9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Câsiye Suresi 8. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yesme’u âyâti(A)llâhi tutlâ ‘aleyhi śümme yusirru mustekbiran ke-en lem yesma’hâ(s) fe-beşşirhu bi’ażâbin elîm(in)

Ona okununca Allah'ın ayetlerini dinler de sonra gene hiç duymamış gibi ululanıp ısrar eder; artık müjdele onu elemli bir azapla.

(Ki böylesi kimseler) Kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir (anlar, aklına ve vicdanına yatar amma), sonra (işine gelmediği için) müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi (küfürde ve kötülükte) ısrar eder. Artık Sen onu (bırak ve) acı bir azapla müjdele.

Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini dinler de, sonra hiç duymamış gibi büyüklenip, küfründe ısrar eder. Artık böylesini can yakıcı bir azap ile müjdele.

Yalancı ve günahkâr kişi Allah'ın, kendisine okunan âyetlerini işitir. Sonra, büyüklük taslayarak serkeşlik eder, onları hiç işitmemiş gibi inadında ısrar eder. Ona can yakıp inleten müthiş azâbı haber ver.

Kendine Allah'ın ayetleri okunurken işitir; sonra büyüklük taslayarak onları hiç işitmemiş gibi (küfründe) direnir. Sen onu acıklı bir azapla müjdele.

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla kibirlenerek) sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azabla müjdele.

Yüzüne karşı Allah'ın ayetleri okunurken işitir de, sonra kibrinden bunları hiç işitmemiş gibi (küfrü üzerinde) ısrar eder. İşte (Ey Rasûlüm) onu, acıklı bir azab ile müjdele.

Allah’ın ayetleri ona okunurken, onları işitiyor, sonra hiç işitmemiş gibi kibir ve büyüklük taslamada ısrar ediyor. Artık ona, elem verici bir azabı müjdele!

Onlar, kendilerine okunan Allah'ın âyetlerini dinler, sonra sanki hiç duymamış gibi, gururlanarak, inanmamakta ısrar ederler. Böylelerini acıklı bir azapla müjdele!

İşitir Allahın kendine okunan âyetlerini, onu işitmemiş gibi, büyüklük taslayıp, ayak da direr; sen acı azapla onu müjdele

Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç işitmemiş gibi inkârda direnir. Onu, acı bir azapla müjdele!

Cahiliye dönemindeki Mekke müşriklerinin ortaya koyduğu bu tablo Kur’an’ın şiddetle karşı çıktığı bir durumdur. Ancak benzer manzaraya bugün de rastla... Devamı..

7,8. Hayf Allâh’ın âyetlerini ismâ’ idüb de hiç işitmemiş gibi tekebbürde devâm iden yalancının hâline! Âna ’azâb-ı elîm ihbâr it.

7,8. Kendine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip, sonra, onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, yalancı ve günahkar kişinin vay haline! Ona can yakıcı bir azap müjdele.

Kendisine Allah’ın âyetlerinin okunduğunu işitir de, sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç duymamış gibi direnir. İşte onu elem dolu bir azap ile müjdele!

7-8. Kendisine Allah’ın âyetleri okunurken işitip de sonra büyüklenerek işitmemişcesine inkârda ısrar eden her bir günahkâr iftiracıya yazıklar olsun! Bu sebeple göreceği ağır azabı ona bildir.

O, Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları duymamış gibi (küfründe) direnir. İşte onu acı bir azap ile müjdele!

Kendisine okunan ALLAH'ın ayetlerini işittikten sonra, sanki onları hiç işitmemiş gibi büyüklük taslayarak direniyor. Onu acı bir cezayla müjdele.

O kimse Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de, sonra sanki kibrinden hiç işitmemiş gibi ısrar eder. İşte sen onu, can yakıcı bir azabla müjdele!

Allahın âyetleri karşısında okunurken işitir de sonra kibrinden hiç işitmemiş gibi ısrar eyler, işte onu elîm bir azâb ile müjdele

7-8. Kendisine okunan Allah’ın âyetlerini dinleyip, sonra, onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, çok yalancı ve günahkâr her kişinin vay hâline! (Resûlüm) İşte onu, elem dolu bir azap ile müjdele!

Böyle kimseler, kendilerine okunan Allah'ın ayetlerini duyduktan sonra, büyüklük taslayarak sanki hiç duymamış gibi davranır. Artık onu can yakıcı bir azapla haberdar et.

Ki kendisine karşı Allahın âyetleri okunurken işidir de sonra büyüklük taslayıcı olarak bunları hiç işitmemiş gibi (küfründe) ısraar eder. İşte onu çok elem verici bir azâb ile müjdele.

(O kimse), kendisine okunan Allah'ın âyetlerini dinler, sonra da sanki hiç onları duymamış gibi, büyüklük taslayarak (inkârında) direnir. İşte onu, (pek) elemli bir azâb ile müjdele!

O, Allah’ın kendisine okunan ayetlerini işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları duymamış gibi (inkâr, zulüm ve isyanında) direnir. (Öyleyse) ona can yakıp inleten müthiş azabı haber ver.

Kendisine okunan Allah’ın ayetlerini işitir sonra sanki hiç işitmemiş gibi, büyüklenmekte ısrar eder. O’nu acıklı bir azapla müjdele.

Böylesi kendisine okunan Allah’ın ayetlerini işitir, sonra da işitmemiş gibi büyüklük taslar, ayak direr. Sen ona acıklı azabı müjdele.

Bunun böylesi kendisine okunan Allah/ın âyetlerini işitir, sonra da sanki işitmemiş gibi büyüklük taslayarak küfürde ayak diretir. Artık ona acıklı bir azap müjdele.

Allah’ın kendine okunan ayetlerini işitip de sonra onları hiç işitmemiş gibi büyüklük taslayarak direnmekte devam eder. İşte ona hemen can yakıcı bir azabı müjdele!

Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra büyüklük taslayarak sanki onları işitmemiş gibi (küfürde) ısrar eder. Artık sen onu acı bir azapla müjdele.

Kendisine okunan Allah’ın ayetlerini pekâlâ işittiği hâlde, sanki onları hiç duymamış gibi büyüklük taslayarak inatla inanmaya diretir. O hâlde onu, can yakıcı bir azapla müjdele!

Allah’ın ona okunan âyetlerini işitiyor; sonra onları sanki işitmemiş gibi büyüklenmiş olarak ısrar ediyor. Onu acıveren bir azap ile müjdele!

Kendisine okunan Allah kelâmını bir güzel dinliyor dinliyor, sonra da sanki hiç duymamış gibi çekip gidiyor. Resulüm bu gibilere inim inim inleten acılardan söz et.

Kendisine Allah’ın ayetlerinin okunduğunu işitir, sonra büyüklük taslayarak sanki ayetleri hiç duymamış gibi davranır. İşte o kişiyi elem dolu bir azap ile müjdele!

O, kendisine [tilavet] edilen (okunup aktarılan) Allah’ın ayetlerini duyar da sonra kibirlenerek sanki hiç onları duymamış gibi (küfründe) direnir. [*] İşte onu elem verici bir azapla müjdele!

Benzer mesajlar: Lokmân 31:6; Fussilet 41:5.

(Öyle kimse) Allah’ın kendisine okunan âyetlerini işitir de büyüklük taslayarak onu hiç işitmemiş gibi (inkârında) direnir.¹ Artık sen onu acı bir azapla müjdele.

1 Israr Arapçada mecâzen, “eşeğin kulaklarını dikip dayatması” anlamına gelir. Yani tıpkı, “eşeğin şuursuzca direndiği gibi direnir durur” demektir.... Devamı..

o ki, kendisine iletilen Allah’ın mesajlarını duyar ama sanki onları duymamış gibi küstahça umursamazlığında devam eder! Bu sebeple ona acıklı bir azabı haber ver!

Onlar kendilerine okunan Allah’ın ayetlerini işitir de sonra onu hiç işitmemiş gibi ayetlere karşı küstahça bir direniş sürdürür. İşte ona acı veren azabı haber ver! 7/179, 31/7

(Bu tip) Allah’ın kendisine okunan âyetlerini işitir de, sonra onu hiç işitmemiş gibi küstahça bir direnişi sürdürür: artık böylesini elem verici bir azap ile müjdele!

Ki o kimse, Allah’ın kendisine okunan ayetlerini işittiği halde, büyüklük taslayarak duymamazlıktan gelir. (Şirk ve küfründe) direnir. (Ey Muhammed) işte böylelerini çetin azap ile müjdele!

Kendisine anlatılan Allah’ın âyetlerini işitir de, sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç duymamış gibi direnir. İşte onu elem dolu bir azap ile müjdele!

Allah'ın âyetlerinin kendisine karşı okunur olduğunu işitir de sonra böbürlenerek ısrar eder, sanki onlar işitmemiştir. Artık onu acıklı bir azap ile müjdele!

7, 8. Yalana, sahtekârlığa, günaha dadanan her kimsenin vay haline! Böylesi, Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra kibrine yediremeyip büyüklük taslayarak, sanki onları hiç işitmemiş gibi inkârında direnir. Ona gayet acı bir azabı müjdele!

O, Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları işitmemiş gibi (küfründe) direnir. Onu, acı bir azab ile müjdele.

Allâh'ın kendine okunan âyetlerini işidir sonra bir şey işitmemiş gibi kibirde ve büyüklük zu'munda ısrâr ider. Onı elemli 'azâb ile tebşîr it.

Böyleleri, Allah’ın ona okunan ayetlerini dinler ama hiç dinlememiş gibi büyüklük taslayarak bildiğini okur. Sen ona acıklı bir azabı müjdele.

Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini duyar da, sonra büyüklenerek sanki onları hiç duymamış gibi ısrar eder. Acı azabı ona müjdele!..

Kendisine okunan Allah'ın âyetlerini dinler de, sonra onları hiç işitmemiş gibi, kasılarak inkârında direnir. Onu acı bir azapla müjdele.

Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini.

işidür Tañrı āyetlerini oķınur anuñ üzere andan ŧurur yazuķ üzere kibr eyleyici-y- iken taman işitmemiş gibi anları. pes muştıla aña 'azābı aġrıdıcı.

ki işidür Tañrı Ta‘ālā āyetlerini, oḳunur özi üstine. Andan tekebbürligiüstine dāyim durur işitmemiş gibi olur. Pes anı muştıla, ulu ‘aẕābı.

O, Allahın ayələrini özünə oxunduğunu eşidir, sonra guya onları eşitmirmiş kimi (Allahın əmrinə qarşı) təkəbbür göstərərək (küfründə) israr edib durur. (Ya Peyğəmbər!) Beləsinə şiddətli bir əzabla müjdə ver!

Who heareth the revelations of Allah receive unto him, and then continueth in pride as though he heard them not. Give him tidings of a painful doom.

He hears the Signs of Allah rehearsed to him, yet is obstinate and lofty, as if he had not heard them: then announce to him a Penalty Grievous!


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.