9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Muhammed Suresi 18. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fehel yenzurûne illâ-ssâ’ate en te/tiyehum baġte(ten)(s) fekad câe eşrâtuhâ(c) fe-ennâ lehum iżâ câet-hum żikrâhum

Onlar, kıyametin gelmesinden, apansızın başlarına kopuvermesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Gerçekten de alametleri geldi; onlara gelip çatınca ibret almaları neye yarar?

Artık onlar (inkârcılar ve münafıklar, va’ad edilen hezimet) saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun (Mehdiyet ve kıyametin bazı alâmet ve) işaretleri (gerçekten) gelmeye (bile) başlamıştır. Fakat (bu acı ve alçaltıcı an) kendilerine geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlayacaktır?

Yoksa onlar, kıyametin kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar. Oysa onun alametleri gerçekten gelmiştir. Onlara gelip çatınca, ibret almaları neye yarar.

Artık onlar, yalnız cezalandırılacakları ânın, kıyametin kopacağı ânın ansızın kendilerine gelmesine mi bakıyorlar? Kıyameti doğuracak şartlar kesinlikle gerçekleşiyor, alâmetleri kesinkes geliyor. Kıyamet gelip çattıktan, felâketle yüz yüze geldikten sonra, ondan ibret almaları neye yarar?

bk. Kur’ân-ı Kerim, 16/1; 21/1; 34/52; 53/56-57; 54/1; 89/23.

Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? İşte onun alametleri gelmiştir. (Kıyamet) kendilerine geldikten sonra öğüt almaları onlara ne yarar verir?

Artık onlar, kıyamet-saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp-düşünmeleri onlara neyi sağlar?

Artık onlar, yalnız o kıyametin kopmasını, onun birdenbire kendilerine gelivermesini bekliyorlar. İşte onun alâmetleri (sayılan ahir zaman Peygamberi) gelmiştir. Fakat o (kıyamet ansızın) başlarına geldiği vakit, anlamaları kendilerine ne fayda verir?

Onlar ancak kıyametin aniden kendilerine gelmesini bekliyorlar. İşte kıyametin (ön) şartları çıkmıştır. Kıyamet kendilerine geldikten sonra, artık öğüt almaları nasıl mümkün olur?

Onlar kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Şüphesiz onun geleceği şimdiden haber verilmiştir. Kıyamet koptuğunda, geçmiş günahlarını hatırlamalarının onlara ne faydası olacaktır?

Kıyametin ansızın gelmesini mi beklemekteler? Belgeleri gelmiştir, öğüt almış olmaları o gelince neye yarar?

O (inkârlarında ısrar eden)ler kıyamet gününün ansızın gelip çatmasını mı bekliyorlar? İşte onun belirtileri geldi. O uyarıldıkları saat kendilerine gelip çatınca öğüt almaları neye yarar?

Neye intizâr idiyorlar? Bağteten gelecek olan sâ’ate mi? Zâten o günün ba’zı ’alâmâtı belürdi, lâkin bu haberler ânlara fâide virmez.

Onlar kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar. Şüphesiz onun alametleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar?

Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak onun alametleri gelmiştir (ama öğüt almıyorlar). Kıyamet kendilerine gelip çatınca öğüt almaları kendilerine ne fayda verecek?

Onlar (yola gelmek için) kıyamet vaktinin ansızın gelivermesini mi bekliyorlar? Halbuki onun alâmetleri geldi. O gelip çatınca akıllarını başlarına devşirmeleri neye yarar!

Onlar, kıyamet gününün ansızın gelip çatmasını mı bekliyorlar? Şüphesiz onun alâmetleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar!  

 Mekke kâfirlerinin kıyametin kopmasını beklemelerini kınayan âyet, kıyametin alâmetlerinin geldiğini hatırlatmaktadır. Hz. Peygamber’in gönderilmesi,... Devamı..

Saatin kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar? Kuşkusuz onun alametleri gelmiş bulunuyor. Onlara gelip çatınca kendilerine gelen mesajın ne yararı olur?

Kuran, son kitap olduğundan dünyanın 2280 tarihinde son bulacağını ön işaretleriyle birlikte bildirmektedir. Bak 20:15; 15:87.

Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelivermesine mi bakıyorlar? Şüphesiz onun alametleri gelmiştir. Artık kıyamet kendilerine gelip çatınca anlamaları neye yarar?

Artık onlar yalnız o saate, onun birdenbire kendilerine gelivermesine bakıyorlar, çünkü işte alâmetleri geldi, fakat o başlarına geldiği vakıt anlamaları kendilerine ne faide verir?

Onlar (kâfirler), kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Şüphesiz onun (kıyametin) alâmetleri (nden olan son peygamber) gelmiştir (ama öğüt almıyorlar. Kıyamet) geldikten sonra, (o anda pişmanlık duyarak) öğüt almanın/îmân etmenin onlara ne faydası olur ki!

İlle de o Sa'at'in¹ ansızın gelmesini mi bekliyorlar? Oysa onun belirtileri gelmiştir.² O gelecek olduktan sonra, öğüdü dinlemek onlara ne yarar sağlar ki?

1- Kıyamet\in kopması. 2- Onun geleceği şimdiden açıklanmıştır. Sa\at\in gelmekte olduğuna dair birçok belirti ortaya çıkmıştır. Örneğin, Kur\an\ın ... Devamı..

Haalâ onlar o sâatden ve onun kendilerine ansızın geleceğinden başkasını mı bekliyorlar? işte onun alâmetleri gelmişdir, öyleyse bu, onlara geldiği vakit düşünüb ibret almaları kendilerine ne fâide verecek?

Artık (onlar), kıyâmetin ansızın kendilerine gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Hâlbuki onun alâmetleri gerçekten gelmiştir!(1) Fakat (kıyâmet) başlarına geldiği zaman ibret almaları kendilerine ne fayda verir?

(1)“Îman ve teklif (emir ve yasaklara itâatle vazîfeli olmak) ihtiyar (irâdeyle tercîh edebilme)dâiresinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsâbaka (yar... Devamı..

Artık onlar (o bencil arzularına uymuş inkârcılar), kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? Şüphesiz onun işaretleri (kıyamet vaktinin geleceğini açıklayan delilleri) gelmiştir. Fakat kendilerine (o kıyametin işaretleri) geldikten sonra öğüt alıp düşünmeleri onlara neyi sağlar? *

(*) Burada (اشراط)’’eşrat’tan’’maksat, kıyametin gerçekleşebileceğini gösteren deliller olabilir. Bkz: Aşağıdaki (التفسير الكبير) ‘’Razı’’ tefsirine a... Devamı..

Onlar, kıyamet saatinin ansızın başlarına gelmesini mi bekliyorlar? O kıyamet saatinin şartları oluşup da, başlarına geldiği zaman, onların öğüt almalarının ne önemi olabilir ki.

Onların bekledikleri, azabın birdenbire gelip çatmasından başkası mıdır? İşte onun geleceğini gösteren belirtiler görülüyor. Artık onların uslanmaları ne işe yarıyacak?

Onlar kıyametin ansızın kendilerine gelip çatmasından başka bir şey beklemiyorlar. İşte kıyamet alâmetleri belirdi, onlara kıyamet gelip çatınca ibret alıp tövbe etmeleri neye yarar!

Onlar kıyametin [es-sâ’at] kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Muhakkak onun şartları oluşmuştur.⁸ Fakat başlarına gelip çatınca öğüt almaları neye yarar?

8 Başta Elmalılı olmak üzere bazı müfessirler bu kıyametin orta kıyamet yani toplumun kıyameti olduğu kanaatindedirler. Müşriklerin sonunun geldiğini,... Devamı..

Artık onlar, kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? Şüphesiz onun işaretleri gelmiştir. Fakat (uyarıldıkları kıyamet) kendilerine geldikten sonra (hakikati) anlayıp düşünmeleri onlara ne fayda sağlar?

Yoksa onlar, hiç farkında olmadıkları bir anda, ölüm meleğinin karşılarına dikilmesini veya kıyâmetin ansızın kopmasını mı bekliyorlar? Zaten onun bazı belirtileri gelmiş bulunuyor. İşte bu Kur’an, kıyâmetin gerçekleşeceğinin en büyük işâretlerinden biridir. Öyleyse, gelin iş işten geçmeden tövbe edip Rabb’inize yönelin! Çünkü Son Saat gelip çattıktan sonra, günahkârların gecikmiş pişmanlıkları kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır!

Saat’in onlara ansızın gelmesini mi bekliyorlar? Kesinlikle onun şartları geldi. Onlara kendi hatırlatmaları geldiği zaman artık nerede, onlar için öğüt almak!

Acaba bunlar, felaketin birden bastırmasını mı bekliyorlar? Aslında şartlar oluşmuştur, ama beklenen başa gelince neye yarar ki...

İnkâr edenler kıyametin ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak kıyametin işaretleri gelmiştir. Ancak onlar işaretleri görmek istemiyorlar. Kıyamet başlarına geldiğinde pişmanlıkları hiçbir işe yaramayacak. Bilmiyorlar mı? Her insanın kendi kıyameti kendi ölümünden ibarettir. O gün gelince dünya hayatı son bulur. Elbet dünyanın sonu olan kıyamet günü de gelecektir. O gün insanların tümümün hayatı sona erecektir.

Onlar, o (Son) Saat’in ansızın kendilerine gelmesinden başka ne bekliyorlar ki! [*]Elbette onun alâmetleri gelmiştir. [*] Kendilerine gelip çatınca (gerçeği) hatırlamaları neye yarar! [*]

Son Saat’in ansızın geleceğiyle ilgili benzer mesajlar: En‘âm 6:31, 47; A‘râf 7:187; Yûsuf 12:107; Enbiyâ 21:40; Hacc 22:55; Şu‘arâ 26:202; ‘Ankebût 2... Devamı..

O (kâfirler) farkında değillerken işaretleri beliren¹ kıyamet gününün, kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Fakat o gün kendilerine geldikten sonra, anlamalarının onlara hiç yararı olur mu?

1 Eşrat: “Şarat”ın çoğulu olarak “alâmetler demektir.” Bu alametlerin başında Âhir zaman Peygamberi Hz Muhammed (s.a.v.)’in gönderilişi ve Kur’an muci... Devamı..

Öyleyse onlar, [kalpleri mühürlenmiş olanlar,] Son Saati mi bekliyorlar, onun ansızın gelmesini mi? Şüphesiz o(nun geleceği) şimdiden haber verilmiştir! ²² O bir kez başlarına geldikten sonra, [geçmiş günahlarını] hatırlamalarının onlara ne faydası olacak? ²³

22 Lafzen, “onun işaretleri şimdiden gelmiştir”: Son Saat’in kaçınılmazlığı ile ilgili bir çok Kur’ânî habere ve aynı zamanda, her önyargısız zihnin, ... Devamı..

Şimdi onlar, başlarına ansızın o saatin bu dünyanın sonunun geleceğinden başka neyi bekliyorlar? Oysa onun tüm şartları ortada görüp duruyorlar. Fakat kaçınılmaz o son saat başlarına gelip çattığı zaman gerçeği anlamış olmalarının onlara ne faydası olacak? 7/187, 23/99...108

Şimdi onlar, (hesaplaşma) saatinin ansızın gelip kendilerini bulmasından başka bir şey mi bekliyorlar?[⁴⁵⁶⁰] Doğrusu, işte onun tüm alametleri gelmiş bulunuyor: Hal böyleyken, o geldikten sonra ders çıkarmak onlara nasıl bir yarar sağlar?

[4560] Buradaki es-sâah, muhtemelen âhiretin Son Saati değil, müşriklerin defterini dürecek “hesap kesme saati” kastedilmiş olsa gerektir. Nitekim sûr... Devamı..

O kâfirler hala, kıyamet saatının ansızın kendilerine gelip çatmasından başka bir şey mi bekliyorlar? Kuşkusuz onun alametleri belirmiştir.(Cenab-ı Hak insanlara son Peygamber’ini göndermiş, imana gelmeleri sâlih ameller işlemeleri için son bir imkan tanımıştır) O saat geldiğinde pişman olup, tevbeye koşmaları hiçbir yarar sağlar mı ?

Onlar kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey beklemiyorlar. Muhakkak onun (kıyametin kopacağının) işaretleri gelmiştir, (Kıyamet koptuğunda) kendilerine gelen öğüt ne fayda verecek?

Onlar, Kıyametin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şeye muntazır bulunmuyorlar. İşte muhakkak ki, onun alâmetleri gelmiştir. Artık onlara geldiği vakit düşünmeleri (anlamaları) kendilerine ne faide verecektir?

Yoksa onlar, kıyametin kendilerine ansızın gelmesini mi gözlüyorlar? Zaten alâmetleri geldi bile! Ama kıyamet gelip çattıktan sonra, ibret almaları neye yarar ki! [53, 56-57; 54, 1; 16, 1; 21, 1; 89, 23; 34, 52]

Kur’ân’ın mûcizeli beyanı, Hz. Peygamberin tertemiz hayatı ve eğittiği ashabı ile sürdürdükleri yaşama tarzı ortada iken, hâlâ iman etmeyen kimsenin b... Devamı..

(İnanmayanlar) İlle (helak edilecekleri) sa'atin ansızın kendilerine gelmesini mi bekliyorlar? İşte onun belirtileri geldi. O uyarıldıkları sa'at kendilerine geldikten sonra artık öğüt almaları nereden mümkün olsun?

(Kureyş'in müşrikleri), kıyâmetin üzerlerine bağteten gelmesine mi intizâr iderler? O kıyâmetin eşrâtı ('alâmetleri) gelmişdir. O geldiği zamân onların mütenebbih olub tevbelerinde ne fâide olur.

Bunlar kıyamet saatinin ansızın gelmesini mi bekliyorlar? Onun bütün şartları ortadadır. O gelince, akıllarını başlarına alsalar neye yarar?

Onlar, kendilerine ansızın gelecek kıyametten başka bir şey mi bekliyorlar? Oysa onun alametleri gelmiştir. Kendilerine geldiği zaman nasıl öğüt alacaklar?

Kıyametin âniden başlarına gelmesinden başka birşey mi bekliyorlar? Onun alâmetleri şimdiden gelmiştir. Kıyamet koptuğunda ibret almaları neye yarar?

Kıyametin ansızın tepelerine inmesinden başka neyi bekliyorlar? Onun belirtileri zaten gelmiştir. O onlara gelip çatınca, ibret almaları neye yarar?!

pes hįç güyerler mi illā ķıyāmete kim gele anlara añsuzda pes bayıķ geldi 'alāmetleri. pes nitedür anlaruñ ķaçan geldi anlara ögütlenmekleri?

Anlar muntaẓır olmazlar, illā ḳıyāmet gelmegine ‘alā ġafleti. Taḥḳīḳgelüpdür ḳıyāmet ‘alāmetleri. Pes nice olur ḥālleri kendülere ögüt virilen nes‐ne geldükde.

Onlar (kafirlər) ancaq o saatın (qiyamət saatının) qəfildən başlarının üstünü almasınımı gözləyirlər? Onun əlamətləri artıq gəlmişdir. (Qiyamət saatı) onlara gəlib yetişdiyi zaman ibrət almaları (peşman olub tövbə etmələri) onlara nə fayda verər?!

Await they aught save the Hour, that it should come upon them unawares? And the beginnings thereof have already come. But how, when it hath come upon them, can they take their warning?

Do they then only wait(4839) for the Hour,- that it should come on them of a sudden? But already have come some tokens(4840) thereof, and when it (actually) is on them, how can they benefit then by their admonition?

4839 Cf. 43:66, and n. 4665. 4840 The sands of time are always running, and when a wrong is done, the time for its punishment is approaching every mom... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.