Elleżîne keżżebû bilkitâbi vebimâ erselnâ bihi rusulenâ(s) fesevfe ya’lemûn(e)
Onlar, öyle kişilerdir ki kitabı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanlamışlardır, yakında bilip anlayacaklar.
Ki onlar, Kitab’ı ve elçilerimizle gönderdiğimiz şeyleri (inatla ve akılsızca) yalanladılar. Artık yakında (anlayıp) bileceklerdir. (Ama iş işten geçecektir.)
Onlar öyle kişilerdir ki, kitabı ve peygamberimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanlamışlardır. Ama yakında bilip anlayacaklardır.
Ki onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimizle gönderdiklerimizi yalanladılar. Yakında bilecekler.
Ki onlar, Kitabı ve elçilerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanladılar. Artık yakında bileceklerdir.
Kur'an'ı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz diğer kitapları inkâr edenler, (yakında, kıyamette kendilerine ne yapılacağını) bilecekler.
Onlar ki, kitabı (vahyi) ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz (mesajları) yalanladılar. İşte onlar bilecekler:
Onlar bu kitabı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. İleride anlayacaklardır.
70,71,72. Hem de peygamberlerle, göndermiş olduğumuz şeyleri yalanlayanlar, Boyunlarında halkalarla, zincirler olarak kaynar suya sürülende, anlayacaklardır, sonra da ateşte yakılacaklar
Bu ilahi kelamı ve elçilerimize daha önce gönderdiğimiz mesajları yalanlayanlar, (yaptıklarının yanlış olduğunu) yakında bilecekler!
69,70. Görmüyor mısın kitâbı ve rasûlümüze inzâl iylediğimizi tekzîb idenler yakında hakîkati öğreneceklerdir.
Kitap'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir.
Onlar, kitabı (Kur’an’ı) ve elçilerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar bilecekler.
Kitabın ve elçilerimize gönderdiklerimizin asılsız olduğunu savunanlar, evet onlar ileride gerçeği anlayacaklar!
Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!
Onlar, kitabı ve elçilerimiz yoluyla gönderdiğimiz mesajı yalanladılar. İleride bilecekler.
Kitaba ve Resullerimizi gönderdiğimiz şeylere yalan diyenler, artık ilerde bilecekler.
Kitaba ve Resullerimizi gönderdiğimiz şeylere yalan diyenler artık ileride bilecekler
Onlar, Kitâb’ı (Kur’ân’ı) ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (neyi yalanlamakta olduklarını) bileceklerdir.
Onlar, kitabı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri tekzîb edenlerdir. Artık bilecekler,
Kitâb'ı (Kur'ân'ı) ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanlayanlar, (neyi yalanlamakta olduklarını) artık ileride bileceklerdir.
Onlar ki (hakikatleri açıklayan) Kitab’ı ve Kitapla elçilerimize gönderdiğimizi yalanladılar, ileride (bunun onları nasıl bir sonuca götüreceğini) bileceklerdir.
Kitabı ve onunla birlikte gönderdiğimiz elçileri yalanlayanlar, sonra onların gerçek olduğunu bilecekler.
Bunlar Kitap’ı, elçilerimizle gönderdiklerimizi yalan sayanlardır. Onlar sonra öğrenecekler,
Kitab’ı ve (daha önce) elçilerimizle gönderdiklerimizi yalanlayanlar, yakında bilecekler.
Kitabı ve peygamberlerimizi kendisiyle gönderdiğimiz şeyleri yalanlayanlar, artık yakında bileceklerdir.
Onlar, bu son kutsal Kitabı yalanlayan ve böylece, daha önceki Elçilerimize gönderdiğimiz bütün vahiyleri inkâr eden kimselerdir. Fakat yakında, ne büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlayacaklar. Ne zaman mı?
Kitab’ı ve onunla birlikte gönderdiğimiz rasûllerimizi yalanlıyorlar. İleride bileceklerdir.
Allah kelâmını ve uğruna elçiler saldığımız değerleri inkar edenler, çok yakında bilecekler.
Aslında böyle yapanlar; gerçekte Kitabımızı ve elçilerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında nasıl bir gerçek içinde olduklarını anlayacaklar!
Onlar, Kitabı (Kur’an’ı) ve elçilerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. İleride (gerçeği) bilecekler!
Kitabı ve Peygamberlerimizle gönderdiklerimizi yalanlayanlar, yakında (gerçeği) anlayacaklar.
(Şunlar,) bu ilahî kelâmı ve [aynı şekilde, geçmişteki] elçilerimizle göndermiş olduğumuz bütün [mesajları] yalanlayanlar? ⁵¹ Ama onlar zamanı gelince [ne kadar kör olduklarını] göreceklerdir, [Hesap Günü bunu görecekler],
Bu kitaba/Kuran’a ve daha önceki elçilerimizle gönderdiğimiz vahiyler karşısında yalana sarılanlar yakında gerçeği öğrenecekler. 29/66, 67/29
Onlar, bu ilâhî kelâmı ve elçilerimize daha önce gönderdiğimiz mesajları yalanlayan tipler; fakat bu gibiler zamanı gelince (gerçeği) öğrenecekler.
Onlar, kitabı ve peygamberlerimizle gönderdiklerimizi (hüküm, emir, yasakları ve ahireti) yalan sayanlardır. Yakında (azaba uğrayınca gerçeğin ne olduğunu) bileceklerdir.
O kimseler ki; (Gönderilen) Kitabı ve onunla gönderilen resulerimizi yalanlamış olanlar yakında ne yaptıklarını bilecekler.
O kimseler ki, kitabı ile kendisiyle peygamberlerimizi göndermiş olduğumuz şeyi tekzîp ettiler, artık yakında bileceklerdir.
Kitabı ve elçilerimizle gönderdiğimiz buyrukları yalan sayanlar, suçlarının neticesini yakında öğreneceklerdir. [77, 15; 55, 43-44; 37, 68]
O, Kitabı ve elçilerimizi gönderdiğimiz mesajı yalanlayanlar, yakında bileceklerdir!
Kur'ân'ı ve rasûllerimizi onunla irsâl iylediğimiz şeyleri tekzîb idenler yakında onun 'âkıbetini bilirler.
Bunlar öyle kimselerdir ki hem bu Kitap karşısında, hem de önceki elçilerimize gönderdiklerimiz karşısında yalan söylerler; nasıl olsa yakında öğrenecekler.
Kitabı ve elçilerimizle gönderdiklerimizi yalanlayanlar, ileride bileceklerdir...
Onlar kitabı ve elçilerimizle gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Yakında öğrenecekler.
Kitap'ı ve resullerimiz aracılığıyla gönderdiğimizi yalanlayanlar, yakında bilecekler!
anlar kim yalan duttılar ķur’ān’ı daħı anı kim viribidük anun-ıla yalavaçlarumuzı pes tįz bileler
Anlar kim yalanladılar kitābları, daḫı ol mu‘cizātları. Anuñla viribidüknebīlerümüzi. Pes anlar bileceklerdür.
Kitabı (Qur’anı) və peyğəmbərlərimizə göndərdiklərimizi (vəhyi, mö’cüzələri və hökmləri) yalan hesab edənlər (bu hərəkətlərindən dolayı hansı cəzalara mə’ruz qalacaqlarını) mütləq biləcəklər!
Those who deny the Scripture and that wherewith we send Our messengers. But they will come to know,
Those who reject the Book(4447) and the (revelations) with which We sent our messengers: but soon shall they know,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |