz derler. Fakat ya ataları da bir şey bilmiyorlardı ve doğru yola gitmiyorlardıysa.

Onlara; (bu yanlış düşünce ve davranışları bırakın!) Allah’ın indirdiğine (Kur’an’ın hükmüne) ve (Hz.) Resul’ün (sünnetine ve sistemine) gelin, denildiğinde: (Hayır) "Babalarımızı (atalarımızı) üzerinde bulduğumuz (ve keyfimize göre tâbi olduğumuz) şey bize yeter" derler. Ya babaları (ataları) bir şey bilmeyen ve Hakk yolu bulamayan (cahil ve gafil) kimseler olsalar da mı (yine şuursuzca onların izlerini takip edeceklerdi)?

Zira onlara “Allah'ın indirdiğine ve elçisine gelin” denildiğinde, “Atalarımızdan gördüğümüz inançlar ve fiiller, bizim için yeterlidir” diye cevap verirler. Ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yoldan uzak kimseler ise de mi?

Onlara:
“Allah'ın indirdiğine, Kur'ân'a ve ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah'a, sünnetine gelin" denildiği zaman:
“Gördüğümüz, bildiğimiz, babalarımızın yolu, hayat tarzı bize yeter" derler. Ataları hiçbir şey bilmez ve hak yolu benimsememiş, doğruyu, aydınlığı, hayrı ve refahı bulamamış kimseler ise de mi, onların yolundan gidecekler?

Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve Peygamber'e gelin" dendiği zaman: "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. Babaları hiçbir şey bilmiyor veya doğru yolu bulamamış idilerse de mi?

Onlara: 'Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin' denildiğinde, 'Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter' derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?

Onlara: “- Allah'ın indirdiği Kur'an hükümlerine ve Peygamberin sünnetine gelin”, denildiği zaman: “- Bize, atalarımızı üzerinde bulduğumuz din yeter”, diyorlar. Ataları bir şey bilmiyor ve doğru yola gitmiyor idiyseler de mi?

Onlara: “Allah’ın indirdiğine ve Resulullah’a gelin” denildiğinde, “babalarımızın gittiği yol bize yeter” derler. Ya babaları bir şey bilmiyorsa veya yanlış yolda iseler…

Onlara, “Allah'ın indirdiğine ve peygamberine geliniz” denildiğinde, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter” derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?[109]

[109] Taklit hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VI, 180-182.

Onlara: «Allahın indirdiğiyle, peygambere geliniz!» denildiğinde, «Atalarımızdan bulduğumuz bize yeter» diyorlar, ya onların itaları hiçbir şey bilmiyen, doğru yola gitmiyen kimseler olsa da mı?

Onlara: “Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) ve Resul'(ün size tebliğ ettiğin)e gelin” denildiği zaman (onlar): “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz (töre, gelenek ve ideolojiler) bizim için yeterlidir” derler. Ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan (kimseler) olsa da mı (yine onlara uyacaklar)?

“Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter” demek, hayatımızdan memnunuz, yeni bir kitaba ve peygambere ihtiyacımız yok, atalarımızdan gördükl... Devamı..

Ânlara "Geliniz Allâh’ın rasûlüne inzâl itdiğini kabûl idiniz" dinildiği zamân bizim ecdâdımızdan buldığımız i’tikâd bize kâfîdir, didiler halbuki ecdadları ilimden bî-behre ve hidâyete sevk idilmemiş idi.

Onlara, "Gelin Allah'ın indirdiği Kitap'a ve peygambere uyun" dendiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter" derler; ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler?

Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Peygamber’e gelin” denildiğinde onlar, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter” derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?

Onlara “Allah’ın indirdiğine ve peygambere gelin” dendiğinde, “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter” derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda gitmeyen kimseler olsa da mı?

Onlara, «Allah'ın indirdiğine ve Resûl'e gelin» denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter» derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?

Kendilerine, "ALLAH'ın indirdiğine ve elçiye gelin," denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter!," derler. Ataları, bir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?

Onlara: " Allah'ın indirdiği (kitabı)ne ve peygamber'e gelin" dendiği zaman:" Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu da bulamayan kimseler olsa da mı?

Bunlara gelin Allahın indirdiği ahkâma ve Peygambere denildiği zaman da «bize atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler yeter» diyorlar, ya ataları bir şey' bilmez ve doğru yola gitmezler idi ise de mi?

Onlara, “Allah’ın vahyettiğine ve Resûl’e gelin” (îmân edin) denildiği vakit, “atalarımızı, üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter!” derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?

Onlara, Allah'ın indirdiğine ve resule gelin dendiği zaman, “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter.” dediler. Peki ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler ise?

Onlara: «Allahın indirdiğine ve o peygambere gelin» denildiği zaman «Atalarımızı üstünde bulduğumuz şeyler bize yeter» dediler. Ya ataları hiç bir şey bilmiyorlar ve doğru yola gitmiyorlar idiyse?..

Hem onlara, “Allah'ın indirdiğine (Kur'ân'a) ve peygambere (sünnetine) gelin!” denildiği zaman: “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter!” dediler. Ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu (da) bulamayan kimseler idiyse! (Yine de onlara mı tâbi' olacaklar?)(1)

(1)“Biz Kur’ân şâkirdleri (talebeleri) olan Müslümanlar, bürhâna (delîle) tâbi‘ oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakāik-ı îmâniyeye (îman hakīkat... Devamı..

Onlara, (bu yanlış düşünce ve davranışları bırakın!) Allah’ın indirdiğine (Kur’an’ın hükmüne) ve (Kur’an’ı tebliğ eden) Resûl’e (onun Kur’an’a uygun hakemliğine) gelin" denildiği vakit, "Babalarımızı (atalarımızı) üzerinde bulduğumuz (töre, gelenek ve ideolojiler) bize yeter" derler. Ya babaları (ataları) bir şey bilmeyen ve (akıllarını kullanmadıkları için) Hakk yolu bulamayan kimseler olsalar da mı? *

[*] Hakikat önceki olanın değil sâdık olanındır. Atalar yoluna karşı tavır, körü körüne taklide karşı bir tavırdır. Çünkü taklitle değer üretilemez. Ö... Devamı..

Onlara “Allah’ın indirdiğine ve elçinin getirdiğine gelin” denildiğinde, “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter” derler. Eğer ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde değillerse de mi, atalarına uyacaklar?

Onlara: "Allah’ın bildirdiğine, elçisine gelin" denilince derler: "Atalarımızdan ne gördükse o bize yeter". Ya ataları hiçbir bilgisi olmıyan, doğru yolu da tutmamış olan kimselerse?

Onlara; «Allah/ın inzal ettiği Kitab/a, peygamberin sünnetine gelin denildiği zaman «babalarımızdan bulduğumuz din bize elverir» derler. Onların babaları hiçbir şey bilmeseler de, yolu bulmasalar da yine elverir mi? [¹]

[1] Veya yine uymalı mı?

Onlara “Allah’ın indirdiğine ve elçiye uyunuz” denildiğinde, onlar, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter!” derler. Ya babaları/ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler?

Onlara, “Gelin Allah'ın indirdiğine ve peygambere uyun” dendiğinde, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter” derler; babaları bir şey bilmeyen ve hidayete ermemiş kimseler olsalar da mı (onlara tabi olacaklar)?

Onlara, “Şu saçma sapan gelenekleri bırakın da, Allah’ın indirdiği mükemmel inanç sistemine ve bu sistemin biricik kaynağı olan Kur’an’ın pratik hayata aktarılmasında en güzel örnek olan Elçisine gelin!” denildiği zaman:
“Atalarımızdan gördüğümüz töre, gelenek ve ideolojiler bizim için yeterlidir!” derler. Peki, ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yoldan sapmış kimseler olsa da mı onları körü körüne taklit edecekler?
Peki, şu hâlde ne yapmalı?

Onlara, “Allah’ın indirdiği şeye ve O’nun rasûlüne gelin!” denildiği zaman: -“Atalarımızı / babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter” dediler. Şayet ataları / babaları bir şey bilmezlerdi ve doğru yolda gitmezlerdi ise de mi?

Bu gibilere: " Kelâmullah’a ve Resule gelin " denince hep: " Atalarımızdan gördüklerimiz bize yeter " derlerdi. Ya ataları zır cahil ve de şaşkın ise n’olacak?

Onlara: "Allah’ın gönderdiği Kur’an’a, Resulün Allah’ın yasalarını uygularken verdiği emirlere uyun!" denildiğinde "Biz babalarımızın önceden verdiği hükümlere uyarız." derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı aynı şeyi söyleyecekler?

Onlara “Allah’ın indirdiğine (kitaba) ve Elçi’ye gelin!” dendiği zaman, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter!” derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi? [*]

Bu ayette taklidin “gerçeği bilmek ve doğru yolda olmak” anlamına gelmediğine dikkat çekilmektedir. Yüce Allah inkârcılara ve müşriklere hitap ederek ... Devamı..

Onlara: “Allah’ın indirdiği (Kur’an’a) ve Peygamber’e gelin.” denildiğinde onlar: “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter.” derler. Onların ataları, hiçbir şey bilmeyen ve dosdoğru yolda olmayan kimseler olsa da mı?

Zira onlara, “Allah’ın indirdiğine ve Elçisi’ne gelin!” denildiğinde, “Atalarımızdan gördüğümüz inançlar ve fiiler bizim için kafidir” diye cevap verirler. Ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yoldan uzak kimseler idiyseler de mi?

Onlara: “Allah’ın indirdiği Kuran’a ve Allah’ın mesajını tebliğ eden elçiye gelin.” Denildiğinde, onlar “Hayır biz atalarımızın bize bıraktığı geleneğe uyarız, o bize yeter!” derler. Peki ya ataları, hakikati bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler iseler? 2/170, 24/47…52, 31/20, 43/21

Ve onlara “Allah’ın indirdiğine ve Rasûl’e gelin!” denildiğinde, “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz inanç bize yeter!” diyorlar. Ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyse de mi?[⁹⁹⁷]

[997] Zımnen: Hakikat sâbık olanın değil sâdık olanındır. Atalar yoluna karşı tavır, körü körüne taklide karşı bir tavırdır. Zira taklitle değer üreti... Devamı..

Onlara, "Allah’ın indirdiğine ve Peygambere gelin" (bu batıl inançları terkedin) denildiğinde "Atalarımızı üstünde bulduğumuz yol bize yeter" derler. Ya ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde değillerse? (onların hali nice olur)

Onlara: "Allah’ın indirdiğine ve resulüne gelin!" dense, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter!" derler. Babaları hiçbir şey bilmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?

Ve onlara, Allah Teâlâ'nın indirdiğine ve Peygambere geliniz denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter,» derler. Ya babaları hiçbir şey bilmiyorlar ve doğru yola gitmiyorlar idiyseler de mi?

Kendilerine: “Allah'ın indirdiğine ve Resule (onların hakemliğine) gelin denildiğinde “Atalarımızı ne halde bulmuşsak o bize yeter! ” derler. “Ataları hiçbir şey bilmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı onlara tabi olacaklar? ”

Müşriklerin hurafelerinden biri de, deve ve koyun gibi hayvanları, âyette sayılan adlar altında putlara adama, insanların yararlanmasını önleme ve put... Devamı..

Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve Elçi'ye gelin!" dense, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter!" derler. Babaları hiçbir şey bilmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?

Onlara Allâh'ın indirdiği şeye (Kur'ân'a) geliniz denilür ise "Babalarımızı üzerinde buldığımız dîn bize kifâyet ider" dirler. Eğer babaları bir şey bilmez ve hidâyete irmemiş takımdan ise yine onlara tâbi' mi olacaklardı?

Onlara: "Allahın indirdiğine ve Elçisine gelin" dense, ”Atalarımızda gördüğümüz bize yeter” derler. Ya ataları bir şeyi bilememiş ve doğru yolu bulamamışlarsa?

Onlara: -Allah'ın indirdiğine ve Peygambere gelin, denildiğinde: -Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter.” derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayanlar idiyse ya?

Onlara “Allah'ın indirdiğine ve Peygambere gelin” dendiğinde, “Atalarımızdan gördüğümüz şey bize yeter” derler. Ya onların ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler ise?

Onlara, Allah'ın indirdiğine ve resule gelin dendiğinde şöyle derler: "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter." Peki, ataları hiçbir şey bilmiyor, doğru yolu bulamıyor idiyseler de mi?

daħı ķaçan eyidildi anlara “gelüñ anuñ dapa kim indürdi Tañrı daħı yalavaç dapa” eyittiler “ŧapdur bize ol kim bulduk anuñ üzere atalarumuzı.” eger oldı-y-ise daħı mı ataları anlaruñ bilmezler nesene daħı ŧoġru yol dutmazlar?

Daḫı ḳaçan eyidilse anlara gelüñüz Tañrı Ta‘ālā indürdügi kitāba, daḫıpeyġamber sünnetine, eydürler: Yitişür bize ol nesne kim bulduḳ atalaru‐muz anuñ üstine. Daḫı eger ataları hīç nesne bilmez olsalar daḫı mı? doġruyol üstine olmasalar daḫı mı?

Onlara: “Allahın nazil etdiyinə və Peyğəmbərə tərəf gəlin!” – deyildiyi zaman: “Atalarımızın getdiyi yol bizə yetər”, - deyə cavab verirlər. Bəs ataları heç bir şey bilməyib doğru yolda deyildilərsə necə?!

And when it is said unto them: Come unto that which Allah hath revealed and unto the messenger, they say: Enough for us is that wherein we found our fathers. What! Even though their fathers had no knowledge whatsoever, and no guidance?

When it is said to them: "Come to what Allah hath revealed; come to the Messenger.: They say: "Enough for us(810) are the ways we found our fathers following." what! even though their fathers were void of knowledge and guidance?

810 Cf. 2:170. Where a Messenger of Truth comes to teach us the better way, it is foolish to say: "What our ancestors did is good enough for us."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.