9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fussilet Suresi 31. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Nahnu evliyâukum fî-lhayâti-ddunyâ ve fî-l-âḣira(ti)(s) velekum fîhâ mâ teştehî enfusukum velekum fîhâ mâ tedde’ûn(e)

Biz, dünya yaşayışında da size dostuz, ahirette de ve burada, canınız ne isterse var ve burada dilediğiniz her şey sizin.

"Ki Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniz (ve manevi destekçileriniziz). Orada (cennet ortamında) nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz her şey de size (verilecek)dir."

Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin yakın dostlarınızız. O ahiret yurdunda canınızın çektiği herşeye sahip olacak ve istediğiniz herşeye kavuşacaksınız.

“Biz, dünya hayatında da, âhirette, ebedî yurtta da sizin dostlarınızız, koruyucularınızız, Orada sizin için canınızın çektiği her şey var. İstediğiniz, sipariş edeceğiniz her şey hazır."

Dünya hayatında da, ahirette de biz sizin dostlarınızız. Orada canınızın çektiği her şey sizindir ve istediğiniz her şey sizindir.

'Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz her şey de sizindir.'

(Ve melekler şöyle diyecektir): “- Biz, hem dünya hayatında, hem de ahirette sizin dostlarınızız. Size, bu ahirette nefislerinizin hoşlanacağı (nimetler) var, hem size burada ne isterseniz var;

31, 32. Biz dünya hayatında da ahirette de sizin Sahibiniziz. Ahirette iştahınızın çektiği her yiyecek ve içecek vardır. Arzuladığınız her şey, sizin için orada vardır. Bu, Gafur ve Rahim olan Rabbinizden bir ikram olarak (size verilir.)

31,32. “Biz, dünya hayatında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli Allah'ın bir ikramı olarak, orada sizin canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”

31,32. Hem dünya dirliğinde, hem de ahrette biz size dostuz, bağışlayan, yarlıgayan katından ağırlanmak üzere, gönlünüz ne çekerse, ne isterseniz orda size verilir

“Biz dünya hayatında (olduğu gibi), ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”

30,31,32. Lâkin "Bizim rabbimiz Allâh’dır" diyenleri ve Allâh’a istikâmetle teveccüh idenleri melekler ziyâret idecek ve ânlara: "Mahzûn olmayınız, size mev’ûd olan cennetden müstefîd olunuz biz dünyâ hayâtında ve âhiretde size velâyete me’mûruz, kalbleriniz ne diler ise, gönlünüz ne arzu ider ise gafûr ve rahîm olan Allâh tarafından size ihsân olunacakdır" diyecekler.

30,31,32. "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.*

31,32. “Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli olan Allah’tan bir ağırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var.”

31-32. Biz, dünya hayatında da âhirette de sizin dostunuzuz. Orada, çok bağışlayıcı, çok merhametli olan Allah’tan bir ikram olarak sizin için canınızın çektiği her şey bulunacak, yine orada umduğunuz her şeyi elde edeceksiniz.”

31, 32. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Gafûr ve rahîm olan Allah'ın ikramı olarak orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.

"Dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınız biziz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır."

"Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır."

Bizler sizin hem Dünya hayatta hem Âhırette dostlarınızız ve size orada nefislerinizin hoşlanacağı var, hem size orada ne isterseniz var

(Ve melekler sözlerine şöyle devam ederler:) “Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Orada (cennette) sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.

“Biz, dünya hayatında ve ahirette sizin evliyanızız.¹ Orada canlarınızın istediği her şey vardır ve istediğiniz her şey emrinizdedir.”

1- Koruyucularınızız, yardımcılarınızız, destekleyicileriniziz.

31,32. «Biz dünyâ hayâtında da, âhiretde de sizin dostlarınıza l Çok yarlığayıcı, çok esirgeyici (Allah) dan bir fazl-u kerem olmak üzere, burada canlarınız neyi hoşlanırsa (hepsi) sizindir, burada ne isterseniz (hepsi) sizin».

“Biz dünya hayâtında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Hem orada sizin için canlarınız ne çekiyorsa vardır. Yine orada sizin için ne isterseniz vardır.”

31 , 32. Biz dünya hayatında da (sizin velilerinizdik), ahiret hayatında da (yine) velileriniziz. (İşte) çok bağışlayan ve çok merhamet eden (Allah)ın bir ikramı olarak, orada (cennette) sizin canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”

Melekler onlara “Biz dünya hayatında ve ahiret hayatında sizin yardımcılarınız ve yakınlarınız olacağız. Cennette nefislerinizin arzu edip iştahınızın çektiği ve çağrı yaptığınız her şey, sizin için vardır” derler.

"Biz bu dünya yaşayışında da, öbür dünya yaşayışında da sizin koruyucunuzuz. Sizin için burada içiniz ne isterse, ne dilerseniz hepsi vardır.

Biz dünya diriliğinde âhirette de sizin yârlarınızız, sizin için burada canlarınız ne isterse hepsi hazırdır,

“Biz dünyada da ahirette de sizin dostlarınızız. Burada sizin için, canınızın çektiği ve yine olmasını arzuladığınız her şey vardır;

“Biz, dünya hayatında da ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istemekte olduğunuz her şey de sizindir.”

“Biz hem bu dünya hayatında, hem de âhirette sizin dost ve yardımcılarınızız! Eğer dünya imtihânını başarıyla tamamlarsanız cennete gireceksiniz ve orada canınızın çektiği her şeye, arzuladığınız her nîmete sahip olacaksınız!”

