3 Aralık 2024 - 2 Cemaziye'l-Ahir 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Câsiye Suresi 34. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve kîle-lyevme nensâkum kemâ nesîtum likâe yevmikum hâżâ veme/vâkumu-nnâru vemâ lekum min nâsirîn(e)

Ve denir ki: Siz nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız bugün de biz, sizi unuttuk ve yurdunuz ateştir ve size bir yardımcı da yoktur.

(Cehenneme atılanlara:) "Bugüne (hesaba çekilmeye ve ahirete) kavuşacağınızı unuttuğunuz (inkâra ve isyana yüz tuttuğunuz) gibi, Biz de bugün sizi (rahmet ve nimetimizden mahrum edip) unutarak (cezalandırırız). Artık yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur. (Sizi cehennem azabından hiç kimse kurtaramaz)" denilecektir.

Ve o gün onlara denir ki: “Siz nasıl bu güne kavuşacağınızı unuttuysanız, bu gün de biz sizi unuttuk ve barınacağınız yer ateştir, size yardım edecek bir kimse de bulamayacaksınız.”

O gün kâfirlere:
“Siz dünyada, bu gün diriltilerek hesaba çekileceğinizi, cezalandırılacağınızı nasıl unuttuysanız, biz de bugün, sizi öyle unutuyoruz. Sizin mekânınız ateştir, yardım edeniniz de yoktur.” denilir.

(Kendilerine) şöyle denir: "Siz bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Barınağınız ateştir ve sizin için yardımcılar da yoktur.

Denildi ki: 'Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir. Ve sizin için hiç bir yardımcı yoktur.'

Ve (onlara şöyle) denir: “- Siz bu gününüze kavuşmayı unutmuş olduğunuz gibi, biz de bugün sizi unutacağız, (sizi ateşte bırakacağız). Yeriniz ateştir; ve size yardımcılardan hiç bir kimse yoktur.

Ve onlara denilir ki: “İşte bugün siz, bu gününüz ile karşılaşmayı terk ettiğiniz gibi, Biz de sizi terk ederiz. Sığınağınız Cehennemdir. Ve size yardımcı da bulunmayacaktır.

Onlara şöyle denilecek: “Siz, bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, biz de sizi unuttuk. Sizin yeriniz cehennemdir. Sizin için hiçbir yardımcı da yoktur.”

«Bu kavuşma gününü nice unutmuşsanız, bugün, biz de sizi öylecene unuturuz, durağınız cehennem, yardımcılarınız da yoktur!» denilecektir

(Onlara) şöyle denir: “Bugüne kavuşacağınızı nasıl unuttuysanız, biz de bugün sizi (cennet nimetlerine kavuşturmayı) unutuyoruz. (Biliniz ki) varacağınız yer ateştir. Ve (sizi ateşten koruyacak) yardımcılarınız da olmayacaktır.”

Bkz. 32/14 ve dipnotu.

O gün ânlara: "Siz rabbinizin huzûrına çıkılacak güni unutdığınız gibi biz de sizi unutacağız, mahall-i ikāmetiniz ateş olacak ve size hiç bir nâsir görünmeyecek" dinilecekdir.

Onlara denir ki: "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi Biz de sizi unuttuk; varacağınız yer ateştir, yardımcılarınız da yoktur."

Onlara şöyle denir: “Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz. Barınağınız ateştir. Yardımcılarınız da yoktur.”

Kendilerine şöyle denildi: “Siz bu günle yüzyüze geleceğinizi nasıl unuttunuzsa bugün de biz sizi unutuyoruz. Meskeniniz ateştir, size yardım edecek kimseler de yoktur.

Denilir ki: Bu güne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur!

Ve onlara şöyle denir: "Bugünkü karşılaşmanızı unuttuğunuz için biz de bugün sizi unutuyoruz. Yeriniz ateştir ve sizin bir yardımcınız da olmayacaktır."

O gün kâfirlere şöyle denilir; "Siz, dünyada bugüne kavuşmayı nasıl unuttuysanız, biz de bugün sizi öylece unutacağız. Yeriniz ateştir ve sizin için yardımcılardan bir kimse de yoktur."

