10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mü’min Suresi 10. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne-lleżîne keferû yunâdevne lemaktu(A)llâhi ekberu min maktikum enfusekum iż tud’avne ilâ-l-îmâni fetekfurûn(e)

Şüphe yok ki kafir olanlara nida edilir de denir ki: Bugün kendinize karşı duyduğunuz nefretten, buğuzdan daha büyüktü size karşı Allah'ın duyduğu nefret ve buğuz o zaman ki inanca çağrılıyordunuz da kafir oluyordunuz siz.

Şüphesiz (İslami hüküm ve haberleri kısmen veya tamamen inkâr edip) küfre düşenlere ise (şöyle seslenilecek): "Allah’ın (size olan öfkesi ve) gazaplanması, elbette sizin kendi nefislerinize (kızıp) gazaplanmanızdan daha büyüktür. (Bu nedenle şiddetle cezalandırılacak ve Allah’ın kahrına uğrayacaksınız!) Çünkü siz, imana (Kur’an ahkâmına ve İslam ahlâkına) çağrıldığınız zaman (itiraz ve) inkâr ediyordunuz!" diye nida olunacaktır.

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere şöyle seslenilir: “İmana çağrıldığınız halde, gerçekleri inkâra devam ettiğiniz zaman, Allah'ın size karşı öfkesi, sizin kendinize karşı duyduğunuz şu anki öfkenizden daha büyüktür!”

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, kâfirlere:
“Allah'ın gazabı, sizin birbirinize, kendinizden birine olan hıncınızdan daha büyüktür. Siz imana davet edildiğiniz, teşvik edildiğiniz halde, inkâr ediyor, küfre saplanıyorsunuz.” diye seslenilir.

İnkâr edenlere şöyle seslenilir: "Şüphesiz Allah'ın (size) öfkesi sizin kendinize olan öfkenizden daha büyüktür. Çünkü siz imana çağrılıyordunuz da inkâr ediyordunuz."

Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: 'Allah'ın gazablanması, elbette sizin kendi nefislerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağrıldığınız zaman inkâr ediyordunuz.“

O kâfir olanlara (cehenneme girişlerinden sonra melekler tarafından) şöyle çağrılacaktır:” - Muhakkak ki Allah'ın buğzu, sizin nefsinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz, (dünyada iken) imana davet olunuyordunuz da, küfürde israr ediyordunuz.”

O kâfirlere şöyle seslenilecektir: “İşte Allah’ın (size olan) buğzu, sizin birbirinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü imana çağrıldığınızda inkâr ediyordunuz.”

İnkâr edenlere şöyle seslenilir: “Allah'ın buğzu, sizin kendinize olan öfkenizden daha büyüktür. Çünkü imana çağırıldığınızda inkâr ederdiniz.”

Kâfir olanlara: «Allahın size hıncı, sizin kendinize olan hıncınızdan daha büyüktür, ne vakit inana çağrıldınızsa, hemencek küfrettiniz» diyerek nida olunurlar

(Cehenneme giren) İnkârcılara (o gün) şöyle seslenilir: “Allah'ın size olan gazabı/öfkesi sizin şu anda, (cehenneme girmeye bizzat kendi iradenizle karar verdiğiniz için) kendinize olan öfkenizden daha şiddetlidir. Çünkü siz imana çağrıldığınız halde inkâr etmeyi tercih etmiştiniz.”

Kâfirlere o gün bir sadâ "Allâh’ın size karşu ’adâveti sizin nefsinize nefsinize karşu olan ’adâvetinizden daha büyükdür zîrâ siz îmâna da’vet olundığınız halde îmân itmediniz." diyecekdir.

Ama inkar edenlere, "Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür; imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz" diye seslenilir.

İnkâr edenler var ya, muhakkak onlara: “Allah’ın (size) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür. Çünkü siz imana çağırılırdınız da inkâr ederdiniz” diye seslenilir.

İnkâra sapanlara (âhirette) şöyle seslenilecek: “Siz inanmaya çağırıldığınızda inkâr ederken Allah’ın size öfkesi şimdi sizin kendinize öfkenizden elbette daha ¬şiddetlidir.”

İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kızgınlıktan elbette daha ağırdır. Zira siz imana davet ediliyor, fakat inkâr ediyordunuz.

İnkar etmiş olanlara, "ALLAH'ın hoşnutsuzluğu, sizin kendi kendinize olan hoşnutsuzluğunuzdan daha büyüktür. İmana çağrıldığınızda inkar ederdiniz," diye seslenilir.

O kâfirlere mutlaka şöyle bağırılacaktır: "Elbette Allah'ın buğzu, sizin nefislerinize buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz imana davet ediliyordunuz da inkâr ediyordunuz."

O küfredenlere muhakkak şöyle bağırılacaktır: elbette Allahın buğzu sizin nefislerinize buğzunuzdan daha büyük, zira siz iymana da'vet olunuyordunuz da küfrediyordunuz

(Cehenneme giren) kâfirlere (o gün melekler tarafından) şöyle seslenilir: “Allah’ın size olan gazabı sizin şu anda, (cehenneme girmenize sebep olacak inkâr ve isyanı bizzat kendiniz cüz’î irâdenizle tercih ettiğiniz için) kendinize olan kızgınlığınızdan daha şiddetlidir. Zira siz (dünyada iken) îmâna davet ediliyor, fakat (ısrarla hakkı) inkâr ediyordunuz.

Gerçeği yalanlayan nankörlere seslenilir: “Elbette ki Allah'ın kızgınlığı, kendinize duymuş olduğunuz kızgınlıktan daha büyüktür. Zira siz inanmaya çağrıldığınız zaman, gerçeği yalanlayarak nankörlük ediyordunuz.”

Küfredenlere (melekler tarafından) nida edilir: «Allahın buğzu, sizin kendinize olan buğzunuzdan elbet daha büyükdür. Çünkü siz (dünyâda) îmâna da'vet olunuyordunuz da küfür (de ısraar) ediyordunuz».

Doğrusu inkâr edenlere (âhirette melekler tarafından şöyle) seslenilir: “Elbette Allah'ın (size olan) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür; çünki (siz) îmâna da'vet ediliyordunuz, fakat inkâr ediyordunuz.”

Kuşkusuz inkâr etmiş olanlara (o gün) şöyle nida edilecektir: "İnanmaya çağırıldığınız hâlde inkâr etmeyi sürdürdüğünüz zaman Allah’ın size olan hoşnutsuzluğu, sizin (bugün cehenneme girmeye sebep bizzat kendiniz olduğunuz için şu an) kendi kendinize olan hoşnutsuzluğunuzdan daha büyüktür!" *

(*) Tefsirlerde, makt kelimesinin, insanlardaki öfke duygusuyla karıştırılmaması gerektiğine önemle dikkat çekilir. Zira insanlardaki bu tür duygular ... Devamı..

O gün doğruları inkâr edenlere seslenilir “Allah’ın öfkesi sizin kendi nefsinize duyduğunuz öfkenizden daha büyüktür. Zira iman etmeye davet edildiğinizde, doğruları reddedip inkâr etmiştiniz.”

Tanımazlara şöyle ünlenecek: "Siz inanmıya çağrılınca tanımaz oldunuz. Onun için Allah’ın size karşı olan düşmanlığı sizin kendinize karşı olan düşmanlığınızdan daha büyüktür."

Kâfirler yok mu, ateşe girerlerken [¹] onlara «— Allah/ın sizi düşman tutması bugün öz nefislerinizi [²] düşman tutmanızdan daha şiddetlidir. Çünkü siz dünyada imana dâvet olundunuz da kâfir oldunuz» diye nida olunacak [³].

[1] O esnada keşke yok olsaydık gibi sözler ile öz nefislerine düşmanlık gösterdikleri veya birbirlerini düşman tuttukları zaman.[2] Veya birbirinizi.... Devamı..

İnkâr edenlere şöyle seslenilir: “Muhakkak ki Allah’ın öfkesi [maktu], sizin kendinize olan öfkenizden daha büyüktür.⁵ Çünkü siz imana çağrılıyordunuz (ama hep) inkâr ediyordunuz.”

5 Krş. Ahzâb, 33/67; Nebe, 78/40

Şüphesiz küfre sapanlara da (şöyle) seslenilir: “Allah'ın elbette gazaplanması, sizin birbirinize gazaplanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağırıldığınız zaman küfre sapardınız.”

Hakikati inatla inkâr edenlere gelince; O Gün cehennemi karşılarında görünce, pişmanlıkla feryat eden ve öfkeyle birbirlerine lânetler yağdıran bu insanlara şöyle nida edilecek: “Ey zâlimler! Bugün Allah’ın size gazâbı, sizin birbirinize duyduğunuz öfkenizden çok daha şiddetlidir; çünkü siz, vaktiyle imana dâvet edildiğiniz hâlde hakîkati bile bile inkâr ediyordunuz!”

İnkâr etmiş olanlara seslenilir:
“Allah’ın kızgınlığı, sizin kendinize kızgınlığınızdan daha büyüktür; hani, İman’a çağrılıyorsunuz, derken inkâr ediyorsunuz".

O gün inkarcılara hitaben: " Allah'ın öfkesi, sizin kendinize olan öfkenizden tabi ki daha fazla olacak ." İmana davet edilirken inkar ettiğiniz anları herhalde hatırlarsınız " denilecek.

Hesap günü inkâr edenlere; "Allah’ın size vereceği ceza, sizin kendinize vereceğiniz cezadan daha büyüktür. Çünkü siz imana çağırılırdınız da inkâr ederdiniz." diye seslenilir.

Kâfir olanlara (mahşerde) şöyle seslenilecektir: “Allah’ın gazabı, sizin kendinize olan öfkenizden elbette daha büyüktür. Zira imana davet ediliyorken inkâr ediyordunuz.”

Şüphesiz o gün kâfirlere: “Siz, îmana çağırıldığınızda (gerçekleri) inkâr ederken, Allah’ın size olan öfkesi,¹ sizin (şimdi) kendi kendinize olan öfkenizden² çok daha büyüktü.” denilecek.

1 Bu öfkeyi, beşerî öfke anlamında anlamamak gerekir. Allah’ın öfkesi, mecâzen; “rahmetinden kovmak, nîmetlerine ulaştırmamak” anlamına gelebilir.2 Kı... Devamı..

Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince, [o Gün] bir ses onlara şöyle diyecektir: ⁶ “İmana çağrıldığınız halde hakikati inkara devam ettiğiniz [zaman] Allah’ın size karşı öfkesi, ⁷ sizin kendinize karşı duyduğunuz [şu anki] öfkenizden ⁸ daha büyüktür!”

6 Lafzen, “onlara [şöyle] seslenilecektir” yahut, “[şöyle] çağrılacaklardır”.7 Allah’a tamamen beşerî bir duygu izafe etmek imkansız olduğundan, bu gü... Devamı..

– O gün gerçekleri örtbas eden kâfirlere şöyle seslenilir; Allah’ın size olan kızgınlığı, bugün sizin kendinize duyduğunuz kızgınlıktan çok daha büyüktür. Zira imana çağrılıyordunuz ama siz inanmıyordunuz. 7/59...70

İnkârda ısrar edenlere (o gün) şöyle nida edilecektir: “İman etmeye çağırıldığınız halde inkâr etmeyi sürdürdüğünüz zaman Allah’ın size olan kahır ve sitemi, sizin (şu an) kendi kendinize olan kahır ve siteminizden daha büyüktür!”[⁴¹⁷⁸]

[4178] Makt bu bağlamda insan için “zarar verecek şeye karşı tedbirsizlik” anlamına istiare olarak kullanılmıştır (İbn Âşûr). Bizce buradaki en uygun ... Devamı..

Kâfirlere ise: "Şüphe yok ki, Allah’ın gazabı, sizin kendinizi kınamanızdan elbette daha büyüktür. Çünkü siz dünyada imana davet edildiğiniz halde, küfürde direnip duruyordunuz” diye nida ederler.

(O hesap günü ) kafirlere seslenilir: "Allâh’ın (size) kızması, sizin kendi kendinize kızmanızdan daha büyüktür. Zira siz imânâ çağrılırdınız da inkâr ederdiniz!"

Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlardır. Onlara nidâ olunacaktır ki: «Elbette Allah'-ın buğzu sizin kendi nefslerinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz imâna dâvet olunduğunuz zaman küfre devam edip duruyordunuz.»

Kâfirlere şöyle nida edilir: “Allah'ın size gazabı, sizin kendinize olan buğzunuzdan daha şiddetlidir. Zira siz imana dâvet edildiğinizde red ve inkâr ederdiniz. ”

İnkar edenlere de bağırılır: "Allah'ın (size) kızması, sizin kendi kendinize kızmanızdan daha büyüktür. Zira siz imana çağrılırdınız da inkar ederdiniz!"

Kâfir olanlara: "Allâh'ın size 'adâveti sizin nefsinize olan 'adâvetinizden büyükdür. Siz dünyâda îmâna da'vet olundığınız vakit küfür iderdiniz" diye nidâ olunur.

Ayetleri görmezlik edenlere, şöyle seslenilir: "İmana çağrılıp da görmezlik ettiğiniz günkü Allah'ın kızgınlığı, şimdi sizin kendinize olan kızgınlığınızdan büyüktü.”

Küfredenlere şöyle seslenilir: Allah'ın size kızgınlığı, sizin kendinize karşı kızgınlığınızdan daha büyüktür. Zira imana çağrılıyordunuz, ama siz inkar ediyordunuz.

İnkâr edenlere gelince, onlara da şöyle seslenilir: “Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan öfkenizden de büyüktür.(1) Çünkü imana çağırıldığınızda siz inkâr ediyordunuz.”

(1) Azabı görünce hem kendilerini, hem de birbirlerini suçlarlar.

Küfre batmış olanlara şöyle haykırılır: "Allah'ın öfkesi, sizin kendi benliklerinize öfkenizden elbette ki daha büyüktür. Hani, siz imana çağrılıyordunuz da inkâr ediyordunuz!"

bayıķ anlar kim kāfir oldılar ķıġrınalar “Tañrı düşmān duttuġı uluraķdur siz düşmān duttuġuñuzdan gendüzüñüzi ol vaķt kim oķırnurduñuz įmāndın yaña pes kāfir olurduñuz.”

Ol kimseler ki kāfir oldılar, nidā oluna anlara ḳıyāmetde ki: Tañrı Ta‘ālā ġaża‐bı uluraḳdur, siz nefsüñüzi tevbīḥ itmekden. Da‘vet olurdı‐siz īmāna. Daḫıkāfirler olurdı‐siz.

Küfr edənlərə (qiyamət günü Cəhənnəmə daxil olduqda) belə müraciət ediləcəkdir: “Allahın nifrəti sizin (dünyadakı pis əməllərinizə görə bu gün) özünüzə (və ya bir-birinizə) olan nifrətinizdən daha böyükdür. Çünki siz imana də’vət olunduğunuz zaman öz küfrünüzdə davam edib dururdunuz!”

Lo! (on that day) those who disbelieve are informed by proclamation: Verily Allah's abhorrence is more terrible than your abhorrence one of another, when ye were called unto the faith but did refuse.

The Unbelievers will be addressed: "Greater was the aversion of Allah to you(4370) than (is) your aversion to yourselves, seeing that ye were called to the Faith and ye used to refuse."

4370 The Unbelievers having rejected Allah's Signs, they now see how they are shut out from Grace, and they feel disgusted with themselves. How much g... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.