Huve-lleżî yuhyî veyumît(u)(s) fe-iżâ kadâ emran fe-innemâ yekûlu lehu kun feyekûn(u)
Öyle bir mabuttur ki diriltir ve öldürür; derken bir işin olmasını hükmetti mi ancak, ol der o işe, oluverir.
(Her şeye) Hayat veren ve (eceli geleni) öldüren O’dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "OL!" der, o da hemen oluverip (meydana çıkmaktadır).
Hayat veren de O'dur, ölüm de O'nun elindedir. Derken birşeyin olmasını istedimi, ona sadece “ol” der ve o şey de hemen oluverir.
O hayat veren, yaşatan, eceller gelince de ölümü gerçekleştirendir. Bir planı icra ederken ona sadece:
- "Ol" buyurur. O da sünnetullaha uygunluk içinde süratle oluş sürecine girer.
Dirilten ve öldüren O'dur. Bir şeye hükmettiği zaman ona 'ol' der, o da oluverir.
Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: 'Ol' der, o da hemen oluverir.
Dirilten de, öldüren de O'dur. O, bir işi (yaratmak) istediği vakit sade “Ol” der, oluverir.
Dirilten ve öldüren O’dur. O, bir şeye hükmettiği zaman, ancak ona “ol!” der, o şey hemen oluverir.
Yaşatan ve öldüren O'dur. Bir işin olmasını istediği zaman, ona sadece, “ol” der ve o hemen oluşmaya başlar.
Dirilten O, öldüren O, olmasını istediği bir işi, ona: «Ol!» der, o hemen olur !
Rahimlerde etfâli ihyâ ve sonra emâte iden odur. Bir şeyi halk ideceği vakit "Olsun" dir, derhâl o şey vücûda gelir.
Dirilten, öldüren O'dur. Bir şeye karar verirse "Ol" der, o da oluverir.*
O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona sadece “ol” der, o da oluverir.
Yaşatan da öldüren de O’dur. Bir işe hükmettiğinde o konuda sadece “ol!” der, o da oluverir.
O, hem dirilten hem de öldürendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız «Ol!» der, o da oluverir.
Dirilten ve öldüren O'dur. Herhangi bir işi diledi mi, ona "Ol" der, o da oluverir.
O, hem yaşatır, hem öldürür. O, bir şey yapmak isteyince ona sadece "ol!" der, o şey de hemen oluverir.
O odur ki hem diriltir, hem öldürür, hasılı o bir emri istediği vakıt ona sâde «ol!» der oluverir
Hayat veren de öldüren de O’dur. *(Allah) bir şeyin olmasını takdir ettiğinde, ona sadece ‘Ol!’ buyurur, o da hemen olur.”
Hayat veren de öldüren de O'dur. O, bir işin olmasını istediği zaman ona sadece “Ol.” der, o da olur.
O, hem dirilten, hem öldürendir. (Öyle ki) O, her hangi bir iş (in olmasını) dilediği zaman yalınız «Ol» der, o da oluverir..
O, hayatı veren ve öldürendir.(2) Öyle ki bir işe hükmettiği zaman, artık ona sâdece: “Ol!” der; (o da) hemen oluverir!
O, hem dirilten (hayat veren) hem de ölmü gerçekleştirendir. O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız ol der, o da hemen oluşmaya başlar (oluşum sürecine girer).*
Hayat veren de O, öldüren de O. Bir işe hükmettiğinde yalnızca ona ol der, oda oluverir.
Dirilten de Odur, öldüren de O. O bir işin olmasını diledi mi, ona yalnız "ol" der, O da oluverir.
Dirilten de O/dur, öldüren de O/dur. O, bir şeyin yaratmasını isterse ona ol der, o da oluverir.
Yaşatan ve öldüren O’dur. Bir şeye hüküm verdiğinde ona ancak “Ol!” der, o da olur/oluş sürecine girer.
Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi ona yalnızca: “Ol” der, o da hemen oluverir.
Hayatı bahşeden ve ölümü takdir eden O’dur! Öyle ki, O bir şeyin olmasını istedi mi, ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir!
Dirilten ve öldüren O’dur. Bir işe hüküm koyduğu / karar verdiği zaman, doğrusu onun için “Ol!” diyor; artık oluyor.
Yaşatan da öldüren de Allah’tır. O, bir şey istedi mi ona ol der, o da olur.
“Allah insana dirilme ve ölme yasasını koyandır. Hiç kimse bu yasayı değiştiremez. Allah herhangi bir işin olmasını dilediği zaman sadece ol der, o da oluverir.”
Yaşatan da öldüren de Odur. Eğer O, bir işin olmasına karar verirse ona sadece “ol” der o da hemen oluverir.
Hayat veren ve ölüm dağıtan O’dur; bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece “Ol!” der -ve o (şey hemen) oluverir.
Zira yaşatan da Allah’tır öldüren de O. Çünkü O, bir işe hükmedince ona sadece “Ol” der ve hemen olmaya başlar. 23/80, 36/82
Hayatı ve ölümü[⁴²²⁰] yaratan O’dur: ve O bir işin olmasına hükmettiğinde ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluşum sürecine giriverir.
Dirilten de O'dur, öldüren de O! Herhangi bir işin olmasını dilediği zaman ona, sadece "Ol" der, o da oluverir.
O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona sadece "ol" der, o da oluverir.
O, o (Hâlık-i Hakîm)dir ki, diriltir ve öldürür, velhasıl O bir şeyi irâde edince ona ancak «Ol!» der, o da hemen oluverir.
Hayatı veren ve hayatı alıp öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmedince, sadece “Ol! ” der, o da hemen oluverir.
Yaşatan ve öldüren O'dur. Bir işin olmasını istedi mi, ona sadece "ol!" der, o da olur.*
O Allâh Te'âlâ dirildir ve öldirir ve bir şeyin olmasını hüküm iylediği zamân o şeye "ol" dir ve o da derhâl olur.
Canı veren O’dur; öldüren de O. O, bir işe karar verirse, sadece “Ol” der ve o şey oluşur.
Hayat veren ve öldüren O'dur. Bir işe hüküm verince, ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.
Dirilten de, öldüren de Odur. O bir işin olmasına hükmettiğinde sadece “Ol” der; o da oluverir.
O O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir.
ol oldur kim dirürür daħı öldürür pes ķaçan kim hükm eyleye bir işe bayıķ eydür aña “ol!” pes olur.
Ol Allāhdur dirilden ve öldüren. Ḳaçan buyursa bir iş, ol daḫı olur vücūdagelür.
Dirildən də, öldürən də Odur. O, bir işi qərara aldıqda (bir şeyi yaratmaq istədikdə) ona ancaq: “Ol!” – deyər, o da dərhal olar.
He it is who quickeneth and giveth death. When He ordaineth a thing, He saith unto it only: Be! and it is.
It is He Who gives Life(4445) and Death; and when He decides upon an affair, He says to it, "Be", and it is.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |