Fasbir inne va’da(A)llâhi hakkun vestaġfir liżenbike vesebbih bihamdi rabbike bil’aşiyyi vel-ibkâr(i)
Artık sabret, şüphe yok ki Allah'ın vaadi gerçektir ve suçunun yarlıganmasını dile ve akşam ve sabah çağlarında, Rabbine hamd ederek tenzih et onu.
(Ey Nebim!) Şu halde Sen sabret (ve dayan ki); gerçekten Allah’ın va’adi Hakk’tır. Günahın için mağfiret dileyerek, akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih ederek (mü’minlere örnek olmalı ve rehberlik yapmalısın).
O halde sen de, sana gönderilen son kitaptan dolayı, başına gelen sıkıntıların hepsine karşı sabırlı ve dirençli ol. Çünkü Allah'ın, peygamberlerine ve mü'minlere karşı yardım sözü mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için bağışlanma dile ve Rabbinin şanını sabah akşam yücelt.
Sen sabrederek mücadeleye devam et. Allah'ın va’di haktır, doğrudur. Günahından dolayı bağışlanma, koruma kalkanına alınma dile. Rabbini, akşama doğru ve sabahları erken hamd ile tesbih et, namaz kıl, ibadet et.
Şu halde sen sabret. Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Günâhın için bağışlanma dile ve akşam, sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
O halde (Ey Rasûlüm, müşriklerin eziyetlerine) sabret; çünkü Allah'ın (zafere dair) vaadi gerçektir. (Müminler âdet edinsinler diye) günahın için mağfiret dile, akşam-sabah hamd ile Rabbini tesbih et (veya beş vakit namaz kıl).
Artık sen sabret! Çünkü Allah’ın vadi haktır. Günahların için bağışlanma dile. Ve akşam-sabah Rabbinin mükemmelliğini bildirerek (O’na hamd ederek) O’nu tesbih et.
Sabredesin, Allahın verdiği söz haktır, günahına tövbe et, akşam, sabah Tanrını öğüşle tespih et!
(O halde Ey Muhammed!) Sen sıkıntılara karşı sabırlı ol! Zira Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için bağışlanma dile! Rabbinin şanını sabah akşam yücelt.
Yâ Muhammed! Sabır it çünki Allâh’ın va’adleri hakdır. Günâhlarından dolayı ’afvını taleb it ve akşam sabah hamd it.
Sabret, Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabbini akşam, sabah, överek tesbih et.
Ey Muhammed! Sabret. Allah’ın va’di şüphesiz gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ederek tespih et.
(Resulüm!) Sen şimdi sabret, çünkü Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşir; günahının bağışlanmasını iste ve sabah akşam rabbini hamd ile tesbih et.
(Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.
Öyleyse sabret. Çünkü ALLAH'ın sözü gerçektir. Günahların için de bağışlanma iste ve Rabbini akşam sabah överek yücelt.
O halde sabret. Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Hem günahından dolayı istiğfar et ve akşam sabah Rabbini hamdiyle tesbih et.
O halde sabret, çünkü Allahın va'di haktır hem günahına istiğfar ve akşam, sabah rabbına hamdiyle tesbih et
O hâlde (Habibim!) Sen (o müşriklerin söylediklerine/eziyetlerine şimdilik) sabret. Şüphesiz Allah’ın (sana ve mü’minlere yardım) vaadi haktır. *Zellenden (evlayı terkinden) dolayı istiğfar et ve akşam, sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Şimdi sen (Habîbim) sabret. Çünkü Allahın va'di gerçekdir. Günâhının yarlığanmasını iste. Akşam, sabah Rabbini hamd ile (tenzîh ve) tesbîh et.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Artık sabret! Çünki Allah'ın va'di haktır; günâhının bağışlanmasını dile(2) ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile (O'nu) tesbîh et!(3)
Ey Resulüm!) O hâlde (o saldırgan putperestlerin eziyetlerine) sabret! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçekleşecektir. (Hata yaptığında da) günahının bağışlanmasını da iste. Akşam-sabah Rabbini de övgü ile tesbih et!
Sabret. Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için Rabbinden bağışlanma dile ve Rabbinin şanını gece gündüz tesbih ederek yücelt.
Bekle. Çünkü Allah’ın verdiği söz doğrudur. Günahının yarlıganmasını dile. Erte akşam çalabını öve öve ulula.
(Ey Peygamber!) Sabret/göğüs ger. Muhakkak ki Allah’ın vaadi gerçektir/haktır. Günahının bağışlanmasını dile. Akşam sabah Rabbini övgüyle/hamd ederek tesbih et.
O halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın vaadi haktır. (Dininin geleceği hakkındaki yersiz endişelerinden ibaret olan) Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
O hâlde, ey Müslüman! Allah yolunda giriştiğin mücâdelede başına geleceklere göğüs gererek sabret! Unutma ki, Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir! Rabb’ine giden yolda, şeytanın tuzaklarından birine takılıp tökezlesen bile, sakın ümitsizliğe kapılma; derhal günahının bağışlanması için Rabb’ine yalvar; gözlerini hedeften ayırmadan, kaldığın yerden yoluna devam et ve bu yolculuğunda sana azık olması için,sabah akşam Rabb’ini övgüyle yücelterek tesbih et! Kur’an’a karşı savaş açan kâfirler için de üzülme! Şunu iyi bil ki:
Artık sabret; Allah’ın vaadi gerçektir. Günahın için (kusurun için) bağışlanma dile! Sabah Erken Vakitler ve Akşamleyin, rabbinin hamdi ile tesbih et!
Resulüm! Dayan. Çünkü Allah'ın dedikleri mutlaka olacaktır. Ayrıca kendi hataların için de özür dile. Sabah akşam sübhanellah, elhamdü lillâh diyerek Tanrı'nın erişilmezliğini düşün.
Sen inkâr edenlerin dediklerine sabret! Çünkü Allah’ın sözü gerçektir. Günahlarının bağışlanmasını iste! Akşam ve sabahları Rabbini yücelt! Sadece Rabbini övgüyle an! Her zaman yasalarımıza uy! Sabahları Rabbine verdiğin söze uy! Hani her salat-ı ikame ederken söz veriyordun! Rabbim senin yasalarına göre yaşayacağım. Sadece sana sığınacağım. Sadece senden yardım isteyeceğim. Sadece senin yolunda yürüyeceğim. Verdiğin bu sözlere uy! Akşamüstü salat-ı ikame ederken verdiğin sözlere ne kadar uyduğunu denetle! Kendi özeleştirini yap! Hataların varsa tövbe et! İşte bu senin sabah akşam salat-ı ikamendir!
Sabret! Şüphesiz ki Allah’ın vaadi gerçektir. [*] Günahının bağışlanmasını iste! [*]Akşam sabah Rabbini [hamd] (övgü) ile [tesbih] et (yücelt)!
(Ey Muhammed!) Sen (biraz) sabret. Şüphesiz Allah’ın verdiği söz gerçektir. Günahın için (Allah’tan) af dile¹ ve Rabbini hamd ile akşam ve sabah (sürekli) an.
o halde sıkıntılara karşı sabırlı ol; çünkü, Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir, günahların için bağışlanma dile ve Rabbinin şanını sabah akşam yücelt. ³⁸
O halde sen de sabret. Unutma ki Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahın için Allah’tan bağışlanma dile, sabah akşam Rabbini överek onun yüceliğini dillendir. 47/19
(Ey Rasûl!) Şu halde dirençli ol! Zira Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahın için af dile[⁴²⁰⁷] ve akşam sabah hamd ile Rabbinin yüceliğini dile getir![⁴²⁰⁸]
(Ey Muhammed, Musa'nın sabrettiği gibi) Sen de (kavminin ezâ ve cefâsına) şimdilik katlan, sabret, kuşkusuz Allah’ın va'di haktır! (Yardımı elbette gerçekleşecektir) Kusurunun bağışlanmasını dile! (Ta ki bu, senden ümmetine bir sünnet kalsın) Ve akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbih et!
(Ey Muhammed!) Sabret. Allah’ın va’di şüphesiz gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ederek tespih et!
Artık sabret. Şüphe yok ki, Allah'ın vaadi hakdır ve kusurun için mağfiret iste ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile tesbihte bulun.
O halde, sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi gerçektir. Hem günahından istiğfar et, sabah akşam Rabbine hamd ederek zikir ve ibadete devam et.
Sabret, Allah'ın va'di mutlaka gerçektir. Günahına da istiğfar et ve akşam sabah Rabbini övgü ile an.
Yâ Muhammed! Müşriklerin ezâsına sabır it. Allâh'ın va'di hakdır. Ve günâhına istiğfâr it ve akşam ve sabâhlarda rabbinin hamdiyle tesbîh iyle.
Sen, sabırlı ol. Allah'ın sözü gerçektir. Günahın için de bağışlanma dile; akşamleyin ve sabahın erken vakitlerinde her şeyi güzel yaptığından dolayı Rabbine (Sahibine) ibadet et.
Sen de sabret, kuşkusuz Allah'ın vaadi haktır. Günahların için bağışlanma dile, sabah akşam hamd ederek Rabb'ini tesbih/tenzih et.
Sabret; Allah'ın vaadi gerçektir. Günahın için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Öyleyse sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et!
[252b] pes śabr eyle bayıķ Tañrı va'desi ḥaķdur. daħı yarlıġamak iste yazuġuña. daħı namāz ķıl çalabun ögmegi-y-ile gice daħı ŧañ vaķtına girmekde.
Pes ṣabr eyle yā Muḥammed! Tañrı Ta‘ālā va‘desi ḥaḳdur. Daḫı istiġfār eyleümmetüñ günāhlarına ve tesbīḥ eyle Tañrı Ta‘ālā şükri ile gicelerde,ṣabāḥlarda.
(Ya Peyğəmbər! Allahın əmrinə, müşriklərin əziyyətinə) səbr et. Allahın (sənə və mö’minlərə verdiyi zəfər) və’di haqdır. (Ümmətinin sənin özünə aid etdiyin) günahının bağışlanmasını dilə. Axşam-səhər Rəbbini həmd-səna ilə təqdis et! (Daim Allahı zikr et və ya gündə beş vaxt namaz qıl!)
Then have patience (O Muhammad). Lo! the promise of Allah is true. And ask forgiveness of thy sin, and hymn the praise of thy Lord at fall of night and in the early hours.
Patiently, then, persevere:(4427) for the Promise of Allah is true: and ask forgiveness(4428) for thy fault, and celebrate the Praises of thy Lord in the evening and in the morning.(4429)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |