22 Ocak 2025 - 22 Receb 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 75. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Lâ yufetteru ‘anhum vehum fîhi mublisûn(e)

Azapları hafifletilmiyecek ve orada ümitsiz bir halde kalacaklar.

Onlardan (azap asla) hafifletilmeyecektir ve orada onlar (kurtuluş ve huzur) umutlarını hepten kaybetmiş (kimseler olacaklardır).

Bu azap, onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.

Onların azapları hafifletilmeyecek, cezalandırılmalarına ara verilmeyecek. Onlar, azap içinde, kurtuluştan ümitlerini kesecekler.

Onlardan (azap) hafifletilmez ve onlar onun içinde ümitsizdirler.

Onlardan (azab) hafifletilmeyecek; orada umutlarını kaybetmiş kimselerdir.

Kendilerinden o azab hafifletilmez. Onlar bunun içinden (kurtulmaktan) ümidi kesmişlerdir.

Azap, onlardan asla gevşetilmeyecektir. Ve onlar orada ümitsiz olarak kalacaklardır.

Azapları hafiflemeyecek ve orada ümitsizlik içinde kalacaklardır.

Eksiltilmez azapları onların, onlar orda umutsuzdur

Onların azapları hafifletilmeyecek ve onlar orada derin bir ümitsizliğe kapılacaklardır.

Onların ’azâbı tahvîf olunmayacak ve me’yûs olacaklardır.

Azaba hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar.

Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde ümitsizdirler.

74-75. Günaha batıp kalmış olanlar kuşkusuz cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecek ve (kurtuluştan) ümit kesip susacaklar!

74, 75. Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir.  

 Burada suçlulardan maksat, Allah’ı inkâr eden veya şirk koşanlardır.

Onlardan hafifletilmez ve onlar orada ümitsizdirler.

Onların azâbı hafifletilmez ve onlar azab içersinde ümitsizdirler.

Kendilerinden o azâb gevşetilmez ve onlar onun içinde her ümidi kesmişlerdir

Onlardan (azap) hafifletilmez ve onlar, onun içinde (azaptan kurtulmaktan yana) ümitsizdirler.

Onlardan azap hafifletilmez. Onlar, orada umutlarını kesmiş olanlardır.

(Bu azâb) onlardan hafifletilmeyecek. Onlar bunun içinde ümidsiz susacaklardır.

Kendilerinden (azab hiç) hafifletilmeyecektir ve onlar orada (o azâb içinde)ümidsizliğe düşmüş kimselerdir.

Onlardan (orada kaldıkları sürece azap) hafifletilmeyecek ve orada ümitsizlik içinde seslerini dahi çıkartamayacaklar.

Azap onlardan hafifletilmeyecek ve orada ümitlerini yitirecekler.

Onların azabı gevşetilmiyecek, onlar bu azabın içinde umutlarını keseceklerdir.

Azapları sükûnet bulmayacak [¹], onlar ümitsiz bir halde azapta kalacaklar.

[1] Veya azapların ardı arası kesilmeyecek.

Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar orada ümitsizdirler [mublisûn].

Onlardan (azap) hafifletilmeyecek ve orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir.

Azapları asla hafifletilmeyecek ve orada, ümitsiz bir hâlde öylece kalacaklar!

Onlara hiç dindirilmez; orada ümitsiz kalmışlardır.

Acıları hiç dinmeyecek tam bir umutsuzluk içinde tükenecekler.

Cezaları hiç hafifletilmeyecektir. Artık onlar cehennemden kurtulmayacaklarının yıkıcı umutsuzluğunu tadarlar.

Azapları hafifletilmeyecektir. [*] Onlar orada (kurtuluştan) ümit kesmişlerdir.

Benzer mesajlar: Bakara 2:86, 162; Âl-i İmrân 3:88; Nahl 16:85; Fâtır 35:36; Mü’min 40:49.

Onların oradaki (azabı) hafifletilmeyeceği gibi onlar, orada ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırıp kalacaklardır.

bu [azap], onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.

Üstelik onların azabı hiç hafifletilmeyecek ve onlar derin bir ümitsizlik girdabına düşmüş olacaklar. 40/47...50

Onlardan (azap) hiç hafifletilmeyecek ve orada derin bir umutsuzluğa[⁴⁴¹⁶] kapılacaklar;

[4416] Yani: İblisleşecekler (Mublisîn için bkz: 6:44, not 7).

Azaplarına -bir an bile- ara verilmeyecek ve onlar umudlarını yitirmiş olarak cehennemde kalacaklardır.

Onların azapları hafifletilmeyecek ve onlar azap içinde de (çıkacaklarına dair) ümitsizdirler.

Onlardan (bu azab) hafifletilmeyecektir ve onlar bunun içinde şiddetli bir ümitsizliğe düşmüş kimselerdir.

Azapları hiç gevşetilmeyecek, orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak kalacaklardır.

(Azab) Kendilerinden hiç hafifletilmeyecektir. Onlar azab içinde umutsuzdurlar!

Onlardan bir an bile 'azâb tahfîf olunmaz. Onlar artık necâtdan me'yûsdur.

Azapları hafifletilmeyecek, orada umutlarını büsbütün yitireceklerdir.

Onların azabına hiç ara verilmez ve onlar orada ümitsiz kalmışlardır.

Azapları hafifletilmez; orada ümitsizdirler.

Azapları hafifletilmeyecektir; onun içinde ümitsiz kalacaklardır.

yiynildilmeye anlardan daħı anlar anuñ içinde nevmįd olıcılardur.

Anlar üstinden ‘aẕāb yeynilmez ve anlar anda raḥmetden ümīẕ keserler.

Onlardan (bu əzab) yüngülləşdirilməyəcəkdir; onlar orada əllərini hər şeydən üzmüş olacaqlar!

It is not relaxed for them, and they despair therein.

Nowise will the (Punishment) be lightened for them, and in despair will they be there overwhelmed.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.