8 Eylül 2024 - 4 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fetih Suresi 2. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Liyaġfira leka(A)llâhu mâ tekaddeme min żenbike vemâ teaḣḣara ve yutimme ni’metehu ‘aleyke ve yehdiyeke sirâtan mustekîmâ(n)

Allah, ümmetinin önce yapılan ve sona kalmış olan suçlarını sana bağışlasın ve sana, nimetini tamamlasın ve seni, doğru yola götürsün diye.

Öyle ki Allah, (itminan ve sükûnete ulaştırıp) Senin geçmiş ve gelecek (her) hatanı (ve inanıp peşine takılanları) bağışlayıversin, üzerindeki nimetini tamama erdirsin ve Seni dosdoğru bir yola (hidayete) yöneltsin.

Böylece Allah senin hem geçmişte, hem de gelecekteki bütün hatalarına karşı bağışlayıcılığını gösterecek, yani her türlü sıkıntı ve tasalardan seni kurtaracak ve sana kafa tutanları, sana baş eğdirmek suretiyle nimetini sana tamamlayacaktır ve gönderdiği son din ile cennete götüren yola seni iletecektir.

Allah, geçmişte yaptığın ve gelecekte yapacağın icraatlarından ve davranışlarından dolayı suçlanmaktan ve günah işlemekten seni korusun, seni koruma kalkanına alsın, sana olan nimetini, ihsanını tamamlasın, dinini, düzenini hâkim kılsın, yüceltsin, seni doğru, muhkem, güvenli, mutedil yolda, İslâmî hayatta başarıya ulaştırsın diye, bu fethi ihsan etti.

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin.

Öyle ki Allah, senin geçmiş ve gelecek (her) günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola yöneltsin.

Öyle ki, (bu yüzden) Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlayıp üzerindeki nimetini, (dinin yücelmesini) tamamlayacak ve seni dosdoğru bir yolda sabit kılacaktır;

Ki Allah, senin (senin ve Sahabe şahs-ı manevisinin) geçmiş ve gelecek bütün günahlarını gidersin; üzerindeki nimet ve ihsanını tamamlasın ve sana doğru bir yolu nasip etsin.(*)

(*) Nitekim Mekke fethi, İslami fetihlerin anahtarı oldu. İslam nimeti tamamlandı; İslamiyet doğru bir yol olarak tarihe damgasını vurdu.

Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek bütün hatalarını bağışlayacak, bütün nimetlerini sana verecek ve seni dosdoğru bir yola sevk edecektir.

Allah senin geçmiş olan, gelecek olan suçunu bağışlar, sana nimetini tamam eder de, doğru yola iletir

Böylece Allah, (müşrikler tarafından sana isnat edilen) geçmiş ve gelecek suçlamalardan seni kurtaracak, sana lütfedeceği nimetlerini tamamlayacak ve seni zafere götüren dosdoğru bir yola iletecektir.

Ayette geçen “zenb” kavramı hem burada hem de Muhammed 47/19 ayetinde “suç” anlamında kullanılmıştır. Hz. Peygamberin gerek Mekke’de ve gerekse Medine... Devamı..

2,3. Tâ ki Allâh’ın eski ve yeni günâhları ’afv itmesi içün vesîle olsun. Sana ihsânlarda bulunsun ve seni tarîk-i müstakîme hidâyet itsün ve kudretli müzâheretini ihsân iylesün.

Allah böylece, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar, sana olan nimetini tamamlar, seni doğru yola eriştirir.

2,3. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin.

1-3. Senin geçmiş gelecek bütün günahını Allah’ın bağışlaması, sana nimetini eksiksiz vermesi, seni dosdoğru yolda yürütmesi ve Allah’ın sana güçlü bir şekilde yardım etmesi için sana apaçık bir fetih ihsan ettik.

Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru bir yola iletir.

Ki ALLAH, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola iletsin.

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.

Ki Allah senin zenbinden geçmişini ve geleceğini mağfiret buyurup üzerindeki ni'metini tamamlıyacak ve seni dosdoğru bir caddeye çıkaracak

2-3. Ki Allah, senin geçmiş ve gelecek *zellelerini mağfiret buyursun, sana nimetini tamamlasın, seni (o) dosdoğru (İslâm) yol (un) da sabit kılsın ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin.

* Zelle: Peygamberlerden bir kasıt olmaksızın, unutarak ya da yanılarak meydana gelen, evlayı terk kabilinden, makamlarına uygun düşmeyen söz veya dav... Devamı..

Allah, senin geçmiş ve sonraki suçlarını bağışlasın ve sana nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru yola iletsin diye.

(Bu), geçmiş ve gelecek günâhını Allahın yarlığaması, senin üzerindeki ni'metini tamamlaması, seni (bu sayede) doğru yola iletmesi içindir.

Tâ ki Allah, senin günâhından geçmiş ve gelecek olanı, senin için bağışlasın;(1)üzerine olan ni'metini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola hidâyet etsin!

(1)“(Âyetteki mağfiret) hakīkī günahlardan değil; çünki ismet (günahlara karşı korunmuş olmak) var, günah yok. Belki makām-ı nübüvvete (peygamberlik m... Devamı..

2 , 3. (Bu,) senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını Allah’ın bağışladığı, üzerindeki nimetini tamamladığı, seni (böylece) dosdoğru bir yola ilettiği ve yine Allah’ın sana onur ve zafer dolu bir yardımla destek verdiği içindir. *

(*) Not: Bu ayetle ilgili mevcut meal ve tefsirlerde bir mantık problemi var, o da şöyledir. Müfessirler ve mealciler: Bu fethin, (başarı ve zaferin) ... Devamı..

Günahlarından yaptıklarını ve yapman gerekirken doğru şeyleri yapmadığından dolayı, kazandığın hatalarını bağışlasın, senin üzerine nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola iletsin.

Bu, Allah’ın senin geçmiş, gelecek günahlarını yarlıgaması, sana karşı olan iyiliklerini sonuna erdirmesi, sizi doğru yola iletmesi içindir.

Bununla Allah evvelki sonraki [³] günahını [⁴] yarlıgayacak, hakkında nimetini de tamamlayacak, seni doğru yola götürecek,

[3] Nübüvvetten veya fetihten evvel ve sonraki. Yahut umum maksuttur.[4] Evveli olan bir şeyi bırakmak peygamberimize nazaran günah sayılmıştır. Yahut... Devamı..

Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını² bağışlar, sana olan nimetini tamamlar ve seni dosdoğru yola eriştirir.

2 “Zenb” kelimesi günah manasına gelse de “kusur ve kabahat” anlamına da gelir. Peygamberler için bilerek işlenmiş kasdi bir günah söz konusu değildir... Devamı..

Böylece Allah, (düşmanların sana yakıştırdığı, sözde) geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola hidayet etsin (diye apaçık bir fetih verdik).

(Bir görüşe göre geçmiş günahlardan maksat, geçmiş ümmetlerin günahıdır; zira tüm ümmetler, o mukaddes zatın (Peygamber’in) ümmetidir ve nebilerin tüm... Devamı..

Ki böylece Allah, senin ve arkadaşlarının olmuş ve olabilecek hatâlarını bağışlasın, sana bahşetmiş olduğu İslâm nîmetini —tüm insanlık için örnek bir toplum oluşturmak ve bu toplum eliyle hak dini yeryüzünde egemen kılmak sûretiyle— tamamlasın ve seni görevinde başarılı kılarak dosdoğru bir yola iletsin.

Allah, senin günahından / kusurundan, önce geçmiş şeyleri ve ertelenmiş şeyleri senin için bağışlasın! Senin üzerindeki nimetini tamamlasın! Seni doğru bir yola eriştirsin!

Bu barış döneminde Allah, senin geçmiş ve gelecek sıkıntılarını giderecek, [1] sana verdiği nimeti tamamlayacak, seni düze çıkaracak,

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar. Seni doğru yola iletir.

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlayacak, [*] sana olan nimetini tamamlayacak ve seni doğru yola ulaştıracaktır.

Benzer mesajlar: Muhammed 47:19; Nasr 110:3.

1,2,3. (Ey Muhammed!) Şüphesiz Biz sana (Hudeybiye’de) Allah’ın geçmiş ve gelecek hatalarını bağışlaması,¹ üzerindeki nîmetini tamamlaması, seni dosdoğru bir yola yöneltmesi ve Allah’ın sana çok şerefli bir zaferle yardım etmesi için, apaçık bir fetih² (zincirinin) önünü açtık.³

1 Burada ki günâhların bağışlanması (Muhammed: 19) da; “Ey Muhammed! Allah’tan başka ilâh olmadığını iyi bil! Hem kendi, hem Müslüman erkekler ve hem ... Devamı..

böylece Allah, senin hem geçmişte hem de gelecekteki bütün hatalarına karşı bağışlayıcılığını gösterecek; ² ve [böylece] bütün nimetlerini sana verecek ve seni dosdoğru bir yola sevk edecektir; ³

2 Lafzen, “ki Allah, hem geçmiş hem de gelecek bütün günahlarını affedebilsin” -böylece hatadan münezzeh olmanın yalnız Allah’a mahsus olduğu, ve ne k... Devamı..

Böylece Allah geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlayacak ve sana bahşedeceği nimetlerini tamamlayacak ve seni dosdoğru yoluna iletecek. 3/103, 24/54-55

Bu sayede Allah,[⁴⁵⁸⁷] senin geçmiş ve gelecek tüm hatalarını bağışlayacak;[⁴⁵⁸⁸] ve sana olan nimetini tamama erdirecek ve seni dosdoğru bir yola yöneltecektir;

[4587] Bir önceki âyette “Biz” olarak geçen öznenin burada “Allah” olarak yer alması şöyle açıklanmıştır: Allah zaferi sebeplerle icra eder, bağışı is... Devamı..

Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar; sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir. (Peygamberlik görevini hakkıyle tamamlamanı nasip eder)

Ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günâhını bağışlasın ve sana olan ni’metini tamamlasın ve seni doğru bir yola iletsin.

Tâ ki, Allah senin için günahından, geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin ve senin üzerine nîmetini itmam buyursun ve seni dosdoğru bir yola iletsin.

Bu da Allah'ın, senin geçmiş ve gelecek kusurlarını bağışlaması, sana yaptığı ihsan ve in'amı tamamlaması, seni dosdoğru yola hidâyet etmesi.

Ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın (bütün tasalarını gidersin) ve sana olan ni'metini tamamlasın ve seni doğru bir yola iletsin.

1,2,3. Yâ Muhammed! senin geçen ve gelecek günâhlarını mağfiret itmek ve senin üzerine ni'metini itmâm iylemek ve sana gâlib ve 'azîz bir nusret virmek içün Allâh Te'âlâ sana âşikâr bir fetih ile fütuhât virdi.

Allah bunu,önceki ve sonraki[*] günahlarını bağışlamak, sana olan iyiliklerini tamamlamak ve seni doğru bir yola yöneltmek için yaptı.

[*] sonraki diye tercüme edilen kelime تأخر(tehir) kelimesine sözlükte esas anlamı Ertelemek, Tehir etmek, Geciktirmektir.

Allah, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve sana dosdoğru yolu göstersin...

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlayacak, üzerindeki nimetini tamama erdirecek ve seni dosdoğru bir yola iletecektir.

Ki Allah senin günahından geçmiş olanı da gelecek olanı da bağışlasın, nimetini senin üzerinde tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola kılavuzlasın.

tā yarlıġaya saña Tañrı anı kim ilerü geçdi yazuġundan daħı anı kim śoñra ķaldı daħı tamām eyleye ni'metini üzerüñe daħı ŧoġru yol göstere saña ŧoġru yol.

Baġışlamaġ‐ıçun saña Allāh tefrīṭ olan nesneleri, ‘itāb olunan nesneleri, yāümmet günāhlarını, daḫı tamām itmeg‐içün ni‘metini senüñ üstüñe vehidāyet virmeg‐içün saña doġru yola.

Allah (bununla) sənin əvvəlki sə sonrakı günahlarını bağışlayacaq, sənə olan ne’mətini tamam-kamal edəcək və səni düz yola müvəffəq edəcəkdir!

That Allah may forgive thee of thy sin that which is past and that which is to come, and may perfect His favour unto thee, and may guide thee on a right path,

That Allah may forgive thee(4867) thy faults of the past and those to follow; fulfil His favour to thee; and guide thee on the Straight Way;

4867 Seen. 4428 to 40:55, and Cf. 47:19. Any mistakes of the past were now rectified, and any future ones prevented by the free scope now offered, by ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.