Ve denilmiştir ki bu gün biz sizi sizin bu gününüzün geleceğini unuttuğunuz gibi unutacağız, yatağınız ateştir ve sizin için yardımcılardan bir eser de yoktur

Ve (hesap gününde kâfirlere şöyle) buyrulur: “(Dünya hayatında iken, küfürde ısrar edip, günahlara dalmak sûretiyle) bu (hesap) gü (nü) ne kavuşacağınızı unuttuğunuz için, (müstahak olduğunuz üzere) bugün biz de sizi rahmetimizden mahrum bırakacağız. (Ebedî olarak) yeriniz ateştir. Size yardım edecek (ve sizi Allah’ın azabından kurtaracak) hiçbir kimsede yoktur.

“Bugüne kavuşmayı nasıl umursamadıysanız, Biz de bugün sizi umursamıyoruz. Kalacağınız yer ateştir. Ve sizin için bir yardımcı da yoktur.” denir.

(Şöyle) denilmişdir: «Siz bu gününüze kavuşmayı nasıl unutmuş idiyseniz bu gün biz de sizi öylece (azâbda) bırakacağız. Yeriniz ateşdir. (Dünyâdaki) yardımcılar (ınız) dan (bugün) sizi (kurtaracak) hiçbir (şey ve kimse de) yokdur».

Ve (onlara) denir ki: “(Siz) bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, (biz de) bu gün sizi unuturuz (azâbın içinde bırakırız). Çünki yeriniz ateştir; sizin için hiçbir yardımcı da yoktur!”

Ve (suçlulara) denilir ki: “İşte bugün siz, bu gününüz ile karşılaşmayı terk ettiğiniz (buna inanmayı reddedip bugün için çalışmayı terk ettiğiniz) gibi, biz de sizi terk ederiz (yardımsız bırakırız). Sığınağınız ise ateştir. Ve size yardımcı da bulunmayacaktır.*

(*) Arapça da her ne kadar (نسي )’’nesiye’’unutmak anlamında ise de, terk etmek veya önemsememek gibi anlamlara da gelir. Fakat Allah hakkında unutkan... Devamı..

Suçlulara “Sizin bu dirilme gününü unuttuğunuz gibi, bugünde biz sizi unuttuk. Kalacağınız yer ateştir ve size yardım edecek hiçbir kimse yoktur.”

"Siz bu güne kavuşulacağını nasıl unuttunuzsa Biz de sizi öyle unutacağız. Yurdunuz ateştir. Sizin için yardımcılar da yoktur.

Onlara «— Bugüne kavuşmayı nasıl unutmuşsanız hu gün biz de sizi öyle unutacağız [²], yurdunuz ateştir. Sizi kurtaracak yardımcılar da yoktur.

[2] Yâni azapta bırakacağız, yâdetmeyeceğiz.

Onlara şöyle denir: “Bu gününüze kavuşmayı unuttuğunuz için Biz de sizi unuttuk. Yeriniz ateştir ve yardımcılarınız da yoktur.”

(Onlara,) “Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, biz de sizi bugün unutuyoruz. Barınma yeriniz ateştir ve sizin için hiç bir yardımcı yoktur” denir.

Ve onlara, “Ey kâfirler!” denilecek, “Siz vaktiyle bugünkü karşılaşmayı nasıl unuttuysanız, Biz de bugün sizi öyle unutacağız. Bu yüzden, varacağınız yer ateştir ve hiç kimse size yardım edemeyecektir!”

O gün:
“Sizin gününüzde bununla karşılaşmayı unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz (!). Barınağınız Ateş’tir. Size hiçbir yardım eden de yoktur” denildi.

Bir ses: " Vaktiyle bu gününüzü nasıl unuttuysanız bugün biz de sizi unutacağız. Artık yeriniz cehennem, yardımcınız da yok. "

Denilir ki: "Bugün gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi; biz de bugün sizi merhametimize layık görmedik! Yeriniz ateştir. Sizin için hiçbir yardımcı yoktur!"

(Onlara) şöyle denecektir: “Siz bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unutuyoruz. [*] Barınağınız ateştir; sizin için asla yardımcılar da yoktur!”

Burada sözü edilen unutma hak edenlerin azapta bırakılmaları anlamındadır. Çünkü Meryem 19:64 ve Tâhâ 20:52’de belirtildiği üzere Yüce Allah unutkan d... Devamı..

Ve onlara: “Bu gününüzle karşılaşacağınızı unuttuğunuz gibi bugün Biz de sizi (cehennemde) unuttuk.¹ Artık sizin varacağınız yer ateştir ve hiç kimse, size yardım da etmeyecektir.” denilir.

1 Bu unutma, onların cehennemde unutulmuş gibi bırakılması veya orada ebedî kalacakları anlamınadır, yoksa Allah, asla unutmaz.

Ve onlara “Siz,” denilecek, “bu [hesap] gününün geleceğine aldırmadığınız gibi Biz de bu Gün size aldırmayacağız; sonuçta varacağınız yer ateştir ve size yardım edecek bir kimse de bulamayacaksınız;

-Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Artık sizin barınağınız ateştir ve size yardım edebilecek kimse de yoktur. 7/50-51, 10/27, 74/38...50

Ve onlara denilecek ki: “Siz yüzleşeceğiniz bugünü (dünyada) nasıl unuttunuzsa, biz de sizi (âhirette) öyle unutulmaya terk edeceğiz: nihayet varış yeriniz ateştir, size yardım eden hiç kimse de olmayacaktır.

Onlara: "Siz nasıl bu güne kavuşacağınızı unutmuş iseniz, biz de sizi unuttuk. Yurdunuz ancak, cehennem ateşidir. (Sizleri o ateşten kurtaracak) hiçbir yardımcınız da yoktur" diye nida olunur.

Onlara denilir ki : "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unuttuk. Barınağınız ateştir. Yardımcılarınız da yoktur. "

Ve denildi ki: «Bugün sizi unutacağız nasıl ki siz bu gününüze kavuşacağınızı unutmuş idiniz ve sizin yurdunuz ateştir ve sizin için yardımcılardan (bir kimse de) yoktur.»

34, 35. Ve kendilerine şöyle denildi: “Siz Bizi, daha önce nasıl unutup terk ettiyseniz, Biz de bugün sizi unutup kendi halinize bırakacağız! Kalacağınız yer ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur. Bu böyle olacak, çünkü siz Allah'ın âyetlerini alay konusu yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı. ” Bugün artık ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri kabul edilip dünyaya gönderilirler.

Ve (kendilerine şöyle) denildi: "Siz, bu gününüzle karşılaşmayı nasıl unuttunuzsa biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur!"

Ve: "Siz bu gününüze mülâkî olacağınızı unutdınız, bugün biz de sizi unudırız. Gireceğiniz yer cehennemdir. Ve size yardım idici yokdur."

Bugün size ilgi göstermeyeceğiz, zaten siz de bugünkü yüzleşmeye ilgi göstermiyordunuz. Varacağınız yer ateştir. Size yardım edecek birileri de olmayacaktır.

-Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Sığınağınız ateştir. Sizin hiç bir yardımcınız da yoktur, denilmiştir.

Onlara denir ki: “Bu gününüze kavuşmayı nasıl unuttuysanız, bugün de Biz sizi unuturuz. Kalacağınız yer ateştir; hiçbir yardımcınız da yoktur.

Şöyle denilir: "Unutuyoruz sizi bugün! Tıpkı sizin, bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi. İşte böyle! Sığınağınız ateştir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."

daħı eyidildi “bugün ķoyavuz sizi [267b] nite kim ķoduñuz yā unıtduñuz görmegini günüñüzüñ uşbu. daħı ŧuraġuñuz yir oddur daħı yoķdur sizüñ hįç arķa viriciler.”

Eyidile anlara: Bu gün sizi raḥmetden indürür. Nite kim unutduñuz bugün liḳāsını. Daḫı sizüñ yirüñüz cehennemdür ve size yardım idiciler yoḳdur.

(Onlara belə) deyiləcəkdir: “Siz bu gününüzə qovuşacağınızı (dünyada) unutduğunuz kimi, Biz də bu gün sizi unudacağıq (əbədi əzab içində buraxacağıq). Sizin məskəniniz Cəhənnəmdir. Sizə (Allahın əzabından qurtarmağa) kömək edənlər də olmayacaqdır!

And it will be said: This day We forget you, even as ye forgot the meeting of this your day; and your habitation is the Fire, and there is none to help you.

It will also be said: "This Day We will(4771) forget you as ye forgot the meeting of this Day of yours! and your abode is the Fire, and no helpers have ye!

4771 Cf. 7:51 and n. 1029. "Forget" is of course metaphorical for "deliberately to ignore".


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.