9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 42. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ted’ûnenî li-ekfura bi(A)llâhi ve uşrike bihi mâ leyse lî bihi ‘ilmun ve enâ ed’ûkum ilâ-l’azîzi-lġaffâr(i)

Allah'a kafir olmaya ve ona şirk koşmaya çağırıyorsunuz beni bu hususta hiçbir bilgim olmadığı halde ve bense sizi üstün ve bütün suçları tamamıyla örten mabuda çağırmadayım.

"Siz beni Allah’a (karşı) inkâr etmeye (nankörlüğe) ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O’na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah’)a davet ediyorum."

Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve bilmediğim şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben de sizi, her zaman üstün gelen, güçlü olan ve çok bağışlayan Allah'ı  tanımaya çağırıyorum.

“Ben sizi, kudretli hükümran olan, kâinatı koruma kalkanına alan, daima bağışlayan Allah'a, imana davet ederken, teşvik ederken, siz beni, Allah'ı inkâr etmeye, varlığı ve Allah'ın ortağı olduğuna dair hakkında hiçbir ilmî delil olmayan şeyleri, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz?”

Beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bilgi sahibi olmadığım şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi güçlü, çok bağışlayıcı olan (Allah)'a çağırıyorum.

'Siz beni Allah'a (karşı) inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah')a çağırıyorum.

Beni, Allah'ı inkâr etmeğe ve hakkında bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise, sizi Azîz olan= her şeye galib gelen, Gaffâr olan= çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.

Siz, beni Allah’a karşı nankörlük etmeye, hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O’na eş koşmaya çağırıyorsunuz. Hâlbuki ben sizi, çok güçlü, aziz ve bağışlaması bol olan bir Allah’a çağırıyorum.

“Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hiç bilmediğim nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, her şeye gücü yeten ve çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.”

41,42. Ey ulusum ! Bana ne ki, sizleri kurtuluşa çağırırım, sizlerse, Allaha küfretmekçin —bilmediğim şeyle, eş koşmak üzere— beni cehenneme çağırırsınız, ben sizi emre olan, bağışlayan Allaha çağırırım

“Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz, ben ise sizi, O Kudret Sahibi ve Çok Bağışlayıcı olan (Allah'ı tanımay)a çağırıyorum!

"Siz beni Allâh’a inanmamağa ve Allâh’a hiç haberim olamayan şerîkler koşmağa da’vet idiyorsunuz. Ben ise sizi ’azîz ve gafûr olan Allâh’a da’vet idiyorum."

"Siz beni Allah'ı inkar etmeye, bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum."

“Siz beni Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi mutlak güç sahibine, çok bağışlayana (Allah’a) çağırıyorum.”

Siz bana Allah’ı inkâr etmem ve hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığım şeyleri O’na ortak koşmam için çağrıda bulunuyorsunuz; ben ise sizi izzet sahibi, çok bağışlayıcı olan Allah’a davet ediyorum.

Siz beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, azîz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.

"Siz beni ALLAH'a karşı nankör olmaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi O Üstün ve Bağışlayıcı olana çağırıyorum."

"Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve bence hiç ilimde yeri olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya davet ediyorsunuz. Ben ise sizi o çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan Allah'a davet ediyorum."

Siz beni Allaha küfretmeğe ve bence hiç ılimde yeri olmıyan şeyleri ona şerik koşmağa da'vet ediyorsunuz, ben ise sizi o azîz, gaffara da'vet ediyorum

Siz beni Allah’ı (n vahdaniyetini) inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, her işinde mutlak galip olan, (tövbe edenleri) çok bağışlayan (Allah’) a (kulluk etmeye) davet ediyorum.

“Siz beni Allah'ı yalanlamaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi Mutlak Üstün ve Çok Bağışlayıcı Olan'a çağırıyorum.”

«Siz beni Allaha küfredeyim, (rübûbiyyetini) hiçbir suretle tanımadığım nesneleri Ona ortak tutayım diye çağırıyorsunuz. Ben ise sizi O mutlak Kaadire, O çok Yarlığayıcıya da'vet ediyorum».

“Beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bir bilgi sâhibi olmadığım şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Gaffâr (çok bağışlayan Allah')a da'vet ediyorum.”

Siz beni, (bütün evreni yaratmış olan) Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında bilgi sahibi olmadığım nesneleri O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi mutlak galip olan, çok bağışlayıcı olan (Allah)’a çağırıyorum.

Siz, Allah’ı inkâr etmek ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O na ortak koşmam için beni çağırıyorsunuz. Ben ise sizi en güçlü ve bağışlayıcı olana çağırıyorum.

Siz beni Allah’ı tanımazlığa, bilmediğim varlıkları Ona eş koşmıya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi erkli, yarlıgayıcı olan Allah’a çağırıyorum.

«— Siz beni Tanrı/yı tanımamaya, bilmediğim bir şeyi O/na şerik koşmaya dâvet ediyorsunuz, ben ise sizi yegâne galip olan, yarlıgaması çok olan Tanrı/ya dâvet ediyorum»;

“Siz beni Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi Azîz ve Gaffâr olana çağırıyorum.”

“Kuşkusuz siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırmaktasınız. Ben ise sizi, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.”

“Siz beni, Allah’ın ayetlerini inkâr etmeye ve haklarında —emirlerine kayıtsız şartsız boyun eğmek gerektiğine dâir— hiçbir geçerli belge ve bilgiye sahip olmadığım varlıkları O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz! Ben ise sizi, mutlak otorite sahibi ve çok çok bağışlayıcı olan Allah’a kul olmaya çağırıyorum!”

“Siz beni, Allah’ı inkâr etmem için ve hakkında bilgim olmayan şeyi O’na ortak koşmam için çağırıyorsunuz; ben sizi Gaffâr Azîz’e çağırıyorum!”.

Siz beni Allah’ı inkar etmeye ve bilmediğim bir şeyi onunla bir tutmaya çağırırken, ben sizi hoşgörünün kaynağına çağırıyorum.

“Siz beni Allah’ı inkâr etmeye, hiç tanımadığım şeyleri Allah’ın egemenliğine ortak etmeye çağırıyorsunuz. Benim Rabbim yeryüzünde, gökyüzünde mutlak egemendir. Sadece Allah’ın yasaları geçerlidir. İnsanların uydurduğu yasalar batıldır. O’nun için hesap gününe varmadan kendinizi düzeltin. Sadece Allah’ı hükümran bilin! Sadece Allah’ın yasalarına uyun! Ben sizi her konuda üstün olan ve bağışlayan Allah’a davet ediyorum. Yaptığınız hatalardan dolayı ölmeden önce tövbe eder, Allah’ın yasalarına uyarsanız bağışlanırsınız.”

Siz beni, Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, güçlü ve çok bağışlayan olan (Allah)’a davet ediyorum.

“Siz beni Allah’ı inkâra ve hakkında hiç bilgim olmayan şeyleri Ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Hâlbuki ben sizi çok şerefli ve pek bağışlayan (Allah’)a çağırıyorum.”

Siz beni Allah’ı[n birliğini] inkara ve hakkında [belki de] hiçbir bilgim olmayan ³⁰ şeyleri Allah’ın uluhiyetine ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, O Kudret Sahibi ve Çok Bağışlayıcı olan[ı tanımay]a çağırıyorum!

30 Çünkü bu farazî “ilahî” varlıklar veya güçlerin hiçbir gerçekliği bulunmamaktadır (Zemahşerî).

– Siz beni, hakkında hiçbir bilgim olmadığı halde Allah’a karşı nankörlüğü ve O’na ortak şirk koşmaya davet ediyorsunuz. Oysa ben sizi sonsuz kudret sahibi ve mağfireti sınırsız olan Allah’a davet ediyorum. 42/15

Siz beni hem Allah’ı inkâr etmeye hem de (tanrısal bir nitelik taşıdığı) hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri[⁴²⁰⁰] O’na ortak koşmaya çağırırken, bense sizleri mutlak üstün ve yüce olup tekrar tekrar bağışlayana çağırıyorum.

[4200] Kur’an’da sık geçen bu kalıbın açıklaması için bkz: 29:8, not 8.

“Siz benim, Allah'ı inkâr etmemi ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmamı istiyorsunuz. Ben ise sizi, her şeye gücü yeten ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.”

"Siz beni Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya çagmyorsunuz. Ben ise sizi mutlak güç sahibine, çok bağışlayana (Allah’a) çağırıyorum. "

«Beni dâvet ediyorsunuz ki Allah'ı inkar edeyim ve benim için kendisine bir bilgi olmayan şeyi O'na şerik koşayım. Ben ise sizi O azîz, gaffâr'a dâvet ediyorum.»

“Çünkü benim, Allah'ı inkâr etmemi ve O'nun ortağı olduğuna dair hiçbir bilgim olmayan şeyleri, Kendisine ortak koşmamı teklif ediyorsunuz. Ben ise sizi (üstün kudret sahibi ve mağfireti pek bol olan) o Azîz ve Gaffâr'ın yoluna dâvet ediyorum. ”

“Rububiyette değilde, mâbudiyette şerik olduğuna dair hakkında hiçbir ilmim olmayan şeyler” demektir. Burada ilmi nefyetmekten maksat, mâlumu reddetme... Devamı..

Siz beni, Allah'a nankörlük etmeğe ve bilmediğim şeyleri O'na ortak koşmağa çağırıyorsunuz; bense sizi O aziz ve çok bağışlayana çağırıyorum.

"Siz beni Allâh'a küfür itmeğe ve bilmediğim şeylerle Allâh'a şirk iylemeğe da'vet idiyorsunuz ve ben ise sizi gâlib ve kâdir ve mübâlağa ile mağfiret idici Allâh'a da'vet iyliyorum."

Siz, ne olduğunu bilmediğim bir şeyi Allah’a ortak sayarak, O’nu görmezlikten gelmemi istiyorsunuz. Ben de sizi, üstün olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.

Beni, Allah'a nankörlük etmeye ona ortak hakkında bilgim olmayan bir şeyi ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, daima galip ve bağışlayıcı olana davet ediyorum.

“Beni Allah'a nankörlük etmeye ve hiçbir bilgiye dayanmaksızın Ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, herşeyin mutlak galibi ve çok bağışlayıcı olana çağırıyorum.

"Siz beni, Allah'a nankörlük etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi o Azîz ve Gaffâr olana davet ediyorum."

“oķırsız beni tā kāfir olam Tañrı’ya daħı şirk getürem Tañrı’ya anı kim yoķdur benüm aña bilmek daħı ben oķırın sizi beñdeşsüzdin yaña yarlıġayıcı.”

İstersiz ki beni kāfir olam Tañrı Ta‘ālāya. Daḫı aña şirk getürem ben bil‐medügüm nesneyi. Daḫı ben sizi da‘vet ider‐men günāhlar baġışlayıcı ‘azīzTañrı ‘ibādetine.

Siz məni Allahı inkar etməyə, bilmədiyim bir şeyi Ona şərik qoşmağa çağırdığınız halda, mən sizi (hər şeyə qalib) yenilməz qüvvət sahibi olan, çox bağışlayan Allaha (ibadət etməyə) çağırıram!

Ye call me to disbelieve in Allah and ascribe unto Him as partners that whereof I have no knowledge, while I call you unto the Mighty, the Forgiver.

"Ye do call upon me to blaspheme against Allah,(4415) and to join with Him partners of whom I have no knowledge; and I call you to the Exalted in Power, Who forgives again and again!"

4415 The worship of Pharaoh was but typical of Egyptian blasphemy, but it had many sides, including the worship of heroes, animals, powers of good and... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.