Kâle-lleżîne-stekberû innâ kullun fîhâ inna(A)llâhe kad hakeme beyne-l’ibâd(i)
Ululuk satanlarsa, şüphe yok ki diyecekler, hepimiz de ateş içindeyiz; şüphe yok ki Allah, kullar arasında hükmetti.
(İmkân ve makamla kibirlenip) Büyüklenen (müstekbir)ler (ise onlara) derler ki: "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında (Hakk ve adaletle) hükmünü verdi. (Boşuna çekişmeyelim, küfür ve kötülüklerimizde müşterekiz ve işte cezamızı çekmekteyiz!)"
Büyüklük taslayanlar ise; “Doğrusu hepimiz ateşteyiz, Allah kulları arasında böylece hüküm verdi. Değil sizi, kendimizi kurtarmaya dahi gücümüz yok!” derler.
Büyüklük taslayan zorba iktidar sahipleri ise:
“Hepimiz bu ateşin içindeyiz. Allah, hiçbir kulunu, diğerlerinin günahlarından dolayı sorguya çekmeyerek, kulları arasında nihaî hükmünü vermiştir.” diye cevap verirler.
Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: "Biz hepimiz bunun içindeyiz. Şüphesiz Allah kullar arasında hüküm vermiştir."
Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: 'Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık).'
Büyüklük taslayıb imandan yüz çevirenler de şöyle diyecektir: “- Biz topyekün o ateş içindeyiz. Doğrusu Allah, kulları arasında (gerekli) hükmünü verdi. (Müminleri cennete koydu, kâfirleri cehenneme soktu).”
Büyüklenenler: “Gerçekten hepimiz, eşit (olarak) ateşte kalacağız. Gerçekten Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.
Büyüklük taslayanlar, “Hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz ki Allah, kulları arasında hüküm vermiştir” diyecekler.
Kasalanlar derler ki: «Hepimiz ateşteyiz, Allah hükmetmiştir kullarının arasını»
Büyüklük taslayanlar ise şöyle diyecekler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz (Biz kurtarabilsek zaten kendimizi kurtarırız). Şüphesiz Allah, kulları arasında böyle hüküm vermiştir (artık bizim de yapacak bir şeyimiz yoktur).”
Mütekebbirler dahî "Biz hepimiz buradayız. Allâh ’ibâdı hakkında hükmini virdi" cevâbını virecekler.
Büyüklük taslayanlar: "Doğrusu hepimiz onun içindeyiz. Allah kullar arasında şüphesiz hüküm vermiştir" derler.
Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir.”
Büyüklük taslayanlar şöyle cevap verirler: “Doğrusu hepimiz onun içindeyiz; artık Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.”
Büyüklük taslamış olanlar, "Hepimiz onun içindeyiz. ALLAH kulları arasında artık hüküm vermiştir," derler.
Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: "Evet, hepimiz onun içindeyiz. Allah kulları arasında hükmünü vermiştir."
Büyüklük taslıyanlar da şöyle demektedirler: evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah, kulları Beyninde hukmünü verdi
(Dünyada iken, hakka karşı) büyüklük taslayanlar, “(Görmüyor musunuz?) Biz hepimiz (onun) ateşin içindeyiz. (Eğer sizden azabı giderecek gücümüz olsaydı, ateşi önce kendimizden savardık!) Şüphesiz Allah, (cennetlik ve cehennemlik olan) kulları arasında (kesin) hükmünü verdi, (artık buradan çıkış yok)!” derler.
Büyüklük taslayanlar: “Hepimiz onun içindeyiz. Artık Allah, kulları arasında hükmünü verdi.” derler.
O büyüklük satanlar (şöyle) dediler (diyecekler): «biz (de, siz de) hepimiz bunun içindeyiz. Şübhe yok ki Allah kulları arasında (vereceği) hükmü verdi».
Büyüklük taslayanlar (da): “Doğrusu biz hep berâber onun içindeyiz; şübhesiz ki Allah, kullar arasında gerçekten hükm(ünü) vermiştir” derler.
Dünyada iken) Büyüklük taslayanlar (ezip sömürenler) ise, “Biz hepimiz ateşin içindeyiz (biz kurtarabilseydik zaten kendimizi kurtarırdık). Şüphe yok ki Allah, kullar arasında böyle (adaletle) hüküm vermiştir.” derler.
Dünyada iken büyüklenenler onlara “Şimdi şuanda hepimiz ateşin içindeyiz. Elbetteki Allah kullarının arasında hükmünü, kesin olarak vermiştir” derler.
Büyüklük taslıyanlar da diyecekler: "İşte hepimiz ateş içindeyiz! Çünkü artık Allah kulları arasında vereceği yargıyı vermiş bulunuyor."
Büyüklük taslayanlar da “Doğrusu biz hepimiz ateşin içindeyiz. Muhakkak ki Allah kulları arasında gerekli hükmü vermiştir” derler.
Büyüklenenler derler ki: “Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; şüphesiz Allah, kullar arasında hüküm vermiştir (artık).”
Buna karşılık büyüklük taslayanlar, “Görmüyor musunuz; biz de sizinle beraber ateşin içindeyiz!” diye cevap verecekler, “Biz kendimizi kurtardık mı ki, size yardım edelim? Fakat görünen o ki, artık bizi hiç kimse kurtaramaz; çünküAllah, kulları arasında kesin hükmünü vermiş bulunuyor!”
Müstekbir / Büyüklenmiş olanlar dedi ki:
“Biz, hepimiz aynı durumdayız. Allah, kesinlikle Kullar arasında hüküm verdi”.
Kibir ağaları: " Yahu biz de sizinle birlikte yanıyoruz. N'apalım yani kullara hükmeden Allah."
Büyüklük taslayanlar ise; “Doğrusu hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi!” derler. Böylece zayıfız, zalimlere karşı çıkacak gücümüz yok diyenlerle, onlara zulmeden inkârcılar hep birlikte cehennemle cezalandırılmışlardır.
Kibirliler ise “Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. [*] Şüphesiz ki Allah kulları arasında hükmü vermiştir.” diyeceklerdir. [*]
Büyüklük taslayanlar da: “Biz zâten hepimiz o (ateşin) içerisindeyiz. Gerçekten Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi.” derler.
Büyüklük taslayanlar ise, “Biz hepimiz onun içindeyiz! Allah, (artık) kulları arasında hüküm vermiş bulunmaktadır!” diye cevap verecekler.
Kibirli ve azgın liderler de: – Çaresiz hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü çoktan vermiştir. 34/31...33
Büyüklük taslayanlar ise: “İşte hepimiz onun içindeyiz; kesin olan şu ki, Allah kulları arasındaki hükmünü çoktan vermiştir!” diyecekler.
O büyüklük taslayanlar ise: "Biz ve siz hepimiz bunun içindeyiz, şüphe yok ki Allah, kulları arasında vereceği hükmü verdi" diye cevap verirler.
Büyüklük taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz onun (ateşin) içindeyiz. Allâh kulları arasında (böyle) hüküm verdi!"
Ululanmış olanlar da derler ki: «Şüphe yok, bizler cümleten bunun (bu azabın) içindeyiz. Muhakkak ki, Allah kulları arasında hükmetmiştir.»
Büyüklük taslayanlar da: “Bizim hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, iş bitti! ”
Büyüklük taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz de onun içindeyiz. Allah kullar arasında (böyle) hüküm verdi!"
Büyüklük taslayanlar: "Bizim cümlemiz cehennemdeyiz. Allâh Te'âlâ 'ibâd arasında hüküm itdi (artık yapacak bir şey yokdur)" dirler.
Büyük gördükleri kişiler şöyle derler: "Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında hükmünü verdi."
Büyüklenenler de:-Biz, hepimiz onun içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.
Büyüklük taslayanlar ise “Hepimiz ateşteyiz,” derler. “Artık Allah kulları arasında hükmünü vermiştir.”
Böbürlenen takım şöyle konuşur: "Gerçek şu ki, hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kullar arasında hüküm vermiş."
eyitti anlar kim ululıķ istediler “bayıķ biz dükeli anuñ içindev bayıķ Tañrı hükm eyledi ķullar arasında.”
Eyide ol kişiler ki büyüklendiler: Biz barçamuz cehennem içinde dāyimḳaluruz. Tanrı Ta‘ālā ḥükm eyledi ḳullar arasında.
Təkəbbür göstərənlər deyəcəklər: “Biz hamımız oradayıq (cəhənnəm odundayıq). Allah artıq Öz bəndələri arasında (lazımi) hökmünü vermişdir! (Buna heç bir çarə yoxdur!)”
Those who were proud say: Lo! we are all (together) herein. Lo! Allah hath judged between (His) slaves.
Those who had been arrogant will say: "We are all(4421) in this (Fire)! Truly, Allah has judged between (his) Servants!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |