Ve nâdev yâ mâliku liyakdi ‘aleynâ rabbuk(e)(s) kâle innekum mâkiśûn(e)
(İnkârcılar, münafıklar ve zulüm yapanlar cehennem yetkilisine:) "Ey Malik (söyle), Rabbin bizim işimizi bitirsin (ve öldürüp yok etsin!)" diye seslenip (yalvaracaklardır.) O ise: "Gerçek şu ki siz (burada ebediyyen) kalacaksınız (ve bu azaba katlanacaksınız)!" diyerek (onları susturacaktır).
O cehennemdekiler cehennem bekçisine: “Ey Malik!” diye seslenecekler. “Rabbin hükmünü verip, işimizi bitiriversin, böyle yanmaktansa, ölüp kül kömür olmak iyidir.” Görevli diyecek ki: “Hayır, siz burada ölmeden bu şekilde ebedi duracaksınız.”
"Ey Malik! Rabbin bizim hayatımıza son versin!" diye seslenirler. O da: "Doğrusu siz kalıcısınız" der.
(Cehennem bekçisine:) 'Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin' diye haykırdılar. O: 'Gerçek şu ki siz, (burada) kalacak kimselersiniz' dedi.
(Cehennemin bekçisi olan Malik isimli meleğe şöyle) çağrışırlar: “ -Ey Malik! (İste de) Rabbin bizi öldürsün, (azabdan kurtulalım).” Malik de: “- Siz, (azab içinde) kalacaksınız.” der.
Ve Cehennem bekçisine: “Ey memur! Rabbin olan Allah, bizi öldürüp işimizi bitirsin” diye yalvarırlar. Bekçi: “Siz gerçekten bekleyeceksiniz” der.
«Ey cehennem bekçisi! Tanrın bizi öldürsün!» diyerek bağrışırlar, o da der ki: «Kalacaksınız !»
Onlar (cehennem bekçisine): “Ey Malik (melek)! Rabbin artık bizi öldürsün” diye seslenecekler. Malik de: “Siz böylece kalacaksınız (ölmeyeceksiniz)” diyecek.
77,78. Ânlar cehennem muhâfızlarına: "Ya Mâlik artık rabbin bizim ’azâbımıza bir nihâyet virsün" diyu bağıracaklar cevâben "Hayır kalacaksınız, biz size hak getürdik lâkin ekserîniz hakdan nefret itdiniz" dinilecekdir.
Cehennemde şöyle seslenilir: "Ey Nöbetçi! Rabbin hiç değilse canımızı alsın." Nöbetçi: "Siz böyle kalacaksınız" der.
(Görevli meleğe şöyle seslenirler:) “Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin.” O da, “Siz hep böyle kalacaksınız” der.
“Ey Mâlik, rabbin bizim işimizi bitirsin!” diyecekler; o da “Burada kalıcısınız” cevabını verecektir.
Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diye seslenirler. Mâlik de: Siz böyle kalacaksınız! der.
"Ey Malik, artık Rabbin bizim işimizi bitirsin," diye seslenirler. O da, "Siz böyle kalacaksınız," der.
Onlar cehennem bekçisine: "Ey Mâlik! Rabbin artık bizi öldürsün." diye seslenirler. Mâlik de: "Siz böylece kalacaksınız." der.
Ve şöyle çığrışmaktadırlar: ya mâlik! Rabbın işimizi bitiriversin, o demiştir ki: her halde siz duracaksınız
Onlar (cehennemdeki vazifeli meleğe,) “Ey Mâlik! Rabbin (e dua et de) bizim hakkımızda (artık ölümle) hükmetsin! (Ölelim de bu azaptan kurtulalım)” diye seslenirler. (Mâlik de onlara,) “Siz (bu azap içerisinde, bir an bile ölmeksizin, ebedî olarak) kalacaksınız!” der.
(Şöyle) çağrışdılar (çağrışırlar) : «Ey Mâlik Rabbin bizi öldürsün». O da : «Siz behemehal (azâbda) kalıcılarsınız» dedi (ler).
(Cehennem bekçisine:) “Ey Mâlik! Rabbin(e duâ et) bizim üzerimize (artık ölümle)hükmetsin! (Ölelim de kurtulalım!)” diye seslenirler. (Mâlik:) “Doğrusu siz, (bu azabda ebedî olarak böyle) kalıcılarsınız!” der.
(O gün suçlular, görevli meleğe) ‘’Ey Malik! Rabbin bizim işimizi bitirsin (burada hayatımıza son versin) diye (yalvarıp) seslenirler. O ise: "Gerçek şu ki (yaptığınız kötü işler nedeniyle hak ettiğiniz ceza bitene kadar) siz (burada) hep kalacaksınız!" der.
Cehennemdekiler muhafıza “Ey görevli muhafız! Artık Rabbin bizim için bir hüküm versin” diye seslenecekler. Onlarda “Kesinlikle siz orada kalacaksınız.”
Onlar şöyle ünleyecek: "Ey Cehennem bekçisi! Çalabına söyle de artık bu işe bir son versin." Cehennem bekçisi de diyecek: "Yok, siz burada kalacaksınız."
Onlar, cehennem bekçisine «— Malik! Rabbine niyaz et ki bize ölümle hükmetsin ki rahat edelim» diye yalvaracaklar. Malik onlara «— Siz burada kalacaksınız» diyecek.
Onlar (görevli meleğe), “Ey Malik! Rabbin bizim işimizi bitirsin” diye seslenirler. O da “Siz hep böyle kalacaksınız” der.
(Cehennem bekçisine,) “Ey Malik! Rabbin bizim işimizi bitirsin” diye seslenirler. O, “Şüphesiz siz (burada) kalıcılarsınız” der.
Azâbın dehşetini görünce, başlarındaki zebanilere, “Ey kudretli melek!” diye feryat edecekler, “Ne olur Rabb’ine yalvar da, canımızı alsın bizim!” Buna karşılık melek, “Hayır!” diyecek, “Çünküsiz, cezanızı çekmek için ebediyen cehennemde kalacaksınız!”
-“Ey mâlik! Senin rabbin bizim işimizi bitirsin!” diye seslendiler. O da dedi ki:
“Siz, kalıcısınız”.
O gün: " Görevli! N'olur Sahib'ine söyle de bizim işimizi bitirsin artık " diye yalvaracaklar. " Yo öyle kalacaksınız " diye cevap verilecek.
Onlar çektikleri cezanın bıkkınlığıyla cehennem görevlisine; "Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin!" derler. Görevli onlara; "Siz hep böyle kalacaksınız. Buradan kurtuluşunuz yok!" der.
Onlar (cehennem bekçisine:) “Ey Mâlik!¹ Rabbine (söyle de) bizim işimizi bitiriversin.”² diye bağrışacaklar. O da: “Siz (burada ebedî olarak) böylece kalacaksınız.” diyecek.
Ve onlar: “Ey [cehennemi] idare eden [melek]!” diye seslenecekler, “Bırak Rabbin işimizi bitirsin!” [Bunun üzerine] melek, “Siz artık [bu durumda] kalacaksınız!” diye cevap verecek.
(Cehennem bekçisine): Ey malik, Rabbine söyle bizim işimizi bitirsin, diye yalvaracaklar. O da: – Hiç çaresi yok siz burada kalıcısınız diyecek. 35/37
ve şöyle yalvaracaklar: “Ey cehennemin bekçisi! Rabbine söyle de bizim işimizi bitirsin!”[⁴⁴¹⁸] O şöyle cevap verecek: “Şunu kafanıza sokun: siz, (gidici değil) kalıp bekleyicisiniz!”[⁴⁴¹⁹]
(Onlar cehennem bekçisine) "Ey Malik, Rabbin artık işimizi bitirsin. (Bizleri öldürsün de azaptan kurtulalım) diye yalvarmaya başlarlar. (Malik ise onlara) Şüphe yok ki siz böyle -azap içinde- kalacak kimselersiniz" der!
(Cehennemin başında bulunan melek Malik’e): "Ey Mâlik, Rabbin bizim işimizi bitirsin " diye seslendiler. (Mâlik) "Siz burada kalıcısınız (hiçbir sûretle buradan kurtuluş yok). " dedi.
Ve nidâ ettiler ki: «Ey Mâlik! Rabbine dua et, bizim üzerimize (ölüm ile) hükmetsin.» (Mâlik de) Dedi ki: «Şüphe yok, siz kalıcılarsınız.»
Cehennem bekçisine şöyle feryad ederler: “Malik! Ne olur, tükendik artık! Rabbin canımızı alsın, bitirsin işimizi! ”O da: “Ölüp kurtulmak yok, ebedî kalacaksınız burada! ” der. [87, 11-13]
(Cehennemin muhafızına): "Ey Malik, Rabbin bizim işimizi bitirsin, (bizi yok etsin, böyle yaşamaktansa ölmek daha iyidir)!" diye seslendiler. (Malik) "Siz kalacaksınız (hiçbir suretle buradan kurtuluş yok)." dedi.
(Kurtulmakdan me'yûs olunca) "Ey Mâlik! Rabbin bâri bizin canımızı alsun" diye nidâ iderler. Mâlik (Cehennem bekçisi olan mâlik) de: "Siz 'azâbda kalacaksınız" cevâbını verir.
Onlar orada, “Ey Yetkili! Rabbin (Sahibin) bu işe bir son versin” diye bağırırlar. O da şöyle der: “Siz, burada kalıcısınız.”
(Cehennem bekçisine):-Ey Malik, Rabbin işimizi bitirsin, diye haykırırlar. O da: Siz, kalıcısınız! der.
Şöyle seslenecekler: "Ey Mâlik! Rabbin işimizi bitiriversin." O şöyle diyecek: "Bekleyeceksiniz!"
daħı ķıġırdılar “iy mālik ya'nį ŧamu śaķlayıcı hükm eylesün üzerümüze ya'nį ölümi çalabuñ!” eyitti “bayıķ siz eglenicilersiz.”
Daḫı nidā iderler cehennem ḫāzinine ki du‘ā eyle senüñ tañrıñ bizüm cānu‐muz alsun. Eyide: Siz hergiz bundan çıḳmazsız, diye.
Onlar (Cəhənnəmin gözətçisi Malikə) müraciət edib deyəcəklər: “Ey Malik! Qoy Rəbbin bizi öldürsün (bu əzabdan qurtaraq)! O isə (min ildən sonra onlara): “Siz (həmişəlik burada) qalacaqsınız!” – deyə cavab verəcəkdir!
And they cry: O master! Let thy Lord make an end of us. He saith: Lo! here ye must remain.
They will cry: "O Malik!(4674) would that thy Lord put an end to us!" He will say, "Nay, but ye shall abide!"(4675)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |