14 Aralık 2024 - 13 Cemaziye'l-Ahir 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zuhruf Suresi 18. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Evemen yuneşşeu fî-lhilyeti ve huve fî-lḣisâmi ġayru mubîn(in)

Onlar, süslenip bezenerek yetişen ve münakaşada, düşmanlıkta, apaçık bir delil bile getiremeyen, istediğini söyliyemeyen bir mahluku mabuda mı nispet ediyorlar?

Onlar, süs (hazır kolaylık ve rahatlık) içinde yetiştirilip (bazı imkân ve makamlara ulaştırılan ve nazlı kadın misali; mertçe) mücadeleye açık olmayan(ları)(Allah’a layık ve yakışık buluyorlar)?

Süs içinde yetiştirilip tartışmayı ve kavgayı beceremeyecek ve istediğini söyleyemeyecek olan kız çocuklarını mı Allah'a isnat ediyorlar.

Haklarını savunması gerektiğinde bile delillerini ve gücünü tam olarak ortaya koyamaz durumda olan, süs içinde yetiştirilip büyütülen birini mi O'na evlat olarak isnad ediyorlar?

Süs içinde yetiştirilip mücadelede açık olmayanı mı (Allah'a yakıştırıyorlar)?

Onlar, süs içinde büyütülüp de mücadelede açık olmayan (kızlar)ı mı (Allah'a yakıştırıyorlar)?

Süs içinde yetiştirilib büyütülen ve iddiasını isbat edemiyen kimseyi (yaratılışça pek zayıf olan kızları) mı? (Allah'a çocuk isnad ediyorlar).

Ve süs içinde yetiştirilip de mücadelede açık olmayanı mı (Allah’a ortak koştular?)

“Süs içinde büyüyen ve savaşmasını bilmeyen mi!” der.

Varlık içinde beslenerek, savaş işinde yaya bulunanı mı Allaha verirler?

“Süsler içinde büyütülen ve düşmanla mücadelede kendisini (erkek gibi) savunamayanı mı” (Allah'a yakıştırıyorlar)?

Ayet, kadınların süslenme özellikleri bakımından erkeklerden daha farklı olduğuna -ki takı ve ziynet eşyalarının kadınlar için yapıldığını çok iyi bil... Devamı..

Dâimâ süs ve müzeyyinât içinde yaşayan ve muhâsamede hüccetini beyân idemeyen ’âcize kızı mı Allâh’a isnâd idecekler?

Demek, süs içinde yetiştirilecek de çekişmeyi beceremeyecek olanı Allah'a değil mi?

Süs içerisinde (narin bir biçimde) yetiştirilen ve tartışmada (delilini erkekler gibi) açıklayamayanı mı Allah’a isnad ediyorlar?

“Mücadelede başarısız olarak ömrünü süslenmekle geçirecek olan kız çocuğu mu?” diye öfkeyle sorar.

Süs içinde yetiştirilip savaş edemeyecek olanı mı istemiyorlar? (Onları Allah'ın parçası mı sayıyorlar?)  

 Âyet, kadınlardaki süslenme özellikleriyle, mücadeledeki zayıflıklarına işaret etmektedir.

"Süsler içinde yetiştirilmesine rağmen kavgada beceriksiz olan mı!?"

Yoksa onlar, süs ve zinet içerisinde yetiştirilip de mücadelede erkek gibi kendisini savunmaya açık olmayan kızları mı O'na isnad ediyorlar?

Ya o zînet içinde yetiştirilecek de muhasamaya gelince beceremiyecek olanı öyle mi?

Onlar, süs içinde (narin bir biçimde) yetiştirilen, (haklarını savunması gerektiğinde bile bedenen ve his olarak narin olduklarından dolayı, hasmı ile) mücadelede kendisini (erkek gibi) savunamayan, kız çocuklarını mı Allah’a isnat ediyorlar?

Ve süs içinde büyütülmekten başka işe yaramayanı mı verdi diye hayıflanır!

(Onlar) süs içinde yetişdirilmekde olub da kendisi mücâdele (hüccetini) açıklamayan kişiyi mi (Allaha nisbet ediyorlar)?

(O müşrikler) süs içinde yetiştirilip de, tartışmada (delîlini) açıklayamayacak olan(kız çocukların)ı mı (O'na isnâd ediyorlar)?

Ve (o kız çocuğuyla müjdelenen kişi) süs püs içinde yetiştirilip tartışmada (delilini) açıklayamayan (kendini ifade edemeyen) bir evlat mı?’’(der.) *

(*) İnkâr ve şirk toplumlarında kadın, genellikle toplumun bir süs eşyası ve erkeklerin arzularını tatmin aracı olarak algılandığı için kız çocukların... Devamı..

Açık olmayan, belli belirsiz bir kararsızlık içerisinde “(bu kız çocuğu) Süs için yetiştirilecek birisi mi” der.

Onlar yalnız süslenmesini öğrenmiş, tartışırken de ne söyledikleri anlaşılmayan kızları mı Allah’a çocuk edindiriyorlar?

Onlar, süs içinde yetişip kavga sırasında delilini [⁴] gösteremeyen kadın kısmını Allah/ın kızı yapıyorlar öyle mi?

[4] Maksadını ispat edemeyen.

“Ne! Süs içinde yetiştirilen/işe yaramaz biri mi?” diye kendini açık olmayan gizli bir iç çatışma içinde bulur.⁶

6 Krş. Nahl, 16/59

Onlar ziynet içinde büyütülen ve mücadelede (tartışmada) açıklayıcı (deliller ortaya koyma gücüne sahip) olamayanı mı (kız çocuğunu mu Rahman'a isnat ediyorlar)?

İçinden, “Allah bana, süsler içinde yetişip büyüyen ve kendisini savunmaktanbile âciz olan şu değersiz kız çocuğunu mu lâyık gördü?” diyerek, kendi kendine hayıflanıp durur.

O açık olmayan (İç) Çatışma içindeyken, Süs içinde yetiştirilip büyütülen kimse, öyle mi?

" Yine mi süs delisi, kaşık düşmanı " diyor.

Kızları süsler içinde yetiştirirler. Hiçbir konuda konuşma, karar verme hakkı vermezler. Kendilerini ifade etme hakkı ve imkânı vermezler. Sonra kızlar bizim değil Allah’ın derler. Neye göre? Kızların bize ait olduğuna dair katımızdan delilleri mi var?

(Şöyle derdi): “Süs içinde yetiştirilip mücadelede açık olmayan (bir kız) mı (bana müjdeleniyor)?”

17,18. Oysa o (müşriklerden) birisine, Rahman (olan Allah)’a yakıştırdıkları ve (kendileri tarafından) sadece (hayatın) süsü olarak büyütülen¹ (kız çocuğu) müjdelendiği zaman, içi hüzünle dolarak yüzü kapkara kesilir ve içerisinden çıkamayacağı bir bunalıma düşer.²

1 Küfür ve şirk toplumlarında kadın, genellikle toplumun bir süs eşyası ve erkeklerin arzularını tatmin aracı olarak algılandığı için kız çocuklarında... Devamı..

“Ne!” (diye şaşkınlıkla sorar), “[Bir kız sahibi mi oldum-] [yalnız] süs için var olan bir kız?” ¹⁶ Bunun üzerine kendini belli belirsiz bir iç çatışmanın içinde bulur. ¹⁷

16 Yani, İslam öncesi Araplar’ın gözünde kişinin hayatını “güzelleştirmek/süslemek”ten başka bir fonksiyonu olmayan biri.17 Lafzen, “kendini görünmeye... Devamı..

Süs içinde yaşamaktan başka bir işe yaramayan biri mi? der ve karmakarışık duygular içinde kendisiyle çekişir durur. 16/57.59, 43/15.19

“Ne! Süs püs içinde büyütülen, bir husumet sırasında kendisini dahi savunmaktan aciz biri daha mı?”[⁴³⁸²]

[4382] Veya: “..kendini belli belirsiz bir çatışmanın içinde bulur.” Çıkarcı aklın maddî yararı önceleyen çarpık insan tasavvuru. Kur’an’ın kınadığı b... Devamı..

Savaş edemeyecek, süs içinde yetiştirilen kızları mı? (beğenmeyerek Rabbinizin bir parçası saymaya yelteniyorsunuz! Evet..)

Süs içinde yetiştirilip, düşmanla savaşmaya açık olmayanı mı?

Yoksa süs içinde yetiştirilecek olup da o mücâdele halinde delilini izhar edemiyecek olanı mı? (O Rahmân'a isnat ediyorlar).

Onlar -iddialarınca- süs içinde yetişen ve tartışmada meramını kuvvetle anlatamayan kızları mı Allah'a isnad ediyorlar? (Oysa insanın en değerli saydığı şeyi Mâbud'una vermesi gerekir).

Süs içinde yetiştirilip, mücadelede açık olmayanı (tartışmayı ve kavgayı beceremeyeni) mi (Allah'ın çocuğu yaptılar)?

Süs ve zînet içün neş'et iden ve muhâsamede hüccet ve burhânını takrîr ve beyân idemeyen kızlar Allâh'a nasıl isnâd olunur?

Açığa vuramadığı bir çatışmaya girerek “Süsler içinde yetiştirilecek bir evlat mı?” der.

Süs içinde yetiştirilen, bunun üzerine kendini apaçık olmayan bir çatışmanın içinde bulanı mı? (Allah'a yakıştırıyorlar)

Süs içinde yetişip de mücadelede kendisini savunamayanı mı Allah'a yakıştırıyorlar?(4)

(4) Cahiliyet toplumunun gözünde değer taşıyan iki şey, söz ve savaş idi. Bu ikisinde işe yaramayan kız çocuklarını, bu yüzden utanç kaynağı olarak gö... Devamı..

Süs içinde yetiştirilen, fakat çekişme ve savaşta yetersiz kalanı, öyle mi?

ay daħı ol kim bislenile bezek içinde daħı ol ŧartışıķ içinde bellü eyleyici degül.

Yā ol kimseyi mi nisbet iderler Allāh ḥaḳḳına ki bezek içinde bislenür? Daḫıol çekişmekde ḳuvvetsüzdür.

Onlar bərbəzək içində böyüdülüb, mübahisə (çəkişmə) zamanı bir dəlil gətirə bilməyən (xilqətcə zəif) qızlarını Allaha övlad isnad edirlər?

(Liken they then to Allah) that which is bred up in outward show, and in dispute cannot make itself plain?

Is then one brought up(4623) among trinkets, and unable to give a clear account in a dispute (to be associated with Allah.?

4623 The softer sex is usually brought up among trinkets and ornaments, and, on account of the retiring modesty which for the sex is a virtue, is unab... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.