Lekad radiya(A)llâhu ‘ani-lmu/minîne iż yubâyi’ûneke tahte-şşecerati fe’alime mâ fî kulûbihim fe-enzele-ssekînete ‘aleyhim ve-eśâbehum fethan karîbâ(n)
(Ey Resulüm!) Gerçekten Allah (CC), o mü’minlerden razı olmuştur ki, (Hudeybiye’de) ağacın altında Sana biat ettikleri (ve her asırda Hakk davada sebat gösterdikleri) vakit (onların) kalplerindeki (sadakat ve samimiyetleri)ni bilmiş, (bundan dolayı) üzerlerine sekinet (huzur ve emniyet) indirmiştir. (Ayrıca) Kendilerini pek yakın bir fetihle (Hudeybiye barış süreci ve Hayber zaferiyle ve her çağda önemli galibiyetlerle) ödüllendirmiştir.
Ey Muhammed! O ağacın altında, sana bağlılıklarını bildiren mü'minlerden, Allah razı olmuştu. Çünkü onların kalplerinden geçeni biliyordu. Böylece Allah onlara, bir iç huzuru bağışladı ve yakında gerçekleşecek bir zaferin müjdesi ile onları ödüllendirdi
O ağacın altında sosyal ve siyasî sözleşmeye katılıp açıkça reylerini belirterek yenilerlerken, sana biat ederlerken, Allah şuurlu ve kâmil mü'minler adına elbette razı olmuştur. Kalplerinde, akıllarında olanı bilmiş, onlara güven duygusu indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.
Andolsun ki Allah, ağacın altında sana bey'at ederlerken mü'minlerden razı olmuş, onların kalplerinde olanı bilmiş böylece üzerlerine güven indirmiş ve kendilerine yakın bir fetih bahşetmiştir.
Andolsun, Allah, sana o ağacın altında biat ederlerken mü'minlerden razı olmuştur, kalplerinde olanı bilmiş ve böylece üzerlerine 'güven duygusu ve huzur' indirmiştir ve onlara yakın bir fethi sevap (karşılık) olarak vermiştir.
Hakikaten Allah, (Hudeybiye'de) ağacın altında sana biat etmekte oldukları vakit, o müminlerden razı oldu. Böylece kalblerinde olan sadakatı bildi de, üzerlerine manevî huzuru indirdi. Kendilerine de yakın bir zafer (Hayber'in fethini) verdi.
O ağaç altında Müminler sana biat ederken, muhakkak Allah onlardan razı oldu. Kalplerindeki sıdk ve ihlâsı gördü, onların üzerine sekineti (iman ve huzur halini) indirdi ve karşılık olarak onlara yakın bir fetih verdi.
O ağacın altında sana bağlılıklarını bildiren müminlerden Allah razı olmuştur. Çünkü onların kalplerinden geçeni biliyordu; böylece Allah onlara bir iç huzuru verdi. Yakında onları bir fetihle ödüllendirecektir.[566]
18,19. İnanmış bulunanlar, ağacın altında sana biat edende, Allah onlardan hoşnut olmuştur, içlerinde olan bilgi için, onlara huzur verdi, yakın bir fetihle, alacakları birçok ganimetlerle onları ödülledi, Allah emredir, Allah bilgedir
18-19. (Ey Muhammed!) O ağacın altında (Hudeybiye'de) sana biat ederlerken (bağlılıklarını bildirirlerken) Allah o mü'minlerden razı olmuştur. (Allah onların) kalplerinde olanı bildiği için, onların üzerine huzur ve güven indirip hem kendilerini yakın bir zafer (olan Hayber'in fethi) ile hem de elde edecekleri birçok (maddi ve manevi) ganimetlerle mükâfatlandırdı. Allah, mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ağaç altında ’alâmet-i sadâkât olarak sana el virenlerden Allâh râzı oldı kalblerinin düşündüklerini biliyordı kendilerine sükûnet virüb derhâl muzafferiyete nâil itdi.
18,19. Allah inananlardan, ağaç altında sana baş eğerek el verirlerken, and olsun ki hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı da bilmiş, onlara güvenlik vermiş, onlara yakın bir zafer ve ele geçirecekleri bol ganimetler bahşetmiştir. Allah, güçlü olandır, Hakim olandır.
18,19. Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih[497] ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
18-19. O ağacın altında sana bağlılık sözü verdikleri sırada o müminlerden Allah razı olmuştur; gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur ve güven vermiş, pek yakın bir fetihle ve elde edecekleri birçok ganimetle de kendilerini ödüllendirmiştir. Allah, izzet ve hikmet sahibidir.
Andolsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.
ALLAH, ağacın altında sana bağlılık sözü veren inananlardan hoşnut olmuştur. Onların kalplerinde olanı bilmiş, onlara huzur indirmiş ve onları yakın bir zaferle ödüllendirmiştir.
Andolsun o ağacın altında (Hudeybiye'de) sana bey'at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.
Hakıkaten Allah o mü'minlerden râzıy oldu, ağacın altında sana biy'at ederlerken, ki kalblerindekini bildi de üzerlerine o sekîneti indirdi ve kendilerine bir yakın fethi sevab verdi
(Habibim!) Kasem olsun ki, (Hudeybiye’de) o ağacın altında sana biat eden mü’minlerden, Allah razı olmuştur. Allah onların kalplerinde olan (sadakat) ı bildiği için, onlara sekînet (huzur ve güven duygusu) vermiş ve onları pek yakın bir fetih (olan Hayber fethi ve daha sonrasında da Mekke fethi) ile mükâfatlandırmıştır.
18,19. Andolsun ki Allah mü'minlerden —seninle o ağacın altında bîat ederlerken— raazî olmuşdur da kalblerindekini bilerek üzerlerine kuvve-i ma'neviyyeyi indirmiş ve onları yakın bir feth ile ve alacakları bir çok ganimetlerle mükâfatlandırmışdır. Allah mutlak gaalibdir, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir.
And olsun ki, (Hudeybiye'de) o ağacın altında sana bîat ederlerken Allah o mü'minlerden râzı olmuştur; onların kalblerinde olan (sadâkat)i bilip, üzerlerine (kalblere huzur veren bir) sükûnet indirmiş ve onları (Mekke'nin fethinden önce) yakın bir fetih(Hudeybiye anlaşması ve Hayber'in fethi) ile mükâfâtlandırmıştır.(2)
Muhakkak ki, o ağacın altında sana bi’at ettikleri zaman Allah, inananlardan (yaptıkları bu işten dolayı) hoşnut oldu. Onların gönüllerinde olanı (samimi duyguları ve kapıldıkları korku ve endişeleri) biliyordu. Onların üzerlerine huzur ve dinginlik indirdi ve kendilerini yakın bir fetihle ödüllendirdi. *
Ağacın altında, sana itaat edeceklerine dair antlaşma yapanlardan, Allah kesinlikle razı olmuştur. Allah, elbetteki onların kalplerinde olanları bilmektedir. Bundan dolayı Allah onların üzerine sükûnet indirmiş ve onlara yakın bir zafer kazandırmıştır.
Ant olsun ki inananlar ağacın altında sana baş eğdikleri gün Allah onları beğenmişti. Bunun üzerine gönüllerindekini bildiği için onları dölendirmişti. Yakın bir başarı ile,
(Ey Peygamber!) Andolsun ki ağacın altında sana biat eden mü’minlerden Allah razı/hoşnut olmuştur. Allah onların kalplerinde olanları bilmiş ve onların üzerine iç huzuru [sekîne]⁷ indirmiştir. Onları çok yakında gelecek bir fetihle ödüllendirmiştir [esâbehum].⁸
Şüphesiz Allah, sana o ağacın altında biat ederlerken müminlerden razı oldu, kalplerinde olanı bildi de böylece üzerlerine güven duygusu ve huzur indirdi ve onlara yakın bir fethi sevap (karşılığı) olarak verdi.
Ey şanlı Elçi! Gerçekten Allah, son nefeslerine kadar çarpışmak üzere Hudeybiye’deki o ağacın altında sana bağlılık sözü verirlerken,bu fedâkâr müminlerden razı olmuştu; çünkü onların kalplerinden geçen samîmî duyguları ve kapıldıkları korku ve endişeleri biliyordu. Bu yüzden, hiçbir kurtuluş ümidinin kalmadığını zannettikleri bir anda, kalplerine güven, cesaret ve metanet ilham ederek onlara huzur bahşetti ve kendilerini, yakında gerçekleşecek bir zaferle, yani Hayber kalesinin fethini müjdeleyerek ödüllendirdi.
Allah, Müminler’den razı oldu; Ağaç’ın altında sana biat ettiklerinde kalblerindeki şeyi bilip üzerlerine Sekînet’i / Güven’i / Huzur’u indirdi. Onlara yakın bir fetih de isabet ettirdi.
Allah, Hudeybiye'deki ağaç altında, sana bağlılık sözü veren müminlerden çok memnun olmuştur. İç dünyalarında esen fırtınaları dikkate alarak yüreklerine su serpti. Yakın bir fetihten söz ederek güç tazeledi.
Andolsun ki ağacın altında sana biat ederlerken; Allah biat eden müminlerden razı olmuştur. Allah onların kalbindekileri bilmektedir. Onlara güven vermek için yakın zamanda fetihle ödüllendirmiştir.
O ağacın altında sana biat ederlerken, Allah o müminlerden şüphesiz ki razı olmuştur. [*] Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu indirmiş ve onları yakın bir zaferle [*] ödüllendirmiş (olacak)tır.
Allah o ağacın altında sana biat eden mü’minlerden¹ kesinlikle râzı olmuştur. Allah, onların gönüllerinden geçeni bildiği için, üzerlerine sükûnet indirdi ve onlara (mükâfat olarak) yakın bir fetih verdi.²
[EY MUHAMMED,] o ağacın altında ²¹ sana bağlılıklarını bildiren müminlerden Allah razı olmuştu, çünkü onların kalplerinden geçeni biliyordu; böylece Allah, onlara bir iç huzuru bağışladı ve yakında gerçekleşecek bir zafer[in ²² müjdesi] ile onları ödüllendirdi
Andolsun ki o ağacın altında sana bağlılıklarını bildirerek biat eden müminlerden Allah razı olmuştur. Allah onların kalbindeki samimiyeti bildiği için onlara iç huzuru ve sükûnet vermiş ve ayrıca onları çok yakın bir zaferle ödüllendirmiştir. 3/169...174
DOĞRUSU Allah, o ağacın altında sana biat edenlerden razı olmuştur; üstelik O onların kalbinden geçenleri de bilmekteydi; işte bu yüzden onlara iç huzuru indirdi ve kendilerini çok yakın bir fetihle ödüllendirdi;
(Ey Muhammed) Andolsun ki, o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur. Kalblerinde olanı (sadakati) bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle mükâfatlandırmıştır.
Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat eden mü’minlerden razı olmuştur. Onların kalblerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih nasip etmiştir.
Kasem olsun ki Allah, mü'minlerden râzı oldu. O vakit ki, ağacın altında seninle mubâyeada bulunur oldular. Onların kalblerinde olanı bildi de üzerlerine o sekîneti (o huzur ve itminânı) indirdi ve onları bir yakın feth ile mükâfaatlandırdı.
18, 19. Gerçekten Allah, (Hudeybiye'de) o ağacın altında sana biat ettikleri zaman, müminlerden razı oldu. Onların kalplerindeki ihlâsı bildiği için üzerlerine sekîne, huzur ve güven indirdi. Onları hemen yakında gerçekleşen bir zaferle ve alacakları birçok ganimetle mükafatlandırdı. Allah azîz ve hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Allah şu mü'minlerden razı olmuştur ki onlar, ağacın altında sana bi'at ediyorlardı, Allah onların gönüllerinden geçeni bildiği için onların üzerine huzur ve güven indirdi ve onlara yakın bir fetih verdi.
Allâh Te'âlâ, ağacın altında seninle bey'at itdikleri zamân mü'minlerden razı oldı. Ve onların kalblerinde ne oldığını bildi. Ve onların üzerine sükûn indirdi ve onları yakîn bir fetih ile mükâfât buyurdı.
18,19. -Ağaç altında sana bey'at edenlerden Allah razı olmuştur. Gönüllerindekini bildi de üzerlerine huzur indirdi ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri bir çok ganimetler vermiştir. Allah, güçlüdür, hakimdir.
O ağacın altında sana biat ettiklerinde, (3) Allah mü'minlerden hoşnut oldu. Onların kalplerinde olanı bildiği için, üzerlerine güven ve huzur indirdi ve onları yakında erişecekleri bir fetihle(4) ödüllendirdi.
Yemin olsun, Allah müminlerden, o ağacın altında sana bey'at ettikleri sırada hoşnut olmuştur. Onların gönüllerindekini bilmiş, üzerlerine huzur ve sükûn indirmiş ve kendilerine yakın bir fetih nasip etmiştir.
18-19. bayıķ ħoşnūd oldı Tañrı mü’minlerden ol vaķt kim bey'at eylediler senüñ-ile aġaç dibinde. pes bildi anı kim göñüllerindedür pes indürdi dölenmegi anlaruñ üzere daħı yanud virdi anlara açmaķ yaķın ya'nį ħayber’i daħı ġanimetler çoķ alasız anları. daħı oldı Tañrı ġālib dürüst işlü dürüst sözlü.
Tañrı Ta‘ālā rāżī oldı ol mü’minlerden ki senüñle bī‘at itdiler sidre aġacıaltında. Bildi yüreklerinde olan iḫlāṣı. Pes anlara inzāl itdi sekīnet veiṭmīnān(?) anlaruñ üst[ine] dīni(?) ḳalblerine. Daḫı anlara ulu ẟevābvirdi.
(Ya Peyğəmbər!) And olsun ki, (Hüdeybiyyədə) ağac altında sənə bey’ət etdikləri zaman Allah mö’minlərdən razı oldu. (Allah) onların ürəklərində olanı (sənə sadiq qalacaqlarını, əhdə vəfa edəcəklərini) bildi, onlara (öz dərgahından) arxayınlıq (rahatlıq, səbir, səbat, mə’nəvi qüvvə) göndərdi və onları yaxın gələcəkdə qazanılacaq bir qələbə (Xeybərin fəthi) ilə mükafatlandırdı.
Allah was well pleased with the believers when they swore allegiance unto thee beneath the tree, and He knew what was in their hearts, and He sent down peace of reassurance on them, and hath rewarded them with a near victory;
Allah.s Good Pleasure(4891) was on the Believers when they swore Fealty to thee under the Tree:(4892) He knew(4893) what was in their hearts, and He sent down Tranquillity(4894) to them; and He rewarded them with a speedy Victory;(4895)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |