7 Kasım 2024 - 5 Cemaziye'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fussilet Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İż câet-humu-rrusulu min beyni eydîhim vemin ḣalfihim ellâ ta’budû illa(A)llâh(e)(s) kâlû lev şâe rabbunâ le-enzele melâ-iketen fe-innâ bimâ ursiltum bihi kâfirûn(e)

Hani onlara, kendilerinden önce de, kendilerinden sonra da peygamberler gelmişti de Allah'tan başkasına kulluk etmeyin demişlerdi. Onlar, Rabbimiz dileseydi demişlerdi, melekler indirirdi elbette, biz, gerçekten de sizin gönderildiğiniz şeyleri inkar etmedeyiz.

Onlara; "Yalnız (ve katıksız olarak sadece) Allah’a kulluk edin" (ibadet ve dilek kastıyla O’ndan başkasına yönelmeyin!) diye, önlerinden ve arkalarından elçiler gelince, (her yönden ve her vesileyle gerçekleri kendilerine bildirince) demişlerdi ki: "Eğer dileseydi, (mecburen iman etmemiz için) Rabbimiz (sizin yerinize) melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edicileriz."

Hani onlara kendilerinden önce de, kendilerinden sonra da peygamberler gelmişti de; “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin” demişlerdi, onlar da: “Eğer Rabbimiz sizin söylediklerinize inanmamızı dileseydi, mesajının tebliğcisi olarak, melekler gönderirdi. Bakın işte biz, getirdiğiniz şeylerin hepsini inkâr ediyoruz” dediler.

Rasuller onlara, önlerinden, arkalarından gelerek, bilgi alanları içinde, kavrama alanları dışındaki konularda konuşarak, açıklamalar yaparak:
“Allah'tan başkasını ilâh tanımayın, başkasına kulluk ve ibadet etmeyin" dedikleri zaman:
“Rabbimizin sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı elbette melekler indirirdi. Onun için, biz sizin özgürce tebliğ ile görevlendirildiğiniz dini kabul etmiyoruz, inkâr ediyoruz." dediler.

Onlara: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin" diye önlerinden ve arkalarından peygamberler gelince dediler ki: "Allah dileseydi melekler indirirdi. Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz."

Onlara 'Yalnızca Allah'a kulluk edin' diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelince, dediler ki: 'Eğer dileseydi Rabbimiz melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edicileriz.”

Âd ve Semûd kavmine, Allah'dan başkasına tapmayın diye, her taraftan peygamberler geldiği vakit, onlar şöyle dediler: “- Eğer Rabbimiz dileseydi, muhakkak melekler indirirdi, (siz ise bizim gibi insanlarsınız, peygamber olamazsınız). Onun için biz sizinle gönderilen şeylere inanmayız.”

Hani, Allah’tan başka hiçbir şeye kulluk etmeyin diye, her taraftan onlara peygamberler geldi. Onlar: “Eğer Rabbimiz dileseydi, melekler indirirdi. Dolayısıyla biz, sizin getirdiğiniz mesajları inkâr ediyoruz” dediler.

O vakit onlara, önlerinden ve arkalarından peygamberler gelmiş, “Allah'tan başkasına kulluk etmeyiniz” demişlerdi. Onlar da, “Eğer Rabbimiz dileseydi bize melekler gönderirdi. Biz, sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz” demişlerdi.

Yalnız Allaha tapın!» diyerekten her yönden onlara, peygamberler gelende, dediler ki: «Tanrımız dileseydi melekler gönderirdi, bizlerse inanmayız, gönderilmiş olduğunuz nesneye!»

Hani onlara, kendilerinden önce de kendilerinden sonra da resuller gelmişti de Allah'tan başkasına kulluk etmeyin demişlerdi. (Onlar da:) “Rabbimiz dileseydi (bize elçi olarak) melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz” demişlerdi.

Her tarafdan içlerinde rasûller zuhûr idüb de "Yalnız Allâh’a ’ibâdet idiniz" diyu nidâ iyledikleri vakit "Eğer Allâh bizi îmâna getürmek istese idi bize melekler gönderir idi. Biz sizin risâletinize inanmayız" didiler.

Onlara, önlerinden, artlarından, her yönden: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin" diyen peygamberler gelmişti: "Eğer Rabbimiz böyle bir şey dileseydi melekler indirirdi. Doğrusu sizinle gönderileni inkar ederiz" demişlerdi.

Hani onlara peygamberler önlerinden ve arkalarından[477] gelmiş, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” demişler, onlar da, “Eğer Rabbimiz dileseydi (Peygamber olarak) melekler indirirdi. Bu sebeple, biz sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz” demişlerdi.

Peygamberlerin önlerinden ve arkalarından gelmelerinden maksat, onların her vesile ve vasıtadan yararlanarak gerçekleri anlatmaya çalışmalarıdır.... Devamı..

Hani onlara peygamberler gelip (ikna etmek için) her yolu deneyerek, “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin” demişlerdi. Ama onlar, “Rabbimiz (buna inanmamızı) isteseydi mutlaka (elçi olarak) melekler gönderirdi. Bu durumda biz, sizinle gönderilen şeyin gerçek olduğunu kabul etmiyoruz” dediler.

Peygamberler onlara: Önlerinden ve arkalarından gelerek Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, dedikleri zaman, «Rabbimiz dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz» demişlerdi.  

 Bu kavimlere her devirde peygamberler gönderildiği ve peygamberlerin onlarla yakından ilgilendiği anlaşılmaktadır.

Onlara, "ALLAH'tan başkasına tapmayın," diye önlerinden ve arkalarından elçiler gitmişti. Onlar ise, "Rabbimiz dileseydi bir melek indirebilirdi. Bundan ötürü sizin getirdiğiniz mesaja inanmıyoruz," dediler.

Onlara Allah'tan başkasına kulluk etmeyin diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman: "Eğer Rabbimiz dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeylere inanmayız." dediler.

Onlara Allahdan başkasına tapmayın diye Resuller önlerinden ve arkalarından geldiği vakıt, «rabbımız: dilese idi Melâike gönderirdi, onun için biz sizin gönderildiğiniz şeylere inanmayız» dediler

Onlara (Âd ve Semûd kavmine) peygamberler, önlerinden ve arkalarından gelerek (hakkı tebliğ etmek için büyük gayretler sarf etmişler ve) “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!” demişlerdi. Onlar ise, “Eğer Rabbimiz dileseydi (peygamber olarak) melekler gönderirdi. Bu sebeple, biz sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz” demişlerdi.

Hani! Onlara, onlardan önceki ve sonrakilere, “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin.” diye resûller gelmişti. Onlar, “Eğer Rabb'imiz isteseydi kesinlikle melekler indirirdi. O halde biz kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyleri inkâr ediyoruz.” demişlerdi.

Onlara «Allahdan başkasına tapmayın» diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği vakit dediler ki: «Eğer Rabbimiz dileseydi elbette (üstümüze) melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeylere küfredicileriz».

O vakit onlara: “Allah'dan başkasına kulluk etmeyin!” diye, önlerinden ve arkalarından peygamberler gelmişti.(2) (Onlar:) “Eğer Rabbimiz (peygamber göndermek)isteseydi, elbette melekleri indirirdi; onun için doğrusu biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edicileriz!” dediler.

(2)Buradaki “Önlerinden ve arkalarından” ta‘bîriyle kasdedilen husus, bütün peygamberlerin kendi kavimlerine her vesîle ile hakkı anlatabilmek için ye... Devamı..

Hani onlardan önce de onlardan sonra da; “Allah’tan başkasına kulluk (ve ibadet) etmeyin (kimsenin kul ve kölesi olmayın)” diye elçiler geldiği vakit dediler ki: “Eğer Rabbimiz dileseydi, (iman etmemiz için) elbette (bizim gibi birer beşer olan sizi değil) bize melekleri elçi olarak indirirdi! Şüphesiz biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi, inkâr edicileriz.”*

(*) Elçilerin önlerinden ve arkalarından gelmelerinden kasıt, onların her vesile ve vasıtadan yararlanarak gerçekleri anlatmaya çalışmalarıdır.... Devamı..

Onlara, Allah’dan başkasına kulluk etmeyesiniz diye, onlardan öncede ve onlardan sonrada elçiler gelmişti. Onlarda “Rabbimiz dileseydi, meleklerden birini elçi olarak gönderirdi. Biz kesinlikle sizinle gönderilmiş olanı (vahyi, kitabı) kabul etmeyip inkâr ediyoruz” dediler.

Onlara kendilerinden önce, sonra, elçiler gelip dediler: "Sakın Allah’tan başkasına tapmayın." Dediler: "Eğer çalabımız dileseydi, kesenkes bize melekler gönderirdi. Onun için biz seninle gönderilenleri tanımıyoruz."

Hani onlara önlerinden, arkalarından [³], her taraftan peygamberler gelip «Allah/tan başkasına tapmayın» demişlerdi. Onlarsa «— Rabbimiz dileseydi, bize tebligatta bulunmak üzere melekler indirirdi. Biz za/mınız veçhile sizinle gönderilen şeyi tanımıyoruz» dedilerdi.

[3] Veya kendilerinden evvel ve sonra gelen peygamberler. Çünkü kendilerine gelen Hud ve Salih aleyhimesselâm evvel ve sonra gelen peygamberlere iman ... Devamı..

Onlara, “Yalnız Allah’a kulluk ediniz” diye önlerinden ve arkalarından elçiler geldiği zaman, “Eğer Rabbimiz dileseydi, elbette melekler indirirdi⁸. Muhakkak ki biz sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz” demişlerdi.

8 Krş. En’âm, 6/8-9

Onlara, “Yalnızca Allah'a kulluk edin” diye önlerinden ve arkalarından peygamberler gelince dediler ki: “Eğer dileseydi Rabbimiz, melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkârcılarız.”

Hani onlara, ardı ardına Elçiler gelmiş ve her fırsatı kullanarak, çeşitli yol ve yöntemlerle ve bıkıp usanmadan onları şu hakîkate dâvet etmişlerdi: “Sadece Allah’a kulluk etmeli ve yalnızca O’na boyun eğmelisiniz!” Buna karşılık onlar, “Eğer Rabb’imiz sizin söylediklerinize inanmamızı isteseydi, mesajının tebliğcisi olarak bize gökten melekler gönderirdi. Onun için biz, sizinle gönderilen bu mesajı reddediyoruz!” dediler. Böylece Ad kavmi de, Semud kavmi de gün geçtikçe azgınlaşmaya başladılar.

Onların öncesinden ve sonrasından Rasûller, “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!” diye onlara geldiği anda:
“Rabbimiz dileseydi, elbette melekler indirirdi. Biz, birlikte gönderildiğiniz şeyleri inkâr etmekteyiz” dediler.

Hatırlarsınız onlara kendilerinden ya da dışardan gelen Tanrı elçileri: " Allah'tan başkasına kulluk etmeyin " demiş, onlar ise bu davete: " Rabbimiz isteseydi, pekâlâ melek gönderebilirdi, bu nedenle, sizin getirdiğiniz şeyi kabul edemeyiz. " diye karşılık vermişlerdi.

Hani onlara ve onlardan önceki atalarına elçilerimiz gelmiş; “Allah’tan başkasının yasalarına uyarak insanlara kulluk etmeyin!” demişler, onlar da, "Eğer Rabbimiz dileseydi bize elçi olarak melekler gönderirdi. Siz de bizim gibi insansınız! Bu nedenle sizi yalancı sayıyoruz! Allah gönderdi diye söylediklerinize de inanmıyoruz! Çünkü bunları siz uyduruyorsunuz” demişlerdi.

Hani elçiler onlara önlerinden ve arkalarından gelerek “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!” dedikleri zaman, (onlar) “Rabbimiz (peygamber göndermek) isteseydi elbette melekleri gönderirdi. [*] Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz!” demişlerdi. [*]

Melek peygamber beklentisiyle ilgili benzer mesajlar: En‘âm 6:8; Hicr 15:7; Mü’minûn 23:24; Furkân 25:7; Zuhruf 43:53.,Önceki nesillerdeki kâfirlerin ... Devamı..

Onlara, “sadece Allah’a kulluk edin” diye ilerisini gerisini anlatan¹ Peygamberler gelince onlar: “Eğer Rabbimiz (Peygamber göndermek) isteseydi kesinlikle bir melek gönderirdi. Gerçekten biz sizinle gönderilen (mesajları) inkâr ediyoruz.” dediler.

1 Kelime anlamıyla tercüme edilirse anlam: “onların önlerinden ve arkalarından yani her taraflarından Peygamberler geldi.” şeklinde olur. Ayrıca bu if... Devamı..

Hani, onlara [Allah’ın] elçileri gelmişti ve önlerine serilmiş olanla [halen] bilgi ve kavrayış alanlarının dışında tutulan ¹⁹ hakkında konuşmuşlardı, [ve onlara]: “Yalnız Allah’a kulluk edin!” [diye çağrıda bulunmuşlardı]. Onlar, “Eğer” demişlerdi, “Rabbimiz [sizin söylediklerinize inanmamızı] dileseydi, [mesajının tebliğcisi olarak] melekler gönderirdi. ²⁰ Bakın işte biz, getirdiğiniz[i iddia ettiğiniz] şeyde bir gerçek payı bulunduğunu inkar e-diyoruz!”

19 Lafzen, “onların elleri arasından ve arkalarından gelerek ...”: yani, onların bilmediği bazı şeyleri -mesela, daha önce yaşamış olan kendileri gibi... Devamı..

Oysa onlara elçileri gelip her türlü ikna yoluna başvurarak “Allah’tan başka hiç bir şeye kulluk etmeyin” diyerek uyarmışlardı. Fakat onlar da; “Eğer Rabbimiz dileseydi elçi olarak melekleri gönderirdi. Bunun için biz sizin tebliğ ettiğiniz inancı reddediyoruz” diye karşılık vermişlerdi. 7/101-102, 30/47, 17/94-95

Hani elçiler onlara önlerinden ve arkalarından[⁴²⁴⁸] gelerek “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!” demişlerdi. Onlar, “Rabbimiz (böyle bir şey) isteseydi, kesin melekleri indirirdi; şu halde biz, sizinle gönderildiğini (söylediğiniz) şeyleri ısrarla reddediyoruz” dediler.

[4248] “Önlerinden ve arkalarından” şu iki vurguyu da taşır: “söz anlatmak için her yolu deneyerek” veya “helâk olan geçmiş kavimlerin kıssalarını ve ... Devamı..

Ki peygamberleri onlara, önlerinden ve arkalarından gelerek (geçmiş kıssalar ve gelecek azap ile uyararak) "Allah'tan başkasına asla kulluk etmeyin" dedikleri zaman, (onlar karşı geldiler ve) "Rabbimiz dileseydi, elbette melekler indirirdi, biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz" dediler.

Hani onlara resulleri önlerinden ve arkalarından gelmiş, "Allah’tan başkasına kulluk etmeyin" demişler, onlar da, "Eğer Rabbimiz dileseydi melekler indirirdi. Bu sebeple, biz kesin olarak sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz" demişlerdi.

Onlara, peygamberler, «Allah'tan başkasına tapmayın» diye önlerinden ve arkalarından geldiği vakit dediler ki: «Eğer Rabbimiz dilemiş olsa idi elbette melekleri indirmiş, olurdu. Binaenaleyh şüphe yok ki, biz sizin kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyi inkar edicileriz.»

Kendilerine önlerinden, arkalarından resullerimiz: “Allah'tan başkasına sakın ibadet etmeyiniz! ” dediklerinde onlar: “Rabbimiz dileseydi, üstümüze melekler indirirdi. Böyle olunca biz, sizinle gönderilen şeylerin hepsini inkâr ettik! ” dediler.

Onlara: "Yalnız Allah'a kulluk edin!" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelmişti. "Rabbimiz dileseydi, melekler indirirdi. Biz sizinle gönderilen mesajı tanımıyoruz." dediler.

Onlara, Allâh'dan başkasına 'ibâdet itmeyin diye önlerinden ve arkalarından rasûller geldikde: "Eğer rabbimiz istese idi melekler gönderirdi. Biz sizin irsâl olundığınız şeyi inkâr ideriz." didiler.

Kendilerinden önce (Ad’a) onlardan sonra (Semud’a) gelen elçiler “Allah’tan başkasına kul olmayın.” dediklerinde şu karşılığı almışlardı: “Rabbimiz (Sahibimiz) elçi gönderecek olsa melekleri gönderirdi. Biz, sizin elçiliğinizi tanımayız.”

Onlara peygamberleri “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin” diye önlerinden ve arkalarından geldiği zaman: Rabbimiz isteseydi melekleri gönderirdi. Bunun için biz sizin gönderildiğinize inanmıyoruz, demişlerdi.

Onlara peygamberler gelmiş ve kendilerine her yönden yaklaşarak “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin” demişlerdi. Onlar ise “Rabbimiz dileseydi bize melek indirirdi; sizinle gönderileni biz inkâr ediyoruz” dediler.

Hani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz sizinle gönderileni tanımıyoruz."

o1 vaķt kim geldi anlara yalavaçlar ileylerinden daħı artlarından kim “ŧapmañ illā Tañrı’ya” eyittiler “eger dilese-di çalabumuz indüre-di firişteler. pes bayıķ biz aña kim [255a] viribinildüñüz anuñ-ile kāfirlerüz.”

Ol vaḳt ki geldi anlara peyġamberler ileylerinden daḫı ardlarından ki ṭap‐mañuz, illā ki Tañrı Ta‘ālāya. Eyitdiler: Eger bizüm Tañrımuz dilese‐y‐di feriş‐tehler indürürdi. Taḥḳīḳ biz siz[e] gönderilen nesneye kāfirler‐biz, didiler.

Onlara əvvəllər də, sonralar da bir-birinin ardınca: “Yalnız Allaha ibadət edin” – deyən peyğəmbərlər gəldiyi zaman onlar: “Əgər Rəbbimiz (bizim ancaq Ona iman gətirməyimizi, bütlərə sitayiş etməməyimizi) istəsəydi, (peyğəmbər olaraq) mələklər endirərdi. Biz sizinlə göndərilənlərə (risalətə, şəriətə) inanmırıq!” – deyə cavab vermişdilər.

When their messengers came unto them from before them and behind them, saying: Worship none but Allah! they said: If our Lord had willed, He surely would have sent down angels (unto us), so lo! we are disbelievers in that wherewith ye have been sent.

Behold, the messengers came to them, from before them(4480) and behind them, (preaching): "Serve none but Allah." They said, "If our Lord had so pleased, He would certainly have sent down angels(4481) (to preach). Now we reject your mission (altogether)."

4480 "'From before them and behind them": i.e., from every side. They were warned from every point of view. 4481 Cf. l5:7, n.1941; 6:8-9 841-842. The ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.