Kâleti-l-a’râbu âmennâ(s) kul lem tu/minû ve lâkin kûlû eslemnâ velemmâ yedḣuli-l-îmânu fî kulûbikum(s) ve-in tutî’û(A)llâhe verasûlehu lâ yelitkum min a’mâlikum şey-â(en)(c) inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un)
Bedeviler, inandık dediler; de ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve inanç, henüz gönüllerinize girmedi sizin ve Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz yaptığınız iyiliklerin sevabından hiçbir şey eksilmez, şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.
Bedeviler (her asırdaki cahil, gafil ve menfaatçi kesimler; kavim ve kabilesiyle övünen cahil kimseler): "Biz de iman ettik" derler. (Onlara) De ki: "(Hayır) Siz (hâlâ) iman etmediniz; ancak (mecburen ve görünüşte) İslam (veya teslim) olduk deyin." (Çünkü) İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resulüne (tam iman ve) itaat ederseniz (Kur’an ve Sünnet ölçülerine göre hayatınızı düzenlerseniz), O (zaman Allah CC) sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmeyecek (ve emeklerinizi boşa vermeyecektir). Şüphesiz Allah, çok Bağışlayandır, çok Esirgeyendir.
Çölde yaşayanlardan, yani bedevîlerden bir kısmı kıtlık yılında, ganimetlerden istifade etmek için, savaşı bırakıp Medine'ye gelerek “İnandık” dediler. De ki: “Siz henüz imana ermediniz, fakat İslâm olduk deyin, çünkü siz şeklen güvenliğiniz için İslâm'a girdiniz. Çünkü iman gönülden olur, İslâm ise itaat ederek, barışa girmek, savaşı bırakmaktır. Böylece savaşı bırakmakla, İslâm olup güvene girdiniz, fakat iman henüz kalplerinize girmedi. Ama Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah, çok acıyan ve çok bağışlayandır.”
Bedevî Araplar, her kafadan bir ses çıkararak:
“İman ettik.” dediler. Onlara;
“İman etmediniz. Fakat boyun eğerek İslâm toplumuna girdik, diyebilirsiniz.” de. Henüz iman kalplerinize, kafalarınıza yerleşmedi. Eğer Allah'a ve Rasulüne itaat ederseniz, Kur'ân'ı ve sünneti uygularsanız Allah, amellerinizin sevaplarından hiçbir şey eksiltmeden sizi mükâfatlandırır. Allah kullarını koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
Bedeviler: "İman ettik" dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak "teslim olduk" deyin. Fakat iman henüz kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz O sizin amellerinizden hiçbir şey eksiltmez. Şüphesiz Allah bağışlayandır, rahmet edendir."
Bedeviler, 'İman ettik' dediler. De ki: 'Siz iman etmediniz; ancak 'İslam (müslüman veya teslim) olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.'
(Ganimet hevesi ile görünüşte İslâm'ı kabul eden bazı) Bedevî'ler: “- Biz, gerçekten iman ettik.” dediler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “-Siz kalblerinizle iman etmediniz. Ancak biz (kılıç korkusundan ve İslâm nimetinden faydalanmak için) müslüman gözüktük” deyin. Henüz iman kalblerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, sizin amellerinizden (Allah) hiç bir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur= mağfireti boldur, Rahim'dir= çok merhametlidir.
Bedevi Araplar “inandık” dediler. De ki: “İnanmadınız. Yalnızca “teslim olduk” deyiniz. Çünkü henüz iman, kalbinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resulüne itaat ederseniz O, yaptıklarınızın karşılığında hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah, çok bağışlayan ve çok acıyandır.
Bedevîler, “İnandık” dediler. De ki: “Siz iman etmediniz, ama ‘boyun eğdik' deyiniz. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez.” Çünkü Allah, affedicidir; merhamet sahibidir.
«İnan ettik!» derler çöl Arapları; diyesin ki: «İnan etmediniz siz, yalnız başeğdiniz, inan sizin gönlünüze girmedi, eğer siz Allaha, peygamberine başeğecek olursanız işinizden bir şey eksilmiyecek», Allah bağışlayıcı, Allah yarlıgayıcı
Bedevi (göçebe) Araplar: “İman ettik” dediler. De ki: “(Siz gerçek manada) iman etmediniz. (Öyle ise: “iman ettik” demeyin.) Fakat “Boyun eğdik (teslim olduk)” deyin. Çünkü iman, henüz kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve resulüne (tam) itaat ederseniz, (Allah da) yaptıklarınızdan hiçbir iyi şeyi karşılıksız bırakmaz. Allah, çok bağışlayandır (yürekten iman edenlerin günahlarını affedendir), kullarına karşı merhamet edendir.”
(Çöl) ’Arabları "Îmân itdik" dirler. "Hayır! Siz îmân itmediniz. İslâm’ı kabûl iylediniz ama îmân kalblerinize nüfûz itmedi. Eğer Allâh’a ve rasûlüne itâ’at ider iseniz a’mâlinizin hiç biri mükâfâtsız kalmaz çünki Allâh gafûr ve rahîmdir." cevâbını vir.
Bedeviler: "İnandık" dediler, de ki: "İnanmadınız ama İslam olduk deyin; inanç henüz gönüllerinize yerleşmedi; eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, işlediklerinizden bir şey eksilmez; doğrusu Allah, bağışlar, merhamet eder."
Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat boyun eğdik” deyin.[500] Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Bedevîler, “İman ettik” dediler. Şunu söyle: “Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz. Bununla beraber Allah’a ve resulüne itaat ederseniz yaptığınız hiçbir şeyi boşa çıkarmaz; Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”
Bedevîler «İnandık» dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama «Boyun eğdik» deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Araplar "İnandık," dediler. De ki, "Siz inanmadınız, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsanız yaptıklarınızdan hiç bir şeyi eksiltmez. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Bedevîler "inandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama "İslâm olduk." deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
A'râbîler iyman ettik dediler, de ki: siz henüz iyman etmediniz ve lâkin henüz iyman kalblerinizin içine girmemiş olduğu halde islâma girdik deyin ve eğer Allaha ve Resulüne itâat ederseniz size amellerinizden hiç bir şey eksiklemez, çünkü Allah gafur, rahîmdir
(Benî Esed kabilesinden bazı) bedeviler, “Îmân ettik” dediler. (Resûlüm! Onlara) de ki: “Siz (kalben) îmân etmediniz, ancak, ‘(Bazı maddî menfaatler elde etmek için, zahiren müslüman görünerek, İslâm dininin emir ve yasaklarına) boyun eğdik, teslim olduk’ deyin. Îmân henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resûlü’ne (kalben) itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Araplar¹, “İnandık.” dediler. De ki: “Siz inanmadınız, fakat teslim² olduk, deyin. Çünkü henüz iman kalbinize girmedi. Eğer Allah'a ve Resûl'üne itaat ederseniz, O, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez.” Kuşkusuz Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
Bedevîler «İman etdik» dediler. De ki: «Siz îman etmediniz amma, (bari) müslüman olduk deyin. İman henüz sizin kalblerinize gir (ib yerleş) memişdir. Eğer Allaha ve peygamberine itaat ederseniz O, sizin amel (ve hareket) lerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah (mü'minleri) çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir».
Bedevîler(den bir kısmı): “Îmân ettik!” dediler. De ki: “(Siz aslında gerçekten) îmân etmediniz; fakat 'Teslîm olduk!' deyin; çünki îman henüz kalblerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve Resûlüne itâat ederseniz, (Allah) amellerinizden hiçbir şey eksiltmez. Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.”
(Ey Resulüm, bazı) Göçebe araplar dedi ki: “Biz inandık.” De ki: “Siz (daha) iman etmiş değilsiniz; fakat (zahiren) teslim olduk (müslüman olduk, boyun eğdik), deyin. Hâlbuki iman henüz gönüllerinize girmiş değildir. Ama eğer (inanarak) Allah’a ve (onun mesajını yaymaya çalışıp tebliğ eden) Resulü’ne (gönülden) itaat ederseniz (vahiy yoluyla elçinin Allah’tan alıp tebliğ ettiği mesaja uyarsanız), O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz ki Allah (çok) bağışlayan, (çok) merhamet edendir. *
Arap bedeviler “İman ettik” dediler. Onlara deki “Hayır, siz iman etmediniz. Yalnızca teslim olduk deyin. Çünkü iman henüz kalplerinize yerleşmemiş. Eğer Allah’a ve O’nun elçisine itaat ederseniz, daha önceden yaptığınız güzel şeylerden hiç biri boşa gitmeyecektir. Muhakkak ki Allah bağışlayan ve merhametli olandır.
Çöl arapları "inandık" derler. Onlara de ki: "İnandınız, ancak, bağındık da deyin." O inanç daha yüreklerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a, elçisine boyun eğerseniz Allah işlediklerinizin hiç birini eksiltmez. Çünkü Allah yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.
(Ey Peygamber!) Bedevîler; “İnandık” diyorlar.⁶ De ki: “Siz (henüz) inanmadınız, fakat (zahiren) ‘teslim/Müslüman olduk’ deyiniz. Çünkü iman henüz kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Muhakkak ki Allah, Gafûr’dur, Rahîm’dir.”
Bedeviler dedi ki: “İman ettik.” De ki: “Siz iman etmediniz; ancak “İslâm (Müslüman) olduk” deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmez. Hiç şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.”
Yüzeysel olarak Müslümanlığı kabul eden bazı göçebe kabîleler, “Biz de iman ettik!” dediler. Ey Muhammed! Onlara de ki: “Hayır; sizhenüz tam olarak inanmış değilsiniz! Bu yüzden “İman ettik!” demeyin,fakat “Biz Müslüman olmaya karar verdik ve bize tebliğ edilecek İslâmî hükümlere prensip olarak boyun eğdik!” deyin. Çünkü Kur’an’ın ortaya koyduğu iman ilkeleri, henüz kalbinize yerleşmiş değildir. Bununla birlikte, eğer bundan böyle Allah’a ve Elçisine itaat ederek iman iddianızda samîmî olduğunuzu gösterirseniz, elbette Rabb’iniz, yaptığınız hiçbir güzel davranışı karşılıksız bırakmayacaktır. Unutmayın; Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Bedevî Arablar dedi ki: -“İman ettik”. De ki: İman etmediniz. İman henüz kalblerinize girmedi. Hiç olmazsa, “Teslim olduk” deyin! Allah’a ve O’nun rasûlüne itaat ederseniz, amellerinizden bir şey eksiltmez. Allah, rahîm gafûrdur.
Resulüm! Bedevî Araplar: " inandık " diyorlar. De ki: " inanmadınız, bari ' teslim olduk ' deyin. Çünkü iman, henüz kalplerinize girmedi. Eğer Allah ve resulüne itaat ederseniz, iyilikleriniz eksiltilmez. Çünkü Allah, engin hoşgörülü bir sevgi selidir. "
Bedevîler: "İman ettik" dediler. De ki: "İman etmediniz. Onun için iman ettik demeyin! Fakat barış, huzur, esenlik içinde yaşamak için İslam’a, İslam’ın yasalarına boyun eğdik deyin! Henüz kalplerinize iman girmedi. Eğer Allah’a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. İleride gerçekten iman ederseniz, bütün yaptığınız iyi şeyler lehinize yazılır. Önceki yaptığınız günahlardan vazgeçilir. Şüphesiz Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir."
Göçebe Araplar “İman ettik!” dediler. De ki: “Siz (henüz) iman etmediniz ama ‘Teslim olduk!’ deyin! (Çünkü) iman henüz kalplerinize yerleşmedi. Allah’a ve Elçisine itaat ederseniz (Allah) işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez.” Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Bedevîler,¹ “İman ettik” dediler, Sen de (onlara): “Siz (gerçekten) îman etmediniz; (sadece) Müslüman olduk deyin, zîrâ îman henüz sizin kalplerinize girmedi.² Eğer Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederseniz (Allah) sizin yaptığınız kulluklardan hiç bir şeyi boşa götürmez. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” de.
BEDEVÎLER, “Biz imana erdik” derler. De ki [onlara, ey Muhammed]: “Siz [daha] imana ermediniz: ‘Biz [zahiren] teslim olduk’ demeniz daha doğrudur; çünkü [gerçek] inanç henüz kalplerinize girmiş değil”. ¹⁷ Ama Allah’a ve Elçisi’ne [gerçekten] kulak verirseniz O, hiçbir işinizin ¹⁸ boşa gitmesine izin vermez: çünkü şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, bir rahmet kaynağıdır.
Bazı bedeviler (göçebe çöl Arapları) sana gelerek: – Biz de iman ettik, dediler. De ki: – Siz henüz iman etmediniz, fakat teslim olduk deyin! Çünkü iman, henüz kalplerinize yerleşmedi. Eğer gerçekten Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden Elçisine itaat ederseniz, Allah, yaptığınız hiçbir iyi işi karşılıksız bırakmaz. Nitekim Allah, eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır. 3/39...41, 4/80, 47/33
BEDEVİLER[⁴⁶⁵¹] “İman ettik” dediler. De ki “iman etmiş değilsiniz, lakin ‘teslim olduk’ diyebilirsiniz,[⁴⁶⁵²] zira iman henüz[⁴⁶⁵³] kalplerinize girmiş değil. Ama eğer Allah ve Rasulü’ne uyarsanız, Allah amellerinizin zerresini eksiltmez: çünkü Allah tarifsiz bir bağış, eşsiz bir merhamet sahibidir.”
Bedeviler "İman ettik" dediler. (Ey Muhammed) De ki, Siz iman etmediniz, ama (bari) "İslam'a geldik (müslümanlığa karar verdik, sulha girdik) deyin. (Böyle derseniz yalan söylemiş olmazsınız) İman henüz kalblerinize yerleşmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resulüne itaat ederseniz, (açıktan şehadet ile ikrar ettiğiniz gibi, ihlâs'a erip gereğince amel ederek, Allah ve resulünün emirlerini seve seve yerine getirirseniz) Allah, amellerinizin mükâfatını eksik etmez (kusurlarınızı bağışlar) çünkü Allah, çok bağışlayandır, çok merhametli olandır!
Bedeviler "iman ettik" dediler. De ki: "iman etmediniz lakin ’’teslim olduk/boyun eğdik’’ deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. "
Bedeviler dedi ki: «Biz imân ettik». De ki: «Siz imân etmediniz; velâkin deyiniz ki, biz İslâma girdik. Ve henüz imân sizin kalplerinizin içine girmiş değildir ve eğer Allah'a ve Resulüne itaat ederseniz sizin amellerinizden hiçbirşeyi sizin için noksan kılmaz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.»
Bedeviler “iman ettik! ” dediler. De ki: “Siz iman etmediniz, lâkin “İslâm olduk, size inkıyad ettik! ” deyiniz. Zira iman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz, sizin emeklerinizden hiçbir şeyin mükâfatını eksiltmez. Yaptığınızı zayi etmez. Gerçekten Allah gafûr ve rahîmdir (mağfireti, merhamet ve ihsanı boldur).
Göçebe Araplar: "İnandık" dediler. De ki: "İnanmadınız, fakat 'İslam olduk' deyin. Henüz iman kalblerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Elçisine ita'at ederseniz (Allah), yaptığınız güzel işlerden hiçbirinin sevabını size eksik vermez. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."
A'râb "Îmân itdik" didiler. Di ki: "Siz îmân itmediniz ve lâkin İslâm olduk diyiniz. (Katl ve helâkden selâmete irdik diyiniz.) Çünki îmân kalbinize girmemişdir. Eğer Allâh'a ve rasûlüne itâ'at ider iseniz Allâh a'mâlinizin ecrinden bir şey noksan itmez. Allâh tevbe idenleri bağışlayıcı ve 'ibâdına merhametlidir.
Çöl arapları: “İnanıyoruz” dediler. De ki “Henüz inanıp güvenmediniz. Ama siz ‘Teslim olduk’ deyin.” Çünkü inancınız henüz kalbinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçisine boyun eğiyorsanız işlerinizin değeri azalmaz. Çünkü Allah bağışlar, ikramı boldur.
Bedeviler “iman ettik” dediler. De ki: -Siz iman etmediniz, fakat teslim olduk deyin! Çünkü iman, henüz kalblerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Resûlüne itaat ederseniz, (Allah) amellerinizden hiç bir şey eksiltmez. Nitekim Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: Siz iman etmediniz. “İslâma girdik” deyin; çünkü iman henüz kalbinize girmedi.(4) Eğer siz Allah'a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah yaptıklarınızdan hiçbir şeyi zayi etmez. Şurası gerçek ki, Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Bedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak "Müslüman olduk" deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."
eyitti “įmān getürdük”. eyit “įmān getürmedüñüz ve lįkin eyidüñ “boyun virdük”. daħı girmedi įmān göñüllerüñüz içine. daħı eger muŧį' olursañuz Tañrı’ya daħı yalavacına eksmeye size 'amellerüñüzden nesene. bayık Tañrı yarlıġavıcıdur raḥmet ķılıcı.
‘Arablar: Yā resūlu’llāh biz saña īmān itdik, didiler. Siz īmān itmediñiz, lākinİslām olduḳ, didiñiz. Vaḳtā ki siziñ ḳalbiñizde īmān tecellī itmedi. Eger Allāha veresūline ḫulūṣ‐ı ḳalb‐ile īmān iderseñiz ‘amelleriñiziñ ecrinden bir şeyi noḳṣān itmez. Allāhu Ta‘ālā muṭī‘leriñ günāhını ‘afv ve maġfiret ve anlara çoḳ raḥmet idicidir.
(Qənimət əldə etmək iştahası ilə islama daxil olan) bədəvi ərəblər: “Biz iman gətirdik!” – dedilər. (Ya Peyğəmbər! Onlara) de: “Siz (qəlbən) iman gətirmədiniz! Ancaq: “Biz islamı (müəyyən şəxsi məqsəd, mənfəət naminə) qəbul etdik!” – deyin. Hələ iman sizin qəlblərinizə daxil olmamışdır (çünki iman əməllə e’tiqadın vəhdəti, islamı qəbul etmək isə yalnız zahiri əməl deməkdir). Əgər Allaha və Peyğəmbərinə itaət etsəniz, O sizin əməllərinizdən heç bir şey əskiltməz (mükafatınızı layiqincə verər). Həqiqətən, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!
The wandering Arabs say: We believe. Say (unto them, O Muhammad): Ye believe not, but rather say `We submit,' for the faith hath not yet entered into your hearts. Yet, if ye obey Allah and His messenger, He will not withhold from you aught of (the reward of) your deeds. Lo! Allah is Forgiving, Merciful.
The desert Arabs say,(4934) "We believe." Say, "Ye have no faith; but ye (only)say, ´We have submitted(4935) our wills to Allah,´ For not yet has Faith entered your hearts. But if ye obey Allah and His Messenger, He will not belittle aught of your deeds: for Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |