9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Câsiye Suresi 10. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Min verâ-ihim cehennem(u)(s) velâ yuġnî ‘anhum mâ kesebû şey-en velâ mâ-tteḣażû min dûni(A)llâhi evliyâ/(e)(s) velehum ‘ażâbun ‘azîm(un)

Bulundukları halin ardında da cehennem var ve ne kazandıkları, azaplarından birşeyceğizi defedebilir, ne Allah'ı bırakıp da kabul ettikleri mabutlar ve onlaradır pek büyük bir azap.

Onların veraları (varacak son durakları) cehennem (olacaktır). Kazandıkları (dünyalık) şeyler, onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Allah’tan başka edindikleri veliler de (onlara sahip çıkamayacaktır). Onlar için büyük bir azap (hazırlanmıştır).

Cehennem önlerindedir, ne dünyada kazandıkları şeyler, ne de Allah'ın yerine tanrısal güçler, yakıştırdıkları şeyler, onlara hiçbir fayda sağlamaz. Onlar için korkunç bir azap vardır.

Ötelerinde Cehennem var. Ne kazandıkları, servetleri ve oğulları, ne de Allah'ın dışında kulları durumundakilerden edindikleri veliler, koruyucular onlara fayda sağlar. Onlar için büyük bir azap vardır.

Arkalarında cehennem var. Kazandıkları da, Allah'tan başka edindikleri dostlar da kendilerinden bir şey savamaz. Onlar için büyük bir azap vardır.

Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazandıkları şeyler, onlara hiç bir yarar sağlamaz. Allah'tan başka edindikleri veliler de. Onlar için büyük bir azab vardır.

Ötelerinde cehennem var. Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah'dan başka edindikleri dostlar, kendilerinden hiç bir şeyi (azabı) kaldıramaz. Onlar için büyük bir azab vardır.

Önlerinde de Cehennem vardır. Kazandıkları şeyler ve Allah’ın dışında edindikleri mabudlar, onlara hiçbir fayda vermeyecektir. Ve onlar için (ayrıca) büyük bir azap vardır.

Önlerinde cehennem vardır. Kazandıkları malları, Allah'tan başka edindikleri dostları, kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar için büyük bir azap vardır.

Cehennem onların arkalarındadır, hem onların kazanmış bulundukları, hem de Allahtan başka edindikleri dostlar, hiçbir fayda veremez, onlar için ulu azap var

(Yaptıklarından dolayı) cehennem onların peşindedir. Kazandıkları şeyler de Allah'tan başka edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için büyük bir azap vardır.

Cehennem ânların arkasındadır. Cem’ itdikleri emvâl hiç bir işlerine yaramayacağı gibi Allâh’ın gayrı ittihâz itdikleri ma’bûdlar ânları kurtarmayacakdır. ’Azâb-ı elîm ânları bekliyor.

9,10. Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte bunlara alçaltıcı bir azap ve ardından da cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara bir fayda vermez. Büyük azap onlaradır.

Arkalarında da cehennem vardır. Dünyada kazandıkları ve Allah’tan başka edindikleri dostlar onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için elbette büyük bir azap vardır.

Önlerinde cehennem! Ne dünyada elde ettiklerinden ne de Allah’ı bırakıp sırtlarını dayadıkları dostlardan kendilerine bir fayda erişir. Onların nasibi büyük bir azaptır.

Ötelerinde de cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda vermez. Büyük azap onlaradır.  

 Âyetten anlaşıldığına göre, dünyadaki malları, evlâtları ve işleriyle taptıkları putlar onlara bir fayda sağlamayacak, azaplarını savamayacaktır.... Devamı..

Onları cehennem beklemektedir. Ne işledikleri şeyler, ne de ALLAH'tan başka edindikleri dostlar onu kurtarabilir. Onlar, acı bir azabı haketmişlerdir.

Ötelerinde cehennem var. Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah'tan başka edindikleri dostlar, kendilerinden hiçbir şeyi (azabı) kaldıramaz. Onlar için büyük bir azab vardır.

Peşlerinde Cehennem ve onlardan ne kazandıkları bir şey def'edebilir, ne de Allahdan başka evliya edindikleri şeyler, hem onlara azîm bir azâb var

9-10. (Onlar) âyetlerimizden herhangi bir şey (işitip) öğrendikleri zaman, onu alay konusu edinirler. İşte onlar için (dünyada) alçaltıcı bir azap ve (ölümlerinin) ardından da (âhirette) cehennem vardır. Ne kazandıkları (mal, mülk) ne de Allah’tan başka edindikleri dostları/ma‘budları onları (azaptan) kurtaracaktır!

Cehennem peşlerindedir. Kazandıkları şeyler ve Allah'ın yanı sıra edindikleri veliler¹ onlara bir yarar sağlamaz. Onlar için büyük bir azap vardır.

1- Koruyucu, yardımcı, gözeten, destekleyici, yandaş. Çevirilerde “Veli” ve velinin çoğulu olan “evliya” sözcüğüne “dost” olarak anlam verilmektedir. ... Devamı..

önlerinde cehennem. Onların ne kazandıkları şeyler, ne de Allâhı bırakıb da dostlar edindikleri nesneler kendilerinden hiçbir şey'i def'edemez. Onların hakkı büyük bir azâbdır.

Önlerinde Cehennem vardır! Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah'ı bırakarak edindikleri dostlar (o gün) kendilerine bir fayda verebilir. Çünki onlar için (pek) büyük bir azab vardır.

(Yaptıklarından dolayı) ötelerinden de cehennem vardır (onları beklemektedir). Ne kazandıkları (onca servet, ün, makam ve elde ettikleri başarılar) ve ne de Allah’ın yanı sıra edindikleri veliler (koruyucular, yardımcılar) kendilerine bir yarar sağlayabilir. Onlar için büyük bir azap vardır. *

(*) Kur’an’da geçen ‘’Veli’’ ve velinin çoğulu olan “evliya” kelimesi dost anlamında olmayıp yönetici, koruyucu, gözetici, yardımcı, sahip ve yandaş g... Devamı..

Artık uğradığı bu azabın arkasından cehennem var ve kazandığı hiçbir şey ve Allah’dan başka veli edindikleri kimseler de onlara hiçbir fayda sağlamaz. Onlar için büyük bir azap var.

Onları önlerinde Cehennem vardır. Ne kazandıkları, ne de Allah’ı bırakıp da edindikleri koruyucular onların hiç bir işlerine yaramıyacaktır. Onlar için pek büyük bir azap vardır.

Bunlar dünyadan göçünce önlerinde [³] Cehennemi bulacaklar, ne kazandıkları paralar, ne Allah/ı bırakarak yâr ve mâbut edindikleri putlar asla onların işlerine yaramayacak, onlar hakkında büyük bir azap vardır.

[3] Gidecekleri mahal itibariyle önlerinde veya dünyaya dönüp onu arkada bırakmaları itibariyle arkalarında.

Cehennem (tam) arkalarındadır/enselerindedir.¹ Kazandıkları şeyler de Allah’tan başka edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda sağlamaz. Büyük azap onlar içindir.

1 Cehennem, uzakta değil, tam arkalarında onları izlemektedir anlamında bir deyimdir. Türkçede, “cehennem enselerindedir” denir.

Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazanmakta oldukları şeyler, onlara hiç bir yarar sağlamaz. Allah'tan başka edinmekte oldukları veliler de. Onlar için büyük bir azap vardır.

Arkasında da cehennem! Ne kazandıkları servet, ne de Allah’tan başka tanrı edindikleri liderleri, efendileri ve dostları onları azaptan kurtaramayacaktır! Çünkü onlar, en ağır cezayı hak etmişlerdir.

Arkalarından Cehennem! Onlara, kazandıkları şeyler de yarar sağlamaz, Allah’tan başka veliyy edindikleri de! Onlar için çok büyük bir azap vardır.

Ardından da cehennem gelecek. Kendilerini, sahip oldukları mal da kurtaramayacak, Allahı bırakıp ardına düştükleri dostları da. Cezaları ise ağır mı ağır olacak.

Böylelerinin geleceğinde cehennem vardır. İnkârlarıyla, şımarıklıklarıyla, ukalaca davranışlarıyla; söyledikleri her sözün, yaptıkları her işin sonunda cehennem vardır. Onlar hep dünyaları için çalışır. Hâlbuki dünyada kazandıkları şeyler hesap günü onlarla birlikte gelmez. Hepsi dünyada kalır. Hesap günü dünyadaki zenginliklerinin onlara yararı olmaz. Yeryüzünde yaşarken edindikleri dostların hepsi hesap günü kendi derdine düşer. İnkârcılar dünyada dostlarına güvenerek azarlar, şımarırlar, inkârlarını artırırlar. Hesap günü onları azdıran, şımartan, inkârlarını pekiştiren dostlarının onlara hiçbir yararı olmaz. Hepsi onları terk eder, kendi hesaplarının derdine düşer. Gerçeklerimizi inkâr edenler, yasalarımıza göre yaşamayanlar, ayetlerimizi alaya alanlar; hesap günü büyük bir azapla cezalandırılacaklardır.

Arkalarından da cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de Allah’ın peşi sıra edindikleri dostlar da onlara hiçbir yarar sağlamaz. Onlar için büyük azap vardır.

Arkalarında cehennem (onları bekler.) Ve (onlara dünyadayken) yaptıkları şeyler ve Allah’ı bırakıp da edindikleri dostlar hiç bir yarar sağlamaz. İşte böyleleri için (âhirette) çok büyük bir azap vardır.

Cehennem önlerindedir; ve ne [bu dünyada] kazanabilecekleri şeyler, ne de Allah’ın yerine dost ve koruyucu edindikleri, ⁷ onlara hiçbir fayda sağlamaz: çünkü onları korkunç bir azap beklemektedir.

7 Yani, ister sahte kişilikler, isterse tutarsız ve geçersiz değerler şeklinde olsun, kendi hayatları üzerinde tanrısal güce benzer bir güç izafe etti... Devamı..

Arkalarından cehennem! Onlara, ne kazandıkları mal mülk, ne de Allah ile aralarına koydukları evliya hiçbir fayda vermeyecek. İşte onlar için de korkunç bir azap vardır. 18/103...105, 47/1.3

cehennem hemen peşlerindedir. Ne kazandıkları şeylerin ne de Allah’tan başka edindikleri dostların onlara en ufak bir yararı dokunur: zira onları korkunç bir azap beklemektedir.

(Bu azap dünyada olanıdır) ötelerinde de cehennem vardır. Ne kazandıkları şeyler (mallar evlatlar ve ameller) ne de Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar, kendilerini cehennem azabından kurtaramaz, onlar için çok şiddetli bir azap vardır.

Arkalarında da cehennem vardır. Ve dünyada kazandıkları ve Allah’tan başka edindikleri dostlar onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için elbette büyük bir azap vardır.

Arkalarından cehennem vardır. Onlardan ne kazanmış oldukları şeyler ve ne de Allah'ın gayrı ittihaz etmiş oldukları dostlar, bir şeyi bertaraf edemiyecektir. Onlar için pek büyük bir azab vardır.

Peşlerinde de cehennem onları beklemektedir. Ne kazandıkları servetler, ne de Allah'tan başka edindikleri dostlar ve hâmiler, kendilerine fayda vermez. Onlara müthiş bir azap vardır.

Ötelerinden de cehennem (onları beklemektedir). Ne kazandıkları ve ne de Allah'tan başka edindikleri veliler kendilerine bir yarar sağlayabilir. Onlar için büyük bir azab vardır.

Onların arkalarında cehennem vardır. Dünyâda kazandıkları mal ve evlâddan, Allâh'dan gayrı ittihâz iyledikleri dostlardan hiç bir şey onların 'azâblarından bir şeyi def' ve izâle itmez. Onlara büyük 'azâb vardır.

Onların sonu Cehennemdir. Ne kazandıkları şeyler işlerine yarayacak ne de Allah ile aralarına koydukları dostları... Onların hak ettiği büyük bir azaptır.

Arkasından cehennem! kazandıkları hiç bir şey, Allah'tan başka edindikleri hiç bir veli onlara fayda vermez. Onlar için büyük bir azap vardır.

Cehennem de arkalarında, onları beklemektedir. Ne kazandıkları şeylerin onlara bir faydası olur, ne de Allah'tan başka edindikleri dostların. Onlar için ancak büyük bir azap vardır.

Arkalarından cehennem! Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar için.

ileylerinden ŧamudur. daħı aśśı eylemeye anlara ol kim kesb eylediler nesene ne daħı ol kim duttılar Tañrı’dan ayruķ çalabılar daħı anlaruñdur 'aźāb ulu.

İleylerinde cehennem odı vardur. Aṣṣı eylemez anlara ḳazanduḳları māllar,ne daḫı idindükleri ma‘būdlar Tañrıdan özge. Daḫı anlara ulu ‘aẕāb var‐dur.

Qarşıda (öləndən sonra) onları Cəhənnəm gözləyir. Nə qazandıqları dünya malı, nə də Allahdan başqa dost tutduqları (ibadət etdikləri bütlər) onlara bir fayda verəcəkdir (Allahın əzabını onlardan dəf edəcəkdir). Onlar böyük bir əzaba düçar olacaqlar!

Beyond them there is hell, and that which they have earned will naught avail them, nor those whom they have chosen for protecting friends beside Allah. Theirs will be an awful doom.

In front of them is Hell: and of no profit to them is anything they may have earned, nor any protectors they may have taken to themselves besides Allah. for them is a tremendous Penalty.(4744)

4744 (3) In verse 10 the sinner has piled up all the good things of this life, and thinks he has got plenty of helpers and protectors but all these th... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.