9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ahkâf Suresi 19. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve likullin deracâtun mimmâ ‘amilû(s) ve liyuveffiyehum a’mâlehum vehum lâ yuzlemûn(e)

Ve herkesin, yaptığı işlere göre dereceleri var ve yaptıklarının karşılığını elbette tamamıyla öder ve onlara zulmedilmez.

Herkesin yaptıkları işlere (amellerine ve gayretlerine) göre dereceleri vardır. Onlara, yaptıklarının karşılığı tastamam verilecek ve (hiçbir insan) asla haksızlığa uğratılmayacaktır.

Öteki dünyada herkesin yaptıklarına göre, dereceleri ve mertebeleri vardır. Böylece Allah onlara yaptıklarının karşılığını tam olarak verecektir ve hiç kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Herkes, işledikleri ameller sebebiyle âhirette farklı muamelelere tâbi tutulacaktır. Allah onlara amellerinin karşılığını tam olarak verir. Onlara haksızlık edilmez.

Her birinin yaptıklarından dolayı dereceleri vardır. Bu, (Allah'ın), yaptıklarının karşılığını kendilerine eksiksizce vermesi içindedir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.

Her biri için yaptıklarından dolayı dereceler vardır; öyle ki amelleri kendilerine eksiksizce ödensin ve onlar zulme de uğratılmazlar.

Herkesin işlediği amellere göre dereceleri vardır. Ta ki, kendilerine haksızlık edilmiyerek bütün amellerinin karşılığı onlara ödensin.

Ve yaptıklarından dolayı her birisi için dereceler vardır. Nihayet onlara hiç zulmedilmeden, Allah bütün yaptıklarını onlara verecektir. (Ya cezalandıracaktır veya mükâfatlandıracaktır.)

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah onlara, yaptıklarının karşılığını verir, asla kendilerine haksızlık yapılmaz.

Her bireri için de, yaptıkları şeyden dereceler var, yaptıkları şeyler onlara ödenecek, zulmolunmazlar da

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Amellerinin karşılığı (bu derecelere göre) eksiksiz olarak kendilerine verilecektir ve onlara asla haksızlık edilmeyecektir. 

Bkz. 6/132 ve dipnotu.

Herkes içün a’mâlinin dereceleri vardır. Bir vecihle ki Allâh herkese a’mâli nisbetinde mu’âmele ider, kimse zulme dûçâr olmaz.

İşlediklerinden ötürü herkesin bir derecesi vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir. Kendilerine haksızlık yapılmaz.

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. (Bu da) Allah’ın onlara yaptıklarının karşılığını tastamam vermesi içindir. Asla kendilerine haksızlık yapılmaz.

Her birinin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah herkesin yaptığının karşılığını haksızlığa uğratılmaksızın tastamam vermek için böyle yapmıştır.

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını verir, asla kendilerine haksızlık yapılmaz.  

 Âyet, müminlerin ve kâfirlerin yaptıklarının karşılığına göre derece aldıklarını bildirmekte; iman edenlerin cennette, inkâr edenlerin de aşağıların ... Devamı..

Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı, haksızlık edilmeden tam verilir.

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah onlara yaptıklarının karşılığını tam olarak verir. Onlara haksızlık edilmez.

Her biri için de yaptıkları amellerden dereceler vardır, bu da hiç hakları yenmiyerek bütün amellerini kendilerine temamen ödemek içindir

Herkesin, (dünyada iken) işlediği amellere göre (cennette ya da cehennemde) dereceleri/yerleri vardır. (Dünyada iken) işledikleri amellerin karşılığı kendilerine eksiksiz olarak verilecektir ve onlara asla haksızlık edilmeyecektir.

Herkesin yaptığına karşılık bir derecesi vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmaksızın, yaptıklarının karşılığı tam olarak ödenir.

Herkesin yapdıklarına göre dereceleri (mertebeleri) vardır. (Bu da) kendilerine hiçbir haksızlık edilmeyerek amelleri (nin karşılığını) onlara tamamen ödemek içindir.

Herkes için yaptıklarına göre dereceler vardır. Tâ ki (Allah) onlara, amellerini(n karşılığını) tam versin! Hem onlara haksızlık edilmez.

Ve (inanan ve inanmayan topluluklar ve fertlerden) her biri için yaptıklarına göre dereceler (ve derekeler) vardır. Neticede yaptıklarının karşılığı kendilerine eksiksiz ödenecek ve kimse haksızlığa uğratılmayacaktır.

Onlardan her birinin yaptıkları derece derecedir ve onlara haksızlık yapılmadan yaptıklarının karşılıkları adil bir şekilde ödenir.

Herkesin işlediklerine göre bir basamağı vardır. Onların işlediklerinin karşılığı verilecektir. Onlara hiç kıyılmıyacaktır.

Herkesin, işlediği iyilik ve fenalığa göre mertebeleri vardır. Bir de Allah, amellerinin cezasını tamamıyle verecek. Onlar zulüm de görmeyecekler.

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır ve böylece (Allah) onların yaptıklarının karşılığını tam verir. Onlar asla zulmedilmezler.

Herkesin, yaptıklarına göre dereceleri vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir ve kendilerine zulmedilmez.

İster mümin ister kâfir olsun, insanlardan her birinin, yaptığı davranışlara göre Allah katında ayrı bir derecesi vardır ve bu derecelendirmeye göre Allah, Hesap Gününde herkese yaptıklarının karşılığını tam olarak verecektir ve hiç kimseye zerre kadar haksızlık edilmeyecektir.

İşledikleri amellerden her biri için dereceler vardır; haksızlığa uğratılmadan onlara amelleri ödensin!

Herkesin, yaptığı işe göre bir kıdemi vardır. Allah, herkesin hakkını yaptığı işe göre verecek, kimseye haksızlık edilmeyecektir.

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah haksız yere ceza vermez. Allah’ın her hükmü adalet içindedir. Asla hiç kimseye haksızlık yapmaz. Herkes yaptığı güzel şeylerin karşılığında derecelerle mükâfatlandırılır.

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. [*] Sonunda (Allah) onlara yaptıklarının (karşılığını) verecektir; onlara haksızlık edilmeyecektir.

Benzer mesaj: En‘âm 6:132.

Herkesin (dünyada) yaptıklarının karşılığını tam almaları ve zulme uğramamaları için (Allah’ın katında) dereceleri vardır.

[öteki dünyada] onların tümü, yaptıkları [iyi veya kötü] şeylere göre tesbit edilmiş bir dereceye sahip olacaklardır; ve böylece ²³ Allah, onların yaptıklarının karşılığını tam olarak ödeyecek ve hiç kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

23 Bir sonraki fiilin başındaki li takısı, dilcilerin lâmu’l-‘âkibe olarak tanımladıkları bir takıdır: yani, bir niyet işareti (“olması için”/“olsun d... Devamı..

Zira orada herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri olacaktır, onların yaptıkları işlerin karşılığı kendilerine tastamam verilecek ve hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak. 6/132, 15/43-44

Her birinin yaptıklarıyla uyumlu bir derecesi bulunacaktır: sonuçta[⁴⁵²⁶] onlar, kendilerine haksızlık edilmeden, yaptıklarının karşılığını eksiksiz alacaklar.

[4526] Lâm’ın “akıbet” vurgusuna dayanarak.

Herkesin amellerine göre dereceleri vardır, herkese yaptığının karşılığı, kendilerine hiç haksızlık yapılmaksızın ödenir.

Her kesin işledikleri işlerden dereceleri vardır. Allâh, onlara yaptıklarının karşılığını tam verir; kendilerine hiç haksızlık edilmez.

Ve herkes için yapmış olduklarından (dolayı) dereceler vardır ve onlara amellerini tamamen ödemek için ve onlar zulmolunmazlar.

Herkesin, yaptığı işlere göre dereceleri vardır. Sonuçta Allah onlara işlerinin karşılığını tam tamına ödeyecek, onlar asla haksızlığa mâruz kalmayacaklardır.

Her birinin (inananların ve inanmayanların) yaptıkları işlerden dereceleri vardır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını tam verir; kendilerine hiç haksızlık edilmez.

Herkes içün 'amellerine göre dereceler vardır. Onlara 'amellerinin mükâfât ve mücâzâtı tamamıyla tesviye olunur ve hiç biri zulüm olunmaz.

Herkesin yaptıkları işlere göre alacağı dereceler vardır. Bu, yaptıklarının tam karşılığını vermek içindir. Kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Yaptıklarından dolayı hepsinin dereceleri vardır. Hiç haksızlığa uğratılmadan, yaptıkları kendilerine ödenmiştir.

Herkes için, yaptıklarına karşılık dereceler vardır. Ne yapmışlarsa karşılığını Allah onlara eksiksiz öder; kimse bir haksızlığa uğramaz.

Her birinin, yapıp ettiklerinden dereceleri vardır. Amellerinin karşılığı eksiksiz verilecektir, hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır.

daħı dükelinüñ derecetlerdür andan kim işlediler. daħı tamām degürevüz anlara 'amellerini daħı anlar žulm eylenilmezler.

Daḫı her bir ṭāyifenüñ menzilleri vardur ‘amelleri sebebi‐y‐ile. Daḫı ‘amel‐leri cezāsın tamām virür anlara ve anlara ẓulm olunmaz.

Hamının (mö’minlərin və kafirlərin) etdiyi əməllərə görə (Cənnətdə və Cəhənnəmdə) dərəcələri vardır ki, (qiyamət günü) Allah onlara (dünyadakı) əməllərinin əvəzini (layiqincə) versin. Onlara əsla haqsızlıq edilməz.

And for all there will be ranks from what they do, that He may pay them for their deeds! and they will not be wronged.

And to all(4795) are (assigned) degrees according to the deeds which they (have done), and in order that ((Allah)) may recompense their deeds, and no injustice be done to them.

4795 There is fine grading in the spiritual Kingdom. Every deed, good or bad, is judged and weighed to the minutest degree, with its motives, intentio... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.