Feseteżkurûne mâ ekûlu lekum(c) ve ufevvidu emrî ila(A)llâh(i)(c) inna(A)llâhe basîrun bil’ibâd(i)
Yakında, size neler dediysem, anlıyacak, hatırlıyacaksınız onları ve ben, işimi Allah'a ısmarladım; şüphe yok ki Allah, kullarını görür.
"(Ey insanlar!) Benim size söylemekte olduğum şeyleri (bu İlahi gerçekleri ve öğütleri) yakında hatırlayacak (ve anlayacak)sınız. (O günler gelmektedir.) Artık ben (her) işimi Allah’a havale ediyorum. O, kullarını çok iyi Görendir (ve her halimizi Bilendir)."
Benim size söylediklerimi, yakında ister istemez hatırlayacaksınız. Ben işimi ve durumumu Allah'a bırakıyorum. Muhakkak ki Allah, kullarının her halini görür.
“Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben gerçekleştirmeye çalıştığım planlarımın icrasını Allah'a havâle ediyorum. Allah kullarını biliyor, görüyor.” dedi.
Benim size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah kullarını görmektedir."
'İşte size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben de işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah, kulları pek iyi görendir.'
Siz benim söylediklerimi yakında (kıyamette) anlıyacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Muhakkak ki Allah kulların bütün yaptıklarını görendir= Basîr'dir.”
Siz, benim size söylediklerimi hatırlayacaksınız. Ben bütün işlerimi Allah’a bırakıyorum. Şüphesiz Allah kullarını çok iyi görendir.
“Size söylediklerimin doğruluğunu yakında öğreneceksiniz. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah, kullarının yaptığı her şeyi görmektedir.”
Sizler benim dediğimi anacaksınız, ben işimi Allaha ısmarladım, Allah görür kullarını»
“Benim size söylediklerimi yakında hatırlayacak (ve bana hak verecek)siniz. Ben ise (üzerime düşeni yaparak) işimi Allah'a bırakıyorum. Çünkü Allah kullarının yaptığı her şeyi görmektedir.”
"O vakit benim sözlerimi tahattur ideceksiniz. Ben ise ’ibâdını gören Allâh’a kâmilen tevfîz-i umûr idiyorum. Allâh kullarının umûrına nigehbândır" didi.
"Size söylediğimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Doğrusu Allah, kulları görür."
“Size söylediklerimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını hakkıyla görendir.”
Size söylediklerimi yakında hatırlayıp anlayacaksınız. Ben durumumu Allah’a havale ediyorum; kuşkusuz Allah kullarını çok iyi görmektedir.”
Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını çok iyi görendir.
"Size bu söylediklerimi ileride hatırlayacaksınız. Ben işimi ALLAH'a bırakıyorum. ALLAH kullarını Görendir."
"Siz benim söylediklerimi sonra anlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını görür, gözetir."
Siz benim söylediklerimi sonra anlıyacaksınız, ben emrimi Allaha tefvız ediyorum, her halde Allah kullarını görür gözetir
Size söylediklerimi, yakında (hesap gününde) hatırlayacaksınız (fakat iş işten geçmiş olacak)! Ben, her işimi Allah’a havale ediyor (ve yalnızca O’na güveniyor) um. Şüphesiz Allah kullarını (n yaptığı her şeyi, hakkıyla) görendir.”
“Sizin için söylediklerimin doğruluğunu yakında anlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarının yaptığı her şeyi görmektedir.”
«Size söylemekde olduklarımı yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allaha ısmarlıyorum. Çünkü Allah kulları (nı) çok iyi görendir».
“Artık size ne söylemekte olduğumu yakında hatırlayacaksınız! (Ben) işimi Allah'a havâle ediyorum.(1) Şübhesiz ki Allah, kulları(nı) hakkıyla görendir.”
Benim size söylediklerimi, ileride (öldükten sonra ahirette) hatırlayacaksınız. Ben ise işimi ve durumumu Allah’a bırakıyorum. Muhakkak ki Allah, kullarının her hâlini görür.*
Sonra, cehennem ateşinin içine girdiğiniz de, size “Yaptığım her işimi Allah’a için yapıyorum” dediğimi, hatırlayacaksınız. Muhakkak ki Allah kullarının yaptıklarını en iyi görendir.
Günün birinde benim sözlerimi hatırlıyacaksınız. Ben kendimi Allah’a ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını görücüdür."
Bir vakit olur ki dediğimi hatırlayacaksınız, ben işimi Allah/a ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarının her bir hâlini görür».
“Size söylemekte olduğum şeyleri yakında düşünüp hatırlayacaksınız. Ben ise işimi Allah’a havale ediyorum [ufevvidu]. Muhakkak ki Allah kullarını en iyi görendir.”
“İşte size söylemekte olduklarımı yakında hatırlayacaksınız. Ben de işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah, kulları pek de iyi görendir.”
“Allah’ın huzuruna vardığımızda, size söylediklerimi hatırlayıp gerçeği anlayacaksınız! Fakat iş işten geçmiş olacak!”
“Ben bunları söylerken, zâlimlerin şimşeklerini üzerime çektiğimin farkındayım. Fakat ne olursa olsun, gerçekleri haykırmaktan asla geri durmayacağım! Çünkü ben, her işimi Allah’a havale ediyor ve yalnızca O’na güveniyorum! Doğrusu Allah, kullarının her hâlini görmektedir.”
“Size ne söylüyorsam, hatırlayacaksınız. İşimi Allah’a havale ediyorum. Allah, Kullar’ı görmektedir”.
Benim sözlerimin doğruluğunu ilerde anlayacaksınız. Artık daha ne diyeyim, işim Allah'a kaldı. Çünkü Allah, kulların halini görüp duruyor... "
“Size söylediklerimi yakında bileceksiniz. Dünya hayatı o kadar uzun değil. Bugün var yarın yoksunuz! Hesap günü hemen gelir. Söylediklerimi inkâr ediyorsanız, ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah kullarını çok iyi görendir.” dedi.
Size söylediklerimi ileride hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz ki Allah kulları görendir.”
“Benim size söylediklerimi, pek yakında anlayacaksınız. Ben ise işimi Allah’a emanet ediyorum ve şüphesiz Allah, kullarını görür.”¹ dedi.
ve işte o zaman [şimdi] söylediklerimi [ister istemez] hatırlayacaksınız. [Bana gelince,] ben kendimi Allah’a adıyorum: çünkü Allah, kullarının [kalbinde olan] her şeyi mutlaka görür.”
– Yakında size söylediğim bu sözlerin ne kadar gerçek olduğunu anlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını daima görüp gözetir. 57/4
Ve bir gün gelecek, bu sözlerimi bir bir hatırlayacaksınız. Bense işimi (ve ona ilişkin hükmü) Allah’a havale ediyorum: çünkü Allah kulların her şeyini görmektedir.”
“Size yaptığım bu uyarılarımın gerçek olduğunu yakında -azaba uğrayınca- anlayacaksınız! (Pişman olacaksınız, fakat son pişmanlığınız size hiçbir yarar sağlamayacaktır) Ben işimi Allah'a bırakıyorum. (Allah'a tevekkül ediyor, Onun rahmetine sığmıyorum ve sizden uzaklaşıyorum" dedi.
"Size söylediklerimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını hakkıyla görendir. "
«Artık benim size ne dediğimi yakında anlayacaksınız ve ben işimi Allah'a ısmarlıyorum. Şüphe yok ki O, kullarını görücüdür.»
“Size söylediğim şu sözleri yakında hatırlayacaksınız. Artık ben işimi Allah'a bırakıyorum. Çünkü Allah kullarını pek iyi görmektedir. ”
Benim size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz Allah, kulları görür.
Benim size söylediğim bu şeyleri karîben yâd ider ve 'Filan böyle söylemişdi' dirsiniz. Ben emrimi Allâh'a tevfîz itdim. Tahkîk Allâh kullarını göricidir." didi.
Size söylediğimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Allah, kullarını görür."
Size söylediklerimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarını çok iyi görendir.
“Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Hiç kuşkusuz Allah kullarını görmektedir.”
"Size söylemekte olduklarımı yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarını iyice görmektedir."
“pes tįz anasız anı kim eydürin [252a] size. daħı ıśmarların işümi Tañrı’ya bayıķ Tañrı göricidür ķullarını.”
Siz añaçaḳsız ben size eyitgen naṣīḥatı. Daḫı ben işümi Allāha tefvīżiderem. Tañrı Ta‘ālā göricidür ḳullarınuñ ḥālini.
(Allahın əzabını gördükdə) sizə dediklərimi mütləq xatırlayacaqsınız. Mən öz işimi Allaha həvalə edirəm. Həqiqətən, Allah bəndələrini görəndir!”
And ye will remember what I say unto you. I confide my cause unto Allah. Lo! Allah is Seer of (His) slaves.
"Soon will ye remember what I say to you (now).(4417) My (own) affair I commit to Allah. for Allah (ever) watches over His Servants."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |