Ve kâle fir’avnu yâ hâmânu-bni lî sarhan le’allî ebluġu-l-esbâb(e)
Ve Firavun, ey Haman demişti, bana bir köşk yap da belki kapılara erişirim.
Firavun (alayla ve gururla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki (Musa’nın haber aldığı) o yollara ulaşıp çıkarım."
Firavun: “Ey Hâmân!” diye seslendi. “Bana yüksek bir kule yap ki, böylece göklerin kapı ve yollarına erişebilirim.
Firavun:
“Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap. Belki, o yollara, imkânlara ulaşabilirim.” dedi.
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Benim için bir kule yap; belki o yollara ulaşırım.
Firavun (alayla) dedi ki: 'Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki o yollara ulaşabilirim,'
Firavun'da (veziri bulunan Hâmân'a) şöyle dedi: “- Ey Hâmân! Bana yüksek bir köşk yap, belki ben ulaşırım yollara;
36, 37. Ve Firavun dedi ki: “Ey Haman! Bana bir kule yap. Belki sebeplere (imkânlara,) göklerin imkânlarına ulaşırım da Musa’nın ilahının yanına çıkarım. Ve gerçekten ben onu yalancılardan sanıyorum. İşte Firavunun yaptığı kötülükler, ona böylece güzel gösterildi. Ve (doğru) yoldan saptırıldı. Firavunun yaptığı tuzak, zarar ve helaketten başka bir işe yaramadı.
Firavun şöyle dedi: “Ey Hâmân! Bana bir kule yap. Belki yolları bulabilirim.”
36,37. Firavun dedi ki: «Ey Hâman ! Bana bir köşk yap, ola ki, kolayca göklerin yolunu bularak, Musa'nın Tanrısına bakayım; sanırım O yalancıdır!» İşte böyle, Firavun'a kötü işi hoş göründü, doğru yoldan ayrıldı, Firavun'un tuzağı boşa çıkmıştır
36-37. Firavun (alayla) dedi ki: “Ey Hâmân! Bana görkemli bir kule yap! Belki böylece (amacımı gerçekleştirecek) araçlara ulaşırım da Musa'nın ilahını görebilirim. Çünkü ben onun (elçilik davasında) yalancı olduğunu düşünüyorum. İşte böyle, yaptığı kötülükler Firavun'a güzel göründü ve bu nedenle (doğru) yoldan alıkondu. Firavun'un tuzağı hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
36,37. Fir’avn; Hâmân’a "Bana bir saray inşâ it ki oralara (semâya) kadar çıkayım Mûsâ’nın Allâh’ının nezdine gideyim zîrâ bu âdem yalancıdır zan idiyorum" didi. Böylece Fir’avn’ın a’mâl-i kabîhası kendi nazarında güzel göründi. Doğrı yoldan ayrıldı lâkin Fir’avn’ın hîleleri boş idi.
36,37. Firavun: "Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısını görürüm. Doğrusu ben, onu yalancı sanıyorum" dedi. Firavun'a, kötü işi böylece güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkondu. Firavun'un hilesi elbette boşa gidecekti.*
36,37. Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Mûsâ’nın ilâhını görürüm(!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum.” Böylece Firavun’a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun’un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı.
36-37. Firavun, “Ey Hâmân!” dedi, “Bana yüksek bir kule inşa et; belki bazı yollara, göklerin yollarına ulaşırım da bu sayede Mûsâ’nın ilâhını görebilirim! Doğrusu onun bir yalancı olduğunu düşünüyorum.” İşte böylece, yaptığı çirkin iş Firavun’a güzel göründü ve doğru yolu bulması engellendi. Firavun’un tuzağı hüsrandan başka bir sonuç doğurmadı.
36, 37. Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısı'nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum, dedi. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
Firavun dedi ki, "Haman, benim için bir kule dik de yollara erişeyim."
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana bir kule yap, belki ben o yollara ulaşabilirim."
Fir'avn de «ya Hâmân! dedi: bana bir kule yap, belki ben irerim o esbaba
36-37. Ve Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana (yüksek) bir kule yap, belki bu sebeple göklerin yollarına erişirim de Mûsâ’nın ilâhını görürüm. Çünkü ben onun (peygamberlik davasında) yalancı olduğunu düşünüyorum.” İşte böylece Firavun’un yaptığı kötülükler, kendisine (şeytan ve nefsi tarafından) güzel gösterildi ve (böylece yine şeytan ve nefsi tarafından hak) yoldan alıkonuldu. Firavun’un tuzağı (inatla hakkı inkâr edişi, kendisini ve halkını) felâket (e sürüklemek) ten başka hiçbir işe yaramadı!
Firavun: “Ey Hâmân! Benim için yüksek bir kule yap. Belki böylece o sebeplere ulaşırım;”
36,37. Fir'avn (şöyle) dedi: «Ey Hâmân, benim için yüksek bir kule yap. Olur ki ben o yollara, göklerin yollarına ulaşırım da Musânın Tanrısına yükselib çıkarım! Ben onu mutlak bir yalancı sanıyorum a». İşte bu suretle Fir'avnın kötü amel (ve hareket) i süslendirildi. O, yoldan sapdırıldı. Fir'avnın düzeni, başka değil ancak hüsranda idi.
36,37. Fir'avun: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap;(1) belki sebeblere, göklerin sebeblerine (yollarına) erişirim de, Mûsâ'nın İlâhına muttali' olurum (hakikaten var mıdır diye bakarım); doğrusu ben onu, gerçekten yalancı sanıyorum” dedi. Böylece Fir'avun'a, kötü ameli süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Zâten Fir'avun'un tuzağı ancak hüsrândadır.
36 , 37. Ve Firavun dedi ki: “Ey Haman! Bana (yüksek) bir kule inşa et. Belki sebeplere (imkânlara,) göklerin imkânlarına ulaşırım da Musa’nın ilahının yanına çıkarım. Ve gerçekten ben onu (Musa’yı) yalancılardan sanıyorum. İşte böylece yaptığı kötülükler, Firavun’a güzel göründü ve bu böylece (inkâr ve sapkınlığı terch etmesinden dolayı) doğru yoldan alıkondu. Oysa Firavun’un hileli düzeni, ’yıkım ve kayıpta’ olmaktan başka (bir şey) olmadı. *
Firavun “Ya Haman! Bana yüksek bir kule inşa et ki, belki bazı vasıtalara ulaşabilirim.”
Firavun dedi: "Ey Haman! Benim için bir kula yap. Olur a yolları bulurum,
Firavun şöyle dedi: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki bazı yollara ulaşırım;
Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule bina et de belki böylece o sebeplere (yollara) erişirim!”
Mümin şahıs konuşmasına devam ederken, Firavun onun sözlerini keserek “Ey Haman!” dedi, “Madem ki Mûsâ, tüm varlıkların Efendisi olan bir tanrıdan söz ediyor, o hâlde bana öyle yüksek bir kule yap ki, tepesine çıkıp göklere açılan yollara ulaşayım!”
Firavun dedi ki:
“Ey Hâman! Benim için bir kule yap; belki ulaşırım Sebepler’e!”.
Nitekim bir gün Fıravun vezirine: " Hâman! dedi. Bana bir kule yap. Belli mi olur bakarsın kıyı bucak ararken
Firavun: “Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap!”
Firavun “Ey Haman, bana yüksek bir kule yap; belki sebeplere (yollara) ulaşırım.
36,37. (Bunun üzerine) Firavun: “Ey Hâmân,¹ bana yüksek bir kule yap, yollara, göklerin yollarına ulaşırım da belki Mûsa’nın ilâhının ne olduğunu anlarım. Çünkü ben, onun yalancı olduğu kanaatindeyim”² dedi. Böylece Firavun’a yaptığı kötü işi, güzel göründü ve (bu yüzden) hak yoldan alıkonuldu. Firavun’un tuzağı hüsrandan başka (bir işe de) yaramadı.
Firavun: “Ey Hâmân!” diye seslendi, “Bana haşmetli bir kule inşa et, belki böylece [uygun] araçlara sahip olabilirim;
O esnada Firavun da dedi ki: Ey Hâman, benim için yüksek bir kule yap ki bazı yollar bulayım. 40/37
Firavun (o müminin uyarılarına aldırmadı ve) "Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap. Belki o yollara,"
Fir’avn dedi: "Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap da o sebeplere erişeyim:"
Ve Fir'avun dedi ki: «Ey Haman! Benim için bir yüksek köşk yap. Belki, ben yollara ulaşırım.»
36-Firavun: “Haman! benim için bir kule inşa et, dedi, Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Mûsâ'nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse! )”İşte böylece, Firavun'un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı [28, 38]
Fir'avn dedi: "Ey Haman, bana yüksek bir kule yap da o sebeplere (yollara) erişeyim:"
36,37. Fir'avn: "Ey Hâmân! Benim içün bir kule binâ it ki göklerin yolundan bir yol bulub çıkayım ve Mûsâ'nın ilâhına mülâkî olayım. Ben onı yalancı zan idiyorum" didi. İşte böylece Fir'avn'a 'ameli tezyîn kılındı ve doğrı yoldan men' idildi. Fir'avn'ın hîlesi ancak dâimî ziyândır.
Firavun: "Ey Haman! Bana yüksekçe bir kule yap; belki o yollara ulaşırım.
Firavun dedi ki:-Ey Hâman, benim için bir kule yap, belki sebeplere ulaşırım.
Firavun “Ey Hâmân,” dedi. “Bana bir kule yap ki yol bulayım.
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân, sebeplere ulaşabilmem için bana yüksek bir kule yap!"
36-37. daħı eyitti fir'avn “iy hāman! yap benüm içün köşk ola ki ben irem yollara yollarına göklerüñ pes baķam mūsā Tañrı’sındın yaña daħı bayıķ ben śanurvan anı yalancı.” daħı ancılayın bezenildi fir'avn’a yavuz işi daħı döndürinildi yoldan. daħı degül fir'avn yavuz śanduġı illā ziyān içinde.
Fir‘avn eyitdi Hāmāna: İy Hāmān, baña bir yüksek ḳaṣr yap, didi. Ola kimyollara irem.
Fir’on (istehza ilə) dedi: “Ey Haman! Mənim üçün bir uca qəsr tik ki, bəlkə, yollara yetişim –
And Pharaoh said: O Haman! Build for me a tower that haply I may reach the roads,
Pharaoh said: "O Haman! Build me a lofty palace,(4408) that I may attain the ways and means-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |