Vemâ yulakkâhâ illâ-lleżîne saberû vemâ yulakkâhâ illâ żû hazzin ‘azîm(in)
Bu (kötülüğü iyilikle savmak olgunluğu) na ancak sabredenler yetiştirilir. Ve bu (şerefe) ancak (İslami hikmet ve siyasetten) büyük pay (sevap ve nasip) sahibi olan (ve insanları Allah'a ve adalet nizamına döndürmektenmanevi haz duyan) kimseler eriştirilir.
Bu huy, sabredenlerden başkasına verilmez ve akıldan, tedbirden büyük bir hisseye sahip olmayanlara bu huy, nasip olmaz.
Bu güzel davranış ve duyguya, ancak öfkesine engel olmak ve eziyetlere katlanmak suretiyle sabreden kimse elde eder. Bu güzel davranışı ancak akıl, tedbir, hayır ve mutluluktan bol nasibi olan elde eder.
Bu güzel davranışa, bu olgunluğa ancak sabrederek mücadeleye devam edenler, sabrı huy edinenler kavuşturulur, bu olgunluğa büyük kabiliyetleri olanlar, büyük lütuflara mazhar olanlar kavuşturulur.
Buna ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak büyük bir pay sahibi olan kavuşturulur.
Buna sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.
İyilikle, kötülüğü önleme hasletine ancak sabredenler kavuşturulur. Buna (cennetde) büyük mükâfatı olan ancak kavuşturulur.
Fakat bu, ancak sabredenlere söylenir ve ancak büyük nasibi olan kişilere söylenir. (Ancak onlar, bunu anlarlar.)
Buna ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak büyük nasibi olan kimse kavuşturulur.
Buna ancak sabredenler kavuşur, buna ancak büyük kıvanç sahipleri ererler
Bu (kötülüğe iyilikle karşılık verme) davranışına ancak sabredenler kavuşturulur. Ayrıca buna ancak (hayırdan ve faziletten) büyük payı olanlar kavuşturulur.*
Bu, ancak sabredenlere vergidir; bu ancak o büyük hazzı tadanlara vergidir.
Bu güzel davranışa ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak (hayırdan ve olgunluktan) büyük payı olanlar kavuşturulur.
Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur. *
Bu duruma ancak dirençli olanlar eriştirilir. Bu duruma ancak alabildiğine şanslı olanlar ulaştırılır.
Bu olgunluğa ancak sabredenler kavuşturulur, buna ancak hayırdan büyük bir pay sahibi olan kavuşturulur.
O rütbeye ise ancak sabredenler kavuşturulur ve o rütbeye ancak büyük bir hazz sahibi olan kavuşturulur
Buna¹ ancak sabredenler kavuşturulur ve buna büyük haz² sahipleri kavuşturulur. *
Bu (en güzel haslete) sabredenlerden başkası kavuşdurulmaz. Buna büyük bir hazza mâlik olandan gayrisi erişdirilmez.
Buna (bu güzel haslete) ise ancak sabredenler eriştirilir ve buna ancak (hayırdan yana) büyük bir nasîbi olanlar eriştirilir.
Bu başarıya, sabır ve inançla hareket edenlerden ve büyük bir istek ve arzuya sahip olanlardan başkası ulaşamaz.
Bu hal ancak sıkıntılara katlananların kârıdır, bu, yalnız iyi bir amelden büyük bir pay alanların [²] kârıdır.*
Buna da sabredenlerden başkası kavuşturulamaz ve buna büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da eriştirilemez.
Fakat bu üstün meziyet, sadece zorluk ve sıkıntılar karşısında sabredenlere verilmiştir. Diğer bir deyişle bu, ancak ilim, hikmet, şefkat, merhamet gibi güzelliklerden büyük bir pay almış olanlara verilmiştir.
Bununla birlikte, nihâyet İslâm dâvetçisi de bir insandır; inatçı câhiller karşısında öfkesine hâkim olması her zaman kolay olmayabilir. Bunun içindir ki:
Bu (güzel haslet,) ancak sabredenlere verilir. Ve yine bu (güzel haslet,) ancak (îman ve yaşayışında) büyük ciddiyet1 sahibi olanlara verilir.*
Ama [bu mazhariyet] sadece sıkıntıya karşı sabredenlere verilmiştir; yalnızca (faziletten) en büyük payı almış olanlara verilmiştir.
Böyle bir meziyete ancak sabırda direnenler ulaşabilir. Evet, bu meziyete ancak yüksek ahlak ve erdem sahipleri ulaşabilir. 13/22, 25/63
Ne ki bu (meziyete) sadece sabırda direnenler ulaşabilir; yine buna, ancak kendisine büyük bir pay ayrılanlar ulaşabilir.[4270]*
Ve bunu (böyle bir tavsiyeyi) sabredenlerden başkası telakki edemez ve bunu pek büyük bir nâsip sahibi olandan başkası kabul edip yüklenemez.
Ama kötülüğe karşı iyilik hasleti, ancak sabredenlerin kârıdır, faziletten yana nasibi bol olanların kârıdır. {KM, Luka 19, 26}
Bu(kötülüğü iyilikle savma olgunluğu)na ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak büyük şansı olan kavuşturulur.
Bu davranışı ancak sabırlı olanlar gösterebilirler. Bu seviyeye ancak hayırda büyük pay sahibi olanlar ulaşabilirler.
Buna sabredenlerden başkası ulaşamaz. Buna, büyük hazzı tadanlardan başkası ulaşamazlar.
Fakat buna ancak sabredenler erişir. Buna erişenler de büyük bir nasip sahibi olanlardır.
Böyle bir tavra, sabredenlerden başkası ulaştırılmaz. Böyle bir tavra, büyük nasip sahibinden başkası ulaştırılmaz.
daħı ķarşu getürinilmeye illā anlar kim śabr eylediler daħı ķarşu getürinilmeye aña illā ülü issi ulu.
Bu (xislət) yalnız (dünyada məşəqqətlərə) səbir edənlərə verilir və yalnız böyük qismət (savab, fəzilət) sahiblərinə əta olunur!
But none is granted it save those who are steadfast, and none is granted it save the owner of great happiness.
And no one will be(4506) granted such goodness except those who exercise patience and selfrestraint,- none but persons of the greatest good fortune.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |