11 Eylül 2024 - 7 Rebiü'l-Evvel 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 63. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velemmâ câe ‘îsâ bilbeyyinâti kâle kad ci/tukum bilhikmeti veli-ubeyyine lekum ba’da-lleżî taḣtelifûne fîh(i)(s) fettekû(A)llâhe ve-etî’ûn(i)

Ve İsa, apaçık delillerle gelince ben demişti, andolsun ki size peygamber olarak geldim ve ayrılığa düştüğünüz bazı şeyleri elbette açıklayıp bildireceğim size; artık çekinin Allah'tan ve itaat edin bana.

Vaktâki İsa, açık belgelerle gelince, dedi ki: "Ben size bir hikmetle geldim ve hakkında ihtilafa düştüklerinizin bir kısmını size açıklamak için de (görevliyim). Öyleyse Allah’tan sakının ve bana itaat edin (ki kurtuluş Hakka tâbi olmaktadır)."

İsa apaçık delillerle gelince, dedi ki: “Ben size peygamber olarak geldim ve üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeylerden, bir kısmını size açıklamak için geldim. Allah'tan korkun ve bana itaat edin.

Îsâ, apaçık âyetlerle, mûcizelerle, vahyin içeriğini açıklayan beyanlarla, tavsiyelerle, hak peygamber olduğunu tasdik eden delillerle geldiği zaman:
“- Size, peygamberlik, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini öğretme ve hekimlik görevi ile, kasıtlı ihtilâfa çıkardığınız, çarpıttığınız dini konuların bir kısmını size açıklamak için geldim. O halde, Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp azaptan korunun. Bana itaat edin benim sünnetimi uygulayın.” dedi.

İsa apaçık delillerle geldiğinde şöyle demişti: "Ben size hikmetle ve üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeylerin bazılarını açıklamak için geldim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin.

İsa, açık belgelerle gelince, dedi ki: 'Ben size bir hikmetle geldim ve hakkında ihtilafa düştüklerinizin bir kısmını size açıklamak için de. Öyleyse Allah'tan sakının ve bana itaat edin.'

İsâ da mucizelerle (ve İncil ayetleri ile) geldiği vakit şöyle demişti: “- Ben size ilâhi hükümlerle ve ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklayayım, diye geldim. Onun için Allah'dan korkun ve bana itaat edin.

İsa, mucizeler ile geldiğinde: “Ben size bilgi ve hikmet getirdim. İhtilaf ettiğiniz bazı konuları açıklamak için geldim. Artık Allah’ın yasalarını çiğnemekten sakının ve Bana itaat edin.”

Îsâ, apaçık mucizeler getirince şöyle dedi: “Ben size bu hikmeti getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah'a saygı duyunuz ve bana itaat ediniz.”

Belgelerle onlara İsa vardığı zaman, o dedi ki: «Ayrışmış olduğunuz şeylerin birtakımın size açıklamamçin, size hikmetle geldim, Allahtan sakınınız, bana uyasınız

İsa, apaçık delillerle/kanılarla geldiği zaman şöyle demişti: “Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”

63,64. ’Îsâ hüccet-i zahîre ile insânların meyânına geldiği vakit "Ben size şerî’at getiriyorum, ihtilâfâtınızı îzâh ideceğim, Allâh’dan korkınız ve bana itâ’at idiniz. Allâh benim ve sizin rabbinizdir, âna ’ibâdet idiniz, doğrı yol budur" didi.

İsa, belgeleri getirdiği zaman demişti ki: "Size hikmetle ve ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak üzere geldim. Allah'a karşı gelmekten sakının, bana itaat edin."

İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: “Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

63-64. Îsâ sağlam kanıtlarla geldiğinde şöyle dedi: “Size hikmeti getirdim ve anlaşmazlığa düştüğünüz bazı konuları açıklamaya geldim. Allah’a itaatsizlikten sakının ve bana uyun. Kuşkusuz Allah benim de rabbimdir, sizin de rabbinizdir. Şu halde O’na kulluk edin; işte bu dosdoğru yoldur.”

İsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah'tan korkun ve bana itaat edin.

İsa apaçık mucizelerle gelince demişti ki, "Size bilgelik, ve ayrılığa düştüğünüz konulara açıklama getirdim. ALLAH'ı dinleyiniz ve bana uyunuz."

İsâ mucizelerle indiği zaman dedi ki: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ihtilâfa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklamak için geldim. O halde Allah'tan korkun, ve bana itaat edin.

Isâ da o beyyinelerle geldiği vakıt şöyle dedi: ben size hikmet ile ve ihtilâf edip durduğunuz şeylerin ba'zısını size beyan edeyim diye geldim, onun için Allahdan korkun ve bana ıtaat edin,

Îsâ, apaçık mu‘cizelerle (İsrâiloğullarına) geldiği zaman onlara dedi ki: “Ben size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin (dinî meselelerin) bazılarını (Rabbim tarafından bana bildirildiği kadarını) açıklamak için, hikmetle (peygamberlik vazifesi ve Rabbim tarafından bana vahyedilmiş olan İncîl ile) geldim. O hâlde, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

Îsâ, apaçık beyyinelerle¹ geldiği zaman: “Ben size hikmeti² getirdim. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklamak için geldim. O halde Allah için takvalı olun ve bana itaat edin.” dedi.

1- Kanıt içeren açıklayıcı, açığa çıkarıcı bilgi. 2- Baskı, zulüm, fitne ve fesadı engellemek için konulan yasa, kural ve ilkeler. Yargı, yargılama,... Devamı..

İsâ o apaçık delilleri getirdiği zaman (şöyle) demişdi: «Ben size gerçek hikmeti getirdim. Bir de hakkında ihtilâf edegeldiğiniz şeylerden ba'zısını size açıklayayım diye (geldim). Artık Allahdan korkun, bana tâbi' olun».

Îsâ ise mu'cizelerle gelince şöyle demişti: “(Ben) size hikmet getirdim ve üzerinde ihtilâfa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklamak için (geldim). Öyle ise Allah'dan sakının ve bana itâat edin!”

İsa da (mesajlarımızı tebliğ etmek üzere elçi olarak) delillerle (kanıtlarla) geldiği vakit demişti ki: Ben size hikmetle (baskı, zulüm, fitne ve fesadı engellemek için Allah tarafından konulan yasa, kural ve ilkelerle) ve ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklayayım diye geldim. Artık Allah’tan sakının ve (size tebliğ ettiğim mesajları hususunda) bana uyun. *

(*) Not: (وأطيعوني) ‘’ve bana, (tebliğ ettiğim Allah’ın mesajları hususunda) itaat edin.’’ şeklindedir. Çünkü mutlak itaat sadece yüce Allah’adır. Elç... Devamı..

İsa kendi toplumuna açık deliller getirmiş ve “Size Allah’ın hükümlerini getirdim ve ihtilafa düştüğünüz konuları size açıklamak için geldim. Allah’dan sakınıp, korunun ve bana itaat edin.”

İsa apaçık belgeler getirince şunu dedi: "Gerçekten ben size doğrunun bilgisini getirmek için geldim. Bir de üzerinde çekişip durduklarınızdan bir nicesini size açıklayacağım. Artık Allah’tan sakının, ona boyun eğin.

İsa açık mûcizeler getirince dedi ki ben size hikmet [³] getirdim, bir de dinde ihtilâf ettiğiniz şeyin bazısını size beyan edeceğim. Artık Allah/tan sakının, bana da itaat edin,

[3] İncil veya şeriat.

İsa, apaçık delillerle [beyyinât] geldiğinde şöyle demişti: “Ben size hikmet getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklamak için geldim. O hâlde Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz ve O’na itaat ediniz.”

İsa açık belgelerle gelince dedi ki: “Ben size bir hikmetle ve hakkında ihtilafa düştüklerinizin bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah'tan sakınıp korkun ve bana itaat edin.”

İsa, hakîkati gözler önüne seren apaçık mûcizelerle İsrail Oğulları’nagelince, “Bakın;” demişti, “ben size, Rabb’inizden hikmet dolu sözler getirdim ve üzerinde ayrılığa düştüğünüz konuların önemli bir kısmını açıklığa kavuşturmak için size Allah tarafında gönderildim! O hâlde, Allah’a yürekten bir saygıyla bağlanın ve O’nun elçisi olmam hasebiyle bana itaat edin!”

İsa da Beyyineler / Açık Belgeler ile geldiğinde dedi ki:
“İhtilaf ettiklerinizin bir kısmını size açıklamam için size Hikmet ile geldim. Allah’tan sakınıp korunun, bana itaat edin!”.

İsa, mucizelerini gösterince: " Ben dedi size Tanrının gücünü sergiledim. Ayrıca üzerinde anlaşamadığınız birkaç şeyi size göstermek istedim. Allah'a karşı kendinizi sağlama almak istiyorsanız bana itaat etmelisiniz.

İsa toplumuna ayetlerimle gidip şöyle demişti. "Ben size hikmeti getirdim! Ayrılığa düştüğünüz konulardan bir kısmını size açıklamak için geldim! Öyleyse Allah’a karşı gelmekten sakının! Ben sizi Allah’ın yasalarına uymaya çağırıyorum! Sözümü dinleyin!"

İsa, apaçık delillerle geldiği zaman şöyle demişti: “Ben size elbette [hikmet] (doğru hükümler) getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size elbette açıklayacağım. Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun ve bana itaat edin!

İsa, (toplumuna) apaçık belgelerle gelince: “Ben size hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak için (Allah’ın kelâmı) İncil’i¹ getirdim. (Allah’a) karşı hata etmekten sakının ve bana itaat edin.”

1 Hikmet’in “İncil” olarak tercüme edilmesinin sebebi; İsa toplumu için, gönderilen hikmetlerin, gerçek İncil’de bulunmasından dolayıdır.... Devamı..

İSA, [kendi halkına] hakikatin bütün kanıtları ile geldiği zaman, “Ben” dedi, “size hikmet ile ⁴⁹ ve üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını ⁵⁰ açıklığa kavuşturmak üzere geldim: o halde, Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve bana tâbi olun!”

49 Yani, ilahî vahiy ile.50 Taberî’ye göre “... şeylerin bir kısmı” şeklindeki kısıtlayıcı ifade, yalnızca inanç ve ahlak alanıyla ilgilidir, çünkü ha... Devamı..

İsa kavmine birtakım mucizeler/apaçık belgeler ile geldiğinde şöyle demişti: – Ben size ilahi bir bilgi ile geldim, amacım; hakkında görüş ayrılığına düştüğünüz birtakım hususlarda size doğruyu beyan etmek. Öyleyse Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana uyun! 3/48...55

İSA, hakikatin apaçık belgeleriyle geldiğinde şöyle demişti: “Ben size hikmetle, hakkında tartıştığınız bazı konuları açıklamak için geldim; artık Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle davranın ve bana uyun!

(Ey müşrikler siz, Meryemoğlu İsa’yı ilah yapıp, uydurma ilahlarınızla mukayese etmeye kalkışıyorsunuz!.. Oysa) İsa açık delillerle -kavmine- geldiğinde: "Ben size hikmet ile (peygamberlik ve kitap ile) ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden -dini hükümlerden- bir kısmını size açıklamak için geldim. Artık (ey ümmetim) Allah'tan korkun, (O’nun emir ve yasaklarına karşı gelmeyin de) bana itaat edin (uyarılarımı dinleyin, haberiniz olsun ki)

İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. "

Vaktâ ki İsa, o vazıh mûcizeler ile geldi, dedi ki: «Ben size muhakkak açık bir hikmet ile ve kendisiyle ihtilaf eder olduğunuz şeyin bazısını size beyan için geldim. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»

63, 64. Îsâ, açık açık delillerle onlara gelince: “Ben, size hikmet getirdim, bir de hakkında ayrılığa düştüğünüz bazı şeyleri size açıklamak için geldim. O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir, yalnız O'na ibadet edin. Doğru yol budur. ” dedi.

Îsa açık kanıtlar getirince dedi ki: "Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştünüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için (geldim), Allah'tan korkun ve bana ita'at edin."

Vaktâ ki Mûsâ mu'cizât ile geldi: "Ben size hikmetle geldim. İhtilâf iylediğiniz şeylerin ba'zılarını size beyân ideceğim. Allâh'dan ittikâ idin ve bana itâ'at iyleyin.

İsa, o açık belgelerle gelince şöyle demişti: “Ben size hikmeti getirdim; bir de aranızda anlaşamadığınız bazı şeyleri açıklamaya geldim. Artık Allah’tan çekinin ve sözümü dinleyin.

İsa belgelerle geldiği zaman şöyle demişti:-Size hikmet ile hakkında ihtilafa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak için geldim. Allah'tan korkun ve bana uyun!

İsa onlara apaçık delillerle geldiğinde dedi ki: “Ben size hikmetle ve anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak üzere geldim. Allah'tan korkun ve bana itaat edin.

İsa, açık-seçik kanıtlarla geldiğinde şöyle demişti: "Ben size hikmet getirdim ve tartışıp durduğunuz şeylerin bir kısmını size açıklayayım diye geldim. O halde, Allah'tan sakının ve bana itaat edin!"

daħı ol vaķt kim getürdi 'įsā! ḥüccetler eyitti “bayıķ getürdüm size ḥikmet daħı tā beyān eyleyem size bir nicesin anuñ kim ŧartışursız anuñ içinde. ķorķuñ Tañrı’dan daħı muŧį' oluñ baña.”

Ḳaçan ki ‘Īsā geldi anlara ḥüccetler‐ile eyitdi: Ben size geldüm ḥik‐met‐ile. Daḫı bellü eylemeg‐içün çekişdügüñüz nesneler nicesi. Pes Tañrıdanḳorḳuñ ve baña muṭī‘ oluñuz, didi.

İsa açıq-aşkar mö’cüzələrlə gəldiyi zaman dedi: “Həqiqətən, mən sizə hikmət gətirmişəm, həm də ixtilafda olduğunuz bə’zi şeyləri (Tövratdakı bir sıra dini hökmləri) izah etmək üçün gəlmişəm. Allahdan qorxun və mənə itaət edin!

When Jesus came with clear proofs (of Allah's sovereignty), he said: I have come unto you with wisdom, and to make plain some of that concerning which ye differ. So keep your duty to Allah, and obey me.

When Jesus came with Clear Signs, he said: "Now have I come to you with Wisdom,(4663) and in order to make clear to you some of the (points) on which ye dispute: therefore fear Allah and obey me.

4663 True wisdom consists in understanding the unity of the Divine purpose and the Unity of the Divine Personality. The man Jesus came to reconcile th... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.