Em ebramû emran fe-innâ mubrimûn(e)
Onlar, kafirlikte ısrar ettiler, biz de onları cezalandırmada ısrar edeceğiz.
Yoksa onlar, (İslam nizamı gelmesin ve zulüm düzenleri devam etsin diye) işi sıkı mı tuttular (çok etkin ve kesin tedbirler mi aldılar, buna mı güveniyorlar)? İşte şüphesiz Biz de (işimizi ve tedbirlerimizi) sıkı tutanlarız. (Küfür ve kötülük iktidarını yıkmaya kararlıyız.)
Yoksa onlar, son dini ve son peygamberi imha etmek için, işi sıkı mı tutuyorlar? Biz de işi sıkı tutup, o inkârcıları cezalandırmada kararlıyız.
Yoksa onlar, peygamberi öldürmek, İslâm'a daveti baltalamak, İslâm'ın gelişmesini önlemek, müslümanların ilerlemesini engellemek için bu sefer işi sıkı mı tutmuşlar?Biz onları cezalandırmayı sıkı tutanlarız.
Yoksa onlar kesin olarak bir işe mi karar verdiler? Biz de kesin kararlıyız.
Yoksa onlar, işi sıkı mı tuttular? İşte şüphesiz biz de işi sıkı tutanlarız.
Yoksa onlar, (Hz. Peygambere hile kurmakta) işi sağlama mı bağladılar? İşte biz, (onları helâk etmekle işi) sağlam tutanlarız.
Yoksa onlar (hoşlanmamakla beraber hakka karşı gelme hususunda) bir iş mi kararlaştırdılar? Biz de (onları cezalandırmaya ve hakkı yerleştirmeye) kararlıyız.
Yoksa müşrikler inkâra karar mı verdiler? Şüphesiz biz de onları cezalandırmaya karar verdik.
İşi sağlam mı tuttunuz? İmdi sağlam tutan biziz !
(Ey Resul!) Yoksa (Hakikatin) ne olması gerektiğine o (hakikati inkâr ede)nler mi karar verecek? Hayır, (hem hakikati belirlemeye ve hem de onları cezalandırmaya) kararı verecek olan Biziz.
Eğer kâfirler hîle yaparlar ise biz o hîleleri ibtâl ideriz.
Yoksa bir işe mi karar verdiler? Doğrusu Biz de kararlıyız.
Yoksa (gerçeği kabul etmeme konusunda) bir işe kesin karar mı verdiler? Şüphesiz biz de (onları cezalandırmakta) kararlıyız.
Onlar bir şeye kesin karar verdilerse biz de vermişizdir.
Yoksa (müşrikler) bir işe kesin karar mı verdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!
Yoksa onlar bir plan mı kurdular? Biz de plan kurarız.
Yoksa onlar hakka karşı gelmek için bir iş mi kararlaştırdılar? Biz de onları cezalandırmak için kararlıyız.
İşi sıkı mı büktüler, fakat işte sıkı büken biziz
Yoksa onlar, (Peygamber’e tuzak kurmakla, kendi akıllarınca) işi sağlama mı aldılar? İşte biz de (resûlümüze yardım etme ve düşmanlarının tuzaklarını boşa çıkarmak hususunda, yapacaklarımızı) sağlama alanlarız.
Yoksa onlar kesin karar mı verdiler? Biz de kesin kararlıyız!
Yoksa onlar işi sağlam mı tutmuşlar?! İşte biz de hakıykaten sağlam tutanlarız!
Yoksa (müşrikler) bir işi (peygambere tuzak kurmayı) sıkı mı tuttular (karar mı verdiler)? Doğrusu biz de (cezâlarını vermeyi) sıkı tutanlarız.
(Resulüm!) Yoksa onlar (o zalim ve azgın inkârcılar hakka engel olma konusunda bir plan kurup), bir iş mi kararlaştırdılar? Şüphe yok ki biz de (onların planlarını boşa çıkarmakta) kararlıyız. *
Yoksa bir işe onlar mı karar verecek? Yoksa biz mi karar vereceğiz?
Yoksa onlar işlerini sağlam mı tuttular? Biz de işimizi öyle sağlam tutarız.
Yok, onlar nasıl işlerini sağlam yapmışlarsa biz de işimizi sağlam yaptık [²].
Yoksa (gerçeği kabul etmeme konusunda) bir işe kesin karar mı verdiler? Biz de (onları cezalandırmakta) kesin kararlıyız.
Ey Peygamber! Yoksa onlar, hakka engel olma konusunda bir plan kurup, bir iş mi kararlaştırdılar? Şunu iyi bilsinler ki, Biz de plan kurarız ve zâlimleri cezalandırıp hakkı egemen kılmakta kararlıyız!
Yoksa bir iş mi çevirdiler? Artık biz de çevirmekteyiz.
Resulüm! Eğer onlar işi sıkı tutuyorlarsa biz de tutarız.
İnkâr edenler; aralarında toplanıp ayetlerimizi inkâr etmek, yasalarımıza karşı gelmek için karar mı verdiler? Allah’ın yasalarına uymayız, insanların çıkardığı yasalara uyarız mı dediler? Eğer öyleyse hiç şüpheleri olmasın! Biz de onları kesin bir şekilde cezalandıracağız!
Yoksa (müşrikler) bir işe kesin karar mı verdiler! Doğrusu kararlı olan biziz!
Yoksa o (kâfirler hakka karşı gelmek için) bir karara mı vardılar? Şüphesiz Biz de onlar (hakkında) bir karara vardık.¹
Öyle mi? [Hakikatin] ne olması gerektiğine onlar, [o, hakikati inkar edenler] mi karar verecek? ⁵⁵
Yoksa onlar (seni ve getirdiğin dini yok etmeye) karar mı verdiler? Öyleyse biz de onları cezalandırmaya karar verdik. 61/7...13
Yoksa, işi bitirecek (suikast) kararını onlar mı verecekler?[⁴⁴²¹] Hayır, asıl karar verici Biziz;
(Ne var ki o kâfirler bu uyarılardan da asla ibret almazlar) Yoksa onlar bir işe (Peygambere karşı suikast düzenlemeye) kesin karar mı verdiler? Elbette biz de kararlıyız. (Kurdukları tuzağı başlarına geçiririz)
Yoksa işlerini sağlam mı yaptılar? Ama biz kesinlikle sağlamcıyız.
Yoksa bir işi sapsağlam mı tuttular? Artık şüphe yok ki, sapsağlam tutan Biz'leriz.
Ey Resulüm! Onlar size hile kurmakta işi sağlama aldıklarını mı düşünüyorlar? İşte Biz de işi sağlam tutuyoruz.
Yoksa (hakka engel olma hususunda) bir iş mi kararlaştırdılar? Biz de (onları cezalandırmağa ve hakkı yerleştirmeğe) kararlıyız.
Müşrikler bir işi ibrâm itdiler ise biz de işimizi ibrâm iyledik. (Onlar hakkı ibtâle karâr virdilerse biz de hîlelerini ibtâle karâr virdik.)
Yoksa onlar işi sağlam mı tutmuşlar? Biz de sağlamcıyız.
-yoksa bir işe mi karar verdiler? Elbette Biz de kararlıyız.
Yoksa bir iş ve oluşta kesin karara mı vardılar? Kuşkusuz, biz de kesin kararlıyız.
belki muḥkem eylediler bir iş ya'nį peyġamber mekrinde pes bayıķ biz muḥkem eyleyicilerüz ya'nį bir iş bunlaruñ helākinde.
Yā anlar bir iş muḥkem mi itdiler? Biz daḫı cezāyı muḥkem virür‐biz.
Yoxsa onlar (Peyğəmbərə hiylə qurmaqla) düzgün iş görmüşdülər?! Elə isə Biz də (onlara əzab verməklə) düzgün iş görürük!
Or do they determine any thing (against the Prophet)? Lo! We (also) are determining.
What! have they settled(4677) some plan (among themselves)? But it is We Who settle things.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |