Vemâ entum bimu’cizîne fî-l-ard(i)(s) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nasîr(in)
Siz yeryüzünde (Bizi-Rabbinizi) aciz bırakacak (deprem, sel, kuraklık gibi felaketlerimizi savuşturacak) değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında bir velinizin ve yardım edicinizin olması da mümkün değildir.
Ve siz, yeryüzünde onu aciz bir hale getiremezsiniz ve size, Allah'tan başka ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.
Ve yeryüzünde sizler O'nu, yapacağından aciz bırakamazsınız, size vereceği bela ve musibetlere de engel olamazsınız. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Yeryüzünde Allah'ı âciz bırakamazsınız, koyduğu kuralların dışına çıkarak yakanızı kurtaramazsınız. Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden bir veliniz, bir koruyucunuz ve bir yardım edeniniz de yoktur.
Yoksa siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.
Siz, yeryüzünde (Allah'ın azabından) yakanızı kurtarabilecek değilsiniz; ve sizin için Allah'dan başka (azabı kaldıracak) bir dost, bir yardımcı yoktur.
Ve yeryüzünde Allah’ı aciz bırakıp kurtulamazsınız. Çünkü Allah’tan başka size sahip çıkacak, yardım edecek hiç kimse yoktur.
Siz O'nu yeryüzünde âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.
Yeryüzünde O'nu âciz kılamazsınız, Allahtan başka, sizlere ne dost vardır, ne de yardımcı
Siz dünyada Allah'ın elinden kurtulamazsınız. (Ahirette de) sizi Allah'(ın azabın)dan koruyacak ve size yardım edecek kimse bulamazsınız.
Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur.
Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.
Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur.
Siz yeryüzünde kaçamazsınız. Sizin ALLAH 'tan başka bir sahibiniz ve yardımcınız yoktur.
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.
Hem siz Arzda âciz bırakacak değilsiniz ve size Allahdan başka kurtaracak ne bir bâmî ne de bir yardımcı yoktur
Siz, yeryüzünde aciz bırakabilecek olanlar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka bir veliniz¹ ve yardımcınız yoktur.*
Siz yer (yüzün) de (Allahı) aaciz bırakabilecekler değilsiniz Sizin Allahdan başka ne bir haamîniz, ne bir yardımcınız yokdur.
Ve siz yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak kimseler değilsiniz! Sizin için Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
Siz, yeryüzünde hiçbir şekilde Allahın yapacaklarına engel olamazsınız ve (yaptıklarınızın karşılığı olarak verdiği musibetlerden) Allahdan başka sizi, ne bir koruyan, nede bir yardım eden bulunur.
Siz O/nu yeryüzünde âciz bırakacak değilsiniz. Tanrı/dan başka sizin ne yârınız, ne iş göreniniz, ne medetkârınız yoktur.
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakıcılar da değilsiniz ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne de bir yardımcınız.
O hâlde, ey inkârcılar! Allah’a yönelmekten başka bir kurtuluş çareniz yoktur! Çünkü siz, bu evrende O’nun hükmünden kaçıp kurtulamazsınız veAllah’tan başka kendinize ne bir dost bulabilirsiniz, ne de bir yardımcı! Çevrenize ibret nazarıyla bir bakın ve Rabb’inizin muhteşem eserleri üzerinde düşünün:
Siz yeryüzünde (Onu asla) âciz bırakamazsınız. (Zâten) sizin Allah’tan başka dostunuz da yardımcınız da yoktur.
ve siz O'nu yeryüzünde bertaraf edemezsiniz, [öteki dünyada da] sizi Allah(ın cezasın)dan koruyacak ve size yardım edecek kimse bulamazsınız.
Yoksa siz, yeryüzünde Allah’ı atlatıp bir yere kaçıp kurtulamazsınız. Bilin ki o zaman sizin Allah’tan başka bir veliniz ve yardımcınız da olmaz. 30/25, 32/4
Siz O’nu daha yeryüzünde atlatmaktan âcizsiniz; (âhirette) ise Allah dışında ne candan bir dost ne de işe yarar bir yardımcı bulacaksınız.
Ve siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz ve sizin için Allah'tan başka bir hâmi ve bir yardımcı da yoktur.
Siz, kaçmakla Allah'ın cezasından kendinizi kurtaramazsınız. Sizin Allah'tan başka ne haminiz, ne de yardımcınız yoktur.
Siz, yer yüzünde O(nun cezası)na engel olamazsınız. Sizin Allah'tan başka ne bir veliniz, ne de bir yardımcınız vardır.
Yeryüzünde O’nu çaresiz bırakamazsınız. Allah ile aranıza koyabileceğiniz, size yön verecek ve yardım edecek biri de yoktur.
Yoksa siz, yeryüzünde bir yere kaçıp kurtulamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir sahibiniz de yardımcınız da yoktur.
Siz dünyada Allah'ın elinden kurtulamazsınız. Allah'tan başka da sizin ne bir dostunuz vardır, ne bir yardımcınız.
Siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka dostunuz da yoktur, yardımcınız da.
daħı degülsiz 'āciz eyleyiciler yırde. daħı yoķdur sizüñ Tañrı’dan ayruķ hįç dost ne daħı arķa virici.
Siz (Allahı) yer üzündə aciz buraxa bilməzsiniz (Onun əzabından qaçıb canınızı qurtara bilməzsiniz). Allahdan başqa sizin nə bir himayədarınız olar, nə də bir imdada yetəniniz!
Ye cannot escape in the earth, for beside Allah ye have no protecting friend nor any helper.
Nor can ye frustrate (aught), (fleeing) through the earth;(4571) nor have ye, besides Allah, any one to protect or to help.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |