Kâle innemâ-l’ilmu ‘inda(A)llâhi ve ubelliġukum mâ ursiltu bihi velâkinnî erâkum kavmen techelûn(e)
(Hz. Hud: Onunla ilgili) "İlim ancak Allah katındadır. (Felaket ve kıyamet bilgisi Allah’ın yanındadır.) Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum" demiş (ve o azgın kavminden uzaklaşmıştı).
Demişti ki: Azabın ne vakit geleceğine dair bilgi, ancak Allah katındadır ve ben neyle gönderilmişsem onu tebliğ ediyorum size ve fakat görüyorum ki siz, bilgisiz bir topluluksunuz.
Hûd peygamber de; “Bu azabın ne zaman geleceği bilgisi, Allah katındadır” dedi. “Ben sadece bana emanet edilen mesajı size iletiyorum; ama görüyorum ki siz, doğrudan eğriden habersiz bir toplumsunuz.”
Hûd:
“O azâbın ne zaman geleceğine dair bilgi Allah katındadır. Ben, size özgürce tebliğ ile görevlendirildiğim dini anlatıyorum. Fakat ben, sizi bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız, cahilce davranan bir kavim olarak görüyorum.” dedi.
Dedi ki: "İlim ancak Allah katındadır. [2] Ben ne ile gönderildiysem onu size tebliğ ediyorum. Ama sizin cahillik eden bir kavim olduğunuzu görüyorum.*
Dedi ki: 'İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.'
(Hûd, onlara) dedi ki: “- (Azabın inmesine dair) ilim ancak Allah katındadır. Ben size yalnız vahy edildiğim şeyi tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi bir kavim görüyorum ki, cahillik ediyorsunuz, (peygamberlerin vazifesini bilmiyorsunuz).”
O: “Bu vaadettiklerimin ne zaman size geleceğini ancak Allah bilir. Ben, ancak benimle gönderilen mesajı size tebliğ ediyorum. Fakat sizin cahil bir toplum olduğunuzu görüyorum.
Hûd şöyle dedi: “Bilgi, ancak Allah katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum.”
O dedi ki: «Onu ancak Allah bilir, gönderildiğim şeyi size eriştiririm, bilgisiz bir ulus görürüm sizi»
Hûd, dedi ki: “(Bu azabın ne zaman geleceği) bilgisi ancak Allah katındadır. Ben size, benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir toplum olarak görüyorum.”
"Doğrusu bunun ne zaman geleceğini Allah bilir; ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum; fakat sizin cahil bir millet olduğunuzu görüyorum." dedi.
Hûd, “(Bu konudaki) bilgi ancak Allah katındadır. Ben size, benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum” dedi.
Hûd da! Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum, dedi. *
"Onun bilgisi sadece ALLAH'ın yanındadır. Ben benimle gönderilen şeyi size duyuruyorum; fakat sizin cahil bir toplum olduğunuzu görüyorum."
Hud: "O azabın ne zaman geleceğine dair ilim Allah katındadır. Ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum." dedi.
Dedi: o ılim ancak Allah yanında, ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum ve lâkin sizi öyle bir kavım görüyorum ki cahillik ediyorsunuz
“O bilgi, yalnızca Allah'ın yanındadır. Ben, size, benimle gönderileni bildiriyorum. Ne var ki sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.” dedi.
(Hûd) dedi: «(Bunun) ilm (i) ancak Allah nezdindendir. Ben size gönderildiğim şey'i tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi bilmezler güruhu olarak görmekdeyim».
(Hûd) dedi ki: “(Azâbın geleceği vakte dâir) bilgi, ancak Allah'ın katındadır. (Ben)size, kendisiyle gönderildiğim şeyi teblîğ ediyorum; fakat ben sizi, câhillik etmekte olan bir topluluk olarak görüyorum.”
Elçi kavmine “Hesap gününün bilgisi Allahın yanındadır. Ben yalnızca bana gönderileni size açıkça bildiriyorum. Ancak ben sizi, çok cahil bir topluluk olarak görüyorum” dedi.
Peygamber dedi ki azabın geleceği güne [⁵] taallûk eden ilim ancak Allah/a aittir. Ben, benimle gönderilen şeyleri size tebliğ ediyorum, şu kadar ki ben sizi cahil bir kavim görüyorum.*
Dedi ki: “İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum. Ancak sizi cahillik etmekte olan bir kavim olarak görüyorum.”
Hûd, “Her konuda olduğu gibi, ne zaman azâba uğrayacağınız konusunda da nihâî bilgi, sadece Allah’ın katındadır. Ben yalnızca tebliğ etmekle yükümlü olduğum mesajı size iletiyorum fakat görüyorum ki, sizlâf anlamayan câhil bir toplumsunuz.” dedi.
(Hûd da): “O (azabın ne zaman geleceğini) ancak Allah bilir.1 Ben size sadece benimle gönderileni tebliğ ediyor ve sizi cahil bir toplum olarak görüyorum.” dedi. *
O, “[Bu akibetin ne zaman gerçekleşeceği] bilgisi Allah katındadır.” dedi, “Ben, sadece bana emanet edilen mesajı size iletiyorum; ama görüyorum ki siz [doğrudan ve eğriden] habersiz bir kavimsiniz!”
Hud da: – Bu azabın ne zaman geleceğini sadece Allah bilir. Ben sadece bana verilen mesajı iletiyorum, fakat görüyorum ki siz gerçekten cahil bir topluluksunuz, dedi. 5/48-49, 46/9
O, “Kesin bilgi Allah katındadır; ve ben sadece bana verilen mesajı size iletiyorum; şu da var ki ben, sizi kendini bilmez[4530] bir toplum olarak görüyorum” dedi.[4531]*
Dedi ki: «Şüphe yok, bilgi Allah indindedir. Ben size kendisiyle gönderilmiş olduğum şeyi tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi bir kavim görüyorum ki, cehalette bulunuyorsunuz.»
O şöyle cevap verdi: “Azabın vakti hakkında kesin bilgi Rabbimin nezdindedir. Ben sadece benimle gönderilen mesajı size duyuruyorum. Ne var ki sizi cahilce davranan bir toplum buluyorum. ”
Dedi: "(Azabın ne zaman geleceğine dair) Bilgi, ancak Allah katındadır. Ben, tebliğ görevlendirildiğim mesajı size duyuruyorum; fakat sizi cahillik eden bir kavim görüyorum."
“Onun vaktini sadece Allah’ın kendisi bilir. Ben elçilik görevimi yerine getiriyorum. Ama görüyorum ki siz, size verilen değeri bilmeyen bir topluluksunuz” dedi.
O da:-Bu konudaki bilgi sadece Allah katındadır. Ben, kendisiyle gönderildiğim şeyi size tebliğ ediyorum. Ama ben, sizin cahillik eden bir toplum olduğunuzu görüyorum, dedi.
Hud dedi ki: “Ona dair bilgi Allah katındadır. Ben ancak size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat görüyorum ki siz cahillik eden bir toplumsunuz.”
Dedi: "İlim, ancak Allah katındadır. Ben size, bana vahyedileni tebliğ ediyorum. Fakat sizin, cahillik edip duran bir toplum olduğunuzu görüyorum."
eyitti “degül 'ilm illā Tañrı ķatında. daħı degürürin size anı kim viribinildüm anuñ-ile. velįkin ben görürin sizi bir ķavm bilmezlik eylersiz.”
(Hud) demişdi: “(Əzabın nə vaxt gələcəyini) ancaq Allah bilir. Mən sizə yalnız mənimlə göndərilənləri (risaləti, Allahın əmrlərini) təbliğ edirəm. Ancaq mən sizin cahil bir qövm olduğunuzu görürəm!”
He said: The knowledge is with Allah only. I convey unto you that wherewith I have been sent, but I see you are a folk that know not.
He said: "The Knowledge(4801) (of when it will come) is only with Allah. I proclaim to you the mission on which I have been sent: But I see that ye are a people in ignorance!"..*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |