11 Eylül 2024 - 7 Rebiü'l-Evvel 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 35. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne yucâdilûne fî âyâti(A)llâhi biġayri sultânin etâhum(s) kebura makten ‘inda(A)llâhi ve ’inde-lleżîne âmenû(c) keżâlike yatbe’u(A)llâhu ‘alâ kulli kalbi mutekebbirin cebbâr(in)

Öyle kişilerdir onlar ki kendilerine hiçbir kesin delil gelmediği halde Allah'ın delilleri hakkında çekişmiye girişirler; Allah katında da bir nefrete ve buğza uğrarlar, inananlar katında da; Allah, her kibirli ve cebbar kişinin gönlünü böyle mühürler işte.

"Ki onlar, Allah’ın ayetleri (ve Kitabın açık hükümleri) konusunda kendilerine gelmiş bir delil bulunmaksızın (kafa karıştırmak ve sorumluluktan kaçmak için tartışan ve) mücadele edip duran kimselerdir. (Bu) Allah katında da, iman edenler katında da büyük bir nefret ve öfke (sebebi)dir. İşte Allah, her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürlemekte (ve hidayetini karartıvermekte)dir."

Onlar ki, Allah'ın ayetleri konusunda, kendilerine gelmiş bir delil bulunmaksızın mücadele edip dururlar. Bu Allah katında da, iman edenler yanında da büyük bir öfke sebebidir. İşte Allah, her kibirli zorbanın kalbini böylece mühürler.

Kendilerine gelmiş hiçbir delil, hiçbir ferman, hiçbir yetki olmadığı halde, Allah'ın âyetleriyle ilgili tartışma açanlar, Allah katında ne büyük gazaba uğrayacaklar. İman edenler yanında da ne büyük öfkeyle karşılanır. Allah kendilerinde bir güç gören, zorbaların, diktatörlerin, kalplerini, kafalarını işte böyle anlayışsız hale getirir.

Onlar ki, kendilerine gelmiş açık bir delil olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele ederler. Bu Allah katında da iman edenlerin yanında da büyük bir öfkeye yolaçar. İşte Allah her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler."

'Ki onlar, Allah'ın ayetleri konusunda kendilerine gelmiş bir delil bulunmaksızın mücadele edip dururlar. (Bu,) Allah katında da, iman edenler katında da büyük bir öfke (sebebi)dir. İşte Allah her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürler.'

(O Şübheciler), o kimselerdir ki, kendilerine (Allah'dan) gelmiş hiçbir delil olmaksızın Allah'ın ayetlerinde mücadele ederler. Bu, hem Allah katında, hem iman edenler yanında en büyük buğzu gerektirir. İşte Allah her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürler.”

O müsrifler ki kendilerine gelen güçlü bir delil olmadan Allah’ın ayetleri hakkında mücadele ederler. Onların bu yaptıkları, Allah katında da inananların yanında da büyük bir nefretle karşılanır. İşte Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini böylece mühürler.

Onlar, kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadan Allah'ın âyetleri hakkında tartışırlar. Bu, Allah katında da inananlar katında da büyük nefrete sebep olur. Allah, kibirli her zorbanın kalbini böyle mühürler.

Kendisine gelen bir tutağı olmadan Allahın âyetleri hakkında kakışan kimseler, hem Allahın, hem inanmış olanların katında büyük bir iğrençle karşılanırlar; her zorbanın, kasalağın gönlünü işte Allah böylecene damgalar

Bunlar, Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelmiş bir delil bulunmadan tartışırlar. Onların bu hareketleri hem Allah indinde hem de iman edenler nazarında pek kötü, pek çirkin bir davranıştır. Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini (yaptıkları yüzünden) işte böyle mühürler.

Hiç bir delîl olmaksızın Allâh’ın mu’cizeleri hakkında mücâdele idenler hem Allâh’ın ve hem mü’minlerin ’adâvetini da’vet iderler. Allâh mütekebbir ve cabbar olan âdemin kalbini mühürler.

"Bunlar, Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelmiş bir delil bulunmadan tartışırlar. Bu, Allah katında da, inananların yanında da öfkeyi arttırır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini bundan dolayı mühürler."

Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah’ın âyetleri hakkında tartışan kimselerdir. Bu ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

Onlar, kendilerine ulaşmış kesin bir kanıt olmadan Allah’ın âyetleri hakkında tartışmaya girişirler. Bu tutum, gerek Allah yanında gerekse inananlar yanında büyük bir nefrete sebep olur. Allah, kendini beğenmiş her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.”

Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah yanında, gerekse iman edenler yanında büyük bir nefretle karşılanır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

ALLAH'ın ayet ve mucizelerine karşı, hiç bir delile sahip olmadan tartışanlar, hem ALLAH katında ve hem de inananlar katında büyük bir öfkeye muhataptır. ALLAH her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

Onlar, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında mücadele ederler. Bu durum, Allah katında ve iman edenler yanında büyük bir buğzu gerektirir. İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbini öyle bir tabiat ile mühürler.

Onlar ki kendilerine gelmiş bir bürhan olmaksızın Allahın âyetlerinde mücadele ederler, Allah yanında ve iymanı olanlar ındinde mebğuz olmak için ne büyük huy, işte Allah her cebbar mütekebbirin kalbini öyle bir tabiat ile mühürler

O kimselerdir ki, kendilerine (Allah’tan) gelmiş hiçbir delil olmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında mücadele ederler. (Kâfirlerin) bu (çirkin davranışı) Allah tarafından büyük bir gazabı ve îmân edenler tarafından da büyük bir buğzu gerektirir. Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini (ısrarla hakkı inkâr etmeleri ve hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmedikleri için) işte böyle (manen) mühürler.”

O kimseler, kendilerine görevli kılınmış, yetki verilmiş bir kimse gelmediği halde, Allah'ın ayetleri hakkında tartışırlar. Bu da Allah'ın yanında da insanların yanında da büyük bir kızgınlığa neden olur. İşte böyle! Allah, her büyüklük taslayanın kalbini mühürler.

«Onlar, kendilerine gelmiş hiçbir hüccet olmadığı halde Allahın âyetleri hakkında mücâdele edenlerdir. Gerek Allah indinde, gerek îman edenler katında (buna) buğz büyümüşdür. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler».

Onlar ki, kendilerine gelmiş bir delîl olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında mücâdele ederler. (Bu,) Allah katında da, îmân edenlerin yanında da nefret cihetiyle büyük olmuştur. İşte Allah, (kendisine) büyüklük taslayan her zorbanın kalbini (kendi kibri ve bunda ısrarı üzerine) böyle mühürler!

Onlar ki, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın, Allah’ın ayetleri hakkında mücâdele ederler. (Bu,) Allah katında da iman etmiş olanların yanında da nefret cihetiyle büyük olmuştur. Allah, Büyüklük taslayan herbir zorbanın kalbi (her kibirli ve diktatör kimsenin beyin korteksi) üzerine (kendi kibri ve bunda ısrarı nedeniyle) işte böyle (manevi) damga (manevi izler) oluşturuyor. *

Ellerinde, onlara gelen kesin olarak doğrulayacak bir delil olmadığı halde, Allah’ın ayetleri ile mücadele edenler, Allah’ın katında ve iman edenlerin yanında büyük bir öfke kazanmışlardır. İşte bundan dolayı Allah, bütün kibirlenen zorbaların kalplerini mühürlemiştir.

Kendilerine hiç bir kanıt gelmeden Allah’ın belgeleri üzerinde çekişenler Allah’ın katında da, inananların katında da en büyük öfke ile karşılanırlar. Allah her büyüklük taslıyanın, her zorbanın yüreğini işte böyle körletir."

Kendilerine hiçbir burhan gelmeksizin Allah/ın âyetlerinde çene çalanları işte böyle şaşırtırız. Bunlar Allah yanında, mü/minler yanında büyük bir düşmandır, asla sevilmez. Allah kibirli, zorba olan herkesin kalbine böyle mühür basar».

“Kendilerine hiçbir delil [sultân] gelmediği hâlde, Allah’ın ayetlerine karşı mücadele edenler, hem Allah katında hem de inananların yanında büyük bir öfkeye [maktân] sebep olurlar. İşte Allah her kibirli zorbanın kalbinin üstüne böyle mühür vurur.”

“Onlar Allah'ın ayetleri konusunda kendilerine gelmiş bir delil bulunmaksızın mücadele edip dururlar. (Bu,) Allah katında da, iman edenler katında da büyük bir nefretle karşılanır. İşte Allah, her mütekebbir zorbanın kalbini böyle damgalar.”

“Oysa iknâ edici herhangi bir delile dayanmaksızın Allah’ın ayetleri hakkında körü körüne tartışmaya girişenler, hem Allah’ın gazâbına uğrayacak, hem de müminlerin öfkesiyle karşı karşıya kalacaklardır! İşte Allah, küstahça kibirlenen zâlimlerin kalbini böyle mühürler!”

Onlar ki kendilerine verilmiş bir sültan / belge / delil olmadan Allah’ın âyetleri hakkında tartışıyorlar. Bu, Allah’ın katında ve inanmış kimselerin katında nefret artırdı. Allah, her bir zorba kibirlinin kalbini böyle mühürler.

Gerçek bir bilgi sahibi olmadıkları halde Allah kelâmı hakkında kısır çekişmelere girenler, hem Allah'ın hem inananların öfkesini çeker. Allah da bu şekilde, kendilerini dev aynasında görenlerin basiretini bağlar...

Kendilerine hiçbir delil gönderilmediği halde ayetlerimiz hakkında mücadele edenler; gerek Allah, gerekse iman edenler tarafından sevilmez. Ellerinde kesin bir delil yokken büyüklük taslayan, fırsatını bulduğu zaman ayetlerimize karşı zorbalık yapanların amelleri hayat kitaplarına yazılır. Hesap günü hayat kitapları önlerine konulur. Zorbaların yaptıkları bütün ameller hesap günü kendi aleyhlerine şahit olur.

Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı hâlde Allah’ın ayetleri hakkında mücadele edenler, [*] gerek Allah katında, gerekse iman edenler katında büyük bir öfkeyle karşılanır. Allah her zorba kibirlinin kalbini işte böyle mühürler. [*]

Benzer mesaj: Mü’min 40:56 İnkârcıların kalplerinin mühürlenmesinin sebebi, inkârlarında ısrarcı olmalarıdır. Yani inkâr “sebep”, mühürlenme ise “son... Devamı..

“Ellerinde kendilerine gelen hiç bir delil bulunmaksızın, Allah’ın âyetleriyle mücadele edenler, Allah’ın huzurunda ve îman edenlerin yanında çok kötü (kimseler)dir. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini de işte böyle mühürler.” dedi.

Hiçbir delilleri olmadan ²⁵ Allah’ın mesajlarını sorgulayanları [da]: hem Allah’ın, hem de iman etmiş olanların gözünde son derece çirkin [bir günah]. Allah, bütün kibirli zorbaların kalbini işte böyle mühürler.” ²⁶

25 Lafzen, “kendilerine gelmiş hiçbir otorite [yahut “delil”] olmadan”; yani vahiy gerçeğini inkar etmelerini destekleyecek güçlü bir kanıta sahip olm... Devamı..

Bu kimseler, ellerinde hiçbir delil bulunmadığı halde Allah’ın ayetleri hakkında ileri geri tartışıp konuşur dururlar. Bu, hem Allah nezdinde hem de inananlar nezdinde büyük bir öfkeye sebep olur. Onlar Allah’ın ayetlerine kalplerini mühürleyerek büyüklenmişlerdir. 47/14

Bu gibiler kendilerine ulaşmış hiçbir etkin belge ve yetki olmadan Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri konuşurlar: (Bu) hem Allah katında, hem de iman edenler nezdinde büyük bir bayağılaşmadır: İşte Allah her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler.[⁴¹⁹⁵]

[4195] Bu paragrafın içeriği de, kendisinden önceki pasajda olduğu gibi “mü’min adam”a nisbet edilebilir. Fakat 35. âyetteki “polemik yapanlar” ifades... Devamı..

Kendilerine hiçbir delil gelmediği halde, Allah’ın ayetlerine karşı gelip tartışanlar ancak; Allah katında gazabın ve mü'minlerin yanında öfkenin artmasına sebep olurlar. Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler!

Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah’ın âyetlerine karşı mücadele edenlerdir. Bu ise Allah katında ve iman edenler katında onlara karşı büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

Onlar ki, kendilerine gelmiş hiçbir bürhan olmaksızın Allah'ın âyetlerinde mücadelede bulunurlar. Allah indinde ve imân edenlerin indinde büyük bir gazap (vesilesi) olmuştur. İşte Allah, her mütekebbir, cebbâr olanın kalbini öyle mühürler.

Kendilerine ulaşmış hiçbir delile dayanmaksızın Allah'ın âyetleri hakkında ileri geri tartışanların bu hareketleri, hem Allah indinde, hem de iman edenler yanında pek büyük bir gazaba yol açar. İşte Allah, her kibirli ve zorbanın kalbini böylece mühürler.

Onlar ki kendilerine gelmiş bir delil olmadan Allah'ın ayetleri hakkında tartışırlar. (Bu hareketleri) Gerek Allah yanında, gerek inananlar yanında (onlara karşı) ne büyük bir kızgınlık (doğurur)! İşte Allah, her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler."

"Kendilerine gelmiş bir hüccet ve burhân olmaksızın Allâh'ın âyetlerinde mücâdele idenlere Allâh ve mü'minler büyük 'adâvet iderler. İşte Allâh Te'âlâ her mütekebbir cabbârın kalbine böyle mühür urur" didi

Onlar Allah'ın ayetleri hakkında, kendilerinde bir delil olmadan tartışanlardır. Bu hem Allah katında, hem de inanıp güvenler katında öfkeyi büyütür. Allah, büyüklük taslayan her bir zorbanın kalbini böyle mühürler.

Bu kimseler, Allah'ın ayetleri hakkında, kendilerine gelen bir delil olmadığı halde tartışır dururlar. Bu, Allah katında da, iman edenlerin yanında da büyük kızgınlık sebebidir. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

Onlar, kendilerine ulaşmış hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında tartışanlardır. Bu ise Allah katında da, iman edenler yanında da büyük bir gazap nedenidir. Büyüklük taslayan herbir zorbanın kalbini Allah işte böyle mühürler.

Kendilerine gelmiş bir kanıt olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin durumu, hem Allah katında hem de inananların katında büyük bir öfke konusu olmuştur. Allah, tüm zorba, kibirli kalpler üzerine işte böyle mühür basıyor.

anlar kim ŧartışurlar Tañrı āyetlerinde ḥüccetsüz kim geldi anlara ulu oldı düşmān dutmaķdın yaña Tañrı ķatında daħı anlaruñ ķatında kim įmān getürdiler. ancılayın mühr urur Tañrı her göñül [251b] üzere mütekebbir boyun virmeyici.

Ol kişiler ki çekişürler Tañrı Ta‘ālā āyetlerinde ḥüccetsüz, delīlsüz. Ulu‘aẕāba müsteḥaḳ oldılar Tañrı Ta‘ālā ḳatında, mü’minler ḳatında daḫı.Anuñ gibi mühr urur Tañrı Ta‘ālā her mütekebbir ve cebbār yüregi üstine.

O kəslər ki, (Rəbbindən) özlərinə heç bir dəlil gəlmədən Allahın ayələri barəsində mübahisə edərlər. Bu həm Allah, həm də iman gətirənlər yanında (onlara qarşı) nifrət artırar. Allah hər təkəbbür sahibinin, zalımin ürəyini (təkəbbür, zülm sahibi olan hər bir qəlbi) belə möhürləyər!

Those who wrangle concerning the revelations of Allah without any warrant that hath come unto them, it is greatly hateful in the sight of Allah and in the sight of those who believe. Thus doth Allah print on every arrogant, disdainful heart.

"(Such) as dispute about the Signs of Allah, without any authority that hath reached them, grievous and odious (is such conduct) in the sight of Allah and of the Believers. Thus doth Allah seal up(4407) every heart - of arrogant and obstinate Transgressors."

4407 See the last note. The arrogant transgressors having closed their hearts to the Message of Allah and to every appeal made to them, it followed by... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.