Kul eraeytum in kâne min ‘indi(A)llâhi ve kefertum bihi ve şehide şâhidun min benî isrâ-île ‘alâ miślihi fe-âmene vestekbertum(s) inna(A)llâhe lâ yehdî-lkavme-zzâlimîn(e)
De ki: Ne dersiniz, Allah katındansa ve siz onu inkar ettiyseniz; İsrailoğullarından bir tanık, onun gerçek olup Allah'tan geldiğine tanıklık etti de inandı, halbuki gene de siz ululandınız, kibirinize yediremediniz; şüphe yok ki Allah, zulmeden topluluğu doğru yola sevketmez.
De ki: "Görüşünüz nedir? (Söyleyin;) Eğer (bu Kur’an) Allah katından ise, siz de Onu inkâr etmişseniz ve İsrailoğullarından bir şahit (âkil ve âlim bir kişi de) bunun bir benzerine (Tevrat’a dayanarak) şahitlik edip iman etmişse ve siz de büyüklük taslayarak (kibirlenip yüz çevirmişseniz; hiç düşündünüz mü, bunun sonucu ne olacaktır)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete ulaştırmayacaktır."
De ki: “Hiç düşündünüz mü? Eğer bu Kur'ân, Allah tarafından gönderilmiş ise ve siz de O'nu inkâr ederek tanımamışsanız, İsrailoğullarından bir şahit durumunda olan Musa da, Kur'ân'ın bir benzeri olan Tevrat'taki müjdeye dayanarak, böyle bir peygamberin geleceğine iman etmiş olduğu halde, sizler inanmaya tenezzül etmeyip kibirlenerek imandan uzak durursanız, yaratılış gayesi dışında yaşamış olmaz mısınız? Şüphesiz Allah, varoluş gayesine aykırı hareket eden bir toplumu, asla doğru yola iletmez.”
“Hiç düşündünüz mü? Eğer bu Kuran Allah tarafından gelmişse, siz de onu inkâr etmişseniz; İsrâiloğulları'ndan bir şâhit, âlim birisi de, onun muhtevasının benzerini, Tevrat'ta görüp ona, Kur'ân'a inanmışken, siz büyüklük taslamaya, serkeşlik etmeye devam ederseniz, haksızlık etmiş olmaz mısınız? Allah, bile bile hakka riayet etmeyen, inkârda, isyanda ısrar eden zâlim bir kavmi doğru, hak yola sevketme lütfunda bulunmaz, başarıya ulaştırmaz.” de.
De ki: "Ne dersiniz? Eğer (Kur'an) Allah katındansa, siz de onu inkar etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerine şahitlik edip iman etmişse ve siz de büyüklenmişseniz (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez."
De ki: 'Gördünüz mü-haber verin; eğer (bu Kur'an,) Allah katından ise, siz de onu inkâr etmişseniz ve İsrailoğullarından bir şahid bunun bir benzerine şahidlik edip iman etmişse ve siz de büyüklük taslamışsanız (bunun sonucu ne olacak)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez.
(Yahudi'lere) de ki: “- Şunu iyice düşünüb bana haber verin: Eğer bu Kur'an Allah tarafından gönderilmiş de, siz onu inkâr ettinizse ve İsraîloğullarından bir şahid, Kur'an'ın (Tevhid esaslarında) benzerine (Tevrat'a ve ondaki manalara dayanarak) şahidlik edib iman getirdi de siz kibirlendinizse, (artık zalimler değil misiniz)? Şübhe yok ki Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”
De ki: “Gördünüz mü (düşündünüz mü?) Eğer bu Kur’an Allah katından ise ve İsrailoğullarından bir şahit O’nun benzerine şahitlik ettiği halde siz onu yalanlamış iseniz, o iman ettiği halde siz büyüklük taslamışsanız, (bile bile hakkı inkâr ettiğiniz için, siz zalim olmaz mısınız?) Şüphesiz Allah, zalim olan bir toplumu doğru yola iletmez.
De ki: “Hiç düşündünüz mü? Eğer Kur'ân, Allah katından olduğu halde siz onu tanımamışsanız, İsrâiloğuları'ndan bir tanık da bunun benzerini görüp inanmış iken siz inanmaya tenezzül etmemişseniz, durumunuz nice olur? Allah, zâlim toplumu doğru yola iletmez.”
Diyesin ki: «Bu Allah katındansa, siz de onu tanımamış iseniz, Yakup oğullarından bir tanık onun benzerine tanıklık ederek, inanmış ise, siz de kasalırsanız ne düşünürsünüz? Zulmeyliyen bir ulusu evet, Allah doğru yola iletmez!»
De ki: “Eğer bu (Kur'an) gerçekten Allah'tan (gelen bir vahiy) ise (ki öyledir) buna rağmen onun gerçekliğini inkâr ediyorsanız (halinizin ne olacağını) hiç düşündünüz mü? Hatta İsrailoğullarından bir şahit, kendisi gibi birisi(nin ortaya çıkması)na şahitlik etmişken; siz de (o kişiye iman etmeyerek) büyüklük taslamışsanız (o zaman zalimlerden olmaz mısınız)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez.”
"(Bu kitâb) Allâh’dan geliyor siz inanmıyorsunuz ama Benî İsrâîl’den biri Mûsâ’nın kitâbına olan mutâbakatını tasdîk itdi siz ise tekebbür idiyorsunuz. Allâh zâlim bir kavmi hidâyete sevk itmez."
De ki: "Eğer bu Kitap Allah katından ise ve siz de onu inkar etmişseniz; İsrailoğullarından bir şahit de bunun böyle olduğuna şehadet edip de inanmışken, siz yine de büyüklük taslarsınız, bana söyleyin kendinize yazık etmiş olmaz mısınız?" Doğrusu Allah zalim milleti doğru yola eriştirmez.*
De ki: “Ne dersiniz? Şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini (Tevrat’ta görerek) şahitlik edip inandığı hâlde, siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız?). Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez.”
Ve de ki: “Ne dersiniz, ya o Allah’tan inmiş de siz onu inkâr etmişseniz! Üstelik İsrâiloğullarından bir tanık onun bir benzerine şahit olup iman ettiği halde siz büyüklük tasladınız. Şu kesindir ki Allah hak tanımayan topluluğu doğru yola iletmez.”
De ki: Hiç düşündünüz mü; şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini görüp inandığı halde siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
De ki, "Düşündünüz mü, ya o ALLAH katından ise ve siz de ona karşı çıkmışsanız ve İsrail oğullarından bir tanık da bunun benzerini görüp inandığı halde, siz kibirlenip yüz çevirmişseniz?! Kuşkusuz ALLAH zalim topluluğu doğru yola iletmez."
De ki: "Ne dersiniz, eğer bu Kur'an Allah tarafından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz, bununla birlikte İsrailoğulları'ndan bir şahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta görüp) inanmışken siz hala büyüklük taslarsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şüphesiz ki, Allah zalim bir topluluğu doğru yola iletmez."
De ki: şuna vicdanınızda bir re'y edindiniz mi? Eğer bu, Allah tarafından da siz ona küfrettinizse ve Benî İsraîlden bir şâhid onun misline şehadet edip iyman getirdi de siz kibretmek istedinizse? Şübhe yok ki Allah zâlimleri doğru yola çıkarmaz
(Resûlüm! O müşriklere) de ki: “Şâyet bu (Kur’ân) Allah tarafından (gönderilmiş hak bir kitap) ise (ki hiç şüphesiz öyle) ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrâiloğullarından (Abdullah b. Selâm gibi) bir şahit de bunun (Kur’ân’ın bildirdiği hakikatlerin) aynısını (Tevrât’ta) görüp îmân ettiği hâlde, siz (Kur’ân’a îmân etmeyerek) büyüklük taslamışsanız, (âhirette ki durumunuzu) hiç düşündünüz mü? Şüphesiz Allah, (ısrarla hakkı inkâr eden) zâlimler/kâfirler topluluğunu, (hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmedikleri müddetçe) doğru yola iletmez.”
De ki: “Gördünüz mü?¹ Kur'an gerçekten de Allah katındansa ve siz onu yalanladıysanız; İsrailoğulları'ndan bir tanık da bunun benzerine tanık olup da inanmışsa ve siz de büyüklük tasladıysanız…² Kuşkusuz Allah, zalim bir halka doğru yolu göstermez.”
De ki: «Bana haber verin, eğer (bu Kur'an) Allah tarafından (gönderilmiş) olup da siz (buna rağmen) onu (inkâr ile) küfr ediyorsanız ve İsrâîl oğullarından bir şâhid de onun benzerine (istinaden) buna şâhidlik etmiş, îman etmiş olduğu halde siz (îman etmeyi) kibrinize yediremiyorsanız (zulmetmiş olmaz mısınız?). Şübhe yok ki Allah, o zaalimler güruhunu muvaffak etmez».
De ki: “Söyleyin bana! Ya (Kur'ân) Allah tarafından (gelmiş) olup da (siz) onu inkâr etmişseniz ve İsrâiloğullarından bir şâhid onun benzerine (Tevrât'a) şâhidlik edip îmân ettiği hâlde (siz) büyüklük taslamışsanız (zulmetmiş olmaz mısınız)? Şübhesiz ki Allah, o zâlimler topluluğunu hidâyete erdirmez.”
(Resulüm!) De ki: “Bakın, hiç düşündünüz mü? Bu (kitap) Allah katından (gelen bir vahiy) ise (ki öyledir) ve siz de onu inkâr etmişseniz; İsrailoğullarından da bir şahit, (tevhid, ahiret vb. iman esasları gibi Kur’an’da bildirilen hakikatlerin) benzerine şahitlik edip iman etmişse ve siz de (iman etmeyerek) büyüklük taslamışsanız (yanlış bir şey yapmış olmaz mısınız?) Şüphesiz Allah, (zulüm, kötülük, inkâr ve sapıklığa devam ettiği sürece) zalim bir toplumu doğru yola iletmez.” *
Onlara deki “Görmediniz mi? O Kur’an Allah tarafından indirilmişse ve sizde onu inkâr etmişseniz ve İsrail oğullarından birisi, o kitabın bir benzerinin indiğine şahitlik edip de, sizin bu Kur’an’a iman etmeye kibirlendiğiniz halde, o iman etmişse, şunu bilin ki Allah, zalimler topluluğunu asla doğru yola iletmez.”
De ki: "Ne dersiniz? Ya bu Kur’an Allah katından gönderilmiş ise, böyle iken siz onu tanımıyorsunuz. İsrailoğullarından bir tanık da onun benzerine tanıklık etmiş, ona inanmıştır. Böyle iken siz yine de büyüklük taslıyorsanız? Ancak Allah kıyıcılar takımını doğru yola iletmez."
De ki ne dersiniz? Kur/an Allah tarafından olsa siz de onu tanımasanız, İsrail oğullarından bir şahit ona şehadet edip [³] iman getirse, sizse imanı kibirinize yediremezseniz böyle vakitte zalim olmaz mısınız? Allah zalimleri doğru yola götürmez.
De ki: “İdrak etmiyor musunuz?⁵ Eğer bu (kitap) Allah katından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz; İsrailoğulları’ndan bir şahit de bunun benzerini (Tevrat’ta) görüp de inandığı hâlde, siz yine de büyüklük taslarsanız (durumunuz nice olur)? Muhakkak ki Allah zalim kavimleri doğru yola iletmez.”
De ki: “Söyleyin bakalım; eğer (bu Kur'an,) Allah katından ise, siz de onu inkâr etmişseniz, İsrail oğullarından bir şahit de bunun bir benzerine şahitlik edip iman etmişse ve siz de (iman etmeyerek) büyüklük taslamışsanız (o zaman zalimlerden olmaz mısınız)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez.”
Yine onlara de ki: “Bir düşünsenize, bu Kur’an gerçekten deAllah tarafından gönderilmiş olduğu hâlde siz onu inkâr etmişseniz; İsrail Oğulları’ndan örneğin Abdullah bin Selâm veya Kâbu’l-Ahbar gibi Allah’ın verdiği akıl, idrak ve firaseti vahye tâbi ve teslim olmada kullanan bir şâhit de bu kitabın dile getirdiği hakikatlerin aynısını Tevrat’ta görüp Kur’an’a iman ettiği hâlde, siz kibirlenip ondan yüz çevirmişseniz, bu zulmün hesabını nasıl vereceksiniz? Doğrusu Allah, zâlim toplumu doğru yola iletmez.”
De ki:
“Gördünüz mü, Allah katından ise; onu inkâr ettiniz; onun benzerine İsrail’in oğullarından bir şahid de şehadet etti, inandı; siz büyüklük tasladınız. Allah, Zâlim Kavim’i hidayete eriştirmez.
De ki: " Kuran’ı inkar ederken, onun Allah'tan olup olmadığını gerçekten düşündünüz mü? Böyle havalara girmeden önce, o Yahudi Kuran’a, Tevrat'ta yerini görüp de mi inanmış araştırdınız mı? " Allah, haksızlık yapan toplumlara yol vermez.
“Hiç düşündünüz mü? Şayet size okunan ayetler Allah katından ise, sizde ayetleri inkâr ediyorsanız, İsrailoğullarından bir şahit size okunan ayetlerin benzerini görüp inandığı halde, siz yine de büyüklük taslayıp inkâr ediyorsanız, haksızlık etmiş olmaz mısınız? Şüphesiz bencilliğine kibrine yenilerek ayetlerimizi inkâr edenler zalimlerdir. Allah hiçbir zaman zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.”
De ki: “Hiç düşündünüz mü; ya bu (Kur’an) Allah katından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz, [*] İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini görüp inandığı hâlde siz yine de kibirlenmişseniz (hâliniz nasıl olacak)?” Şüphesiz ki Allah zalimler topluluğunu doğru yola ulaştırmaz.
(Müşriklere de): “Ya inkâr edip durduğunuz bu (Kur’an)¹, Allah katından ise, ya da İsrâil oğullarından (Tevrât’ta onun özelliklerine) şâhit olan² her kişi³, o (kitabın)⁴ benzerini görünce derhal îman etmişse ve siz de büyüklük taslamışsanız (durumunuzun ne olacağını) biliyor musunuz? Elbette Allah zâlim bir toplumu, hak yola ulaştırmaz.” de.
De ki: “Eğer bu gerçekten Allah’tan [gelen bir vahiy] ise ve buna rağmen onun gerçekliğini inkar ediyorsanız [halinizin ne olacağını] hiç düşündünüz mü? Hatta, İsrailoğullarından bir şahit, kendisi gibi birisi[nin ¹² ortaya çıkması]na şahitlik yaparken ve [o’na] inanırken bile sizin küstahça büyüklük taslamanız [ve o’nun mesajını reddetmeniz] halinde? Allah, [böyle] zalim bir toplumu doğru yola eriştirmez!”
De ki: – Söyleyin bakalım şayet bu Kuran Allah katından indirilmiş ise siz de buna inanmamışsanız, üstelik İsrailoğullarından bir şahit de bu şekilde elçi geldiğine şahitlik ederek ona iman etmiş olduğu halde, siz buna inanmayı kibrinize yedirememişseniz. Bu durumda hiç şüpheniz olmasın ki Allah ayetlerine karşı kibirlenen zalimleri emellerine ulaştırmayacaktır. 12/111, 7/146, 46/20
De ki: “Düşünsenize bir: ya bu (mesaj) Allah katından gelmiş de buna rağmen siz onu inkâr ediyorsanız; üstelik İsrâiloğullarından bir şahit onun/kendisinin benzerine[⁴⁵¹⁰] şahitlik yapmış ve ona inanmışken, siz kalkıp küstahça başkaldırmışsanız? Unutmayın ki Allah haddini aşan bir topluma rehberliğini bahşetmez.”[⁴⁵¹¹]
De ki: (Ey müşrikler, aklınızı başınıza alın ki, Kur'an) Şayet Allah katından ise, (buna rağmen) siz onu inkâr etmiş iseniz, (fakat) İsrail oğullarından bir şahit (bir âlim kendi kitabında) onun (Kur’an’ın, dolay isiyle Resulullah s.a.s.'ın) gerçek bir haber olduğunu görüp, hemen iman etmiş olduğu halde siz (iman etmeyip) büyüklük taslayarak kibrinize yediremiyorsanız, haksızlık etmiş olmaz mısınız? Şüphe yok ki Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
De ki: " Eğer bu (Kur’ân) Allâh katından olduğu halde siz onu tanımamışsanız (düştüğünüz durumu) görebildiniz mi; İsrâil oğullarından bir şâhid de bunun benzerini (Tevrat’ta) görüp iman ettiği halde siz buna tenezzül etmemişseniz (durumunuz nice olur)? Allâh, zâlim bir toplumu doğru yola iletmez.
De ki: «Bana haber veriniz! Eğer (Kur'an) Allah tarafından olup da siz onu inkâr eyledinizse ve İsrâiloğullarından bir şahit de onun misli üzerine şehâdette bulundu ve hemen imân etti de siz böbürlendi iseniz (zalimlerden olmaz mısınız?) Şüphe yok ki, Allah zalimler olan kavmi doğru bir yola muvaffak kılmaz.»
De ki: Söyleyin bakalım: Eğer bu Kur'ân Allah tarafından geldiği halde siz reddetmişseniz, İsrailoğullarından da bir şahit, (tevhid, âhiret vb. İman esasları gibi Kur'ân'da bildirilen hakikatlerin) benzerine şahitlik edip iman ettiği halde, siz büyüklük taslayarak iman etmezseniz sizden daha şaşkın, daha zalim kimse olabilir mi? Allah elbette böyle zalimleri hidâyet edip emellerine ulaştırmaz.
De ki: "Hiç düşündünüz mü: Eğer bu (Kur'an) Allah katından olduğu halde siz onu tanımamışsanız; İsrail oğullarından bir şahid de bunun benzerini (Tevrat'ta) görüp inandığı halde siz (inanmağa) tenezzül etmemişseniz (durumunuz nice olur)? Allah, zalim bir toplumu doğru yola iletmez.
Di ki: "Kur'ân eğer min-'indillâh ise ve siz ona küfür itmiş iseniz ve Benî İsrâîl'den bir şâhid onun misli üzerine şehâdet idüb îmân itdiği halde siz îmândan sâika-i kibir ve gurûr ile istinkâf itmiş iseniz o zamân ne olursunuz? Bana söyleyin. Allâh zâlim kavme hidâyet itmez."
De ki “Bu Allah katından ise; üstelik İsrailoğulları’ndan güvendiğiniz bir kişi[*] de ellerindekinin dengi olduğuna şahitlik edip ona inandığı halde hâlâ büyüklenip üstünü örtüyorsanız, sonunuzu nasıl görüyorsunuz?” Şurası bir gerçek ki Allah, yanlışlar içinde olan bir topluluğu yola getirmez.”
De ki:-Gördünüz mü? Eğer, o Allah katından ise ve siz de onu inkar etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun bir benzerine şahitlik etmiş ve iman etmiş olduğu halde, siz büyüklük taslamış iseniz? Allah, zalim topluma yol göstermez.
De ki: Söyleyin bana, ya bu Kur'ân Allah katından geldiği halde siz onu inkâr etmişseniz, üstelik İsrailoğullarından bir şahit de onun benzeri bir kitaba dayanarak onun doğruluğuna tanıklık etmiş ve ona iman etmiş, ama siz yine ona iman etmeyi kibrinize yedirememişseniz? Hiç şüphe yok ki, Allah zalimler güruhunu amaçlarına ulaştırmaz.
De ki: "Hiç düşündünüz mü? Eğer bu, Allah katından ise ve siz onu tanımamışsanız, İsrailoğullarından bir tanık da onun benzerine tanıklık edip inandığı halde, siz böbürlenmişseniz haliniz nice olur! Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk etmez."
eyit “ħaber virüñ eger olur-ise ya'nį ķur’ān Tañrı ķatından kāfir olduñuz iken aña daħı eger ŧanuķlıķ virür-ise ŧanuķ benį isrāyil’den anuñ gibi üzere ya'nį ķur’ān ŧanuķlıġı gibi pes įmān getürürse daħı kibr eylerseñüz bayıķ Tañrı ŧoġru yol göstermez ķavma žālimler.”
Eyit: Görür misiz, eger bu Tañrı Ta‘ālā ḳatında olsa ve aña kāfir olsañuz veaña bir ṭanuḳ ṭanuḳluḳ virse Benī İsrā’īlden anuñ gibi üstine, pes īmān ge‐türdi ve siz büyüklendüñüz. Tañrı Ta‘ālā hidāyet virmez ẓālım ḳavmlere.
De: “Bir deyin görək, əgər (bu Qur’an) Allah dərgahından olsa, siz onu inkar etsəniz, İsrail oğullarından da bir şahid (Qur’anın həqiqiliyinə) onun özü kimisi (Tövrat) ilə şəhadət verib iman gətirsə və siz (yenə ona qarşı) təkəbbür göstərsəniz (zalım olmazsınızmı)? Allah zalımları doğru yola müvəffəq etməz!”
Bethink you: If it is from Allah and ye disbelieve therein, and a witness of the Children of Israel hath already testified to the like thereof and hath believed, and ye are too proud (what plight is yours)? Lo! Allah, guideth not wrong doing folk.
Say: "See ye?(4783) If (this teaching) be from Allah, and ye reject it, and a witness from among the Children of Israel testifies to its similarity(4784) (with earlier scripture), and has believed while ye are arrogant, (how unjust ye are!) truly, Allah guides not a people unjust."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |