Kul lâ yestevî-lḣabîśu ve-ttayyibu velev a’cebeke keśratu-lḣabîś(i)(c) fettekû(A)llâhe yâ ulî-l-elbâbi le’allekum tuflihûn(e)
De ki: Pisle temiz bir değildir, pisin çokluğu seni şaşırtsa bile. Artık ey aklı tam olanlar, çekinin Allah'tan da muradınıza erin.
De ki: "Murdar (pis) ile temiz (asla) bir değildir. (Hatta) Murdarın çokluğu hoşuna gitse (ve gönlüne cazip gelse) de (bu böyledir)." Bu nedenle, ey selim akıl sahipleri! Allah’tan korkup (haram ve haksız kazançtan) sakının. (Bâtıla kapılan ve güç odaklarına tapınan kalabalıklara da aldırmayın!) Umulur ki kurtuluşa erersiniz.
De ki: Kötü şeyler ile iyi şeyler eşit olamaz, gereksiz faydası olmayan kötü şeylerin çokluğu, sana büyük zevk verse bile. O halde, siz ey derin kavrayış sahipleri! Hayatınızın düzenlemesini Allah'ın kitabından alın ki, gerçek mutluluğa erebilesiniz.
“Kötü insanların, çirkin fiillerin, kirli malların çokluğu, seni hayrete de düşürse, iyi ile kötü, güzel ile çirkin, temiz ile pis, helâl ile haram denk olamaz. Ey akıl ve vicdan sahipleri, Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ki, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eresiniz." de.
De ki: "Pis olanın çokluğu hoşuna gitse de, pis ile temiz bir olamaz. Şu halde ey akıl sahipleri, Allah'a karşı gelmekten sakının. Umulur ki kurtuluşa erersiniz."
De ki: 'Murdar ile temiz -murdar'ın çokluğu hoşuna gitse debir olmaz. Ey temiz akıl sahipleri, Allah'tan korkup-sakının. Umulur ki kurtuluşa erersiniz.
De ki: “- Murdarla temiz (haramla helâl) bir olmaz; murdarın çokluğu hoşunuza gitse bile”. O halde ey gerçek akıl sahipleri, haram (murdar) hususunda Allah'dan korkun ki, kurtuluşa kavuşasınız.
Kötülerin çokluğu, seni şaşırtırsa da, diyesin ki : «Pisle, temiz bir düzeyde olamaz»; ey akıllı olanlar! Allahtan sakınınız, ola ki kurtulursuz
De ki: “(Ey İnsan!) kötü şeylerin birçoğu senin hoşuna gitse bile kötü ve çirkin olan şeyler ile iyi ve güzel olan şeyler bir olmaz. O halde, siz ey derin kavrayış sahipleri! Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayın ki mutluluğa eresiniz!”
Ânlara di ki: "İyi ile fenâ müsâvî olamaz velev fenânın kesreti sizin hoşunuza gitmiş olsun. Ey ’âkiller Allâh’dan korkınız felâh bulursınız"
De ki: "Helal ile haram, haram şeylerin çokluğundan hoşlansan bile, eşit değildir". Ey akıl sahibleri, Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.*
(Ey Muhammed!) De ki: “Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile.” Ey akıl sahipleri! Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
De ki: “Kötünün çokluğu sana ilginç gelse de iyi ile kötü bir değildir. O halde ey akıl sahipleri, Allah’a âsi olmaktan sakının ki kurtuluşa eresiniz!”
De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir değildir; pis ve kötünün çokluğu tuhafına gitse (yahut hoşuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akıl sahipleri! Allah'tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz.
De : "Kötü ile iyi bir olmaz; kötünün çokluğu ilgini çekse bile... Akıl sahipleri, başarmak istiyorsanız (azınlığa düşme pahasına da olsa) ALLAH'ı dinleyin."
De ki:"Pis olan şeyle temiz olan şey bir olmaz, pis olanın çokluğu hoşuna gitse bile". Ey selim akıl sahipleri Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.
De ki: Murdarla temiz bir olmaz: Murdarın çokluğu tuhafına da gitse o halde ey temiz özü, düşünür beyni olanlar, Allaha korunun ki felâha iresiniz
(Resûlüm) De ki: “Pis ile temiz (harâm ile helâl) müsavi olmaz. Pis olan şeyin (harâmın) çokluğu hoşuna gitse de (bu böyledir), o halde ey akl-ı selîm sahipleri, Allah’tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz.”
De ki: Habis¹ olanla tayyib² olan aynı değildir. Velev ki habis olanın çokluğu³ hoşuna gitse de. Ey selim akıl⁴ sahipleri! Allah'a karşı takvalı olun ki kurtuluşa eresiniz.
De ki: «Murdarla temiz — murdarın çokluğu hoşunuza gitse de — (hiç bir zaman) bir olmaz. Onun için, ey selîm akıl saahibleri, (murdarı ihtiyar etmek hususunda) Allahdan korkun (temizi alın). Olur ki kurtuluşa erersiniz.
De ki: “Pis olan şey ile temiz (haram ve helâl) bir olmaz; pis olan şey(ler)in çokluğu hoşun(uz)a gitse de (bu böyledir)!” Öyle ise ey akıl sâhibleri! Allah'dan sakının, tâ ki kurtuluşa eresiniz!
De ki: (Ey insan!) Kötü şeylerle iyi şeyler (hiç bir zaman) bir olamaz, gereksiz, faydası olmayan kötü şeylerin çokluğu sana büyük zevk verse bile. O hâlde, siz ey akıl (ve derin kavrayış) sahipleri! Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Deki “Pis olan şeylerle, temiz olan şeyler ve pis olan şeylerin çok olması senin hoşuna gitse de eşit değildir. Ey akıl sahipleri! Allah’dan korunun ki, kurtuluşa kavuşasınız.
De ki: "Kötü ile iyi bir olamaz, kötülerin çokluğu sizi şaşırtsa bile. Öyleyse ey aklı başında olanlar, Allah’tan sakının ki onasınız.
De ki napâk şeylerin çokluğu hoşuna gitse de yine napâk ile pâk bir olmaz. Ey tam akıllılar! Allah/tan sakının ki felâh bulasınız.
De ki: “Pis ile temiz bir değildir, velev ki pisin çokluğu hoşuna gitse bile.”³³ O hâlde Ey derin idrak/basiret sahipleri [ulî’l-elbâb] Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olun ki, mutluluğa/kurtuluşa eresiniz.
De ki: “Pis olan şeylerin çokluğu seni şaşırtsa bile, pis ile temiz eşit değildir.” Ey akıl sahipleri, Allah'tan sakının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
O hâlde, ey Müslüman! İnsanın iradesine ve sorumluluk duygusuna seslenerek de ki: “Ey insan; kötü ve zararlı şeylerle iyi ve faydalı şeyler asla bir olmaz, kötü olanların bir çoğu senin hoşuna gitse bile! Örneğin, zehirli mantar güzel görünümlü ve lezzetli, fakat aynı zamanda öldürücüdür. Demek ki, her hoşuna giden şey mutlaka faydalı ve helâl olmadığı gibi, her hoşlanmadığın şey zararlı ve haram değildir. Bu yüzden o, her şeyi bilen Yaratıcının rehberliğine muhtaçtır.
Öyleyse ey akıl ve sağduyu sahipleri, Allah’tan gelen emirlere sımsıkı sarılarak kötülüklerden titizlikle sakının ki, kurtuluşa erebilesiniz!
Fakat kötülüklerden sakınayım derken, aşırı vesvese ve evhamlara da kapılmayın:
De ki:
“Pis’in çokluğu seni hayrete düşürse de, Pis ve Temiz (Tayyib) eşit olmaz. Allah’tan sakınıp korunun, ey Duyular’ın sahipleri! Umulur ki felaha (kurtuluşa) erersiniz”.
Resulüm şunu söyle: " Kötülerin çoğunlukta olması hoşunuza gitse bile iyi ile kötü asla bir olmaz. Öz bilgi sahipleri! Esenliğe kavuşabilmek için kendinizi Allah'a karşı sağlama almalısınız..."
De ki: "Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşunuza gitse bile pis olan pistir." Ey akıl sahipleri, Allah’a karşı gelmekten sakının ki, kurtuluşa eresiniz.
De ki: “Pisliğin çokluğu sana cazip gelse de pis ile temiz bir olmaz. Ey öz akıl sahipleri! Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun ki kurtulasınız.”
(Ey Muhammed!) Onlara: “Pis olan şeyin çokluğu,¹ hoşuna gitse bile; pis olan şeyle, temiz olan şey² asla bir olmaz. Öyleyse ey akıl sahipleri!(Gerçekten) kurtuluşunuzu umabilmek için Allah’tan hakkıyla sakının.” de.
De ki: “Kötü ve çirkin olan şeyler ile iyi ve güzel şeyler mukayese edilemez, ¹¹⁹ kötü şeylerin bir çoğu sana büyük zevk verse bile. O halde, siz ey derin kavrayış sahipleri, Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki mutluluğa erebilesiniz!”
De ki: “Kötü ve çirkin şeylerin çokluğu seni şaşırtsa da kötü/haram ile temiz/helal asla bir değildir. Ey akıl sahipleri! Allah’ın koyduğu sınırlara riayet edin ki kurtuluşa erebilesiniz. 6/116, 8/37
De ki: Kötü ve çirkin olan şeylerle iyi ve güzel olan şeyler eşdeğerde olamaz; kötünün çokluğu hoşuna gitse bile. O hâlde ey aktif akıl sahipleri! Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki kalıcı mutluluğa erebilesiniz!
(Ey Muhammed) De ki: Murdar ile temiz (haram ile helal, günah ile salih amel) asla eşit olmaz. Kötü şeyin çokluğu (bazı kimselerce) hoşa gitse de! (ki onlar, haram helal, iyi kötü demez toplar ve onların çokluğu ile öğünür ve sevinirler. Yüz okka kurtlu et yığmaktansa, bir okka temiz ekmeğe sahip olmak elbet daha iyidir) Ey akıl sahipleri Allah'tan korkun (azabından sakının) ki, kurtuluşa erebilesiniz!
De W:"Murdarla temiz bir olmaz. Murdarın çokluğu hoşuna gitse de. O halde ey sağduyu sâhipleri, Allah’tan çekinin ki kurtuluşa eresiniz!"
De ki: «Murdar ile temiz müsavî olmaz. Velev ki, murdarın çokluğu hoşuna gitsin. Artık ey güzel akıl sahipleri! Allah Teâlâ'dan korkunuz ki felâh bulabilesiniz.»
Murdarın çokluğu tuhafına gitse, hatta murdarın çoğu hoşuna da gitse, murdar ile temiz bir olmaz. Öyleyse ey akl-ı selîm sahipleri! Siz az çok demeyip daima temize, helâle yönelin. Haram yemekten, Allah'a karşı gelmekten sakının ki felâh bulasınız.
De ki:"Murdarla temiz bir olmaz. Murdarın çokluğu hoşuna gitse de. O halde ey sağduyu sahipleri, Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz!"
(Yâ Muhammed) Eğer seni fenâ şeylerin kesreti dûçâr-ı hayret ve ta'accüb ider ise de di ki: Fenâ ile eyi müsâvî olmaz. Ey gâfiller! Allâh'dan ittikâ idüb sakının ki felâh ve necâta nâil olasınız.
De ki “Pis ile temiz bir olmaz” İsterse pis olanların çokluğu seni etkilemiş olsun. Ey sağlam duruşlu olanlar, siz Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun ki umduğunuza kavuşasınız.
De ki: - Kötü şeylerin çokluğu seni şaşırtsa da. Pis ile temiz bir değildir. Ey akıl sahipleri kurtuluşa erebilmeniz için Allah'tan korkun.
De ki: Pis olan ile temiz olan bir olmaz—pis olan şeyin çokluğu sizin hoşunuza gitse bile. Onun için, Allah'tan sakının, ey selim akıl sahipleri, tâ ki kurtuluşa eresiniz.
De ki: "Pisin çokluğu seni hayrete düşürse de pisle temiz bir olmaz. O halde, ey akıl ve gönül sahipleri! Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz."
eyit: “berāber olmaya arusız ya'nį ḥarām daħı aru ya'nį ḥelāl eger ŧañlatdı-y- ise daħı seni [61b] arusuz çoķlıġı. pes śaķınuñ Tañrı’dan iy 'aķıllar işleri anuñ-içün kim siz ķurtılasız.
Eyit yā Muḥammed: Berāber olmaz yaramaz nesne‐y‐ile yaḫşı nesne, egerbegenseñ daḫı yaramazuñ çoḳluġını. Pes Tañrıdan ḳorḳuñuz iy ‘aḳlı olankişiler, ola kim dünyā ve āḫiret[e] yitişesiz.
(Ya Rəsulum!) De: “(Ey insan!) Murdar (haram) şeyin çoxluğu xoşuna gəlsə belə, murdarla təmiz (haramla halal) bir ola bilməz”. Ey ağıl sahibləri, Allahdan qorxun ki, nicat tapasınız.
Say: The evil, and the good are not alike even though the plenty of the evil attract thee. So be mindful of your duty to Allah, O men of understanding, that ye may succeed.
Say: "Not equal are things that are bad and things that are good, even though the abundance of the bad may dazzle thee;(806) so fear Allah, O ye that understand; that (so) ye may prosper."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |