8 Aralık 2024 - 7 Cemaziye'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 22. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Bel kâlû innâ vecednâ âbâenâ ‘alâ ummetin ve-innâ ‘alâ âśârihim muhtedûn(e)

Hayır, şüphe yok ki dediler, biz atalarımızı bir dine, bir inanca sahip bulduk ve şüphe yok ki biz de onların izini izlemede, o yola gitmedeyiz.

Hayır; onlar: "Gerçekten atalarımızı (nasıl) bir ümmet (ve millet) üzerinde bulduk (ise,) doğrusu biz de onların izleri (eserleri) istikametinde doğru sandığımıza yönelmiş kimseleriz" deyip (duruyorlar.)

Hayır! “Biz atalarımızı belli bir inanç üzerinde bulduk ve ancak onların izinden giderek doğru yolu buluyoruz” derler.

Hayır, onlar sadece:
“Biz, babalarımızı, veraseten sahip oldukları bir dinî geleneği yaşarlarken, işleyen müesseseleri varken gördük. Biz de, onların izlerinde yürüyerek doğru yola girdik.” dediler.

Hayır onlar: "Doğrusu atalarımızı bir din üzere bulduk biz de şimdi onların izleri üzere doğru yolda gidiyoruz" dediler.

Hayır; dediler ki: 'Gerçekten atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk ve doğrusu biz onların izleri (eserleri) üstünde doğru olana (hidayete) yönelmiş (kimse)leriz.'

Hayır (onların aklî ve naklî hiç bir delilleri yoktur, ancak) şöyle dediler: “- Biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk. Biz de onların izlerince giderek hidayet buluruz.”

Hayır! (Ne bilgileri ne de kitapları var.) Sadece: “Biz, babalarımızı toplumsal bir gelenek üzere gördük ve biz ancak onların izinde gidiyoruz.” dediler.

Hayır! Sadece, biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk; biz de onların izinden gidiyoruz, derler.[530]

[530] Taklit hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVII, 299-306.

Hayır, onlar: «Bu yolda bulmuşuz atalarımızı, biz onların izlerince gideriz!» demektedirler

Hayır! Onlar sadece: “Biz atalarımızı geleneksel bir inanç üzerinde bulduk; kesinlikle biz de onların izinden giderek (onlar gibi) doğru yolda kalabiliriz” diyorlar.

Aslâ fakat ânlar "Biz babalarımızdan bu dîni gördük ânların eserlerine ittibâ’ idiyoruz" diyorlar.

Hayır; "Doğrusu Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerinden gitmekteyiz" derler.

Hayır! Onlar sadece, “Şüphesiz biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, ve biz onların izlerinden gitmekteyiz” dediler.

Hayır hayır! Onların dedikleri şundan ibarettir: “Biz babalarımızı bir inanç üzerinde bulduk, elbette biz onların izlerinden giderek doğru yolu buluruz.”

Hayır! «Sadece, biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz» derler.  

 Böylece meleklere tapınmanın, bilgi ve kitap olarak bir dayanağı bulunmadığı, sadece körükörüne taklitten ibaret olduğu ortaya çıkmaktadır.... Devamı..

Hayır, "Biz atalarımızı bir yol üzerinde bulduk ve biz onların öğretilerini izliyoruz," dediler.

Hayır, onlar sadece: "Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz." dediler.

Hayır, şöyle dediler: bizler, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, biz de onların izlerince giderek murada ireriz

Hayır! (O müşriklerin, putlara ve meleklere tapılacağına dair ne hak bilgileri ne de hak bir kitapları vardır!) “Şüphesiz biz atalarımızı, bu inanç üzerinde bulduk ve biz onların izlerinden gidiyoruz” dediler (de putlara ve meleklere tapma hususunda, atalarını körü körüne taklit etmekten başka dayanaklarının olmadığını, itiraf ettiler).

Hayır! Dediler ki: “Doğrusu, biz, atalarımızı bir ümmet¹ üzerinde bulduk, biz de onların izinden gidiyoruz.

1- Toplum. İnsan soyu. Ümmet, toplum anlamının yanı sıra aynı tür canlı topluluğuna da verilen isimdir. Örneğin kuşlar bir ümmettir. Sözcüğün diğer bi... Devamı..

Bil'akis (şöyle) dediler: «Gerçek biz atalarımızı bir ümmet (bir dîn) üzerinde bulduk. Biz de hakîkaten onların izleri üstünden doğruya erdirilmişleriz».

Hâyır! (Onlar) şöyle dediler: “Doğrusu biz, atalarımızı bir din üzere bulduk ve elbette biz, onların izlerinde (olmakla) hidâyeti bulanlarız.”

Bilakis (şöyle) dediler: “Gerçekten biz atalarımızı (belli) bir inanç üzerinde bulduk ve (ancak) onların izinden giderek doğru yolu buluyoruz.”

Hayır! Tam tersine, onlar “Biz atalarımızı bu inançlar üzerinde bir topluluk olarak bulduk ve onların bu inançlarına uyanlarız” derler.

Yok, onlar diyorlar: "İşte biz atalarımızı bu din yolu üzerinde bulduk. Biz onların izleri üzerinde doğruluyoruz."

Öyle bir şey yok, belki onlar «— Biz babalarımızı bu yolda bulduk, biz de onların izlerince gidiyoruz» demişlerdir.

Bilakis, “Biz babalarımızı/atalarımızı bir inanç toplumu [ummet]⁷ üzerinde bulduk ve biz onların izleri üzerinden giderek doğru yolu buluruz” dediler.

7 Ümmet kelimesi burada, inanç geleneğine sahip bir topluluk anlamındadır.

Hayır, dediler ki: “Şüphesiz biz, babalarımızı (bizi terbiye eden âlimlerimizi) bir ümmet (din) üzerinde bulduk ve doğrusu onların izleri üzerinde (yürüyüp) doğru yolu bulmuşlarız.”

Hayır! Tek söyleyebildikleri şudur: “Biz atalarımızı belli bir inanç üzerinde bulduk ve onları hiçbir eleştiriye tâbi tutmadan, adım adım takip ediyoruz!”

Hayır! Aksine:
“Biz, atalarımızı bir ümmet (din) üzerinde bulduk. Biz, onların izleri üstü doğru yolu bulmuşlar’ız / hidayete ermişler’iz!” dediler.

Hiç de değil. Demeleri şu: " biz atalarımızı bu şekilde bulduk, onların yolunu izlemeye de devam edeceğiz. "

Hayır! Onların elinde yalanlarını tasdik edecek katımızdan gönderilmiş bir kitap yok! Onlar: "Biz babalarımızı bir yol üzerinde bulduk, atalarımızın arkasından gidiyoruz." dediler. Atalarının gittiği yolun yanlış olabileceğini hiç düşünmediler.

Hayır! “Şüphesiz ki babalarımızı (böyle) bir din üzerinde bulduk; biz de onların izleri üzere gidenleriz.” dediler.

Hayır! Onlar, sadece: “Biz atalarımızı bir din¹ üzerinde bulduk ve biz, ancak onların izinden giderek doğru yolu buluruz.” diyorlar.

1 Ümmet: Kelime olarak, ana, yol, din, cemaat, nesil anlamlarına gelir. Kur’an’da “Ümmet” kelimesi: topluluk (Kasas: 23), hayırlı adam (Nahl:120), din... Devamı..

Hayır! Ama şöyle derler: “Biz atalarımızı (belli) bir inanç üzerinde bulduk ve ancak onların izinden giderek doğru yolu buluruz!”

Hayır söyledikleri tek şey: – Biz, atalarımızı geleneksel bir din üzerinde bulduk, biz de ancak onların izinden giderek doğru yolu bulabiliriz. 2/170, 31/21

Ama hayır! Onlar, “Atalarımızı geleneksel bir inanç üzerinde bulduk;[⁴³⁸⁵] kesinlikle biz de onların izinden giderek doğru yolu bulabiliriz” diyorlar.[⁴³⁸⁶]

[4385] Ummetin türetildiği umm, hepsi de birbirine yakın olan dört kök anlama nisbet edilir: “Asıl, kaynak, toplum ve din”. Daha sonra “soy, zaman ve ... Devamı..

Hayır. (Onların asla geçerli bir delilleri yoktur, ancak) "Doğrusu biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk ve onların izinde gitmekteyiz" derler. (Böylece kendilerinin bir kitaba, geçerli bir delile istinâd etmeyerek putlara tapındıklarını itiraf etmiş olurlar)

Hayır! Onlar: "Şüphesiz biz babalarımızı bir toplulukda bulduk ve biz de onların izlerinden gitmekteyiz’’ dediler.

Hayır. Dediler ki: «Şüphe yok, biz babalarımızı büyük bir tarikat üzere bulduk. Muhakkak ki, biz de onların izleri üzerinde (yürüyüp) doğru yolu bulmuşlarız.»

Hayır! Ne bilgileri var, ne kitapları! Sadece şöyle derler: “Biz babalarımızı bir dine bağlanmış gördük. Biz de onların izlerinden gidiyoruz. ”

Hayır, (ne bilgileri var, ne de Kitapları). Sadece: "Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerinde gidiyoruz" dediler.

Bütün delîlleri, körü körüne taklîdden ibârettir.

Onlar: "Babalarımızı bir dîn üzerinde bulduk. Onların eserleri üzerinde gidiyoruz." dirler.

Aslında onların dedikleri şudur: “Biz atalarımızı bir ümmete (bir dine, bir mezhebe, bir tarikata)[*] bağlı bulduk; biz onların izinden gidiyoruz.”

[*] Bir inanç etrafında toplanan topluluklara ümmet denir. (Müfredat)

Bilakis şöyle dediler:-Biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinde dosdoğru gitmekteyiz.

Hayır. Sadece diyorlar ki: “Biz atalarımızı bir din üzerinde bulduk; onların izinden gidiyoruz.”

Hayır, sadece şunu söylemişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerini izleyerek biz de doğruya ve güzele varacağız."

belki eyittiler “bayıķ biz bulduķ atalarumuzı bir millet üzere daħı bayıķ biz izleri üzere ŧoġru yol dutıcılaruz.”

Bel ki eyitdiler: Biz ṭapduḳ atalarumuzı bir ṭarīḳat üzere. Daḫı biz anlaruñeẟerlerine yürür‐biz, didiler.

Xeyr (belə bir şey yoxdur). Onlar: “Biz atalarımızı bir din üzərində (bütpərəstlikdə) gördük və biz də onların ardınca getdik!” – deyirlər.

Nay, for they say only: Lo! we found our fathers following a religion, and we are guided by their footprints.

Nay! they say: "We found(4627) our fathers following a certain religion, and we do guide ourselves by their footsteps."

4627 Then comes the argument about ancestral custom, which was repudiated by Abraham (see verses 26-28 below). Indeed a good reply to ancestral custom... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.