Eve lem yesîrû fî-l-ardi feyenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lleżîne kânû min kablihim(c) kânû hum eşedde minhum kuvveten ve âśâran fî-l-ardi feeḣażehumu(A)llâhu biżunûbihim vemâ kâne lehum mina(A)llâhi min vâk(in)
Yeryüzünü gezip dolaşmazlar mı ki onlardan önce gelip geçenlerin ne olmuş sonları, bir bakıp görsünler? Onlar, kuvvet bakımından da üstündü bunlardan, yeryüzünde yaptıkları şeyler bakımından da; derken kafir oldular da Allah, onları helak ediverdi ve onları, Allah'a karşı koruyacak hiçbir kimse çıkmadı.
Onlar yeryüzünde (hiç ibretle) gezip-dolaşmıyorlar mı ki, böylece kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. (Oysa) Onlar, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri yönünden kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allah, onları günahları dolayısıyla (azapla) yakalayıverdi. Onları Allah’tan koruyacak hiç kimse de olmadı.
Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce yaşamış olan inkârcıların sonunun ne olduğunu görmezler mi? Onlar kendilerinden daha güçlüydüler ve yeryüzünde, daha derin izler bırakmışlardı, ama Allah onları günahlarından dolayı yakaladı ve o zaman kendilerini, Allah'a karşı koruyacak bir kimse bulamadılar.
Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı? Kendilerinden öncekilerin, boylarınca günaha, isyana, küfre batmış milletlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir baksınlar, incelesinler. Onların daha çok güç ve kudretleri, ülkelerinde daha çok eserleri vardı. Böyleyken Allah onları günahları sebebiyle tutup cezalandırdı. Onları Allah'ın gazabından koruyabilen de olmadı.
Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Ama Allah onları günâhlarından dolayı yakalayıverdi. Onları Allah('ın azabın)dan bir koruyan da olmadı.
Yeryüzünde gezip-dolaşmıyorlar mı ki, böylece kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allah, onları günahları dolayısıyla (azabla) yakaladı. Onları Allah'tan koruyacak kimse olmadı.
O kâfirler, yeryüzünde gezib dolaşmadılar mı? Baksalar ya, kendilerinden öncekilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar hem kuvvet, hem de eserleri bakımından yeryüzünde kendilerinden çok daha üstündüler. Böyle iken Allah onları günahları yüzünden helâk etti. Kendilerini Allah'ın azabından bir koruyan da olmadı.
Onlar yeryüzünde seyredip onlardan öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? İşte onlar kendilerinden kuvvetçe daha güçlü idiler, yeryüzünde daha çok eserler yaptılar. Böyle iken Allah, günahlarından dolayı onları yakalayıverdi. Ve Allah’a karşı onları koruyacak hiç kimse de olmadı.
Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görsünler! Öncekiler, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri yönünden bunlardan daha da üstündüler. Böyleyken, Allah onları günahları sebebiyle yakaladı. Onları Allah'ın gazabından koruyan da olmadı.
Yeryüzünde gezerek, kendilerinden önce geçenlerin sonu ne oldu? Görmüyorlar mı? Hem kuvvetçe, hem de yeryüzünde eserce, bunlardan daha çok katıydılar, günahları yüzünden, imdi Allah onları yakalamıştır, Allahın azabından kendilerin bir koruyan olmadı
Onlar yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olan inkârcıların sonunun ne olduğunu görmüyorlar mı? Onlar, (kendilerinden) hem daha güçlüydüler hem de yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı. Ama Allah, onları günahları sebebiyle yakaladı da kendilerini Allah'ın azabından koruyacak hiç kimse bulunamadı.
Yeryüzünde seyahat itmediler mi? Kendilerinden evvel gelenlerin ’âkıbetlerini görmediler mi? Evvelkiler kuvvetleri ile ve arz üzerinde bırak(dı)kları âsâr ile kendilerinden daha metânetli idiler fakat Allâh ânları günâhları içün tecziye itdi ve kimse Allâh’a karşu ânları müdâfa’a idemedi.
Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce ve kendilerinden daha kuvvetli olan ve yeryüzünde daha çok eser bırakan kimselerin sonuçlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları suçlarıyla yakalamıştır. Allah'a karşı onları koruyan yoktur.
Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar, kendilerinden daha güçlü ve yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Böyle iken Allah, günahları sebebiyle onları yakaladı. Onları Allah’ın azabından koruyacak hiç kimse olmadı.
Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin âkıbetlerinin nice olduğunu görmediler mi? Onlar, güçleri ve yeryüzünde bıraktıkları eserler itibariyle bunlardan daha üstün idiler. Böyleyken Allah onları günahları yüzünden yakalayıp cezalandırdı; kendilerini Allah’a karşı koruyan da olmadı.
Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbetinin nasıl olduğunu görsünler! Onlar, kuvvet ve yeryüzündeki eserleri yönünden bunlardan daha da üstündüler. Böyleyken Allah onları günahları yüzünden yakaladı. Onları Allah'ın gazabından koruyan da olmadı.
Kendilerinden öncekilerin sonucunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünde dolaşmıyorlar mı? Onlardan daha fazla güce sahiptiler, yeryüzünde daha çok üreticiydiler. Ancak ALLAH onları günahlarıyla yakaladı. ALLAH'a karşı onları koruyabilecek yoktur.
Yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya kendilerinden öncekilerin sonları nasıl olmuş? Onlar yeryüzünde gerek kuvvetçe ve gerek eserce kendilerinden daha üstündüler. Öyle iken Allah onları günahları sebebiyle tutup alıverdi. Kendilerini Allah'ın azabından koruyacak biri bulunmadı.
Yer yüzünde bir gezmediler de mi? Baksalar a kendilerinden evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar, gerek kuvvetçe ve gerek Arzda asarca kendilerinden daha çetin idiler, öyle iken Allah onları günahlariyle tuttu alıverdi ve kendilerine Allahdan bir koruyucu bulunmadı
Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önceki (kâfir) lerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görmediler mi? Onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından, kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allah, onları günahları dolayısıyla (azapla) yakaladı. Onları Allah’ (ın azabın) dan koruyacak hiç kimse de olmadı.
Onlar, yeryüzünde gezinip, kendilerinden önce gelip geçmiş olanların sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Onlar, yeryüzünde güç olarak ve bıraktıkları eserler bakımından daha üstündüler. Yine de Allah onları, suçları¹ nedeniyle cezalandırdı. Kendilerini Allah'tan koruyan kimse olmadı.
Onlar yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı ki kendilerinden evvelkilerin akıbetinin nice olduğuna baksınlar? Onlar kuvvet ve yer (yüzün) deki eserleri i'tibariyle bunlardan daha üstündü. Böyle iken Allah onları günâhları yüzünden yakaladı. Onları Allah (ın azabın) dan bir koruyan da olmadı.
(Onlar) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Onlar, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha şiddetli idiler. Böyle iken, Allah onları günahları yüzünden yakalayıverdi de onları Allah'(ın azâbın)dan koruyacak hiçbir kimse olmadı.
Onlar (o insanlar), yeryüzünde dolaşmadılar mı ki, onlardan öncekilerin akıbeti nasıl oldu, baksınlar. Onlar yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından, kendilerinden daha üstündüler. Böyleyken Allah onları suçları (inkâr, zulüm ve azgınlıkları) yüzünden (azapla) yakalayıverdi. Ve onları Allah’a karşı koruyan hiçbir kimse olmadı.
Onlar yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden daha güçlü ve yeryüzünde daha çok eser bırakmış olan onlardan öncekilerin akıbetleri nasıl olmuş, bakmıyorlar mı? Allah onları günahlarıyla birlikte yakalamış ve onların Allah’dan başka koruyanları da yoktur.
Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce gelenlerin sonu nice oldu, görmüyorlar mı? Onlar hem güç hem de eser bakımından bunlardan üstün idiler. Yine de Allah onları günahlarından dolayı çarptı. Onları Allah’a karşı koruyan olmadı.
Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden evvel gelenlerin hangi akıbete uğradıklarını görmüyorlar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli, yeryüzünde daha çok eser göstermiş kimselerdi [²]. Allah onları günahları sebebiyle azaba çarptı. Onları Allah/ın azabından koruyan bulunmadı.
Onlar yeryüzünde gezip dolaşarak, kendilerinden önce gelip geçenlerin sonlarının nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Onlar kendilerinden daha güçlü ve yeryüzündeki bıraktığı eserler bakımından daha üstün idiler. Allah onları günahları yüzünden yakaladı. Onları Allah’ın azabından bir koruyan olmadı.
Onlar, yeryüzünde gezip-dolaşmadılar mı ki, böylece kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler? Oysa onlar, kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allah, onları günahları dolayısıyla (azapla) yakalayıverdi. Onları Allah'tan bir koruyacak olan da bulunmadı.
Peki bu inkârcılar, hiç yeryüzünü dolaşıp da, kendilerinden önce gelip geçmişzâlimlerin nasıl bir sonla karşılaştığını görmüyorlar mı? Üstelik geçmişte yaşamış bu toplumlar, gerek askerî, sosyal ve ekonomikgüç bakımından, gerekse yeryüzünde meydana getirdikleri eserler açısından kendilerinden daha üstünlerdi. Buna rağmen Allah, işledikleri günahlardan dolayı onları korkunç bir azapla yakalayıverdi ve hiç kimse, onları Allah’a karşı koruyamadı!
Yeryüzü’nde dolaşmadılar mı? Bir baksınlar, onlardan öncekilerin sonu nasıl oldu? Nitekim onlar, Yeryüzü’nde eserler ve güç bakımından bunlardan daha çetindiler. Allah onları günahları sebebiyle yakaladı; onlar için Allah’tan hiçbir koruyucu olmadı.
Acaba bunlar, hiç yeryüzünü gezip dolaşmadılar mı? kendilerinden öncekilerin sonu ne olmuş görmediler mi? Halbuki onlar hem bunlardan daha güçlü hem de dünyada daha çok eser bırakmışlardı. Ama Allah, yaptıkları yanlışlar yüzünden onların canına okudu. Onlar için Allah'a dur diyen de olmadı.
Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görmediler mi? Yeryüzünde yok olup gidenler, kendilerinden daha güçlüydüler. Böyleyken işledikleri suçlar nedeniyle yakaladık. Onları azabımızdan koruyacak kimse olmadı.
Öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmek için yeryüzünde hiç mi dolaşmadılar? [*] Onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri yönünden bunlardan daha da üstündüler. [*](Böyleyken) Allah onları günahları yüzünden yakalamıştı. [*] Onları Allah’(ın gazabın)dan koruyan da olmamıştı.
O (kâfirler) yeryüzünde gezip dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğunu hiç görmüyorlar mı? Hâlbuki onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha güçlü idiler. Fakat Allah onları günâhları sebebiyle helâk ediverdi ve onları Allah’ın helâkinden (kurtaracak) bir koruyucu da olmadı.
Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olan [inkarcı]ların sonunun ne olduğunu görmezler mi? Onlar, (kendilerinden) daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı: ama Allah onları günahlarından dolayı hesaba çekti ve (o zaman) kendilerini Allah’a karşı koruyacak bir kimse bulamadılar:
Şimdi onlar yeryüzünde gezip dolaşarak kendilerinden önceki toplumların sonlarının nasıl olduğuna bakıp ibret almıyorlar mı? Oysa onlar, kendilerinden çok daha güçlü idiler ve memleketlerinde daha çok eser bırakmışlardı. Ama Allah onları işledikleri günahları yüzünden kıskıvrak yakalayıp cezalandırdı ve kendilerini Allah’ın azabına karşı koruyacak kimse de olmadı. 10/13, 24/34
Onlar hiç yeryüzünde dolaşmazlar mı ve görmezler mi kendilerinden önce geçip gitmiş olanların (feci) akıbetini? Onlar kendilerinden daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmıştılar. Buna rağmen Allah günahları sebebiyle onları cezalandırdı ve kendilerini Allah’a karşı koruyacak kimse olmadı.
Onlar yeryüzünde, -kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görüp ibret almak için- gezip dolaşmadılar mı? Ki o ümmetler kendilerinden daha kuvvetli ve yeryüzünde daha çok eser bırakan kimselerdi. Böyle iken Allah onları, günahları yüzünden yakaladı. (Cezalarını verdi) Allah’ın azabından onları koruyan da olmadı!
Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar, kendilerinden daha güçlü ve yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Böyle iken Allah, günahları sebebiyle onları yakaladı. Onları Allah’ın azabından koruyacak hiç kimse olmadı. ?
Yeryüzünde bir gezip dolaşmadılar mı ki, bakıversinler ki kendilerinden evvel olanların akibetleri nasıl olmuştur? Onlar, bunlardan kuvvetçe ve yerdeki eserlerce daha şiddetli idiler. Sonra onları günahları sebebiyle yakaladı ve onlar için Allah'tan bir koruyucu bulunmadı.
Hiç dünyada dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçenlerin âkıbetlerinin nasıl olduğunu görmüyorlar mı? Onlar gerek kuvvet, gerekse dünyada bıraktıkları eserler yönünden kendilerinden daha güçlü idiler. Öyle iken Allah onları günahları sebebiyle yakalayıp cezalandırdı ve Allah'a karşı kendilerini koruyan da çıkmadı. [46, 26; 30, 9]
(Onlar) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden önce gelenlerin sonunun nasıl olduğunu görsünler. Onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allah, onları günahları yüzünden yakaladı. Onları Allah'a karşı koruyan olmadı.
Bu müşrikler arzda seyr u seyahat idüb kendilerinden evvel olanların -ki kuvvetde onlardan eşedd ve arzda âsâr cihetinden ziyâde idiler- 'âkıbetleri ne oldığına nazar itmezler mi? Allâh onları günâhları sebebiyle ahz ve helâk itdi ve onları Allâh'dan vikâye idecek kimse bulunmadı.
Yeryüzünde dolaşmazlar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun ne olduğunu görsünler. Onlar çok daha güçlüydüler ve daha iyi eserler bırakmışlardı. Allah onları suçlarına karşılık kıskıvrak yakaladı. Allah'a karşı onları koruyacak hiç kimseleri yoktu.
Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin akibetinin nasıl olduğuna baksınlar. Nitekim onlar, bunlardan daha güçlü ve yeryüzünde daha etkili idiler. Ama Allah, onları günahları sebebiyle yakalamıştı da onları Allah'tan koruyacak birisi yoktu.
Onlar yeryüzünde gezip de kendilerinden önce gelip geçmiş olanların sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha çok eser bırakmışlardı. Fakat Allah onları günahlarıyla yakaladığında, kendilerini Allah'tan koruyacak kimseleri olmadı.
Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonları nice olmuş görsünler? Onlar, hem kuvvetçe hem de yeryüzündeki eserler bakımından bunlardan daha zorlu idiler. Ama Allah onları günahları yüzünden yakaladı. Ve Allah'a karşı bir koruyanları da olmadı.
iy daħı yürimediler mi yirde [250b] daħı görmediler mi nite oldı śoñı anlaruñ kim oldılar anlardan ilerü? oldılar anlar ķatıraķ anlardan ķuvvetdın yaña daħı nişānlardın yaña yirde. pes duttı anları Tañrı yazuķları-y-ıla daħı olmadı anlaruñ Tañrı’dan hįç śaķlayıcı ya'nį 'aźābdan.
Niçün seyr eylemezler yir yüzinde, ḥattā ki göreler nice oldı ṣoñı olkişilerüñ ki özlerinden burun geçdiler? Anlar özlerinden ḳuvvetlüraġ‐ıdı,bināları daḫı özlerinden çıḳdı yir yüzinde. Pes anları Tañrı helāk itdigünāhları bile. Daḫı Tañrı ‘aẕābından anlara hīç ḳurtarıcı bulunmaya.
Məgər onlar (müşriklər) yer üzünü dolaşıb özlərindən əvvəlkilərin axırının necə olduğunu görmürlərmi? Onlar bunlardan daha qüvvətli, yer üzündə daha çox iz qoyub getmiş kəslər idi. Allah onları günahlarından dolayı yox etdi. Onları Allahdan (Allahın əzabından) qoruyan bir kimsə tapılmadı.
Have they not travelled in the land to see the nature of the consequence for those who disbelieved before them? They were mightier than these in power and (in the) traces (which they left behind them) in the earth. Yet Allah sewed them for their sins, and they had no protector from Allah.
Do they not travel through the earth and see what was the End of those before them?(4386) They were even superior to them in strength, and in the traces (they(4387) Have left) in the land: but Allah did call them to account for their sins, and none had they to defend them against Allah.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |