İnnemâ-lmu/minûne iḣvetun feaslihû beyne eḣaveykum(c) vettekû(A)llâhe le’allekum turhamûn(e)
Hiç şüphe yok ki inananlar, ancak kardeştirler, artık kardeşlerinizin arasını bulun, barıştırın, uzlaştırın onları ve çekinin Allah'tan da acınmışlardan olun.
(Unutmayınız ki!) Ancak (ve muhakkak) mü’minler kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin (ve bu amaçla, yeryüzünde etkin ve yetkin bir barış ve bereket düzenini yerleştirin) ve Allah’tan korkup (haksızlık ve ahlâksızlıktan) sakınıverin; umulur ki esirgenirsiniz.
Bütün mü'minler kardeştir. O halde her ne zaman araları açılırsa, kardeşlerinizin arasını düzeltin ve yolunuzu yordamınızı Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın ki, O'nun rahmetine erebilesiniz.
Bütün mü'minler kesinlikle kardeştirler. Öyleyse kardeşleriniz arasında sulhu, barışı sağlayın, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzeltin, geliştirin. Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Ola ki, ilâhî merhamete mazhar olursunuz.
Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah'tan sakının. Umulur ki merhamet olunursunuz.
Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.
Müminler (dinde) ancak kardeştirler. Onun için (ihtilâf ettikleri zaman) iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve (Allah'ın emrine muhalefet etmekten) sakının ki, merhamet olunasınız.
Müminler, ancak kardeştirler. Artık kardeşlerinizi barıştırın. Allah’ın (yasalarını çiğnemekten) sakının ki merhamet edilesiniz.
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltiniz ve Allah'a saygı duyunuz ki merhamet olunasınız.
Ancak, inananlar kardeştirler, iki kardeş arasını bulunuz, Allahtan sakınınız, yarlıganabilesiniz
Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin! Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayın ki size merhamet edilsin!
Mü’minler hep kardaş oldukları içün kardaşları beynindeki ihtilâfâtı muslihâne hall idiniz. Allâh’dan korkunuz ki size merhamet itsün.
Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah'tan sakının ki size acısın.*
Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.
İnananlar kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. ALLAH'ı sayın ki merhamet edilesiniz.
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz.
Mü'minler ancak kardeştirler: onun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allahdan korkun ki rahmete şayan olasınız
Muhakkak ki mü’minler (dinde) kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
İnananlar ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki böylece merhamet olunursunuz.
Mü'minler ancak kardeşdirler. O halde iki kardeşinizin arasını (bulub) barışdırın. Allahdan korkun. Tâki esirgenesiniz.
Mü'minler ancak kardeştirler;(2) öyle ise o iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah'dan sakının ki merhamet olunasınız!
Bütün inananlar ancak kardeştirler. O hâlde, (nerede ve her ne zaman araları açılırsa) iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki, size merhamet edilsin.
Ancak inananlar kardeşidirler. İki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah’dan korunun ki, merhamet olunasınız.
Çünkü inananlar, biribirleriyle kardeştirler. Onun için bu iki kardeşin arasını bulun. Allah’tan sakının ki esirgenesiniz.
Mü/minler hakikatte kardeşlerden başka bir şey değildir. Artık iki kardeşin arasını bulun, Allah/a karşı durmadan sakının, Tanrı/nın rahmetine nail olmaya ümitvar olun.
Ancak inanmış olanlar/mü’minler kardeştirler. O hâlde kardeşlerinizin arasını düzeltiniz. Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz ki, merhamet olunasınız.
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki rahmete eriştirilirsiniz.
Unutmayın, inananlar birbirlerine düşman olamazlar, onlar ancak kardeştirler. O hâlde, müminler arasında çıkabilecek anlaşmazlıklara seyirci kalmayın, din kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah’tan gelen ilkeleri çiğnememe konusunda son derece titiz ve dikkatli davranın; müminlerin birlik ve beraberliğini bozup İslâm toplumunu zayıflatacak her çeşit olumsuz davranıştan sakının ki, O’nun tarafından şefkat ve merhamete lâyık olabilesiniz.
Doğrusu Müminler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin! Allah’tan sakınıp korunun! Umulur ki merhamet edilirsiniz.
Müminler, kardeştir. Öyleyse kardeşler arasını bulun, kendinizi Allah için sağlama alırsanız saygı görürsünüz.
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin! Allah’a karşı gelmekten sakının ki size Allah tarafından merhamet edilsin! Unutmayın ki Allah’ın merhametine ulaşacaklar bozguncular değil, arayı düzeltenler, Allah’ın yasalarını kardeşler arasında hâkim kılanlardır.
Müminler sadece kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin [*] ve Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun ki size merhamet edilsin.
Ancak mü’minler, kardeştirler.¹ Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki; merhamet olunasınız.²
Bütün müminler kardeştir. ¹¹ O halde, [her ne zaman araları açılırsa] iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki O’nun rahmetine nail olasınız.
Müminler ancak ve ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’ın bu emri konusunda duyarlı olun ki onun merhametine nail olasınız. 3/103, 58/22
Mü’minler sadece kardeştirler;[⁴⁶⁴¹] öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı sorumlu davranın ki, O’nun merhametine mazhar olasınız![⁴⁶⁴²]
(Ey iman edenler) müminler ancak kardeştirler, onun için kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete erdirilesiniz.
Bütün mü’minler kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.
Mü'minler, muhakkak ki, kardeşlerdir. Artık kardeşlerinizin arasını ıslah ediniz ve Allah'tan korkunuz, tâ ki siz rahmete nâil olasınız.
Müminler sadece kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki O'nun merhametine nail olasınız.
Muhakkak mü'minler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet edilsin.
Tahkîk mü'minler kardaşlardır. Kardaşlarınızın arasını ıslâh idiniz ve Allâh'dan sakınınız, tâ ki nâil-i rahmet olasınız.
Sadece müminler kardeştir; öyleyse kardeşlerinizin arasını bulun. Allah’tan çekinin ki iyilik bulasınız.
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki merhamet olunabilesiniz.
Mü'minler kardeştir; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete erişesiniz.
Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin.
degül mü’minler illā ķarındaşlar pes śalaḥ getürüñ iki ķarındaşıñuz arasında. daħı ķorķuñ Tañrı’dan ola kim raḥmet ķılmasız.
Taḥḳīḳ mü’minler ḳardaşlardur. Pes barışduruñuz ḳardaşlaruñuzı.Daḫı Tañrıdan ṣaḳınuñuz. Ola kim raḥmet ola size.
Həqiqətən, mö’minlər (dində) qardaşdırlar. Buna görə də (aralarında bir mübahisə düşsə) iki qardaşınızın arasını düzəldin və Allahdan qorxun ki, bəlkə, (əvvəlki günahlarınız bağışlanıb) rəhm olunasınız!
The believers are naught else than brothers. Therefore make peace between your brethren and observe your duty to Allah that haply ye may obtain mercy.
The Believers are but a single Brotherhood:(4928) So make peace and reconciliation between your two (contending) brothers; and fear Allah, that ye may receive Mercy.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |