3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mâide Suresi 103. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Mâ ce’ala(A)llâhu min behîratin velâ sâ-ibetin velâ vasîletin velâ hâmin(ﻻ) velâkinne-lleżîne keferû yefterûne ‘ala(A)llâhi-lkeżibe veekśeruhum lâ ya’kilûn(e)

Allah, ne bahireyi meşru kılmıştır, ne saibeyi, ne vasilayı, ne de hamı; fakat kafir olanlar, Allah'a, yalan yere iftira ederler ve onların çoğunun da aklı ermez.

Müslümanlıktan önce, Araplar, bir dişi deve beş defa doğurur da beşinci yavrusu erkek olursa o devenin kulağını yararlar, kıra salıverirlerdi. Buna ne... Devamı..

Allah Bahire1’den, Saibe2’den, Vasiyle3’den ve Ham4’dan hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Ancak kâfirler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. (Dinde olmayan şeyi Allah’ın emri gibi gösteriyorlar veya Allah’ın emirlerini tersine çeviriyorlar.) İşte bunların çoğunluğu (yaptıkları işin kötülüğüne ve başlarına gelecek belanın büyüklüğüne) akıl erdirmez (ve vicdanına göre hareket etmez kimselerdi).

1Bahire: Putlara adanmış dişi deve. 2Saibe: Dilek kabulü için putlar adına salıverilmiş deve. 3Vasiyle: İkiz dünyaya gelen ve erkeği putlara kurban ed... Devamı..

Bazı hayvan cinslerinin, batıl inanç ve düşüncelerle binilmemesi, kesilmemesi ve batıl ilahlara adanması şeklinde işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonması, Allah'ın emri değildir. Ama Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar ve onların çoğu akıllarını asla kullanmazlar.

Beş batın yavru veren, beşinci batın yavrusu erkek olan devenin, faydalanılmaktan vazgeçilerek kulağının yarılıp salıverilmesinin; dertten kurtuluş adağı olarak bir hayvanın faydalanılmaktan vazgeçilip putlara adanarak salma gezer halde bırakılmasının; peşpeşe birkaç dişi yavru doğuran devenin (veya koyunun) doğurduğu erkek yavrunun putlara adanmasının; on batın döl veren erkek devenin sırtına yük vurulmamasının, başıboş bırakılarak yayılmasının ve su içmesinin engellenmemesinin kutsallığının meşruiyyetiyle ilgili Allah herhangi bir hüküm koymamıştır. Fakat kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler Allah adına yalan uydurarak iftira etmektedirler. Onların çoğu akıllarını kullanarak dinin hakikatini kavrayamıyorlar.

Kulağı yarılıp salıverilen, putlara adanan, erkek dişi ikizler doğuran ve on defa yavru yapmasından dolayı sırtına yük vurulmayan hayvanlarla ilgili uygulamaların hiçbirini Allah emretmemiştir. Ancak kâfirler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdiremiyor. [18]

18.Cahiliye dönemi Arapları, bir devenin beş batın doğurması ve beşinci yavrusunun dişi olması durumunda onun kulağını yarar ve salıverirlerdi. Onun h... Devamı..

Allah Bahriye'den Saibe'den Vasiyle'den ve Ham'dan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak inkâr edenler, Allah'a karşı yalan düzüp-uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmez.

Allah, (câhiliyyet devrindeki âdet üzere) kulağı yarılıp salıverilen ve putlara adak yapılan develerle, putlar için kesilen erkek koyunların ve sırtı yüke haram kılınan develerin hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat, küfredenler, Allah'a yalan uydururlar. Onların çoğunun akılları ermez.

Allah, bahire, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey yasallaştırmamıştır. Fakat o kâfirler, Allah adına yalan uyduruyorlar. Ve onların çokları da akıl etmez.

[Cahiliyye Araplarına göre; deve beş kez doğurur, beşincisi de dişi olursa, kulağı çentilip serbest bırakılırdı. Bahire adı verilen bu deveye binilmed... Devamı..

Allah bahîre, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey yapmamıştır. Fakat inkârcılar, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar ve onların birçoğu akıllarını asla kullanmazlar.[108]

[108] Bahîra, sâıbe, vasîle ve hâm kelimelerinin izahı için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VI, 177-180.

Allah, sütünü sağmamakçin ayrılan, putlara adanmış olan, ikiz doğuran, yük vurulmayan develer yaratmamıştır, kâfirler yalanla Allaha iftira eder, pek çokları akılsızdır

Allah, (cahiliye devrindeki âdet üzere hayvanlar için) “bahire”, “saibe”, “vesile” ve “ham” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat inkârcılar, Allah'a yalan uydururlar. Zaten onların çoğu akıllarını kullanmazlar (körü körüne tabi olurlar).

Bkz. 6/136 ve dipnotu.Cahiliye Araplarının batıl inançlarından biri de birtakım bahanelerle bazı hayvanları putlara kurban etmeleri ya da putlar adına... Devamı..

(Bahîra) (Sâibe) (Vehîle [Vesîle]) ve (Hâm) [2] hakkında Allâh bir şey bildirmemişdir, kâfirler bu yalanları tertîb ile Allâh’a isnâdâtda bulunurlar ekserisi akılsızdır.

[2] Bunlar muhtelif maksadlar ile kullanılan deve isimleridir.

Allah, kulağı çentilen, salıverilen, erkek dişi ikizler doğuran, on defa yavrulamasından ötürü yük vurulmayan hayvanların adanmasını emretmemiştir; fakat inkar edenler Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akletmezler.

Allah, ne “Bahîre”, ne “Sâibe”, ne “Vasîle”, ne de “Hâm” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.[162]

“Bahîre”, “Sâibe”, “Vasîle ve “Hâm”, putperest Arapların ilâhlarına kurban ettikleri veya onlar adına serbest bıraktıkları hayvanlara verilen isimlerd... Devamı..

Allah bahîre, sâibe, vasîle ve hâm ile (diye bazı hayvanların işaretlenip kullanımdan alıkonması) ilgili bir buyruk koymamıştır. Fakat inkârcılar kendi uydurdukları yalanları Allah’a yakıştırmaya çalışıyorlar; onların çoğu akıllarını ¬kullanmıyorlar.

Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah'a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.  

 İslâm öncesi Arapların bâtıl inanç ve âdetlerinden biri de bazı sebep ve bahanelerle birtakım hayvanları putlara kurban etmeleri, onları putlar adına... Devamı..

Belli bir erkek ve dişi kombinezonuyla yavrulayanların, yemin sonucu salıverilenlerin, arka arkaya iki erkek doğuranların ve on kez döl veren erkek develerin haram edilişini ALLAH onaylamıyor; inkarcılar ALLAH'a iftira ediyor. Çoğu akletmez onların.

Allah, ne "bahîre"yi, ne "sâibe"yi, ne "vesile"yi ve ne de "hâm"ı meşru kılmıştır. Fakat küfredenler, Allah'a yalan iftira etmektedirler. Onların çoğunun akılları ermez.

ne bahıyre, ne sâibe, ne vasıyle, ne ham'dan hiç birini Allah meşru' kılmadı, lâkin küfretmekte olan kimseler, Allah namına yalan söyliyerek ona iftira ediyorlar, çoklarının da aklı irmez

Allah, (koyun ve deve gibi bazı hayvanlara kutsallık atfederek, onlara binilmemesi, kesilmemesi yahut kulaklarının yarılıp işaretlendikten sonra putlara adanması ve böylelikle insanların kullanımından alıkonmasıyla ile ilgili olarak o hayvanlara) “Bahîre”, “Sâibe”, “Vasîle” ve “Hâm” diye (isimler vermediği gibi hiç kimseye böyle) bir şey emretmiş (de) değildir. Fakat o kâfirler (bize böyle yapmamızı Allah emretti demekle) Allah adına yalan söyleyerek ona iftira ediyorlar. Onların çoğu aklını kullanmayanlardır.

Câhiliye devrinde bir deve, sonuncusu erkek olmak üzere beş doğum yaptığında, belli olsun diye onun kulaklarını yararlar ve ona binmeyi harâm sayarlar... Devamı..

Allah, ne “Bahîre” ne “Sâibe” ne “Vâsile” ne de “Ham”¹ diye bir şeyi meşru kılmadı. Fakat gerçeği yalanlayan nankörler, yalan söyleyerek Allah'a iftira ediyorlar. Ve onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar.²

1- Bu isimler; Arapların, putlara kurban ettikleri ya da onlar adına değerlendirdikleri hayvanlara verdikleri isimlerdir. 2- Körü kötüne tabi oluyor... Devamı..

Allah ne «Bahıyre» den, ne «Sâibe» den, ne «Vasiyle» den, ne de «Ham» dan hiç birini (meşru) kılmamışdır. Fakat o küfredenler Allaha karşı («Bize bunları o emretmişdir» diye) yalan düzerler. Onların çoğunun (avamının) ise akılları ermez.

Allah, ne bahîre, ne sâibe, ne vasîle, ne de hâm'dan hiçbirini (meşrû')kılmamıştır;(3) fakat inkâr edenler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar! Çünki onların çoğu akıl erdiremezler.

(3)Tâbiînden Saîd ibn-i Müseyyeb (ra) der ki: “Bahîre, câhiliyet devri Arablarınca sütü putlara bağışlanan ve hiçbir kimse tarafından sağılmayan devey... Devamı..

Allah, (cahiliye dönemindeki adet üzere) bahîra’dan, sâibe’den, vasîle’den ve hâm’den hiçbirini (batıl inançlarla yaratılış amacı dışına çıkarılmaları meşru) kılmamıştır. Fakat (hakikati) inkâr etmiş olanlar, kendi uydurdukları yalanları Allah’a yakıştırıyorlar. Oysa onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar.*

(*) 1- Bâhire: Putlara adanmış dişi deve. 2-Sâibe: Dilek kabulü için putlar adına salıverilmiş deve. 3-Vasıîle: İkiz dünyaya gelen ve erkeği putlara k... Devamı..

Allah ne bahire’i, ne saibe’i, ne vesile’i ve nede Haam’ı[10] emretmemiş, yalnız gerçekleri inkâr edenler Allah adına yalan söylemişlerdir. Onların çoğu aklını kullanmayanlardır.

[10] Bahire, Saibe, vâsile ve haam o günkü müşriklerin tanrıları için adak olarak ayırdıkları ve vurdukları işaretlere göre, hangisinin hangi tanrıya ... Devamı..

Allah ne Bahıyre, ne Saibe, ne asıyle, ne de Ham denilen hayvanlara inanın diye buyurmadı. Ancak tanımıyanlar Allah’a karşı yalan uydurdular. Onların pek çoğu aklı yatmayan kimselerdir.

Allah ne bahire, ne sâibe, ne vasile, ne hâm/e [⁵] yapmamıştır, fakat kâfir olanlar Allah/a kendiliklerinden yalan söylüyorlar. Onların pek çoğunun da böyle olduğuna akılları ermez.

[5] Cahiliyenin ihtira ettikleri ahkâmdan biri de bu dört nevi hayvandır. 1 - Bahire; putlar hizmetine tahsis kılınıp kimsenin sütünü sağmadığı dişi d... Devamı..

Allah ne bir “bahîre”, ne bir “sâibe”, ne bir “vasîle” ne de bir “hâm” var etmiştir³⁴. Fakat inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar/iftira atıyorlar. Onların pek çoğu akıllarını kullanmıyorlar.

34 Tefsirlerin beyanına göre, cahiliye Arapları, beş kez doğuran ve beşincisi dişi olan devenin kulaklarını çentip serbest bırakırlardı. O deve artık ... Devamı..

Allah, beşinci doğurduğu erkek olan kulağı çentilmiş deveyi, adak olarak adanan deveyi, dişi ve erkek olmak üzere ikiz doğuran koyunu ve dölünden on deve meydan gelmiş olan erkek deveyi (kesmemek, yememek ve binmemek üzere salıvermeyi) karar kılmamıştır. Fakat küfre sapanlar Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akıl etmezler.

(Bu ayette tanrılara kurban adamak ve kurbanlık hayvanları serbestçe otlamaya bırakmak gibi batıl uygulamalar yerilmektedir. İslâm öncesi Arabistan’da... Devamı..

Allah, İslâm öncesinde putperestlerin, Allah’ın helâl kıldığı bazı hayvanları birtakım bâtıl inançlar ve saçma geleneklerle bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye nitelendirip kutsal ilan ederek bu hayvanların etinden, sütünden, sırtından, vs. kendilerini mahrum bırakmalarını emretmiş değildir. Tam aksine, bu kâfirler, Allah adına yalanlar uyduruyorlar. Çünkü onların çoğu, akıllarını kullanmazlar.
Câhiliye döneminde Araplar, sonuncusu erkek olmak üzere beş kez doğum yapan deveye bahira; tutulduğu bir hastalıktan kurtulan kimsenin putlara adadığı deveye saibe derlerdi ki, artık hiç kimse bunlara ne binebilir, ne kesebilir, ne de sütünü sağabilirdi.
Koyun dişi doğurursa kendilerinin, erkek doğurursa tanrılarının olurdu. Şâyet ikisini birden doğurursa, dişiden dolayı erkeği de kurban etmezlerdi ki, buna da vasile derlerdi.
Bir de, kendisinden on kez döl alınan erkek deveye hâm derlerdi ki, bunun sırtına binmeyi haram sayar ve istediği yerde serbestçe otlamasına izin verirlerdi.
İşte bu kâfirler, en büyük nîmetlerden biri olan düşünebilmeyi o derece ihmal etmişlerdir ki:

Allah, ne Bahîra’dan, ne Sâibe’den, ne Vasîle’den, ne Hâm’dan meşru kıldı. Ama inkâr etmiş olanlar, Yalan’ı Allah’a iftira ediyorlar. Onların çoğu akletmez.

Allah, enenmiş, binme yasaklı, ikiz doğurgan ve yükten muaf hayvan diye bir sınıflama yapmış değildir. [2] Bunlar, Allah'a karşı inkarcıların uydurması. Onların çoğu akıl edemiyor.

Allah Putperestlerin: "Bahîre, Sâibe, Vasîle, Hâm" diye niteledikleri şeyleri meşru kılmamıştır. İnkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten onların çoğunun aklı ermez. Şunu bilin ki atalar dininden gelen bu tür geleneklerin, bu tür kuralların tamamı kaldırılmıştır.

Allah [bahîrah], [sâibeh], [vasîleh] ve [hâm] [*] diye bir şey (haram) kılmamıştır. Fakat kâfir olanlar, Allah’a yalan uydurur. Onların çoğu akıl etmez.

Arap geleneğinde [bahîrah], “Deve beş kez yavrulayıp, en sonuncu yavrusu erkek olunca, o devenin kulağını dilip delerler, ona binmeyi ve onu kesmeyi k... Devamı..

Allah kulağı yarılan, adak olarak bırakılan, biri erkek biri dişi olmak üzere ikiz doğuran ve on defa doğurunca yük vurulmayan hayvanların (adanmasını) hoş görmemiştir. Fakat kâfirler çoğunun akılları ermediği halde, kendi yalan(lar)ını Allah’a yakıştırıyorlar.

BAZI hayvan cinslerinin bâtıl inançlarla işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonması, Allah’ın emri değildir: ¹²⁴ Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendi uydurdukları yalanları Allah’a yakıştırırlar. Ve onların bir çoğu akıllarını asla kullanmaz:

124 Lafzen, “Allah, behîra, sâibe, vesîle ve hâm [şeklindeki hayvanlar]dan bir şey emretmemiştir”. Bu ifadeler, İslam öncesi Arapların, meralara salar... Devamı..

Allah ne bahîre ne sâibe ne vasîle ve ne de hâm (Diye bazı hayvanlara) kutsallık vermedi.1 Fakat küfredenler bu sapık inançlarını Allah’a isnat ederek iftira ediyorlar.2 Onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar.3 153/19...23, 210/17, 13/33, 321/10, 10/100

Ne bahîra ve sâibe, ne de vasîle ve hâm[⁹⁹⁶] (adı altında, hayvanların bâtıl inançlarla yaratılış amacı dışına çıkarılmaları) Allah’ın emri değildir. Fakat hakikati inkârda ısrar edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah’a yakıştırıyorlar. Zira onların çoğu kafalarını kullanmıyorlar.

[996] Bahîra: Beş kez doğuran ve beşinci yavrusu erkek olan dişi deve. Sâibe: Başına bir iş gelenin kurtulunca saldığı adak deve. Vasîle: Erkekli di... Devamı..

Allah, bahîre, sâibe, vasîle ve hâm gibi şeyleri (putperestlikle ile ilgili batıl inançları) meşru kılmamıştır, ancak kafirler, Allah’a iftira etmektedirler. O cahillerin buna akılları ermez, (bu batıl inançlara uyup giderler)

Allah, ne "Bahire", ne "Saibe", ne "Vasile", ne de "Ham" diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkar edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Ve onların bir çoğu da akletmiyorlar.

Allah Teâlâ bahireden, saibeden, vasileden ve hâmden hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfir olanlar Allah Teâlâ'ya karşı yalan söyleyerek iftirada bulunurlar. Ve onların çokları ise akıl erdiremezler.

Allah ne bahîre, ne sâibe, ne vasîle, ne de hâm diye bir şey bildirmemiştir. Fakat, o kâfirler bu inançlarını Allah'a mal ederek O'na iftira etmişlerdir. Onların ekserisinin akılları ermez.

Cahiliye arapları putlarına adadıkları hayvanları gruplara ayırmışlardı. Beş kere doğurup beşincide dişi doğuran deveye bahîra der, kulağını yarıp süt... Devamı..

Allah, bahire, saibe, vasile ve ham diye bir şey yapmamıştır. Fakat inkar edenler, Allah'a yalan uyduruyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar.

Câhiliyye Araplarında, deve beş kez doğurur, beşinci yavru dişi olursa o deve, kulağı çentilip serbest bırakılırdı. Binilmez, sütü sağılmaz olan o dev... Devamı..

Allâh bahîre, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey kılmadı. [²] Lâkin kâfirler Allâh'a yalan yere iftirâ iderler. Onların çoğı bunı idrâk ve ta'akkul itmezler.

[2] Zamân-ı câhiliyetde deve ve koyunlardan ba'zılarını esbâb-ı muhtelife ile başıboş bırakarak etlerinden, südlerinden hidmetlerinden istifâdeyi harâ... Devamı..

Allah ne Behireyi, ne Sahibeyi, ne Vasılayı, ne Hâm’ı meşru kılmıştır. ”Bunlar cahiliyet devrinde Arapların tapıp kurban ettikleri develerin isimleridir” ama kâfir olanlar yalanlarını Allah’a mal ederler ve çoğu aklını kullanmaz[*].

[*] Muhammed Esed Meali. Ayet Açıklaması: Lafzen, "Allah, behîra, sâibe, vesîle ve hâm [şeklindeki hayvanlar]dan bir şey emretmemiştir". Bu ifadeler, ... Devamı..

Allah, bahîre, sâibe, vesîle ve hâm (diye bir şeyler) belirlemedi. Fakat küfredenler Allah'a yalan yere iftira ediyorlar. Onların çoğu akletmezler.

Bahîre, sâibe, vasîle ve hâm'ı(29) Allah size bildirmiş değildir; kâfirler Allah adına yalan uyduruyorlar. Zaten onların çoğunun aklı ermez.

(29) Bunlar çeşitli vesilelerle putlara adanıp salıverilen, kendilerinden yararlanılması yasaklanan hayvanlardı.

Allah ne bahîre yapmıştır ne sâibe ne vasîle ne de hâm. Ne var ki küfre sapanlar yalan uydurarak Allah'a iftira ediyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar.

ķılmadı Tañrı ya'nį buyurmadı hįç deve kim biş gez botlayıcaķ ķulaġın yıralar andan hįç kimse binmeye aña daħı yük urmayalar boġazlamayalar ne daħı deve kim butlar içün yā on dişi botlayıcaķ sumaya śalı-vireler āźād ola ne daħı ķoyun kim ikiz doġura biri irkek biri dişi kim irkegi boġazlamayalar dişisi içün ne daħı buġra deve kim anuñ bilinden on köşek ola andan anı butlar içün śalıvireler kimse binmeye. velįkin anlar kim kāfir oldılar yalan baġlarlar Tañrı üzere yalanı daħı çoķı anlaruñ añlamazlar.

Tañrı Ta‘ālā ḳılmadı ḥarām eylemedi ḳulaġı kesilen ḥayvānları, daḫı sāyibolanları, daḫı vaṣl eyleyenleri ḥimāyet eyleyen ḥayvānları daḫı. Līkin kāfirolanlar iftirā iderler Tañrı ḥaḳḳına yalanı, daḫı anlaruñ çoġınuñ ‘aḳlı yoḳdur,fehm eylemezler.

Bəhirə, saibə, vəsilə və haminin heç birisini Allah (sizin üçün müəyyən edib) qanuni buyurmamışdır. Lakin kafirlər Allaha qarşı yalan uydururlar. Onların (kafirlərə uyan camaatın) əksəriyyəti isə (bu cür iddiaların Allaha qarşı böhtan, iftira olduğunu) dərk etmirlər.

Allah hath not appointed anything in the nature of a Bahirah or a Saibah or a Wasilah or a Hami, but those who disbelieve invent a lie against Allah. Most of them have no sense.

It was not Allah who instituted (superstitions(809) like those of) a slit-ear she- camel, or a she-camel let loose for free pasture, or idol sacrifices for twin-births in animals, or stallion-camels freed from work: It is blasphemers who invent a lie against Allah. but most of them lack wisdom.

809 A number of Arab Pagan superstitions are referred to. The Pagan mind, not understanding the hidden secrets of nature, attributed certain phenomena... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.