Ve huve-lleżî fî-ssemâ-i ilâhun ve fî-l-ardi ilâh(un)(c) ve huve-lhakîmu-l’alîm(u)
Ve o öyledir ki gökte de mabuttur o, yerde de mabut ve odur hüküm ve hikmet sahibi olan ve her şeyi bilen.
(O Allah ki;) Göklerde de (tek) İlah ve yeryüzünde de (tek ve gerçek) İlah (yalnız) O’dur. O, Hüküm ve Hikmet sahibidir, (her şeyi, herkesin niyetini ve mahiyetini hakkıyla) Bilendir.
O ki, gökte de yerde de tek ve gerçek ilahtır. O herşeyi yerli yerince yapan ve herşeyi bilendir.
O gökte de ilâh, yerde de ilâh olan (Allah)'tır. O hikmet sahibidir, bilendir.
Göklerde ilah ve yerde ilah O'dur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Gökte İlâh olan O'dur; yerde de İlâh O'dur. O Hakîm'dir= işinde hikmet sahibidir, Alîm'dir= her şeyi bilendir.
Hâlbuki gökte de ibadet edilen, yerde de ibadet edilen Allah’tır. O, sonsuz ilim ve hikmet sahibidir.
Gökte de Tanrı O'dur, yerde de Tanrı O'dur. O'nun her işinde hikmet vardır; her şeyi bilir.
Gökte Tanrı olan O, yerde dahi Tanrı O, O bilgedir, O bilici !
(O zaman anlayacaklar ki) gökte de ilâh olan O'dur, yerde de ilâh olan O'dur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
Allâh semâvâtın ve arzın ma’bûdudur. ’Âlim ve hakîmdir.
Gökte de Tanrı, yerde de Tanrı O'dur. Hakim olan, her şeyi bilen O'dur.
O, gökte de ilâh olandır, yerde de ilâh olandır. O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Gökteki ilâh da O’dur, yerdeki ilâh da O’dur. O sınırsız hikmet ve ilim sahibidir.
Gökteki İlâh da, yerdeki İlâh da O'dur. O, hakîmdir, her şeyi bilendir.
Gökte de tanrı, yerde de tanrı O'dur. O Bilgedir, Bilendir.
Gökteki ilâh da yerdeki ilâh da O'dur. O hüküm ve hikmet sahibidir herşeyi bilir.
Hem o odur ki Gökte de ilâh Yerde de ilâhdır ve hakîm odur alîm o
Gökteki (lerin) ilâh (ı) da yerdeki (lerin) ilâh (ı) da O’dur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi hakkıyla bilendir.
Gökte de yerde de İlah olan O'dur. Ve O, En İyi Hüküm Veren'dir, Her Şeyi Bilen'dir.
O, gökde de Tanrı, yerde de Tanrı olan (bir Allah) dır. O, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir; (her şey'i) hakkıyle bilendir.
O, gökte de İlâh, yerde de İlâh olandır. Ve O, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Alîm (hakkıyla bilen)dir.
O ki, gökte de yerde de (bütün evrende) tek ve gerçek ilahtır. Ve O, doğru hüküm veren, her şeyi bilendir.
O Allah, göklerde de ilah, yerlerde de ilahtır ve O her şeyin hükmünü veren ve her şeyi bilendir.
Gökte de Allah Odur, yerde de Allah Odur. Doğruyu bildirici olan da Odur, bilici olan da Odur.
Gökte de yerde de mabut, O/dur. Hem O, hakimdir, hakkıyle âlimdir.
Göklerde ilah olan ve yerde ilah olan O'dur ve O, hikmet sahibidir, bilendir.
O göklerde de ilâhtır, yeryüzünde de ilâhtır ve yalnızca O’dur, sonsuz hikmet ve ilim sahibi!
O, Yer’de de ilah, Gök’te de ilahtır. O Alîm Hakîm’dir.
Allah, göğün de Tanrısıdır yerin de Tanrısıdır. O bilgi gücüyle her şeye egemendir.
Allah hem gökyüzünün, hem yeryüzünün ilahı olarak, gökyüzüne de, yeryüzüne de hâkimdir. Yeryüzünü de gökyüzünü de yönetir. O hüküm ve hikmet sahibidir. Yasalarıyla her şeyi yönetendir. Yeryüzünde yaşarken imtihan gereği insanı serbest bırakması bir şey ifade etmez. İnsanın yeryüzünde dilediğini yapmaya kalkması, ayetlerimize karşı çıkması, insanların yasalarına uyarak onlara tapması, imtihanımız gereğidir. İnsanlar yaptıklarıyla sınanmaktadır. İnsan sınandığını unutur, her şeyi kendisinin yaptığını zanneder. İşte o gün, Rabbin her şeyi hakkıyla bilen olarak, onların yaptıkları küçük büyük her şeyin hesabını vermeleri için, hepsini huzuruna getirilecek! Hiçbir şey gizli kalmayacak! Bütün hesaplar görülecek!
Gökteki ilah da O’dur; yerdeki ilah da. O, doğru hüküm verendir, bilendir.
Göklerde ilâh olan da yerde ilâh olan da sadece O’dur. Çünkü O, bilenin, hüküm (ve hikmet) sahibi olanın tâ kendisidir.
çünkü [o zaman anlayacaklardır ki] gökte ve yerde Allah [yalnız] O’dur ve yalnız O’dur hikmet sahibi olan, her şeyi bilen.
Zira gökte yegâne ilah O’dur, yerde de yegâne ilah O’dur. O, her şeyi yerli yerince yapan ve her şeyi bilendir. 2/163-255
Gökte de ilah, yerde de ilah O'dur. Hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi hakkıyle bilendir O!
O, gökte de ilâh, yerde de ilâh olandır. O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Ve O, o Zât-ı akdes'dir ki, gökte ilâhtır ve yerde ilâhtır. Ve O, bihakkın hikmet sahibidir, bihakkın ilim sahibidir.
O, Allah'tır, gökte de yerde de tek ve gerçek İlahtır. O tam hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi hakkıyla bilir. [6, 3]
O'dur ki gökte de Tanrı'dır, yerde de Tanrı'dır. O, hakimdir, bilendir.
O Allâh'dır ki semâda ilâh ve arzda Allâh'dır. Ve O hakîm ve 'alîmdir.
Göklerdeki ilah O’dur, yerdeki ilah da O’dur. Doğru kararlar veren ve her şeyi bilen O’dur.
Gökte ilah O olduğu gibi yerde de ilah O'dur. O, hakimdir, alimdir.
Gökte de tanrı Odur, yerde de tanrı Odur. Onun her işi hikmetlidir, O herşeyi bilir.
Göklerde ilah olan da O, yerde ilah olan da O. O'dur Hakîm, O'dur Alîm.
daħı ol oldur kim göklerde Tañrı’dur daħı yirde Tañrı’dur. daħı ol dürüst işlü bilici.
Ol Tañrı Ta‘ālādur ma‘būdu ‘ale’l‐ḥaḳḳahu göklerde ve yirlerde daḫı. Olḥakīmdür, her nesneyi bilicidür.
Göydə də tanrı, yerdə də tanrı Odur. O, hikmət sahibidir, (hər şeyi) biləndir!
And He it is Who in the heaven is God, and in the earth God. He is the Wise, the knower.
It is He Who is Allah in heaven and Allah on earth; and He is full of Wisdom and Knowledge.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |