9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 48. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kâle-lleżîne-stekberû innâ kullun fîhâ inna(A)llâhe kad hakeme beyne-l’ibâd(i)

Ululuk satanlarsa, şüphe yok ki diyecekler, hepimiz de ateş içindeyiz; şüphe yok ki Allah, kullar arasında hükmetti.

(İmkân ve makamla kibirlenip) Büyüklenen (müstekbir)ler (ise onlara) derler ki: "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında (Hakk ve adaletle) hükmünü verdi. (Boşuna çekişmeyelim, küfür ve kötülüklerimizde müşterekiz ve işte cezamızı çekmekteyiz!)"

Büyüklük taslayanlar ise; “Doğrusu hepimiz ateşteyiz, Allah kulları arasında böylece hüküm verdi. Değil sizi, kendimizi kurtarmaya dahi gücümüz yok!” derler.

Büyüklük taslayan zorba iktidar sahipleri ise:
“Hepimiz bu ateşin içindeyiz. Allah, hiçbir kulunu, diğerlerinin günahlarından dolayı sorguya çekmeyerek, kulları arasında nihaî hükmünü vermiştir.” diye cevap verirler.

Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: "Biz hepimiz bunun içindeyiz. Şüphesiz Allah kullar arasında hüküm vermiştir."

Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: 'Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık).'

Büyüklük taslayıb imandan yüz çevirenler de şöyle diyecektir: “- Biz topyekün o ateş içindeyiz. Doğrusu Allah, kulları arasında (gerekli) hükmünü verdi. (Müminleri cennete koydu, kâfirleri cehenneme soktu).”

Büyüklenenler: “Gerçekten hepimiz, eşit (olarak) ateşte kalacağız. Gerçekten Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.

Büyüklük taslayanlar, “Hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz ki Allah, kulları arasında hüküm vermiştir” diyecekler.

Kasalanlar derler ki: «Hepimiz ateşteyiz, Allah hükmetmiştir kullarının arasını»

Büyüklük taslayanlar ise şöyle diyecekler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz (Biz kurtarabilsek zaten kendimizi kurtarırız). Şüphesiz Allah, kulları arasında böyle hüküm vermiştir (artık bizim de yapacak bir şeyimiz yoktur).”

Mütekebbirler dahî "Biz hepimiz buradayız. Allâh ’ibâdı hakkında hükmini virdi" cevâbını virecekler.

Büyüklük taslayanlar: "Doğrusu hepimiz onun içindeyiz. Allah kullar arasında şüphesiz hüküm vermiştir" derler.

Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir.”

Büyüklük taslayanlar şöyle cevap verirler: “Doğrusu hepimiz onun içindeyiz; artık Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.”

O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.  

 Allah’ın vereceği hüküm, müminleri cennete, kâfirleri de cehenneme sokmasıyla ilgili hükümdür.

Büyüklük taslamış olanlar, "Hepimiz onun içindeyiz. ALLAH kulları arasında artık hüküm vermiştir," derler.

Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: "Evet, hepimiz onun içindeyiz. Allah kulları arasında hükmünü vermiştir."

Büyüklük taslıyanlar da şöyle demektedirler: evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah, kulları Beyninde hukmünü verdi

(Dünyada iken, hakka karşı) büyüklük taslayanlar, “(Görmüyor musunuz?) Biz hepimiz (onun) ateşin içindeyiz. (Eğer sizden azabı giderecek gücümüz olsaydı, ateşi önce kendimizden savardık!) Şüphesiz Allah, (cennetlik ve cehennemlik olan) kulları arasında (kesin) hükmünü verdi, (artık buradan çıkış yok)!” derler.

Büyüklük taslayanlar: “Hepimiz onun içindeyiz. Artık Allah, kulları arasında hükmünü verdi.” derler.

O büyüklük satanlar (şöyle) dediler (diyecekler): «biz (de, siz de) hepimiz bunun içindeyiz. Şübhe yok ki Allah kulları arasında (vereceği) hükmü verdi».

Büyüklük taslayanlar (da): “Doğrusu biz hep berâber onun içindeyiz; şübhesiz ki Allah, kullar arasında gerçekten hükm(ünü) vermiştir” derler.

Dünyada iken) Büyüklük taslayanlar (ezip sömürenler) ise, “Biz hepimiz ateşin içindeyiz (biz kurtarabilseydik zaten kendimizi kurtarırdık). Şüphe yok ki Allah, kullar arasında böyle (adaletle) hüküm vermiştir.” derler.

Dünyada iken büyüklenenler onlara “Şimdi şuanda hepimiz ateşin içindeyiz. Elbetteki Allah kullarının arasında hükmünü, kesin olarak vermiştir” derler.

Büyüklük taslıyanlar da diyecekler: "İşte hepimiz ateş içindeyiz! Çünkü artık Allah kulları arasında vereceği yargıyı vermiş bulunuyor."

O nefsini kabartanlar «— Hepimiz ateşteyiz, çünkü Allah kulları arasında hükmetmiştir [⁵]» diyecekler.

[5] Cennetlikler cennete, cehennemlikler Cehenneme girmişlerdir, ne yapabiliriz?

Büyüklük taslayanlar da “Doğrusu biz hepimiz ateşin içindeyiz. Muhakkak ki Allah kulları arasında gerekli hükmü vermiştir” derler.

Büyüklenenler derler ki: “Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; şüphesiz Allah, kullar arasında hüküm vermiştir (artık).”

Buna karşılık büyüklük taslayanlar, “Görmüyor musunuz; biz de sizinle beraber ateşin içindeyiz!” diye cevap verecekler, “Biz kendimizi kurtardık mı ki, size yardım edelim? Fakat görünen o ki, artık bizi hiç kimse kurtaramaz; çünküAllah, kulları arasında kesin hükmünü vermiş bulunuyor!”

Müstekbir / Büyüklenmiş olanlar dedi ki:
“Biz, hepimiz aynı durumdayız. Allah, kesinlikle Kullar arasında hüküm verdi”.

Kibir ağaları: " Yahu biz de sizinle birlikte yanıyoruz. N'apalım yani kullara hükmeden Allah."

Büyüklük taslayanlar ise; “Doğrusu hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi!” derler. Böylece zayıfız, zalimlere karşı çıkacak gücümüz yok diyenlerle, onlara zulmeden inkârcılar hep birlikte cehennemle cezalandırılmışlardır.

Kibirliler ise “Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. [*] Şüphesiz ki Allah kulları arasında hükmü vermiştir.” diyeceklerdir. [*]

Benzer mesajlar: A‘râf 7:38; Sâffât 37:33; Zuhruf 43:39.,Benzer mesajlar: A‘râf 7:38-39; İbrâhîm 14:22; Meryem 19:82; Furkân 25:18-19; Kasas 28:63; ‘A... Devamı..

Büyüklük taslayanlar da: “Biz zâten hepimiz o (ateşin) içerisindeyiz. Gerçekten Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi.” derler.

Büyüklük taslayanlar ise, “Biz hepimiz onun içindeyiz! Allah, (artık) kulları arasında hüküm vermiş bulunmaktadır!” diye cevap verecekler.

Kibirli ve azgın liderler de: – Çaresiz hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü çoktan vermiştir. 34/31...33

Büyüklük taslayanlar ise: “İşte hepimiz onun içindeyiz; kesin olan şu ki, Allah kulları arasındaki hükmünü çoktan vermiştir!” diyecekler.

O büyüklük taslayanlar ise: "Biz ve siz hepimiz bunun içindeyiz, şüphe yok ki Allah, kulları arasında vereceği hükmü verdi" diye cevap verirler.

Büyüklük taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz onun (ateşin) içindeyiz. Allâh kulları arasında (böyle) hüküm verdi!"

Ululanmış olanlar da derler ki: «Şüphe yok, bizler cümleten bunun (bu azabın) içindeyiz. Muhakkak ki, Allah kulları arasında hükmetmiştir.»

Büyüklük taslayanlar da: “Bizim hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, iş bitti! ”

Büyüklük taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz de onun içindeyiz. Allah kullar arasında (böyle) hüküm verdi!"

Büyüklük taslayanlar: "Bizim cümlemiz cehennemdeyiz. Allâh Te'âlâ 'ibâd arasında hüküm itdi (artık yapacak bir şey yokdur)" dirler.

Büyük gördükleri kişiler şöyle derler: "Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında hükmünü verdi."

Büyüklenenler de:-Biz, hepimiz onun içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.

Büyüklük taslayanlar ise “Hepimiz ateşteyiz,” derler. “Artık Allah kulları arasında hükmünü vermiştir.”

Böbürlenen takım şöyle konuşur: "Gerçek şu ki, hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kullar arasında hüküm vermiş."

eyitti anlar kim ululıķ istediler “bayıķ biz dükeli anuñ içindev bayıķ Tañrı hükm eyledi ķullar arasında.”

Eyide ol kişiler ki büyüklendiler: Biz barçamuz cehennem içinde dāyimḳaluruz. Tanrı Ta‘ālā ḥükm eyledi ḳullar arasında.

Təkəbbür göstərənlər deyəcəklər: “Biz hamımız oradayıq (cəhənnəm odundayıq). Allah artıq Öz bəndələri arasında (lazımi) hökmünü vermişdir! (Buna heç bir çarə yoxdur!)”

Those who were proud say: Lo! we are all (together) herein. Lo! Allah hath judged between (His) slaves.

Those who had been arrogant will say: "We are all(4421) in this (Fire)! Truly, Allah has judged between (his) Servants!"

4421 Note the evasion and cynicism of the answer, befitting the character of spiritual misleaders! 'What! are we not suffering with you in the same Fi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.