10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 37. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-innehum leyesuddûnehum ‘ani-ssebîli ve yahsebûne ennehum muhtedûn(e)

Ve şüphe yok ki Şeytanlar, onları yoldan çıkarır ve şüphe yok ki doğru yolu bulduklarını sanırlar.

Gerçekten bunlar (şeytanlaşmış insanlar), onları (kandırıp saptırdıkları insanları, Hakk) yoldan alıkoyup (bâtılın ve barbarlığın peşine takmaktadırlar). Bunlara (aldananlar) ise, (hâlâ) kendilerinin, gerçekten hidayete erdiklerini (en doğru ve hayırlı yönde yürüdüklerini) sanmaktadırlar.

O şeytanlar bunları yoldan çıkardıkları halde, bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şeytanlar, şeytanî güçler onları doğru yoldan alıkorlar. Onlar da, kendilerinin doğru yolda olduğunu sanırlar.

Şüphesiz onlar bunları yoldan alıkoyarlar, bunlarsa kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar.

Muhakkak ki bu şeytanlar, onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin hidayete erdirildiklerini sanırlar.

Ve şüphesiz o şeytanlar, onları doğru yoldan alıkorlar. Fakat o körler, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar. Ama onlar hâlâ kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şeytanlar onları, yoldan çıkarır, onlarsa, doğru yolu tuttukların sanırlar

Şüphesiz ki bu (şeyta)nlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şeytânlar ânlarıAllâh’ın yolundan ayıracaklar halbuki ânlar doğrı yolı ta’kîb idiyoruz zan ideceklerdir.

Şüphesiz onlar bunları yoldan alıkorlar, bunlar da doğru yola eriştiklerini sanırlar.

Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.

Kendilerini doğru yolda zannederken bu şeytanlar onları yoldan saptırıp dururlar.

Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Nitekim onları yoldan çıkarırlar. Buna rağmen onlar doğru yolda olduklarını sanırlar

Şüphesiz ki bu şeytanlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Ve her halde onlar onları yoldan çıkarırlar, onlar ise onları doğru sanırlar

Şüphesiz bu (şeyta) nlar onları (vesveseler ve telkinlerle, hak) yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şeytanlar, onları doğru yoldan saptırdıkları halde, onlar hâlâ kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şübhesiz ki bunlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendi lerinin hidâyete erdirilmiş olduklarını sanırlar.

Hâlbuki şübhesiz onlar (o şeytanlar), bunları mutlaka (doğru) yoldan çıkarırlar da,(o kâfirler) gerçekten kendilerinin hidâyete erdirilmiş kimseler olduklarını sanırlar.

Ve gerçekten onlar (o şeytanlamış yandaşlar) onları yoldan alıkoymaya çalışırlar. Ama onlar (o aldananlar) kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.

Aldatıcı şeytanlar o kimseleri doğru yoldan çevirirler ve onlarda kendilerinin doğru yolda olduklarını zannederler.

İşte bu onları yoldan çıkarırlar. Oysaki onlar kendilerini doğru yol üzerinde sanırlar.

Şeytan onları her halde doğru yoldan çevirirler, halbuki onlar kendilerini doğru yolda sanırlar.

Hiç şüphesiz, (bu şeytanlar) onları yoldan çıkarttıkları hâlde onlar hâlâ doğru yolda olduklarını sanırlar.¹²

12 Krş. A’râf, 7/30; Fussilet, 41/25

Gerçekten bunlar (şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar.

Böylece bu şeytanlar, birtakım vesveselerle, telkinlerle onuhak yoldan alıkoyarlar; o ise, hâlâ doğru yolda olduğunu zanneder.

Onlar, elbette onları Yol’dan çıkarırlar / alıkoyarlar / uzaklaştırırlar. Bir de kendilerini mühtedî / hidayete ermiş sayarlar.

Çünkü şeytanlar, insanları yoldan çıkarırken, İnsanlar hep, doğru yolda olduklarını sanırlar.

Üstelik musallat olan şeytanlar onları doğrulardan, gerçeklerden alıkoyar. İnsanların yalan yanlış yasalarını onlara süslü gösterir. Büyük bir yanlışın, büyük bir yalanın içinde oldukları halde; kendilerinin en doğru yolda olduğuna inanırlar. Siyasi, ekonomik, sosyal, psikolojik sorunlar içinde kaybolur giderler. Onların egemenliğinde haksızlık, zulüm, ayrımcılık, adaletsizlik alır başını gider.

Şüphesiz ki bu (şeyta)nlar, onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. [*]

Benzer mesaj: A‘râf 7:30. Ayrıca Kehf 18:104-105’te ise her yaptığını güzel sananların en çok ziyanda olanlar oldukları bildirilmektedir. Kendini doğr... Devamı..

Böylece bu (şeytanlaşmış) kişilikler, kendilerini hak yoldan alıkoyar, onlar da kendilerinin gerçekten hak yolda olduklarını sanırlar.

Bu [şeytanî dürtüler] böylelerini [hakikat] yolundan alıkoyar ve bunlar kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar!

Şeytanlar onları doğru yoldan saptırır ama onlar kendilerini hala doğru yolda sanırlar. 6/42-43, 16/63

artık o onları doğru yoldan çıkarır; berikiler de zanneder ki, kendileri doğru yoldadırlar.

Kuşkusuz şeytanları onları yoldan çıkarırlar. Onlarsa kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. (Böylece günah üstüne günah işlemekte hiç sakınca görmezler. Fakat)

Onlar (şeytanlar) onları yoldan çıkardıkları halde kendilerini doğru yolda olduklarını sanırlar.

Ve şüphe yok ki, bunlar, onları herhalde doğru yoldan çıkarırlar. Ve onlar da zannederler ki, kendileri şüphe yok hidâyete erdirilmişlerdir.

Bu şeytanlar onları yoldan çıkarırlar, ama onlar kendilerinin hâlâ doğru yolda olduklarını sanırlar.

O(şeyta)nlar onları yoldan çıkardıkları halde bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

Şeytânlar onları doğrı yola gitmekden men' iderler. Halbuki onlar hidâyetdeyiz zan iderler.

Şeytanlar bu gibileri yoldan çevirirler ama bunlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

Onlar, bunları yoldan çıkarırlar da, yine de kendilerini doğru yolda sanırlar.

Şeytanlar onları yoldan çıkarır; onlar ise kendilerini doğru yolda bilirler.

Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar.

daħı bayıķ anlar döndürürler anları yoldan daħı śanurlar bayıķ anlar ŧoġru yol dutıcılardur.

Taḥḳīḳ anlar çıḳarurlar anları doġru yoldan. Daḫı ṣanurlar ki anlar doġruyol üstinedür.

(Şeytanlar) onları doğru yoldan çıxardar, onlar isə özlərinin haqq yolda olduqlarını güman edərlər!

And lo! they surely turn them from the way of Allah, and yet they deem that they are rightly guided;

Such (evil ones) really hinder them from the Path,(4639) but they think that they are being guided aright!

4639 The downward course in evil is rapid. But the most tragic consequence is that evil persuades its victims to believe that they are pursuing good. ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.