İnne-ssâ’ate leâtiyetun lâ raybe fîhâ velâkinne ekśera-nnâsi lâ yu/minûn(e)
Kıyamet, elbette kopacak, şüphe yok bunda ve fakat insanların çoğu inanmaz.
Şüphesiz kıyamet-saati (ve va’ad edilen Hakkın hâkimiyet devrimi), yaklaşarak gelmektedir; bunda hiçbir kuşku yoktur. Ancak insanların çoğu (hâlâ) iman etmemektedirler.
Kıyamet elbette kopacak, şüphe yok bunda. Fakat insanların çoğu, buna inanmazlar.
Kıyametin kopacağı an mutlaka gelecektir, hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu iman etmeyecekler.
Kıyamet saati muhakkak gelecektir, bunda şüphe yoktur. Ancak insanların çoğu iman etmezler.
Şüphesiz kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir; bunda hiç bir kuşku yok. Ancak insanların çoğu iman etmiyorlar.
Kıyamet muhakkak gelecektir; onda hiç şübhe yoktur. Fakat insanların çoğu (buna) inanmazlar.
Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Onda asla şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu inanmazlar.
Şüphesiz kıyamet günü gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Herhalde saat gelir, bunda hiçbir şüphe yok, inanmazlar insanların pek çoğu
Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Vakit ve sâ’at gelecekdir, bunda hiç şübhe yokdur ve lâkin insânların ekserîsi inanmıyorlar.
Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Bunda şüphe yoktur, fakat, insanların çoğu inanmıyor.
Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Kıyametin vakti mutlaka gelecek, bunda kuşku yok! Ama insanların çoğu buna inanmıyor.
Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Dünyanın sonu (Saat) elbette gelecektir, bunda kuşku olmasın. Ne var ki insanların çoğu inanmaz.
Herhalde o saat (kıyamet) muhakkak gelecektir. Onda şüphe yok. Fakat insanların çoğu inanmazlar.
Her halde o saat muhakkak gelecek, onda şübhe yok ve lâkin nâsın ekserîsi inanmazlar
Kıyamet (yeniden diriltiliş ve hesap) günü mutlaka gelecektir. Bunda hiçbir şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu (buna) inanmazlar.
O saat muhakkak ve mutlak gelecekdir. Onda hiçbir şübhe yokdur. Ancak insanların çoğu (buna) inanmazlar.
Şübhesiz ki kıyâmet (günü) elbette gelicidir; onda şübhe yoktur; fakat insanların çoğu (buna) îmân etmezler.
Şüphesiz kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna (kıyametin gerçekleşeceğine) inanmazlar.
Kıyamet saatinin geleceğinden asla şüphe yoktur. Fakat insanlardan çoğu buna inanmıyor.
Kalkış günü kesenkes gelecektir. Bunda hiç şüphe yoktur. Ancak insanların pek çoğu buna inanmazlar.
Kıyamet muhakkak gelecektir. Onda şüphe götürecek bir şey yoktur. Fakat insanların pek çoğu buna inanmazlar.
Muhakkak ki o kıyamet [es-sâ’at] gelecektir, bu çok kesindir [lâ reyb]. Fakat insanların pek çoğu inanmazlar.
Şüphesiz kıyamet elbette gelecektir; bunda hiç bir kuşku yoktur. Ancak insanların çoğu iman etmezler.
Kıyâmet mutlaka gelip çatacaktır; bunda hiç şüphe yok! Fakat insanların çoğu, bu gerçeğe inanmaya yanaşmaz.
Saat, elbette gelmektedir; onda kuşku yoktur; ama İnsanlar’ın en çoğu inanmaz.
Bu hayatın sonu gelecektir, bu çok kesin olmakla beraber çokları buna inanmayacaktır.
Hiç şüpheleri olmasın! Kıyamet günü mutlaka gelecektir! Fakat insanların çoğu buna inanmaz!
O (Son) Saat, mutlaka gelecektir; bunda hiçbir şüphe yoktur. [*] Fakat insanların çoğu inanmazlar.
Şüphesiz geleceğinden asla şüphe edilmeyen kıyametin vakti, yaklaşmaktadır. Fakat insanların çoğu (hala ona) inanmıyorlar.
Son Saat mutlaka gelecektir: buna hiç şüphe yok; fakat hâlâ insanların çoğu buna inanmaz. ⁴²
O saat bu dünyanın sonu mutlaka gelip çatacaktır bunda hiçbir şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu bu gerçeğe inanmıyor. 27/66, 34/8
İmdi, Son Saat mutlaka gelecek; bunda kuşku yok: Ama insanların çoğu buna (dahi) inanmaz.
Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda asla kuşku yoktur. Ne var ki insanların çoğu buna inanmaz!..
Kıyametin kopuşu mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna iman etmiyorlar.
Muhakkak ki o saat elbette gelicidir, onda bir şüphe yoktur. Velâkin nâsın ekserisi imân etmezler.
Kıyamet (yeni dirilme ve duruşma) saati mutlaka gelecektir. Bunda hiç şüphe yok. Fakat insanların ekserisi buna inanmazlar.
(Duruşma) sa'at(i) mutlaka gelecektir. Bunda asla şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu inanmazlar.
Tahkîk kıyâmet gelecekdir. Bundan şek yokdur lâkin ekserîsi îmân itmez.
Kıyamet saati elbette gelecektir, onda şüphe yok ama insanların çoğu inanmıyor.
Kıyamet saati gelecektir. Onda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu ona inanmıyor.
Kıyamet günü mutlaka gelecek; bunda hiçbir şüphe yoktur. Lâkin insanların çoğu buna inanmıyor.
O saat elbette gelecektir; kuşku yok bunda. Fakat insanların çokları inanmazlar.
bayıķ ķıyāmet gelicidür gümān yoķdur anuñ içinde daħı velįkin ādemįlerüñ eyregi inanmazlar.
Taḥḳīḳ ḳıyāmet gelecekdür, şek yoḳdur anda. Lākin çoḳ kişiler inanmazlar.
O, saat (qiyamət günü) mütləq gələcəkdir, ona heç bir şəkk-şübhə yoxdur. Lakin insanların çoxu (buna) inanmaz!
Lo! the Hour is surely coming, there is no doubt thereof; yet most of mankind believe not.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |