14 Kasım 2025 - 23 Cemaziye'l-Evvel 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Muhammed Suresi 3. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Żâlike bi-enne-lleżîne keferû-ttebe’û-lbâtile ve enne-lleżîne âmenû-ttebe’û-lhakka min rabbihim(c) keżâlike yadribu(A)llâhu linnâsi emśâlehum

Bu da, şüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarından ve gene şüphe yok ki inananların, Rablerinden gelen gerçeğe uymalarındandır ve işte Allah, insanlara böyle örnekler getirmekte, hallerini böyle anlatmaktadır.

İşte böyle; (çünkü) hiç şüphesiz, inkâr edenler bâtıla (İslam’a aykırı inanç ve nizamlara) uymuşlar; ve hiç şüphesiz, iman edenler ise Rablerinden olan Hakka (Kur’an’a ve Resulüllah’a) uymuşlardır. [Bu ayetlere göre; bilerek ve isteyerek HAKKA tâbi ve taraf olanlar MÜ’MİN; mazeretsiz ve mecburiyetsiz olarak BÂTIL’a tâbi ve taraf olanlar da KÂFİR sayılmıştır.] İşte Allah, insanlara kendi örneklerini böyle vererek (onları uyarmaktadır ve gerçek ayarlarını ortaya koymaktadır).

Bu böyledir, çünkü Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, anlamsız ve geçersiz şeylere uydular, iman edenler ise, Rablerinden gelen değişmez gerçeğe uydular ve işte Allah insanlara böyle örnekler getirmekte ve hallerini böyle anlatmaktadır.

Bu, inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin bâtıla uymaları, inananların da, Rablerinden gelen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap, Kur'ân'a uymuş olmaları sebebiyledir. İşte böylece Allah, insanların iyiliği, kurtuluşu için kendilerinden misaller vererek doğruları anlatır.

Bu, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, iman edenlerin ise Rablerinden gelen gerçeğe uymaları dolayısıyladır. İşte Allah insanlara örneklerini böyle açıklar.

İşte böyle; hiç şüphesiz, inkâr edenler batıl olana uymuşlar; ve hiç şüphesiz, iman edenler Rablerinden olan hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi örneklerini böyle vererek gösteriyor.

Bunun sebebi: Çünkü kâfir olanlar bâtıla uymuşlardır. İman edenler ise, Rablerinden gelen Kur'an'a uymuşlardır. İşte Allah, insanlara, hallerini böyle beyan eder.

Çünkü o kâfirler, batıla (boş şeylere) uydular. İnanalar ise, Rablerinden gelen hakka uydular. İşte Allah, insanların durumlarını onlar için böylece açıklıyor.

Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtıla uymaları; inananların da Rabblerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte Allah, insanlara kendileriyle ilgili durumları böyle örnek vermektedir.

İşte bu, kâfirlerin, bâtıla inanmış olduklarından —inanlıların da Tanrıları katından gelmiş olan— hakka uyduklarındandır, örnekleri, Allah, insanlar için böylecene açıklar

İşte bu, inkâr edenlerin sahte ve yalanın arkasından gitmelerinden, inananların da Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır.

Bu böyle olacakdır. Çünki küfür idenler bâtıla i’tikâd itdiler ve îmân idenler rablerinden gelen hakka tâbi’ oldılar, işte Allâh insânlara böyle mesel darb ider.

Bu, inkar edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından ötürü böyledir. Allah böylece insanlara kendilerinin misallerini anlatır.

Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır.

Bunun da sebebi şudur ki, inkâr edenler boş şeylerin peşine düşmüşlerdir, iman edenlerse rablerinden gelen gerçeğe uymuşlardır. Allah insanlara kendilerinden örnekleri işte böyle vermektedir.

Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.

Çünkü inkar edenler batıla uymakta, inananlar ise Rab'lerinden gelen gerçeğe uymaktadırlar. ALLAH halkın durumunu böyle sergiler.

Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve iman edenlerin de Rablerinden gelen gerçeğe tâbi olmalarından dolayı böyledir. İşte böylece Allah insanlara kendi misallerini anlatır.

Bunun sebebi çünkü küfredenler kendilerini bâtıla uydurmakta, iyman edenler ise rablarından gelen hakka uymaktadırlar, işte Allah insanlara kılıklarını böyle tanıtır

İşte böyle! (Kâfirlerin yaptıklarının boşa çıkarılıp, mü’minlerin hâllerinin düzeltilmesinin sebebi,) inkâr edenlerin bâtıla uymaları, inananların ise Rablerinden gelen hakka uymalarından dolayıdır. İşte Allah, insanlara, kendi durumlarını böyle açıklamaktadır.

Bu, gerçeği yalanlayan nankörlerin, “Batıl'a” uymaları, inananların ise Rabb'lerinden gelen “Hakk'a” uymaları nedeniyledir. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını böyle örnek verir.

Bunun sebebi şudur : Çünkü küfredenler baatıla uymuşlar, îman edenlerse rablerinden (gelen) hakka tâbi olmuşlardır. Allah insanlara misâllerini böylece açıklar.

Bu, inkâr edenlerin bâtıla, iman edenlerin ise Rablerinden gelen hakka tâbi olmalarından dolayıdır. Allah insanlara kendi örneklerini işte böyle vermektedir.

[18/56; 29/67; 22/62]

Bunun sebebi, şübhesiz inkâr edenlerin bâtıla uymaları, hakikaten îmân edenlerin ise Rableri tarafından (gelen) hakka tâbi' olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara (kendi hâllerini açıklayan) misâllerini getirir.

Bunun sebebi hiç şüphesiz inkâr etmiş olanların batıla (İslam’a aykırı inanç, sistem ve sapık ideolojilere) uymaları, (gerçekten) iman etmiş (ve bununla birlikte insanlara güven vermiş) olanların da Rablerinden gelen hakka (bütün ilahi mesaj ve kanunları içeren Kur’an’a) uymuş olmalarıdır. İşte Allah insanlar için (inkâr edip batıla uyanlar ile iman edip hakka uyanların) örneklerini böyle açıklar.

Doğruları inkâr edip batıl kurallara tabi olanlar ile iman eden ve Rablerinden gelen hakka (Kur’an’a) tabi olanların durumları budur. Allah insanlara onların misallerini böyle tanıtıyor.

Şunun için ki tanımıyanlar eğriye inanırlar, inananlar ise çalaplarından gelen doğruya inanırlar. İşte Allah insanlara örneklerini böyle verir.

Şunun için ki kâfirler bâtıla, mü/minler de Rablerinden gelen hakka tâbi olmuşlardır. İşte Allah halka ibret almaları için böylece misaller getirir [⁴].

[4] Yâni her iki tarafın ahvalini ve evsafını bildiriyor.

Bu böyledir; inkâr edenler batıla tabi olurlar, inananlar da Rablerinden gelen gerçeğe/hakka tabi olurlar. Allah insanlara kendilerinden işte böyle örnekler verir.

Bunun sebebi kâfirlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte Allah, insanlara kendi örneklerini böyle verip göstermektedir.

İşte, Allah’ın her toplum için geçerli kıldığı toplumsal yasa budur! Çünkü inkâr edenler, hikmet ve hakîkatten yoksun bâtıl inançlarınınve sapık ideolojilerin peşinden giderler; Kur’an’a inananlar ise, Rab’lerinden gelen Gerçeğin ışığında yürürler. İşte Allah, inanan ve inanmayan insanların durumunu böyle canlı örneklerle gözler önüne seriyor.

Bu, inkâr etmiş olanların Bâtıl’a uymaları ve iman etmiş olanların da rabb’lerinden gelen Hakk’a tâbi’ olmaları sebebiyledir. Allah, İnsanlar’a misâllerini böyle veriyor.

Çünkü inkarcılar saçmaların peşinde iken müminler, Allah’tan inen gerçeğe tabi oldular. Allah ise insana, kendisinden örnek veriyor...

Bu böyledir. Çünkü inkâr edenler batıla uymuşlardır. Şüphesiz ki inananlar Rabbinizden gelen gerçeğe uymuşlardır. İşte Allah insanlara durumlarını böyle anlatır.

Bunun sebebi, inkâr edenlerin [batıl]a uymaları, inananların da Rablerinden gelen gerçeğe uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah insanlara kendilerinden örnekler vermektedir.

Şüphesiz bunun sebebi, kâfirlerin bâtıla uymaları, îman edenlerin ise Rablerinden gelen gerçeklere uymalarıdır. İşte Allah insanlara kendilerinin misallerini böyle verir.

Bu böyledir, çünkü hakikati inkara şartlanmış olanlar, sahte ve yalanın arkasından gittikleri halde iman edenler [yalnızca] Rablerinden [gelen] hakikate uyarlar. Allah, onların gerçek durumu ile ilgili örnek olayları ³ insanlara bu şekilde anlatmaktadır.

3 Lafzen, “onların misallerini” (emsâlehum). Önde gelen bazı müfessirlere göre bu ifade, yukarıdaki üç ayetteki temsîlî anlatımlar ile bağlantılıdır: ... Devamı..

Bu, böyle olacaktır. Çünkü kâfirler batılın peşine düşmüşler, inananlar ise Rablerinden gelmiş hak olan Kuran’a tabi olmuşlardır. Allah kâfirlerle müminler arasındaki farkı işte böyle ortaya koyar. 13/17, 21/18

Bu böyle olacaktır; çünkü inkârda ısrar edenler anlamsız ve amaçsızlığın peşine takılmıştır,[⁴⁵⁴³] imanda sebat edenlerse, Rablerinden gelen hakikate tâbi olmuşlardır. İşte Allah insanlara kendi durumlarını böyle açıklamaktadır.

[4543] Bâtıl kelimesine verdiğimiz bu anlam için bkz: 21:18, not 19.

İşte (hüküm) böyledir. Çünkü kâfirler bâtıla sapmışlar, iman edenler ise Rablerinden gelen hakk'a tabi olmuşlardır. Allah insanlara -ibret almaları için-kendi durumlarından böyle örnekler verir.

Bunun sebebi şudur ki, şüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardır, imân edenler de Rablerinden gelen hakka tâbi bulunmuşlardır. İşte Allah, nâsa hallerini böylece beyan eder.

Bu böyledir. Çünkü kâfirler batıla uydular. İman edenler ise Rab'leri tarafından gönderilen hakka uydular. İşte Allah insanlara kendi durumlarını böylece beyan eder.

Allah iki tarafın da durumlarını açıkça ortaya koyuyor. Bir taraf batıl üzerinde ısrar ettiğinden işleri geçersiz kılınmıştır. Öbür taraf ise hak yold... Devamı..

Bu, böyledir: Çünkü inkar edenler batıla uymuşlar; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, onların durumlarını, insanlara böyle anlatır.

Bu, kâfirlerin bâtıla tâbi' olmaları ve mü'minlerin rableri tarafından hak olan şere ittibâ'ları sebebiyledir. Allâh nâs içün böyle meseller darb ider.

Bunun sebebi şudur; ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), boş işlere dalarlar. Allah’a inanıp güvenenler ise Rablerinden gelen gerçeğin arkasında olurlar. Allah, insanlara kendi durumlarını işte böyle anlatır.

Bu, inkar edenlerin batıla, iman edenlerin ise Rab'lerinden gelen hakka tabi olmalarından dolayıdır. Allah, insanlara kendi örneklerini işte böyle vermektedir.

Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtılı izlemeleri, iman edenlerin de Rablerinden gelen hakka uymalarıdır. Allah insanlara kendi durumlarını böyle anlatır.

Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır.

Bu, albatta, kufr keltirganlarning botil yo‘‎lga ergashganlari, iymon keltirganlarining esa Robbilari tomonidan bo‘‎lgan haq Qur’on yo‘‎liga ergashganlari uchundir. Alloh insonlarga o‘‎zlarining misollarini mana shunday keltiradi.

şol andan ötürü kim bayıķ anlar kim kāfir oldılar uydılar bāŧıla daħı bayıķ anlar kim įmān getürdiler uydılar ḥaķķa çalabı’larından. ancılayın beyān eyler Tañrı ādemįlere meŝellerini.

Ol andan ötürüdür kim kāfirler bāṭıla uydılar ve mü’minler ḥaḳḳa uydı‐lar Tañrılarından. Anuñ gibi beyān ider Tañrı Ta‘ālā ḫalḳa iki ṭāyife‐ nüñḥālini.

Bu ona görədir ki, kafirlər batilə uymuş, iman gətirənlər isə öz Rəbbindən gələn haqqa (Qur’ana) tabe olmuşlar. Allah insanlara özlərinə dair məsələləri belə çəkir!

That is because those who disbelieve follow falsehood and because those who believe follow the truth from their Lord. Thus Allah coineth their similitudes for mankind.

This because those who reject Allah follow vanities, while those who believe follow the Truth from their Lord: Thus does Allah set forth(4819) for men their lessons by similitudes.

4819 We learn the greatest spiritual lessons by parables and similitudes from things that happen in the outer world. If a man goes after a mirage or a... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.