“Biz Dünya Hayatı’nda da, Âhiret’te de sizin veliyyleriniziz. Orada sizin için nefislerinizin çektiği şeyler vardır. Orada sizin için ne arzu ederseniz vardır”.

Bizler, dünya-ahiret sizin yanınızdayız. Cennette canınızın çektiği her şey, sizin olacak, hatta aklınızdan geçenlere bile anında sahip olacaksınız.

“Dünya ve ahiret hayatında sizin dostunuz. Cennet hayatında canınız ne çekiyorsa hepsi mükâfat olarak var!”

31,32. (Melekler şöyle derler): “Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. Orada, çok bağışlayan, çok merhametli olan (Allah)’tan bir ikram olarak sizin için canlarınızın çektiği her şey vardır ve istediğiniz her şey orada sizin için (hazırlanmış olacak)tır.” [*]

Benzer mesajlar: Nahl 16:31; Yâsîn 36:57; Zümer 39:34; Şûrâ 42:22; Zuhruf 43:71; Duhân 44:55; Muhammed 47:15; Kâf 50:35.

31,32. (Ve devamla:) “Sizin, dünya hayatında da âhirette de gerçek dostlarınız biziz. Orada çok bağışlayan ve çok merhametli olan (Allah)’tan bir ikram olarak, sizin için canlarınızın arzu ettiği her şey ve istediklerinizin tamamı vardır.”¹ (derler.)

1 Bu ifâde Allah’a da ait olabilir.

Biz bu dünya hayatında sizin dostunuzuz ve öteki dünyada [da dostunuz olacağız]: orada canınızın çektiği her şeye sahip olacak ve istediğiniz her şeye kavuşacaksınız,

– Ve biz dünya hayatında olduğu gibi ahirette de sizin dostunuz olarak yanınızdayız. Cennette canınız çektiği her şey vardır ve istediğiniz her şey emrinizdedir. 13/11, 16/32, 21/101…103

Biz bu dünya hayatında sizin dostunuzuz, âhirette de öyle. Orada size canınız ne çekiyorsa o var, orada siz ne arzu ediyorsanız o sizin;

31,32. “Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız! Çok bağışlayan, çok merhametli olan Allah’ın ikramı olarak orada, canlarınızın çektiği ve umduğunuz her şey var" diyerek müjde verirler.

Biz dünyâ hayâtında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Orada size canlarınızın çektiği her şey var. Orada size istediğiniz her şey var.

«Biz dünya hayatında da ve ahirette de sizin dostlarınız ve sizin için orada nefislerinizin hoşlandığı her şey vardır ve sizin için orada ne isterseniz vardır.

31, 32. Dünya hayatında da, âhirette de biz sizin dostunuzuz. Orada sizin canınızın çektiği her şey, Gafur ve Rahîm'den (affı, merhamet ve ihsanı bol olan Allah tarafından) bir ikram olarak sizindir. Hem orada siz bütün istediklerinize kavuşacaksınız.

Meleklerin inmesi sırasında müminlerin onları görmeleri gerekmez. Melekler onları cesaretlendirmek, teselli etmek için gelir ve kalplerine kuvvet veri... Devamı..

Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada size canlarınızın çektiği her şey var. Orada size istediğiniz her şey var.

31,32. "Gerek hayât-ı dünyâda ve gerek âhiretde biz sizin dostlarınızız. Gafûr, rahîm olan Allâh tarafından size ziyâfet olmak üzere cennetde nefislerinizin her istediğini ve arzu iylediği şey vardır" diye melekler nâzil olur.

“Biz, dünya hayatında sizin yakın dostlarınızdık, Ahirette de öyle olacaktır. Burada gönlünüzün çektiği her şey sizindir. Olmasını arzuladığınız şeyler de sizindir.

Biz hem dünya hayatında ve hem de ahirette sizin dostlarınızız. Orada canınız ne isterse vardır. Orada sizin için ne isterseniz vardır.

“Biz dünya hayatında da, âhirette de sizin dostunuzuz. Orada canınızın çektiği herşey vardır; orada istediğiniz herşey sizindir.

"Biz sizin, dünya hayatında da âhirette de dostlarınızız. Cennette sizin için nefislerinizin arzuladığı her şey var. Orada sizin için istediğiniz her şey var.

31-32. [256a] “biz dostlaruñuz-uz ya'nį firişteler eyide yaķın dirlik içinde daħı āħiretde . daħı sizüñdür anuñ içinde ya'nį āħiretde ol kim arzu eyler nefslerüñüz daħı sizüñdür anuñ içinde ol kim dilersiz yaraķlanmış iken yarlıġayıcıdan raḥmet ķılıcı.”

Biz sizüñ dostuñuz‐idük, diyeler, dünyā dirliginde āḫiretde daḫı. Daḫısizüñ‐çün cennetde vardur nefslerüñüz diledü[gü]ñüz nesneler. Daḫı siz[e] vardur anda siz temennī itdü[gü]ñüz.

Biz dünyada da, axirətdə də sizin dostlarınızıq. Orada (Cənnətdə) sizin üçün nəfsinizin çəkdiyi, istədiyiniz hər şey vardır.

We are your protecting friends in the life of the world and in the Hereafter. There ye will have (all) that your souls desire, and there ye will have (all) for which ye pray.

"We are your protectors(4500) in this life and in the Hereafter: therein shall ye have all that your souls(4501) shall desire; therein shall ye have all that ye ask for!-

4500 "Protectors": a key-thought for the Ha Mim Surahs Cf. n. 4492 to 41:25 above, and n. 4505 to 41:34 below. 4501 Cf. 21:102, 43:71, 52:22. [Eds.].


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.