İnnâ lenensuru rusulenâ velleżîne âmenû fî-lhayâti-ddunyâ veyevme yekûmu-l-eşhâd(u)
Şüphe yok ki biz, elbette peygamberlerimize ve inananlara, dünya yaşayışında da yardım ederiz, tanıkların getirileceği günde de.
Şüphesiz Biz elçilerimize ve (onlara) iman edenlere, dünya hayatı süresince de ve şahitlerin (şahitlik için) duracakları (mahşerdeki) gün de, elbette yardım edip (sahip çıkacağız).
Bakın, elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünya hayatında, hem de şahitlerin hazır bulunacağı ahiret gününde yardım edip, koruyacağız.
Biz, Rasullerimize, elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şâhitlerin, önderlerin, peygamberlerin, âlimlerin, meleklerin açık açık konuşarak şâhitlik edecekleri günde mutlaka yardım ederiz.
Şüphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da şahitlerin duracakları günde de yardım ederiz.
Şüphesiz biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.
Muhakkak ki biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında, hem de meleklerin şahid duracağı gün (kıyamette) muzaffer kılacağız.
Biz gerçekten peygamberlerimize ve (onlara) inananlara, hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik ettiği günde yardım ederiz.
Şüphesiz, peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şâhitlerin şâhitlik edeceği günde yardım ederiz.
Herhalde biz, peygamberlerimizle, inanmış olanlara dünya dirliğinde de, tanıkların dikildiği günde de yardım ederiz
Biz resullerimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin dinleneceği (ahiret) gününde (düşmanlarına karşı) elbette yardım edeceğiz.
Şâhidlerin kıyâm itdikleri gün rasûllerimize ve dünyâda hayâtda iken ânlara îmân idenlere şübhesiz müzâheret ideceğiz.
Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz.
Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
Elbette biz, hem dünya hayatında hem de şahitlerin hazır bulunacağı günde elçilerimize ve inanmış kişilere yardım ederiz.
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
Biz elçilerimize ve inananlara bu dünya hayatında ve tanıkların duruşmalarda bulunacakları günde yardım ederiz.
Biz peygamberimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde (kıyamette) elbette yardım ederiz.
Elbette biz Resullerimizi ve iyman edenleri mansur kılacağız hem Dünya hayatta hem de şâhidler dikileceği gün
Şüphesiz Biz, (zarûrât-ı dîniyyeyi kabul ederek) peygamberlerimize îmân edenlere, dünya hayatında da (bütün) şahitlerin hazır bulunacağı (âhiret) gün (ün) de de yardım ederiz.
Şübhesiz biz peygamberlerimize ve îman edenlere hem dünyâ hayâtında, hem şâhidlerin dikileceği gün herhalde yardım edeceğiz.
Şübhesiz ki biz, peygamberlerimize ve îmân edenlere, hem dünya hayâtında, hem şâhidlerin (ameller için şâhidlik etmek üzere) ayağa kalkacakları o günde elbette yardım ederiz.
Şüphesiz (mesajlarımızı insanlara tebliğ eden) elçilerimize ve (gerçekten) iman etmiş olanlara hem dünya hayatında hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz. *
Elbetteki biz, dünya hayatında elçilerimize ve iman edenlere yardım ettik. Şahitliklerin yerine getirileceği gün de (yardım edeceğiz).
Gerçekten Biz elçilerimizle inananlara dünya yaşayışında olsun, tanıkların dikilecekleri kalkış gününde olsun, kesenkes yardım edeceğiz.
Biz peygamberlerimize, mü/minlere dünya diriliğinde de şahitlerin durdukları kıyamet gününde de,
Hiç şüphesiz dünya hayatında da, şahitlerin (tanıklık için) duracakları günde de peygamberlerimize ve iman edenlere mutlaka yardım edeceğiz.
Biz Elçilerimize ve onları izleyen müminlere, hem bu dünya hayatında, hem debütün şâhitlerin hazır bulunacağı Hesap Gününde mutlaka yardım edeceğiz!
Biz, elbette rasûllerimize ve inanmış olanlara Dünya Hayatı’nda da yardım ederiz, Şahidler’in kalkacağı günde de!
Biz, elçilerimize ve inananlara, hem dünyada, hem de şahidlerin hazırola geçeceği kıyamet gününde yardım edeceğiz.
Şüphesiz elçilerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de bütün şahitlerin gerçeği söyleyeceği hesap gününde yardım ederiz.
Şüphesiz Biz, Peygamberlerimize ve îman edenlere, hem dünya hayatında, hem de tüm şâhitliklerin hakkıyla yapılacağı gün¹ (olan kıyamet günün)de elbette yardım edeceğiz.
Hiç şüpheniz olmasın ki biz, elçilerimize ve onlara inananlara hem bu dünya da hem de şahitlerin tanıklık edeceği günde mutlaka yardım edeceğiz. 21/101...103, 27/89
Kuşkusuz biz, peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin (meleklerin) şahitlik edeceği kıyamet gününde yardım ederiz!
Elbette biz elçilerimize ve iman edenelre hem dünyâ hayâtında hem, şâhidlerin (şâhidliğe) duracakları günde yardım ederiz.
Şüphe yok ki, Biz elbette resûllerimize ve imân edenlere dünya hayatında ve şahitlerin kâim olacakları günde yardım ederiz.
Biz resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin çağırılıp dinlendiği günde, elbette yardım ederiz.
Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünya hayatında hem, şahidlerin (şahidliğe) duracakları günde yardım ederiz.
Biz rasûllerimize ve mü'minlere hayât-ı dünyâda ve yevm-i kıyâmetde nusret ve yardım ideriz.
Elçilerimize ve inanıp güvenenlere, hem dünya hayatında hem şahitlerin getirileceği günde, elbette yardım edeceğiz.
Biz, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin ayağa kalkacağı kıyamet günü de zafer vereceğiz/yardım edeceğiz.
Biz elçilerimize de, iman edenlere de hem dünya hayatında, hem de şahitlerin getirildiği günde yardım edeceğiz.
Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün mutlaka yardım edeceğiz.
bayıķ biz arķa virevüz yalavaçlarumuza daħı anlara kim įmān getürdiler yaķın dirlik içinde daħı ol gün kim ŧura ŧanuķlar.
Biz nuṣret virür‐biz bizüm nebīlerümüze, mü’minler[e] daḫı, dünyā dirli‐ginde, ṭanuḳlar durduġı günde daḫı ki ḳıyāmet günidür.
Şübhəsiz ki, Biz öz peyğəmbərlərimizə və iman gətirənlərə həm dünyada, həm də şahidlərin şəhadət verəcəyi gündə (qiyamət günündə) yardım edəcəyik!
Lo! We verily do help Our messengers, and those who believe, in the life of the world and on the day when the witnesses arise,
We will, without doubt, help our messengers and those who believe, (both) in this world´s life and on the Day when the Witnesses(4424) will stand forth,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |