16 Ekim 2024 - 13 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 38. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve kâle-lleżî âmene yâ kavmi-ttebi’ûni ehdikum sebîle-rraşâd(i)

Ve inanan da ey kavmim dedi, bana uyun da size doğru yolu göstereyim.

O (gizlice) iman eden (adam) dedi ki: "Ey kavmim, siz bana tâbi olun ki, ben sizi (aklıselim ve) sırât-ı müstakim (Sebil’er-Reşad) yoluna iletip-ulaştırayım."

İman eden o adam şöyle devam etti: “Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğruluk ve dürüstlük yoluna yönelteyim.

O iman eden yiğit adam:
“Ey kavmim, siz bana uyun, nasihatimi dinleyin! Sizi doğru, huzurlu ve aydınlık yola, İslâmî hayata kavuşturacağım.” dedi.

İman eden kişi dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun sizi doğru yola ileteyim.

İman eden (adam) dedi ki: 'Ey Kavmim, siz bana tabi olun, ben sizi doğru yola iletip-yönelteyim.'

İman etmiş olan (adam şöyle) dedi: “- Ey kavmim! Siz bana uyun; size doğru yolu göstereceğim.

Ve o inanan kişi dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun, ben size doğru yolu göstereyim.”

O mümin kişi, “Ey kavmim! Siz bana uyunuz, sizi doğru yola götüreceğim” dedi.

İnanmış bulunan kimse dedi ki: «Ey ulusum! Bana uyun, doğru yola sizleri ileteyim

(Firavunun kavminden) İman etmiş olan (kimse) dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim!”

Mısırlıların meyânındaki o mü’min: "Ey kavmim! Benim nasîhatlerimi dinleyiniz ben sizi tarîk-i müstakîme sevk ideceğim."

O inanan kimse dedi ki: "Ey milletim! Bana uyun, sizi doğru yola eriştireyim."

O inanan kimse dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim.”

Mümin kişi sözlerine şöyle devam etti: “Ey kavmim! Bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.

O iman eden kimse: Ey kavmim! dedi, siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.

İnanan adam dedi ki, "Ey halkım, beni izleyin ki size doğru yolu göstereyim."

28-39 Bu onbir ayetin zamanımızda ilginç bir tecellisi var.

O iman etmiş olan kimse dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun ki size doğru yolu göstereyim."

O iyman eden zat ise: ey kavmım, dedi: Gelin ardımca size reşad yolunu göstereyim

(Firavun ailesinden olup da) îmân ehli olan o kimse dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim.

İman etmiş olan kimse: “Ey halkım! Bana uyun ki sizi reşadın¹ yoluna ileteyim.”

1- Doğru yolda olan, olgun, akıllı olan.

İman eden o (zât): «Ey kavmim, dedi, siz bana uyun, size doğru yolu göstereceğim».

Îmân etmiş olan (adam) dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun; size doğru yola rehberlik edeyim!”

Yine o inanmış olan (adam) dedi ki: “Ey halkım! Beni izleyin (dediklerimi iyice dinleyin) ki, sizi doğru yola yönelteyim. *

(*) Firavun’un ailesinden olan bu yiğit kişi, yöneticiler ve/veya kalabalıklar farklı düşünüyor ve öyle istiyorlar diye hakikati söylemekten geri durm... Devamı..

İman eden “Ey Kavmim! Bana uyup tabi olun ki size olgun, doğru bir yolu göstereyim.”

Yine o inanan kimse dedi: "Ey ulusum! Gelin, siz bana uyun! Ben sizi doğru yola iletirim.

O mü/min olan adam tekrar cevap verdi: «— Ey kavmim! Bana tâbi olun ki sizi doğru yola götüreyim»;

O inanan kişi şöyle dedi: “Ey kavmim! Bana tabi olunuz ki ben de size doğru yolu [reşâd] göstereyim.”

İman eden (adam) dedi ki: “Ey Kavmim! Siz bana tabi olun, ben sizi doğru yola iletip yönelteyim.”

İnanan adam sözlerine devam ederek, “Ey halkım!” dedi, “Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim!”

Bir de inanmış kimse dedi ki:
“Ey kavmim! Bana uyun / tâbi’ olun; sizi Rüşd’ün / Doğruluğun yoluna ileteyim”.

İnançlı Fıravun soylusu: " Sevgili milletim! beni izlerseniz, sizi doğru yola götürebilirim " dedi ve ekledi:

İman eden kimse; “Ey kavmim! Siz bana uyun! Sizi doğru yola götüreceğim!”

İman eden kişi şöyle demişti: [*] “Ey kavmim! Siz bana uyun ki ben de size doğru yolu göstereyim. [*]

Firavun’un ailesinden olan bu yiğit kişi, yöneticiler ve/veya kalabalıklar farklı düşünüyor ve öyle istiyorlar diye hakikati söylemekten geri durmamak... Devamı..

Îman eden adam: “Ey kavmim! Siz bana uyun,¹ ben de sizi en doğru yola ulaştırayım.”

1 Yani benim de inandığım, Hz. Mûsa’nın getirdiği şu hak dine uyun.

İmana ermiş olan adam [şöyle] devam etti: “Ey kavmim! Bana uyun: (uyun ki) sizi doğruluk ve dürüstlük yoluna yönelteyim!

İnanan o kişi şöyle dedi: Ey halkım, bana uyun ki, ben de size doğru yolu göstereyim. 4/174-175, 8/29

Derken iman eden o kimse, “Ey kavmim!” dedi, “Bana uyun ki ben sizi akl-ı selim yoluna yönelteyim!

O mümin kul ise (kavmini uyarmaya devam etti ve) "Ey kavmim, bana tabi olun ki sizi, doğru yola ileteyim."

O iman eden kimse dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim. "

İmân eden zât ise dedi ki: «Ey kavmim! Bana tâbi olunuz, sizi doğru yola götüreyim.»

İman eden zat şöyle devam etti: “Ey benim halkım, gelin bana uyun ki size doğru yolu göstereyim. ”

İnanan (adam) dedi ki: "Ey kavmim, bana uyun, sizi doğru yola götüreyim."

Îmân iden: "Ey Kavmim! Bana tâbi' olunuz ki sizi doğrı yola götüreyim."

Mümin olan o kimse dedi ki "Ey halkım! Bana uyun, size doğru yolu göstereyim.

İnanmış kişi şöyle dedi:-Ey halkım, bana uyun, size doğru yolu göstereyim.

İman eden zat, “Ey kavmim,” dedi. “Bana uyun ki size doğru yolu göstereyim.

O iman eden kişi dedi ki: "Ey toplumum! Bana uyun, sizi doğru yola götüreyim."

daħı eyitti ol kim įmān getürdi “iy ķavmum! uyuñ baña yol gösterem size ķurtılmaķ yolını.”

Daḫı eyitdi ol mü’min kişi: İy ḳavmüm, baña uyuñuz. Size göstereyim‘aẕābdan ḳurtulmaḳ yolını.

O mö’min adam dedi: “Ey qövmüm! Mənim ardımca gəlin, sizi doğru yola çıxardım!

And he who believed said: O my people! Follow, me. I will show you the way of right conduct.

The man who believed said further: "O my people! Follow me: I will lead you to the Path of Right.(4411)

4411 Note the contrast between the earnest beseeching tone of the Believer here and the hectoring tone of Pharaoh in using similar words in 40:29 abov... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.